BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye... Değerli arkadaşlar... Değerli arkadaşlar... Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar, bir saniye...

Şimdi, değerli arkadaşlar, hepimiz kanaatlerimizi ve fikirlerimizi birbirimizi kırmadan dile getirebiliriz ama ben iki üç toplantıda şunu gözlemliyorum değerli arkadaşlar: Bakın, buradaki arkadaşlarımız kanaat belirttiği zaman da müdahale ediyorum fakat şuna üzülüyorum Sayın Arı, şuna üzülüyorum...

CAVİT ARI (Antalya) - Bana niye söylüyorsunuz Başkanım?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bak, şöyle: Şunu...

CAVİT ARI (Antalya) - Niye bana söylüyorsunuz?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Huzurumuzu sen bozuyorsun, o yüzden sana söylüyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye değerli arkadaşlar...

CAVİT ARI (Antalya) - Ben sadece oradan gelen sataşmaya cevap veriyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bakın, bakın... Sayın Arı...

Sayın Arı, bakın, gerek yok. Sayın Çelebi ifade etti, Sayın Türeli aldı, dedi ki: "Bak, biz Bakana sorduk." Buna gerek yok; bu ses yükseltmeleriniz, sizin onu bastırmanız yani "Sayın Türeli'ye ayar veriyor..." Bu, olmadı. Siz tecrübeli bir milletvekilisiniz, üç dönemdir buradasınız, Plan ve Bütçeyi biliyorsunuz.

CAVİT ARI (Antalya) - İki dönem.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bizde üç dönem uygulaması var, sizde yok. Yani tamam, iki olsun. Nice iki dönemler gelirsiniz.

Yani Sayın Türeli, burada kanaati belirtiyor ama bakın, şunu Komisyon üyelerimizden... Özellikle buradaki ahengin bozulmasını istemiyorum, arzu etmiyorum. Yani her zaman bir şey olur ya, bir nişan olur ya, bu da bizim bugünkü nişanımız olsun. Bir daha da bu şekilde bir incitici bir duruma girmeyelim lütfen. Herkesten özellikle istirham ediyorum.

Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, on dakika sonra burada buluşmak üzere, on dakika ara veriyoruz, soru kısmıyla devam edeceğiz.