BAŞKAN MEHMET MUŞ - Arkadaşlar, müsaade eder misiniz...

Sayın Arı, burada herkes konuştu. Ben hiçbirinizin konuşmasına müdahale etmiyorum. Bir milletvekili eğer bir konuyla alakalı bir fikir beyan ediyorsa "Sen veremezsin." diye bir şey diyemeyiz ki adama.

CAVİT ARI (Antalya) - Aşkın Bey'e ayar vermeye çalışıyor.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne alakası var?

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Ne alakası var?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlarım, bir saniye... Bir saniye... Değerli arkadaşlarım, bir saniye...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - PKK'yı övenlere sesiniz çıkmıyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar...

Değerli arkadaşlar, kimseye...

CAVİT ARI (Antalya) - Aşkın Bey'e ayar vermeye...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, Aşkın Bey kendini...

(AK PARTİ ve CHP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar... Değerli arkadaşlar...

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Bu üslupla konuşamazsınız.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Temelli, değerli arkadaşlar...

CAVİT ARI (Antalya) - Aşkın Bey'in sorusuna cevabı Bakan verir.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Çelebi, bir saniye, sürenizi açacağım.

Sayın Temelli, sayın arkadaşlar, değerli arkadaşlar...

Süreyi vereceğim, bir saniye.

Değerli arkadaşlar, bakın, Sayın Arı, Sayın Türeli sizin sözcünüz; istediği zaman söz alabiliyor, konuşabiliyor; birikimi, yeterliliği, belagati de gayet yerinde, kendini kurtarabilir, cevap verebilir. Bir de biz milletvekilleriyiz arkadaşlar, birbirimize ayar falan vermeyiz ya, lütfen yapmayın bunu.

Bir de yani şimdi kendisi... Şimdi, burada arkadaşlar dedi ki: "S-400'ü çalıştırmadınız." E, şimdi, Bakan mı bunu... Bir milletvekili biliyor mu çalışıp çalışmadığını? Bilmiyor. E, şimdi, buradaki milletvekili diyor ki: "Hayır, o çalışıyor."

Şimdi, burada ben neyine müdahale edeceğim? "Sen cevap veremezsin, Bakan cevap versin." diye bir şey olmaz değerli arkadaşlar.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - İtirazımı söyleyeyim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sonra söz vereceğim Sayın Türeli; size, sözcülere söz veriyorum ama lütfen...

Bakın, değerli arkadaşlar, lütfen...

Bakın, burada, bugün herhâlde yaklaşık bir 50 kişi konuştu, sadece Anayasa'yla alakalı hassas olduğumuz iki üç konumuz var, bu konular olduğu zaman Anayasa'nın ilgili maddelerini hatırlatıp Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını hatırlatıyorum. Onun haricinde milletvekillerinin siyasi değerlendirmesine, müsaade etmiyorum, buraya karışmadığım gibi buraya da karışmıyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, müsaadeniz olursa kendi meramını anlatır. Sonra Sayın Temelli de herhâlde söz talebinde bulunacak, siz de istiyorsunuz, size birer dakika vereceğim.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkanım "Terbiyesiz!" cümlesini geri alsın.

CAVİT ARI (Antalya) - Önce orası alsın.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Adam sana öyle bir şey demedi.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar...

Şimdi bu yakışmıyor. Sayın Arı...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, bir söz...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Vereceğim size Sayın Türeli.

Sayın Yegin, Sayın Arı, bu yakışmıyor bize.

Bakın, değerli arkadaşlar...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Lafını geri al, lütfen.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bakın, burada milletvekilleri kendi ağırlıklarını kendi oluşturur. Konuştuğumuz şeyler, söylediğimiz ifadeler hep kayıtlara geçiyor, tutanaklara geçiyor. Dolayısıyla biz kendimize yapılmasını istemediğimiz herhangi bir şeyi başka bir milletvekili arkadaşımıza yapmayalım lütfen. Birbirimizi incitmeye gerek yok Sayın Arı. Sayın Türeli'ye ben zaten söz vereceğim ama yani bir milletvekilini bu şekilde kesmeniz de doğru değil.