Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Kişisel Verileri Koruma Kurumu c) Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu ç) Türkiye Adalet Akademisi d) Hâkimler ve Savcılar Kurulu e) Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu f) Anayasa Mahkemesi g) Yargıtay ğ) Danıştay |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 21 .11.2023 |
ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve saygıdeğer emekçi arkadaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün, 12 yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz'ın ölüm yıl dönümü. Bundan on dokuz yıl önce katledildi ve failleri hâlâ yargılanmadı. Biz faillerinin bir an önce ortaya çıkarılmasını ve yargılanmasını talep ediyoruz.
Dinlediğimiz sunumda, Türkiye'deki yargı sisteminin ne kadar iyi işlediğini, Bakanlığın güllük gülistanlık göstermeye çalıştığı bir Türkiye'nin varlığını hissettik. Eğer Bakanlığınız isminde yazıldığı gibi adil bir yaklaşım sergilerse bir umut demokratik, özgürlükçü bir ülke olabilir. Eğer yargı tamamen bağımsız olursa, kararlar hukuka uygun alınırsa ve hukuksuzlukların önüne set çekilebilirse ekonomide de iyi gideceğimizi düşünüyorum ama sizde adaleti tesis etme yönünde bir irade yok, gidişattan çok memnunsunuz. Bugün, burada, eğer bütçeyi onaylarsanız ülkenin iyi giden Bakanlık politikalarını onaylamış olursunuz ve aynı minvalde Bakanlık çalışmalarının da devamını sağlarsınız diyorsunuz. Biz, sizleri önce adaleti tesis etmeye davet ediyoruz.
Bizler, sizin politikalarınızı neden onaylamıyoruz, bunu birkaç örnekle açıklamaya çalışacağım. Mesela, Türkiye'de avukatlar hâlâ sigortasız ve güvencesiz çalıştırılıyor, stajyer avukatların bir statüsü bile yok, hâkim ve savcıların atamaları liyakate değil torpile göre oluyor, binlerce insan haklarında uyduruk gerekçelerle cezaevine atılıyor ancak onları hukuksuz şekilde cezaevine atan hâkimler terfi alıyor, savcının talebini geri çeviren hâkimler de terörist damgası yiyor fakat Bakanlığınız bu konuda herhangi bir adım atmıyor; en son AYM üyelerinin yediği damga da hepimizin malumu.
İntihar eden avukat arkadaşlarımızın ve adliye çalışanı emekçi arkadaşlarımızın hiçbirinin talepleri bu bütçelerde yer almadığı gibi hukuk eliyle katledilenlerin isimleri dahi anılmıyor. Kimler hukuk eliyle katlediliyor, onu da güncel iki örnekle açıklamak istiyorum. Yüksekova'da "Ferhat Atılgan" isimli genç gittiği adliyede savcının odasında intihar etti, soruşturmaya ilişkin "kovuşturmaya yer yok" kararı verildi ve akıbeti, yapılan itirazlara rağmen ortaya çıkarılmadı. Bu durum Bakanlığınızı ilgilendirmiyor mu? 16 Kasımda aramızdan ayrılan avukat arkadaşımız trafik kazasında hayatını kaybetti. Alelade olmayan bu trafik kazasının detaylarına değinmek istiyorum. Hani faydalarını öve öve bitiremediğiniz SEGBİS var ya, işte o SEGBİS, o gün avukat arkadaşımızın müvekkili olan annelerimiz için faaliyette olsaydı ne 2 barış annemiz ne Cihan kardeşimiz ne de avukatları Erdal ağabeyimiz böyle bir şekilde hayatlarını kaybetmeyeceklerdi.
Şiddet içermediği AİHM tarafından tescillenen bir "tweet" yüzünden asrın en büyük siyasi operasyonu Sincan Cezaevinde devam ediyor ve arkadaşlarımız bu hukuk garabetiyle her gün karşı karşıya mücadele yürütüyor. "Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık." diye övünen iktidarınız sadece bu dosyaya bakan bir heyet oluşturdu. Bu heyette çete liderliği yapan biri dışında başka bir mahkeme başkanı bulamadınız. Deniz Poyraz yoldaşımızın katledildiği gün "Madem doğru söylüyorsunuz neden HDP binalarına saldırılmadı?" diyen yedek çeteciniz şu an o mahkemenin başkanlığını yürütüyor ve bizler de oradan adil bir karar çıkmasını bekliyoruz. Siyasi tutsaklar ve milletvekili arkadaşlarımıza uyguladığınız ceza sistematiği ve cezaevi pratikleriniz, adaletsiz yönetiminizin yansıması olarak karşımıza çıkıyor.
İmralı Cezaevinde tutulan Sayın Abdullah Öcalan ve diğer 3 mahpustan otuz iki aydır haber alınamıyor. Ülkenin bir hapishanesinde tutulan kişilerin hukuki haklarını tesis edemiyoruz ancak burada adil bir ülke tesisi için bütçe tartışıyoruz. Siyasi mahpuslar kitap hakkı, spor hakkı, hastane sevkleri için eylemler yapıyorlar; bu haklı talepleri ne zaman görmeyi düşünüyorsunuz? Cezaevlerinden mahpusların cenazeleri çıkıyor, vicdanınız ne zaman sızlamaya başlayacak? İdare gözlem kurulları keyfiyetle bir mahkeme yerine geçip infazları tamamlananların tahliyelerinin önüne geçiyor. Bu kurulların öncelikle Kürt düşmanı tutumlarına bir an önce son vermeniz gerekmektedir.
Kayyumlar eliyle yapılan yolsuzluklar ayyuka çıktı, biri hakkında işlem yapılmıyor. Geçmiş dönem İçişleri Bakanı çıkıp "Kör istedi bir göz, Allah verdi iki göz." diyerek nasıl hukuksuzluklarla kayyum atadığını anlatıyor ama herkes suspus. Bu bağımlı yargıda bile beraat kararı alan arkadaşlarımız görevlerine iade edilmiyor, halkın temiz oylarıyla seçilmiş belediye eş başkanlarımız görevine iade edilmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Düşünmez, bir dakika veriyorum, toparlayın sözlerinizi.
Buyurun.
ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Bu konuda da Bakanlığınız suspus ama bütçe için gelip burada ülkenin güllük gülistanlık hâlini anlatıyorsunuz. Tabii, siz de haklısınız, sizin tuzunuz kuru; yirmi iki yıldır hiçbir etkinliğiniz yasaklanmamış, hiçbir milletvekiliniz kumpaslarla tutuklanmamış, hiçbir yoldaşınız sırf ırksal mensubiyeti nedeniyle katledilmemiş, hiçbir parti çalışanınız işkenceden geçirilmemiş, ana dilinizi konuştunuz diye kimse tarafından bıçaklanmamışsınız, özgürlük talep etti diye hiçbir seçmeniniz müebbet hapis cezası almamış; sadece hırsızlık yaptı diye birkaç arkadaşınızın kapısı çalınmış ya da cinayet davalarında bazen ortağınız olan milletvekilleri rahatsız edilmiş, trafikte biraz bekletildiğiniz için polisleri görevden almışsınız, hepsi bu; bu kadar özgürlük ülkeye yeter de artar bile. Bütün bu haksız, hukuksuz uygulamalara ve sizlere rağmen bizler özgürlükleri savunmaya, herkesin adil yargılanması ve hukukun üstün kılınması mücadelemize devam edeceğiz.