Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman Genel Müdürlüğü c)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç)Türkiye Su Enstitüsü d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 13 .11.2023 |
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli Komisyon üyeleri ve kıymetli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2022 yılı Sayıştay Raporu ile Tarım ve Orman Bakanlığının 2024 yılı bütçesini görüşüyoruz. Öncelikle, Sayıştay raporuna değinmek istiyorum ama söyleyecek de çok fazla bir şey bulamıyorum çünkü Sayıştay her nasıl olduysa Bakanlığınızla ilgili en ufak bir kusur ya da hata bulamamış. Oysaki bizler ve tarımın gerçek paydaşları, tarımda geldiğimiz üzücü noktanın hep birlikte farkındayız; bu durumun sorumlusunun Bakanlığın yanlış tarım politikaları olduğunu da biliyoruz. Halkı ve yasama erkini yanıltmaya yönelik hazırlanmış bu raporlara imza atan Sayıştayın sorumluluklarını yerine getirmediği kanaatindeyiz.
Sayın Komisyon üyeleri, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne baktığımızda, toplam bütçe giderlerinin 11 trilyon 89 milyar lira olacağı öngörülmekte. Bütçe teklifinde çiftçilerimizi direkt etkileyen gübre, mazot ve hayvancılık gibi desteklemeler yani doğrudan çiftçinin cebine girecek olan tarımsal destekleme ödemeleri için sadece 91,6 milyar lira ödenek ayrılmış. 2024 yılında gayrisafi millî hasılanın 41 trilyon 159 milyar lira olacağı tahmin edildiğine göre iktidar yine Tarım Kanunu'na aykırı bir bütçeyi geçirmeye çalışmaktadır. Bu bütçe onaylanırsa çiftçimizin 318 milyar lirası geçmiş yıllarda olduğu gibi yine gasbedilecek.
Değerli Komisyon üyeleri, iktidar tarafından sunulan bu bütçeyle mevcut sorunları aşmamız ve tarımı yeniden ayağa kaldırmamız mümkün değil çünkü bu bütçede Çukurovalı pamuk üreticisi yok, bu bütçede Egeli zeytin üreticisi, Akdenizli narenciye üreticisi, İç Anadolulu tahıl üreticisi, Karadenizli fındık ve çay üreticisi de yok, Trakyalı sütçü, Doğu Anadolulu besici, Manisalı üzüm üreticisi de yok; bu bütçede milletin efendisi çiftçilerimiz maalesef yok. Bunlar yok, peki bu bütçede ne var? Bu bütçede görev zararları var, hak gasbı var, ithalat var, çok uluslu karteller var, paradan para kazanan tüccarlar var, faiz var, borç var; çiftçimize ise yine yokluk, yine yoksulluk var.
Değerli Komisyon üyeleri, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal kitlenin finansmanı ve ihracat destekleri için ayrılan bütçe 191,8 milyar lira yani geçen yılın 4 katı. Bunun anlamı şudur: Ayrılan bu ödenekle kendi çiftçimiz yerine yine yabancı çiftçilere destek var. TMO, maliyetine ürün alımı fiyatı açıklayacak ama diğer taraftan fahiş fiyatlarla tarım ürünlerini ithal etmeye devam edecek; Et ve Süt Kurumu et ithal ederek yerli yetiştiriciyi perişan etmeye devam edecek. İsimler değişiyor, bakanlar gelip gidiyor ama iktidarın bu yanlış tarım politikaları maalesef değişmiyor. İktidar kendi çiftçisine köstek, yabancı çiftçiye ise destek olmaya devam ediyor. 500 milyarı aşan borcu için kredi alamayan çiftçilere sadece traktör alımında kredi kullandırılıyor.
Değerli Komisyon üyeleri, Sultaniye kuru üzümünün başkenti Manisa'da üzüm üreticisi zor durumda. Bu iktidar Manisalı üzüm üreticilerini de bitirdi. Bu yıl dolu, don, aşırı yağışların verdiği zararın yanı sıra, özellikle mildiyö hastalığı nedeniyle Sultaniye kuru üzümünde hem rekolte hem de kalite çok düşük oldu. Geçen yıla göre rekolte yarı yarıya düşmüşken üzüm fiyatının maliyetinin altında kalması izaha muhtaç bir durumdur. Maliyetlerdeki aşırı artış ve verim düşüklüğü nedeniyle kilo maliyetinin 55 liraya çıktığı bir ortamda ürün fiyatının 40-45 lira aralığında kalmasının sorumlusu Toprak Mahsulleri Ofisidir yani iktidardır. Geçen sene seçim yılı olması nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan Manisa'ya gelerek tüccarlarla birlikte taban fiyatını açıklamıştı. Düşünsenize Cumhurbaşkanı üzüm taban fiyatını tüccarlarla birlikte açıklıyor. Tüccar ne kadar diyorsa, ne kadar istiyorsa fiyat da maalesef o oluyor. Bu sene seçim bitti, Manisa'ya ne gelen oldu ne de fiyat açıklayan; gelmemeleri aslında daha da hayırlı oldu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen.
Buyurun.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Bakan, Manisalı üretici üzümünü tüccara zararına sattığında siz neredeydiniz? Üzüm fiyatı tüccarın lehine olduğu için mi fiyat açıklamadınız? Üzüm fiyatı tüccarın lehine olduğu için mi alım yapmadınız?
Sayın Başkan ve değerli üyeler; TARSİM sigorta ve prim fiyatları da çok yüksek, muafiyetler de yüksek; bu primler mutlaka düşürülmelidir. Çiftçilerimizi tam olarak güvence altına almak için tüm riskleri kapsayacak şekilde mevzuat yeniden düzenlenmelidir. Örneğin, Manisa'da üzüm üreticileri mildiyö hastalığının kapsam dışı olması nedeniyle tazminat alamadı. İklim değişikliğine bağlı olarak birçok hastalık ortaya çıkıyor ve çıkmaya da devam edecek. Tüm bunların hasar kapsamına alınması gerekmektedir.
Sayın Başkan, değerli üyeler; bu bütçe teklifiyle bunların mümkün kılınması hayal. Bu bütçeyle üretim...