KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, Değerli Bakanımız, çok kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün gerçekten çok önemli bir Bakanlık bütçesini görüşüyoruz. Bu bütçenin öncelikle ülkemiz için güzel sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.

Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti'mizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün temel hedefi Türkiye'yi çağdaş medeniyet ve kültürün ortağı hâline getirmekti. Bunun yolunun da eğitimden geçtiğini biliyor ve her fırsatta dile getiriyordu. "En önemli, en esaslı nokta eğitim meselesidir çünkü eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum hâlinde yaşatır ya da esarete ve sefalete terk eder." sözüyle de bunun önemini ortaya koydu. Öyle ki cephede savaştığı zamanlardan sonra anında çağdaş eğitime ulaşmak için kararlı adımlar attı.

Şimdi, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığından sonra en çok bakan değiştiren Bakanlık olmuş Sayın Bakanım. Bu ünvanı alan bir Bakanlıkta Bakan olarak görev yapmak da hakikaten zor ve meşakkatli, size bu konuda başarılı bir dönem diliyorum tekrar. Bakanlığınıza bağlı okullarda bulunan 19 milyon 904 bin öğrenci ve 6 milyon 950 bin üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 26 milyon öğrenci var, siz de ifade ettiniz sunumda. Gerçekten Bakanlığınızın üstüne düşen, çağdaş uygarlık seviyesinin ötesinde öğrencileri yetiştirmek ve bu sistemi ülkemizde oturtmak. Bu bilinçle hareket edeceğinizi umuyoruz, bunu da buradan ayrıca ifade etmek istedik.

Yirmi bir yılda "eğitim reformu" adına sürekli aynı kararları alıp farklı sonuçlar beklemek biraz sıkıntılı bir ortam yaratıyor. İktidarınız döneminde eğitim sistemini 8 kere sil baştan değiştirdiniz, 19 kez değişikliğe uğrattınız, müfredatı da defalarca kez değiştirdik. Eğitimde büyük bir erozyon yarattınız; 6 kez lise, 3 kez üniversite sınavını değiştirdiniz; onlarca kez sınav soruları dışarı sızdı, öğrencilerimizin emekleri heba oldu. Pandemi ve yaşadığımız afet nedeniyle eğitime ara verildi, on-line olarak yürütülmek üzere başlayan eğitimde fırsat eşitliği sağlanamadı, internet altyapısı yetersizliğiyle birçok çocuk eğitimden koptu. Çocuk işçilik ve çocuk evlilikte de onarılması güç bir yara oluştu.

2024 bütçesinde eğitime üniversiteler dâhil 1 trilyon 435 milyar lira bütçe ayırdınız, genel bütçe içindeki payını önceki yıllara göre arttırdığınız için teşekkür ederiz; burada bir artış oldu. Fakat bazı Bakanlarınız "Yirmi bir yıl önce eğitime 10 milyar lira ayrılıyordu, biz rekorlar kırıyoruz." diye bazı ifadelerde bulundu. Bunun böyle olmadığı şuradaki rakamlarla netleşecek: O tarihte merkezî bütçe yatırım ödeneğinin Millî Eğitim Bakanlığı yatırımlarına 2002 yılında ayrılan pay yüzde 22,34'müş. Yani MEB bütçesinin yatırımlara ayrılan payı da yüzde 17,18. Bu rakam, bugün bütçenin yüzde 14'üne tekabül ediyor, bunun da altını özellikle çiziyoruz. Şunu da sormak istiyoruz: Eğitime ayrılan paydaki artış eğitimin kanayan yaralarına merhem olacak düzeyde mi? Atanamayan öğretmenlerin atanmasına vesile olacak mı? Gerekli düzeltme eğitim sisteminde yapılacak mı? 6-17 yaş arasında 570.293 çocuğumuz eğitim dışında.

Bir de bazı verileri sizinle paylaşacağım: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün yani OECD'nin yayımladığı yeni rapora göre Türkiye, üst-orta eğitim yani lise kısmı harcamalarında 40 ülke arasında 38'inci sırada. Yani OECD ülkeleri açısından baktığımızda yeterli kaynak ayırmaya çalışsak da sıralamalarda alt seviyelerde kaldığımız da bir gerçek. OECD ortalamasında ilkokuldan yükseköğretime kadar öğrenci başına eğitim kurumlarının harcaması 11.680 dolar, Türkiye'de bu rakam 5.723 dolar Sayın Bakanım. Bu rakamda da yeterli seviyelerde değiliz. Sayın vekilimiz az önce bahsetti, PISA araştırması sonuçlarına göre yıllar içindeki duruma baktığımız zaman da, bu araştırmaya göre 2023 yılından bu yana okuma, matematik ve fen bilimleri alanlarının tümünde OECD ortalamasının oldukça altında kalmış durumdayız. 15-19 yaş aralığında yüzde 69 olan okullaşma oranıyla OECD ülkeleri arasında son sıralardayız. Bir de tabii Akademik Özgürlük Endeksi'ne göre de 175 ülke arasında 170'inci sıradayız Sayın Bakanım.

Bir de önemli bir konu, özel okullara kaynak aktarımına devam ediliyor. Özel okulları artırmaya yönelik çalışmalara da son sürat hız veriliyor; oranını da yüzde 20'nin üzerine çıkarmak için çalışmalar olduğu basına yansıdı, kamuoyuna yansıdı. Özel okullarda boş kalan kontenjanların devlet okul öğrencilerine tahsis edilmesi için de yaptığınız çalışmalar olduğunu duyuyoruz. Özel okullara aktarılan kaynaklar, destek ve teşvikler devlet okulları için harcanmalı. Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına bir an önce son verilmeli.

Sayın Bakanım, bütçede baktığım kadarıyla devlet parasız yatılı öğrencilerine 25 milyar 902 milyonluk ayrılan bir kaynak var. Bu kaynak gerçekten önemli bir kaynak ama biz bu kaynağın da yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Ben de öğretmen çocuğuyum, parasız yatılı okuyarak bu günlere geldik. Dolayısıyla kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyette, Türkiye Cumhuriyeti devletinde taşradan, köylerden öğrencilerin yetiştirilmesi, onların okuyarak belli makamlara gelmesi için bütçedeki bu 25 milyarlık rakamın arttırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuyla ilgili olarak bugün önergemizi de vereceğiz, inşallah burada onaylanarak bu ödenek miktarının artırılmasının ben ülkemizin geleceği açısından da çok önemli olduğunu özellikle buradan ifade etmek istedim.

Öğretmenler özellikle büyükşehirlerde yaşıyorlar. Kira sorunları var, geçinemiyorlar yani hayat pahalılığı nedeniyle, gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle yaşamlarında hakikaten çok büyük güçlükler var.

Yine, akademisyenlerimizin artık seslerini duymanızı istiyoruz, onlar da istiyorlar; bizler de size aktarıyoruz. Akademisyen taban maaşı yoksulluk sınırının 2 katı olacak şekilde düzenlenmelidir. Yurt içi, yurt dışı konferanslar için gerek üniversite gerekse TÜBİTAK gibi devlet kurumlarından yeterli kaynaklar, fonlar, burslar aktarılmalı, artırılmalı bunların tutarları. Yine, göstergeleri 1000 puan artırılmalıdır, ek ders ücretleri en az 5 kat artırılmalıdır. Üniversite ödeneği, yükseköğretim tazminatı, makam tazminatı ve aile yardımı en az 5 kat artırılmalıdır. Aynı işi yapan akademik personel vakıf ve devlet ayrımı gözetilmeksizin yasa gereği eşit ücretlerde çalışmalıdır, burada farklılıklar var.

Atama bekleyen milyonlarca öğretmenimiz var, bu da ayrı bir konu.

Sayın Bakanım, bize Akademik Dayanışma Platformu bir rapor sundu, tahmin ediyorum Bakanlığınıza da ulaşmış olabilir ama ben toplantı sonucunda da size bunu takdim edeceğim, ileteceğim. Burada da özlük haklarıyla ilgili çok güzel çalışmalar yapmışlar, Bakanlığımızın bürokratları tarafından da incelenmesi ve dikkate alınmasını özellikle buradan istirham ediyoruz.

Önceki dönem Bakan zamanında verilen sözler vardı, onların yerine getirilmesini bekliyoruz. Öğretmenlerimizin bu taleplerinin yerine getirilmesi için öğretmenlerin hakikaten çok büyük beklentileri var. Mülakatın kaldırılmasıyla ilgili özellikle beklentileri var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda sözleri var, mülakat olayının kaldırılması gerektiğini özellikle buradan tekrar ifade ediyoruz.

Okul öncesi eğitim başta olmak üzere eğitimin bütün kademelerinde öğrencilere en az 1 öğün ücretsiz yemek verilmesi uygulamasının yaygınlaştırılması, pilot olarak başladığınız bu uygulamanın yaygınlaştırılarak bütün okullara yayılması gerektiğini özellikle buradan ifade ediyoruz.

Eğitim yatırımları artırılmalı. Tüm kamu emekçilerine ücretsiz okul öncesi kurumlar ve kreşler için bütçeden ekstra ödenekler aktarılması olayı önemli.

MEB ve Yükseköğretim Kurulu bütçelerinin millî gelire oranı en az 2 kat artırılmalı ve OECD ortalamasının üzerine çıkarılmalı.

Öğretmen atamaları hakikaten çok çok önemli. Az önce sayın vekilim de belirtti, Köy Yaşam Merkezleri Projesi İşbirliği Protokolü... Yani siz bu konuya önem vereceğinizi ifade etmiştiniz, bunun son durumunu da merak ediyoruz, bu proje ne aşamada; onu da cevaplarsanız çok seviniriz.

Bir de "cumhuriyet tarihimizin en büyük eğitim projesi" olarak nitelediğimiz FATİH Projesi vardı, bu projenin çıktısı ne oldu, bize getirisi ne oldu; bu konuyla ilgili de özellikle açıklama bekliyoruz.

Yine, ülkemizin en önemli sorunlarından biri depremle ilgili sorunlarımız biliyorsunuz. Ben size bir soru önergesi sormuştum Sayın Bakanım, seçim bölgem Karabük'le ilgili, okulların depreme dayanıklılığıyla ilgili son durumun ne olduğunu sormuştum; siz de cevap verdiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEVDET AKAY (Karabük) - Toparlayacağım.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen toparlayalım.

CEVDET AKAY (Karabük) - Tüm Türkiye genelinde de okullarımızın depreme dayanıklı hâle getirilmesi gerçekten çok çok önemli. Bu konuyla ilgili çalışmalar 2000 yılı öncesindeki deprem yönetmeliğiyle ilgili başlamak üzere devam etmişsiniz ama yıkılacaksa yıkılması, yapılacaksa yeniden yapılması ve depreme bir an önce dayanıklı hâle getirilmesi gerekir.

Bir de Sayıştay raporundan bir şey söyleyeceğim. Sayıştay raporunda taşınmazlarla ilgili bir tespit yapılmış, Emlak Genel Müdürlüğünüzce belirlenen ve coğrafik bilgi sistemleri gereği o sisteme kaydedilen taşınmazlarınızın aktifte kaydolmadığı ifade ediliyor; bunların da bilanço kayıtlarının yapılması, reel durum ile mali tabloların uyumlaştırılması gerekiyor.

Bir de Sayıştay denetçilerimizin ortaöğretim pansiyonlarıyla ilgili tespitleri var. Buradaki insan kaynaklarının yetersiz olduğu, sosyal donatıların yetersiz olduğu ve ilgili tahsilatların ön muhasebe sistemi olmadığından sağlıklı bir şekilde muhasebe mekanizmasının çalışmadığını ifade etmişler.

Teşekkür ederim.