NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Bakan, Değerli Komisyon üyeleri ve kıymetli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Malumunuz, cumhuriyetimizin 100'üncü yılında, Doğu Akdeniz başta olmak üzere bölgesel ve küresel fay hatlarının kırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Parti, görüş fark etmeksizin dış politikayla ilgili sorunların millî menfaatler ekseninde samimiyetle değerlendirileceğine inanıyorum.

Dün Suriye'de, bugün Filistin'de yaşanan çatışmalar Akdeniz'deki ticaret yollarından ve enerji yataklarından bağımsız düşünülemez. Batılı ülkelerin pervasız girişimleri Levant bölgesindeki istikrarı bozarak terörü tetiklemiş ve milyonlarca sığınmacının ülkemize akın etmesine neden olmuştur. Yıllar içerisinde Doğu Akdeniz nispeten bir ateş çemberine dönüşürken yaşanan çatışmaların ağır sonuçlarını en çok hissedenlerin başında yer almaktayız. Gelinen noktada, Akdeniz'de ısınan sular mavi vatan doktrinimizi tehdit eder bir görünüm kazanmıştır. Sözün özü, dış politikada birlik ve beraberliğimizin üst düzeyde olması gereken kritik bir dönemin eşiğindeyiz.

Sayın Bakan, Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sorunları hâlen bir çözüme kavuşmadığı gibi donmuş vaziyette gözükmekte. Bu durum başka aktörlerin kendi sahamızda ekonomik faaliyetlere girişmesini mümkün kılmakta ve siyasal etki alanlarımızı kısıtlamaktadır. En büyük kaygımız, bu durumun millî güvenliğimizi tehdit eder bir hâl alarak kalıcı hâle gelmesidir. Bu kapsamda, Ege ile Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sorunlarını nasıl aşmayı düşünüyorsunuz? Yunanistan'ın ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Avrupa Birliği üyesi olması nedeniyle çıkmaza sürüklenen çok aktörlü anlaşmazlıklar karşısında Türkiye'nin tavrı ne olacaktır? Orta Doğu ve Doğu Akdeniz'in sükûnete kavuşmasının koşulları sizce nedir? İsrail'in Yunanistan'la Akdeniz'deki ticari iş birliği ve Filistin'e karşı başlattığı işgal girişimi göz önüne alındığında süreç aleyhimize işlemektedir. Şüphesiz, Bakanlık gidişatı yakından takip ediyordur fakat gelinen noktada bazı düşüncelerin somutlaşması gerektiği aşikâr. Zira, Batılı ülkelerin İsrail'in insanlık dışı işgal girişimi karşısında aldığı pozisyon çemberin giderek daraldığını işaret etmektedir. Aynı grubu Akdeniz'deki çıkarlarımızın karşısında görmemiz muhtemeldir. Bu doğrultuda geri kabul anlaşmasının feshedilmesi gibi bir ihtimal söz konusu mudur? Hâlen güncellenmeyen Gümrük Birliği Anlaşması'na karşı Bakanlığınız döneminde nasıl bir tavır alınacaktır? Avrupa Birliği ilişkilerinin yönü ne olacaktır? İsveç'in NATO üyeliği bu politikaların neresindedir?

Sayın Bakan, üzülerek söylüyorum ki son yıllarda Türk vatandaşlığının gayrimenkul alımı karşılığında fütursuzca dağıtımına şahit oluyoruz. Bu durum, kim olduğunu, ne yaptığını bilmeyen sayısız insanın aramıza karışmasına sebep olmuştur. Asayişi bozan ve ajanlık faaliyetlerini kolaylaştıran bu kötü uygulamanın sonlandırılmasına ilişkin bir girişiminiz olacak mıdır?

Değerli arkadaşlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası arenada daha fazla boy göstermesi ve kabul görmesi önceliklerimiz arasında olmalıdır. Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci statüsünde katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne çok geçmeden daimî üye statüsü kazandırılmalıdır.

Sayın Bakan, garantörü olduğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde on binlerce dönüm arazinin İsrail'le ilişkili aracılar tarafından alındığı iddia edilmektedir. Göz yumulması hâlinde bu gidişatın varacağı vahim manzara hepimizin malumu. Adanın ancak üçte 1'ini Türk nüfusu oluşturmaktadır. Bu denge her geçen gün aleyhimize bozulmaktadır. Nitekim Kıbrıs'taki Türk varlığı gerek ekonomik gerek siyasi gerekse askerî anlamda ülkemiz için büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda, adadaki Türk varlığını tehdit eden yabancılara mülk satışına ilişkin Dışişleri Bakanlığının yürütmekte olduğu bir çalışma var mıdır? Türkiye, Taşınmaz Mal Komisyonunun gerektiği gibi çalışmasına yönelik üzerine düşen sorumlulukları ne zaman yerine getirecektir?

Sayın Bakan, ülkemiz savaştan ve terörden kaçan milyonlarca insana ev sahipliği yapmaktadır fakat Uygur Türklerine aynı hassasiyet gösterilmemektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen.

Buyurun.

NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu ülke bölünmez bir bütündür; halkı Türk halkıdır, bayrağı Türk Bayrağı'dır, toprakları Türk toprağıdır.

2024 bütçesinin memleketimize hayırlı olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.

Son söz olarak, HEDEP'li hatibin, teröristbaşının uluslararası arenada aktör olduğu yönündeki ifadesini reddediyorum. Bahsedilen kişi bebek katilidir ve ait olduğu yerdedir.