KOMİSYON KONUŞMASI

NAMIK TAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.

Benim iki sorum var, bir tanesi size. Sanıyorum 1 Kasımdı bundan önceki toplantımız, hatırlayacaksınız; orada bu İsveç'le ilgili kanun tasarısının gündeme alınması konusunda "Bizim de önceliklerimiz var, bizim Komisyonumuzun da öncelikleri var, bizim Meclisimizin de öncelikleri var." demiştiniz. Tabii, bunu doğrudan söylemediniz ama yani bunun bir süre daha bekletileceği yolunda bir imada bulunmuştunuz, en azından ben öyle anlamıştım fakat bu sırada bir de Uzak Doğu seyahati çıktı biliyorsunuz, ben de onun bir parçasıydım, birlikte Uzak Doğu'ya gidecektik, Singapur ve Malezya'ya; birdenbire bunu apar topar iptal ettiniz ve bu toplantı gündeme geldi, İsveç konusu da gündeme geldi. Benim size olan sorum şu, saygıyla yani: Ne oldu da siz birdenbire bu seyahati iptal ettiniz, ne oldu da bu konuyu birdenbire gündeme getirdiniz? Size olan sorum bu.

Arkadaşımıza yani daha doğrusu Sayın Bakan Yardımcımıza sorum da şu: Biz haklı gerekçelerle terörle ilgili hassasiyetimiz çerçevesinde bir müttefikimizi sorguluyoruz. İşte, ondan aldığımız cevapları da sorguluyoruz, daha fazlasını istiyoruz, hepsi haklı gerekçelerle. Şimdi, bir de yani müttefikimiz mi, dostumuz mu değil mi, nasıl bir ilişki içinde bulunduğunu bilmediğimiz bir ülke var, Rusya; Rusya'yla ilişkilerimiz çok geniş çaplı, gayet kapsamlı. Bu ilişkiler çerçevesinde terörle hassasiyetimiz nereye oturuyor? Yani ben onu sormak istiyorum. Ne demek istiyorum? Şunu söylemeye çalışıyorum: Orada bütün burada sorgulanan terör örgütü PKK-YPG/PYD'nin bir merkezi var, bayrağı sallanıyor. Biz onlara karşı hiçbir hassasiyet duymuyor muyuz yahut ne yapıyoruz bu konuda? Neden başkalarını çifte standartla suçluyoruz da kendimiz aynı şeyi yapıyoruz? Onu da size sormak istiyorum.

Teşekkür ederim.