| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) ve Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu c) Türkiye Adalet Akademisi ç) Anayasa Mahkemesi d) Yargıtay e) Danıştay f) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu g) Kalkınma Bakanlığı h) Türkiye İstatistik Kurumu ı) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı i) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı j) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı k) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 15 .02.2016 |
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli hazırun; zamanın geç olmasından dolayı, çok hızlı belli konuları paylaşıp değerli arkadaşların da zaten söyleyecekleri, paylaşımları vardır, onlara göre bir cevap alacağız.
Ben öncelikle tabii, bu 2014 yılının kesin hesabıyla beraber 2016 yılının hedeflerinin beraberce görüşüldüğü bu toplantıda Sayıştay raporlarıyla ilgili birkaç soru sormak istiyorum Sayın Bakan. Diğer kurumlar ama önce Kalkınma Bakanlığının Sayıştay raporlarıyla ilgili, "Sosyal destek programları kapsamında Bakanlık tarafından anlık ve doğru olarak izlenememesi ve ödeneklerin kullanımıyla ilgili usul ve esaslarda yeterli düzenlemenin bulunmaması..." şeklinde bir tespit var. Bu tespitin neticesi olarak yani daha detaylı olarak zaten bulguların alt açıklamalarını da dile getirmişler; valiliklerce açılan özel hesapların belli bir dönemde kullanılmamış olan ve mevduat olarak bekleyen tutarların Kalkınma Bakanlığınca doğru izlenemediğini 2014 yılında dile getiriyor. Yine, aynı şekilde proje ödenekleri ve kurumsal kapasite ödeneklerinin muhasebeleştirilmesiyle ilgili birtakım başlıklar var. Daha bunları saymayayım, zaten sizde de vardır. Ve sonuç olarak da bir karar verilmiş kamu idaresinin cevabı alındıktan sonra: "En kısa zamanda kamu kaynağının doğru ve zamanlı olarak izlenmesini sağlayacak düzenlemelerin ortaya konması" şeklinde. Bu konuda ne yapılmıştır? Yani bu kamu kaynaklarıyla ilgili hele hele Kalkınma Bakanlığının, kamunun kaynaklarını doğru tespit edip o kaynakların nasıl kullanılması gerektiği noktasındaki ana karar mercisi ve hazırlayıcısı olduğunu düşündüğümüzde, böyle bir tespitin 2014 yılında yapılmış olması ve vurgulanması dikkat çekici diye düşünüyorum.
Diğer taraftan, GAP İdaresinin var, burada da tabii, detaylarıyla yine, zaman... Sevgili Başkanımızın her zaman çok anlayışlıdır ama bu gece doğru söylüyor çok yoğun bir tempoda çalışılıyor, kısa kısa söylemek istediğim tespitleri var yine GAP İdaresiyle ilgili.
Yine burada "Yasal dayanak olmadığı hâlde protokollerle diğer kurumlara kaynak aktarılması." diyor ki bu çok ciddi bir iddia. Protokollerle bir kaynak aktarılması yine burada herhâlde cevap aranması gereken başlıklardan bir tanesi.
Yine Kamu İhale Kanunu'na aykırı olarak Türkiye Kalkınma Vakfıyla protokol yapılması GAP açısından verilmiş ve ihalesiz hizmet alınması tespit edilmiş.
Yine GAP Bölge İdaresinin teşkilat yapısında bir birim olarak yer almadığı hâlde Ankara'da bir irtibat bürosunun açılması tespit edilmiş ve diğer tespitler de var ama böyle baktığımız zaman önemli. Özellikle GAP İdaresi ki çok önemli birtakım vazifeleri yerine getiriyor. Mali kaynaklarla ilgili belirlemelerin de herhâlde cevaba hazır bir noktaya geldiğine açıkçası inanıyorum.
Diğer taraftan, Türkiye İstatistik Kurumuyla ilgili aynı şekilde tespitler var. Yine belli, nedense bu hesaplarla ilgili ve bu hesaplarda eksiklikle ilgili pek çok bakanlıkta olduğu gibi sizin Bakanlığınızdan da -bu sizin Bakanlığınızdan olmaması gerektiğini düşündüğüm- pek çok ihmal noktasına gelmiş birtakım tespitler var çünkü burada ihmal edildiği... Çok enteresan sizin yine Bakanlığınızda performans hedeflerinden bazılarının "Çıktı sonuç odaklı olmaması." diye bir tespit yapılmış Sayın Bakanım ve burada başlıklar da bütçe anketlerinin uygulanmasıyla ilgili. İşte, turizm istatistiklerinin üretilmesi yani sonuç karşılamayan performans hedefleri diyor. Buradaki cevap kamu idaresi tarafından verilen cevap "Çıktı sonuç odaklı olması gerektiği dikkatten kaçtığı" yani buradaki hedeflerin dikkatten kaçtığı şeklinde bir cevabın verilmesi gerçekten Türkiye İstatistik Kurumu açısından olmaması gerekir diye düşündüğüm bir cevap.
Şimdi Sayın Bakanım, diğer konulara girmeden önce yine İstatistik Kurumunun Muğla'yla ilgili bir tespiti var. Muğla'nın güvenlikli il olarak baktığımızda geri sırada yer almasının hem vilayet, valilik açısından tepkilere hem de ildeki yerel yöneticiler tarafından tepkilere yol açmış. Şimdi, oradaki iki objektif ve iki sübjektif başlıktan karar verildiği, bu sıralamanın yapıldığı söylenmiş kurum tarafından. Muğla'yla ilgili turizm, Türkiye'de turizmin en önemli merkezlerinden bir tanesi Muğla ve orada baktığınız zaman bu sene artık turizm açısından yaşadığımız bu ağır tablonun içerisinde... Belirlemeye getiren başlıklar; cinayet oranı ve cinayet sayıları, ölümlü yaralanmalar, kamunun asayiş hizmetlerinden memnun olup olmaması, gece yalnız yürürken kendini güvenceden hissedip hissedememesi ve Muğla'yı aşağıya getiriyoruz. Biz, Türkiye İstatistik Kurumu olarak. Yani biz turist gelsin diye bu sene turizmden problem var derken -siz sağlık turizmini de vurguladığınız, plan ve programları açıklarken- böyle bir değerlendirme içinde bulunulması ve "Biz bu değerlendirmemizde de doğru yaptık, arkasındayız." diye bir söylem içinde olunması ne derece sağlıklı ya da hâlâ arkasında duruluyor mu ve biz evet, doğrudur Muğla'yla ilgili bu değerlendirme diye bir başlığımız var mı? Açıkçası onu da merak ediyorum.
Diğer taraftan tabii, genelde baktığımızda orta vadeli program, orta vadeli programda konulan hedefler, bunun Dünya Bankası, IMF tarafından değerlendirmelerle karşılaştırılması noktasında da karşımıza bizle çok farklı noktalara gelen bir sonuç çıkıyor. Buradaki gerek IMF'in gerek Dünya Bankasının gerek yaşanan stratejik süreç açısından ve ülkeler açısındaki gerçeklerle karşılaştırdığımızda biz neye ve hangi hedeflere göre bu programları yaptık? Veya bu programların geçmişte başarılamamış olanlarla sonuçta ne yazık ki hedeflerin tutturulamadığı noktada şu yapılıyor mu Sayın Bakanım, yani biz hedefi tutturamadık, tutturamadık ama hadi şimdi bundan sonraki hedef bu noktadadır, deyip ona göre yeni bir projeksiyon yerine biz hedefi niye tutturamadık? Yani burada oluşan sapmalarla ilgili temeldeki nedenler nedir, diye bir sorgulama, inceleme ve ona bağlı olarak sonuçtaki değişiklikleri tekrar revize etme ve revize ediş nedenlerini bulma değerlendirmesi açısından bir sorgu oluşuyor bende.
Diğer taraftan, Türkiye'de bölgesel kalkınmayla ilgili bir projeksiyon, bir çalışma ve o çalışmanın getirdiği çeşitli basamakta hedefler var ama burada uygulamada baktığımız zaman bu bölgesel kalkınma içerisinde ortaya konan hedeflerde belli eksiklikler yani bölgesel kalkınmayı ortaya koyarken biz küresel değişimleri ve aynı konudaki o bölgedeki gelişmelerin diğer dünya açısından baktığınızda hangi eşdeğerlerle birlikte olduğu ve o rekabette bu bölgeye nasıl yansıyacağının hesabını ne kadar yapabiliyoruz? O hazırlanan strateji belgesinin içeriğinde bunun netlikleri tam olarak gözükmüyor. Yani, diyelim ki, bir ulaşım hattı, uluslararası ulaşım hattının o bölgede uygulanacak bağlantı yoluyla veyahut ona rekabet edebilecek şartlarda ne kadar karşılığı var, onun hesabı nasıl yapılabilmiş? Onu tam olarak göremiyoruz diye düşünüyorum.
Onun yanında, bir de küresel eğilimlerin nereye doğru evrildiği ve o küresel eğilimler içerisinden bizim o bölgesel açıdan ortaya konulan projelerde alternatifinin nasıl olabileceği, artı, herhangi bir şeklide alternatif A, B, C senaryolarının pek bu stratejik çalışmalara yansımasının olmadığı görülüyor diye düşünüyorum ve yine de şöyle baktığımızda bugün artık günbegün değişen birtakım küresel şartlarla karşı karşıyayız. Bu küresel şartlar içerisinde bizim bölgesel açıdan baktığımızda kalkınma noktasında gerçekleşecek güçlü ve destekli projelerin bu bakış açısıyla tam karşılığını ne kadar bulduğunu açıkçası merak ediyorum.
Diğer taraftan, şimdi, Konya'yla ilgili bir proje gerçekleşiyor ama bir taraftan da bakıyorsunuz ki...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Hemen bitiriyorum.
...Paris'te bir görüşme oluyor iklim değişikliği ve kuraklıkla ilgili. İklim değişikliği ve kuraklığa bağlı olarak Konya, Karaman o bölgede su kaynakları açısından büyük bir risk var. Aynı şekilde biraz önce değerli milletvekilinin söylediği gibi, Urfa Ceylânpınar, o bölgede yani Harran Ovası'nda var ama bir taraftan da oradaki üretim tesisleri açısından baktığınızda termik santraller ön plana çıkıyor ve yine onun getireceği çevre etkisiyle beraber bir yerde o bölgesel olarak üretimi modellendirecek veya suyun önemiyle beraber orta ve uzun vadede strateji belirlerken burada böyle bir üretim yapıları mı kuruluyor? Buradaki, birbirinin, risk fayda analizinde önemli bir riski de beraberinde getirdiğini görüyoruz. O yüzden, böyle bir çalışmada yani Konya'yla ilgili yapılan bu çalışmada ne kadar bu tür bakış açısının da dikkate alındığını sormak isterim.
Daha çok var ama Başkan bu gece böyle istediği için Başkanın isteğine uyarak kısa kesiyorum.
Başarılar diliyorum, teşekkür ediyorum.