Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman Genel Müdürlüğü c)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç)Türkiye Su Enstitüsü d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 13 .11.2023 |
FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Komisyonda bulunan herkesi ve dışarıdan toplantıda bizi takip eden basın emekçisi arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyoruz.
Tarım Bakanımız Bakanlıkla ilgili bir sunum yaptı. Tarımsal üretimle ilgili söyledikleri keşke doğru olsaydı, biz de muhalefet olarak burada Bakanlığı alkışlasaydık. Çiftçilerin durumu ortada. Sayın Bakan, görevi devraldığınız günden beri tarım ve hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı kaç şehri gezdiniz ve çiftçileri hiç dinlediniz mi? Bugün burada tarımsal üretimle ilgili pembe bir tablo çizdiniz. Keşke buraya birkaç çiftçiyi çağırsaydık, bakalım bu açıklamanız hakkında size ne cevap vereceklerdi; özellikle mısır üreticilerinin ne cevap vereceğini herkes çok iyi biliyor.
Bakanlıkla ilgili yaptığınız sunuma karşı ben de Urfa'nın bir Vekili olarak tarımla ilgili genel bir değerlendirme yapıp Urfa özelinde çiftçilerin yaşadıkları zorlukları ve taleplerini gündeme getireceğim.
2002 yılında Türkiye tarımda kendi kendine yeten ülkeler arasında yer alırken yirmi yıllık iktidarınız süresince uyguladığınız neoliberal politikalar sonucunda 2022 yılı itibarıyla artık kendi kendine yetebilen ülkeler arasında maalesef yer almıyoruz. Geldiğimiz bu noktada birçok tarım ürünü ithalatla karşılanıyor ve ithalat çiftçiyi bitirme noktasına getirdi. Yirmi yıllık liyakatsiz tarım politikalarınız sonucu Türkiye tarımı geri dönüşü olmayan bir tarımsal üretim krizi içine giriyor. Buradan tekrar uyarıyoruz: Tarımda ithalat politikaları çözüm getirmek yerine var olan tarımsal üretim krizini daha da derinleştiriyor. Türkiye'de tarımsal üretim krizini çözebilmenin ilk adımı çiftçilerin girdiler karşısında ezilmesini önlemekten ve doğru bir destekleme politikası izlemekten geçiyor, zam yapmaktan değil.
Urfa bir tarım kenti ve liyakatsiz tarım politikaları sonucu çiftçiler zarar ediyor. Urfa'da yoğun olarak ekilen tarım ürünleri mısır, buğday, arpa, mercimek ve pamuktur; son iki yılda çiftçiler ektikleri bu ürünlerde, kârı bir yana bırakalım, zarar ediyor. Evet "Çiftçinin yanındayız, üreticinin yanındayız." diyorsunuz. Geçen yıl mısırın fiyatı 5,70 liraydı, buna 30 kuruş zam yaparak 6 liraya çıkardınız; kürdistan bölgesindeki ziraat odalarının hesapladığı mısırın maliyet fiyatı 8,5 lira. Pamuğun maliyet fiyatı 20 lira, piyasada belirlenen fiyat 18,5 lira. 2022 yılında mazot 17 lirayken 2023 yılında mazot 40 liraya yakın ve 40 ile 39 arasında gidip geliyor. Gübre geçen yıla göre 2 kat zamlanmış, zirai ilaçlar karaborsaya düşmüştür ama mısıra 30 kuruş zam yapıyorsunuz, yüzde 3'lük bir zam yapıyorsunuz ve çiftçinin yanında olduğunuzu dile getiriyorsunuz.
Urfa'da tarımsal sulama Atatürk Barajı'ndan sağlanıyor. Urfa'nın Harran ve Suruç ilçelerinde GAP kapsamında Atatürk Barajı'ndan faydalanılarak tarımsal sulama yapılıyor. Suruç'ta dönüm başı sulama için 1.250 TL alınıyor, Harran'da ise dönüm başı 150 TL alınıyor; sulama sistemleri farklı olsa da sulama ücretlerindeki 8 katlık bu fark adaletsizliktir, bu politik bir uygulamadır. Sulamayla ilgili bir indirim yapılıyor ama çiftçi daha ürününü hasat etmeden bu para çiftçilerden talep ediliyor.
Evet, burada sunumunuzu yaparken asrın projesinden bahsettiniz. Su Temin Projesi'yle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne 75 milyon metreküp su sağladınız ve Afrika'da yaklaşık 2 milyon kişiye içme ve kullanma suyu sağladınız. Evet, bu konuda bir eleştirimiz yok ama Türkiye sınırları içinde bulunan Siverek'te -250 bin nüfusu var- Siverek halkı içme suyuna ulaşmakta sorun yaşıyor, günde sadece iki saate yakın su bırakılıyor. Siverek Belediyesi AKP'nin belediyesidir, eğer konuşmalarıma inanmıyorsanız belediyeyle görüşebilirsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Şenyaşar, ilave bir dakika süre veriyorum.
Buyurun.
FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Evet, milletvekilimiz mevsimlik tarım işçilerinden bahsetti. Urfa'da da yoğun bir şekilde mevsimlik tarım işçileri vardır. Özellikle Urfa'dan batıya göç eden mevsimlik işçiler ilkel çağlardaki gibi bir yaşam mücadelesi veriyor; 7 metrekarelik bez çadırlarda 8-9 kişi aylarca kalıyor, bunların büyük bir çoğunluğu 18 yaş altı çocuklardan oluşmaktadır. Tarım işçileri sosyal güvencelerden yoksunlar, ırkçı saldırılara maruz kalıyorlar; bunu milletvekilimiz de açıkladı.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Nerede?
FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Basını takip ederseniz basından görürsünüz. Evet, A Haber bunu göstermiyor ama ulusal basında, bağımsız basın kuruluşlarında, bu ırkçı saldırılarla ilgili -Kürtçe konuştukları için- görüntüler haberlerde mevcuttur.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hani, nerede? Nerede?
FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Çadırlarda elektrik yok, banyo ve temiz suya erişim kısıtlı. Herhangi bir sağlık güvenceleri yoktur. Bazen de tıka basa doldurdukları kamyon üstünde kasalarla, dolmuşlarda...