| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu c) Nükleer Düzenleme Kurumu ç) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü d) Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü e) Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 17 .11.2023 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Bakan, abonelerden kayıp kaçak bedeli tahsili yönünde faturalara yansıyan bir uygulama vardı. Bu tepki çekti, şu anda bu görülmüyor. Hangi formülle bu kayıp kaçak tüm abonelerden tahsil ediliyor? 2023 yılında toplamda ne kadar tahsilat yaptınız? 2024 yılında ne kadar tahsilat yapacaksınız? Ayrıca 2022 ve 2023 yılında kayıp kaçak kullanım ne kadar? Biraz evvel Güneydoğu, Doğu Anadolu sürekli akla getiriliyor ama boğazlarda da bu yapılıyor, İstanbul Boğazı'nda da bazı restoranlarda, kamuoyuna yansıdı çünkü bunlar. Bu kayıp kaçak olayını tüm yurttaşların sırtına bindiriyorsunuz, oradan fazla artı değer yaratılıp o da kullanılıyor mu? Bunu bir açıklarsanız memnun oluruz.
Bir de bu yaz saati uygulaması... Sabit saat uygulamasına geçildi, çok kere sordum, İTÜ'de yaz saati uygulaması için enerji tüketiminin etkisi ve psikolojik sosyolojik etkilerini inceleyen öğretim üyesi kim? Çünkü çok merak ediyorum, diyor ki bu öğretim üyesi: "Saat değişimlerinin getirdiği kaygı, stres, depresyon gibi olumsuzlukların sabit saat uygulamasında daha az yaşanacağı ortaya konulmuş ve bu bilimsel analiz sonuçları doğrultusunda bu karar alınmıştır." Oysa bizi çok sayıda veli arıyor, o saatte çocukların gece karanlığında kalkmaları, okula gitmeleri, servise taşınmalarının problem olduğunu anlatıyorlar. Neden bu sabit saat uygulamasına geçildi? Bana sorarsanız, sabit saat uygulamasına geçilmesinin daha çok enerji tüketimine teşvik etmek, özelleştirilmiş kurumların gelirini arttırmak için yapıldığını düşünüyorum; kendi adıma yorumum da bu. Bu sabit saat uygulamasının gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü bu konuda gerçekten çok tepki var, sabahın karanlığında, akşamın karanlığında insanların okuldan, işten gelip gitmeleri problemli, sorunlu.
Türkiye genelinde 2023 yılı ve 2024 yılı dönem sonu itibarıyla borcunu ödemediği için elektriği kesik olan abone var mı? Borç ödememesi nedeniyle aboneliği feshedilen abone var mı? Sözleşmesine göre, yükümlülüğünü yerine getirmediği için geçici elektrik kesintisi uygulanan var mı? Keza doğal gazda da benzer bir soru soruyorum: Türkiye genelinde borcunu ödemediği için doğal gazı kesik abone şu anda mevcut mu? Bir de doğal gazla ilgili şöyle bir ölçüm yapılıyor mu; Anadolu'da benim gezdiğim yerlerde tespitimdir, evinde doğal gaz olmasına rağmen insanlar artık doğal gazı zorunlu hâller dışında kullanmayıp kömür kullanıyorlar ve bunların bir kısmı da kömürü desteklerden alınan kömürün satışı yoluyla temin ederek kullanıyorlar. Bu anlamda sizin bir ölçümünüz var mı? Yani Anadolu illerinde doğal gazın geçmişteki gibi doğal olarak tüketimi sürüyor mu, düştü mü? Bununla ilgili de bir bilgilendirirseniz memnun oluruz.
Bu Bor'daki Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi Karapınar'la aynı dönemdeydi, daha bize çivi çakılmadı, Karapınar bitti. Her sorduğumda da bir "İhale oldu." "Olacak." "Yapılacak." gibi yanıtlar alıyoruz; olacak mı olmayacak mı? Bunu da bir açıklığa kavuşturalım.
Niğde'nin Orhanlı beldesine gittim bu yaz. Çiftçilere TEDAŞ'a borçlarından dolayı haciz gelmiş, onlarca çiftçi ellerinde haciz belgeleriyle beni karşıladılar. Şimdi, çiftçi zaten sorunlu, bir de haciz yoluyla üzerine gidildiği zaman olan şu: Yabancılar ve başka illerden gelen parası olanlar bu gariban çiftçinin toprağını alıyor, o da borcunu ödemeye çalışıyor. Bunlarla ilgili düzenlemeler yapılmalı ve özellikle bunların faizleri silinmeli; bununla ilgili yapılacak çalışma bunların mağduriyetini ortadan kaldırır.
Bir de bu güneş enerjisi olayı var. Şimdi, Edikli'de bir kasabamızda çiftçimize gittim. Adam, olduğundan fazla enerji üretiyor, ürettiği enerji elinden alınıyor, bedel de verilmiyor; onu kendi kullanmak istiyor, "Yok, kullanamazsın." diyorlar, "Sisteme bağlayacaksın." Ya, adamın kendisi yatırım yapmış, kredi almış, fazla enerjisi var; o enerjiyi bedelle almıyorsunuz, kendisinin kullanmasına izin vermiyorsunuz, bir de bedelsiz olarak sisteme dâhil ediyorsunuz. Bu nasıl bir yaklaşım biçimi bunu da çözemedim. Yine, yurttaşın GES için 100 dönüm tapusu var, 100 dönüm de kiralamış; kiraladığı yer için de GES'ini kullanmak istiyor, "Hayır, olmaz, tapu senin değil, burada böyle bir işlem yapamazsın." deniliyor. Bununla ilgili Niğde Milletvekilimiz de belki size iletmiştir durumu; böylesi bir durum daha var.
Şimdi, bu Doğu Akdeniz'de İsrail, Mısır da iki ülke fiilen üretime başladı ve pazara gidecek en kısa ekonomik yolun Türkiye'den geçeceği ifade edilmiş ve kamuoyuna bu Akdeniz'deki doğal gaz arayışı çok farklı biçimde sunulmuştu. Şu anda 8 tane kuyuda da çalışma yapıldı, orada çıkan sonuç nedir? Yani orada gaz bulundu mu, böyle bir çalışma var mı? Çünkü ben Taşucu'na gittim, baktım Taşucu'nda limanda gemiler bağlı duruyor. Bununla ilgili bir çalışma var mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Gürer, ilave bir dakika veriyorum, toparlayın lütfen.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bir de bu elektrik kesintileri Niğde ilinde sıkça yaşanıyor, bir bakıyorsunuz, elektrik pat diye gidiyor ama gittik Mersin'de de Taşucu'nda da aynı sorun var. Yani deniliyor ki: "Elektrik kesintisiz veriliyor." Herhâlde onu kesintisiz alan iller var ama yaz aylarında bir gün boyunca elektriği kesilen bölgeler var. Bu elektrik kesintileri neden yaşanıyor? Onun yanı sıra, bu sulama suyunda çiftçilerin kullandığı enerjinin -kanun düzenlemesi de yapılmıştı- bedeli hasat sonu alınacaktı. Bu uygulamaya geçildi mi yoksa çiftçiden ne olur ne olmaz diye o kadar teminat alınıp canı çıkarıldıktan sonra mı bu uygulama sürüyor? Bunu da açıklarsanız memnun oluruz.
Bütçeniz hayırlı olsun.