ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Değerli Komisyon Başkanım, Sayın Bakanım, Komisyon üyelerimiz, Bakan Yardımcılarımız, bürokratlarımız; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, hepimizin bildiği gibi, bir ülkenin büyümesinin, kalkınmasının, gelişmiş bir ülke olabilmesinin en temel dinamiklerinden biri olan enerji, büyük ölçüde kendi imkânlarımızla temin edemediğimiz ve ithal etmek zorunda kaldığımız önemli bir girdidir. Enerjiye olan talep nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak artış göstermektedir. Bu durum ülke olarak uzun vadeli enerji stratejisi çerçevesinde millî bir enerji politikası ortaya koymamızı zorunlu kılmaktadır. Ülkemizin enerji politikasının temel hedefi enerjinin ekonomik büyümeyi gerçekleştirecek ve sosyal gelişmeyi destekleyecek şekilde zamanında, yeterli, güvenilir, rekabet edilebilir fiyatlardan çevresel etki de göz önüne alınarak temin edilmesidir. Dünyada yaşanan teknolojik gelişmeler, ham madde ve petrol fiyatlarındaki değişimler, yenilenebilir enerji ve doğal gaz kaynaklı politikalara geçiş enerji sektörünün ne kadar dinamik ve gelişmeye ne kadar açık olduğunu da göstermektedir. Türkiye'nin petrol ve doğal gazda dışa bağımlılığının Türkiye'nin dış ticaret açığındaki en önemli kalemlerden biri olduğu da göz önünde bulundurulduğu zaman son yıllarda "mavi vatan" dediğimiz Akdeniz'de ve Karadeniz'de yapılan doğal gaz çalışmalarının önemi daha da artmaktadır.

Sayın Bakanım, enerjide dışa bağımlılığı azaltmanın en önemli ayaklarından bir tanesini de nükleer enerji oluşturmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi her dönem nükleer enerjiye olumlu yaklaşmış ve seçim beyannamelerinde kesintisiz olarak nükleer enerjinin geliştirilmesine yer vermiş siyasi bir harekettir. Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş daha 1961 yılında nükleer araştırmalarla ilgili bütçeye 30 bin lira rakam koydurmuştur. Merhum Alparslan Türkeş'le başlayan nükleer güce sahip olma hedefi ülkücü akademik camianın ve yöneticilerin de en önemli ve heyecan verici amaçlarından biri olmuştur. Nükleer santraller güvenlik tehlikesiyle tartışma konusu olsa da kesintisiz sıfır karbonlu üretim için önemli görülmektedir. Dünya Nükleer Birliğinin verilerine göre dünyada 33 ülkede faaliyet gösteren 443 nükleer reaktörün toplam kurulu gücü yaklaşık 400 bin megavattır. Bu santraller aracılığıyla dünya elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10'u nükleer enerjiden karşılanmaktadır. Ülkemizin 2010'da Rusya'yla imzaladığı anlaşma uyarınca Akkuyu'da başladığı nükleer santral inşasının öneminin de farkındayız. Bu sadece nükleer enerji değil nükleer teknolojinin gelişmesine de katkıda bulunacaktır.

Sayın Bakanım, yenilenebilir enerji alanında yapılan araştırmalar ve teknolojik ilerlemeler sayesinde "temiz enerji" de diyebileceğimiz yenilenebilir enerjinin tüketim oranları da giderek artmaktadır. Ülkemizin 2000'li yıllarda küresel yenilenebilir enerji istatistiklerinde "diğer" başlığı içindeyken bugün sahip olduğumuz toplam yenilenebilir enerji kurulu gücüyle Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sırada yer alması da sevindiricidir.

Sayın Bakanım, 2001 yılında kurulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) piyasaların işleyişi, aksamaması ve vatandaşlarımızın elektrik başta olmak üzere doğal gaz ve petrol ürünlerine kesintisiz ve sorunsuz ulaşabilmesi için her türlü tedbiri alarak bu zorlu pandemi sürecinde ülkemiz adına başarılı bir sınav vermiştir. Bunun neticesi olarak tüm dünyayı etkileyen enerji arz krizinin en yoğun olduğu günlerde doğal gaz fiyatlarının Avrupa doğal gaz borsalarında tarihî rekor seviyelere çıkmasına karşın ülkemizin hem doğal gaz altyapı tesislerine yapılan büyük yatırımlar hem de spot doğal gaz ithalatı gibi imkânların yerine getirdiği avantajlar sayesinde konut, ticari ve sanayi amaçlı doğal gaz kullanıcılarımız bu krizden en az şekilde etkilenmişlerdir. Bir sanayici olarak Bakanlığımızın almış olduğu bu karardan dolayı sizlere de teşekkür ediyorum. Türkiye'nin enerjide kendi kendine yeten bir ülke olması ve kendi kaynaklarını kullanması milliyetçiliğimizin bir gereğidir. Bu yüzden bu yönde atılan ve atılacak adımları yürekten desteklediğimizi de belirtmek istiyorum.

Sayın Bakanım, önemli bir konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum. Enerji dağıtım şirketlerinin elektrik nakil hatları gelişen sanayimizin ve kentlerimizin ihtiyacını tam olarak karşılayamamaktadır. Somut örnek verecek olursak dün akşam tarafıma ulaşan Antalya Kepez Esentepe Mahalle Muhtarımız mahallesinde yapılan bir okulun sokağına CK'ye uzun süredir bildirmesine rağmen bir aydınlatma direğinin dikilememesini iletmiş ve CİMER'e de yazmak zorunda kaldığını bana dün ifade etmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın lütfen.

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - CK konusunda bir milletvekili olarak ciddi sayıda şikâyet aldığımızı da belirtmek istiyorum. Tabii ki Antalya hızla geliştiği için ihtiyaca cevap vermek zor ama elektrik şirketlerinin buna göre de altyapılarını düzenlemesinin şart olduğunu belirtmek istiyorum. Bu konunun Bakanlığımız tarafından ciddi anlamda üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğunu da ifade ederek soruyorum: Bakanlığınızın elektrik dağıtım şirketlerinden kaynaklı sorunların düzeltilmesiyle ilgili herhangi bir çalışması var mıdır?

İkinci sorum da Sinop'ta kurulması planlanan ikinci nükleer santralle ilgili son gelişmeler nelerdir?

Hepinizi saygıyla selamlıyor, bütçenizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.