BAŞKAN FUAT OKTAY - Yani dolayısıyla siz ikiniz anlaşıyorsunuz diye düşündüm ben.

Teşekkür ediyorum.

Bana yönelttiğiniz soruyla ilgili; tabii önceden de bu soruyu bana yönelttiğiniz de doğrudur, aynı bu cevabı verdim, hâlâ da aynı görüşteyim. Bize gelen, Komisyona gelen, havale edilen tüm anlaşmaların veya kanun tekliflerinin kırk beş gün içerisinde görüşülmesi gerekiyor biliyorsunuz. Burada, bu da madde 37. Biz İsveç konusu bize henüz gelmeden önce bu programları yapmıştık. Yani bu hafta Singapur ve Malezya vardı, hemen akabinde de Arnavutluk vardı, dönüşte de bir sonraki hafta, yine Komisyon üyelerimizle birlikte. Dolayısıyla hâlihazırda yirmi üç gün geçmiş durumda. Bu hafta da gitseydik bir sonraki hafta da gidecekti, bir on beş gün daha geçince o zaman Komisyonun bu konuyu -önemli bir konu- yeteri kadar değerlendirmeye veya sorgulamaya fırsatı kalmayacak diye bir görüş oluştu. Dolayısıyla değerlendirdiğimizde biz de hak verdik. Dolayısıyla öncelik konusuna baktığımızda dedik ki: "Bu daha önemli, daha sağlıklı şekilde değerlendirilmesi gerekir." Dışişlerine de yine ilgili arkadaşlarımıza, büyükelçilerimize de onlara da görüş sorduk "Bu toplantıyı bir sonraki döneme ertelememizde herhangi bir sorun olur mu?" diye. Oradan da olumlu görüş gelince, o ziyareti her zaman, belki bir sonraki aşamada yapabiliriz." düşüncesiyle dedik ki: "Komisyonumuzun çalışmasına öncelik verelim." Gerekçe budur yani aslı da budur, sadece gerekçe olarak hani...

NAMIK TAN (İstanbul) - Siz de tam diplomat olmuşsunuz.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Yok yok, benimki gerçek, diplomatlık değil.

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Siz anladınız, biz anlamadık.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Teşekkür ediyorum.

ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ben devam edebilir miyim Başkanım?

BAŞKAN FUAT OKTAY - Siz buyurun, devam edin, bitirin.

Sonrasında da Sayın Özdemir, size söz vereceğim.

Buyurun lütfen.