MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Teşekkürler Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Adından da anlaşılacağı gibi üstlendiği misyon ve politika alanları hesaba katıldığında yaşamımızla ve geleceğimizle ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bütçe görüşmeleri için burada bulunmaktayız. Tabii, söz alan arkadaşlarımızın tümü mevcut ekolojik sorunları, küresel ısınmayı; kent, doğa ve kültür kırımını, Bakanlığın sorun alanlarına karşı takındığı tutumu, politik tercihlerini; bu tutumun ideolojik yanlarını ve de toplumsal etkilerini güzelce anlattılar, bahsettiler, özetlediler. Doğanın zapturapt altına alınmasının hikâyesini neoliberal politikalar ve sermaye iş birliğiyle ekosisteme verilen tahribatın boyutlarını aktardılar. Ben ise irade gasbıyla belediyelerimize atanan kayyumların yarattığı büyük çaplı kent ve çevre tahribatına ilişkin somut bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Arkadaşlarımız tarafından günlerdir kayyumların politikalarına ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonuna ayrıntılı bilgiler de verildi, demokratik ve meşru yerel yönetimlere karşı yargı araçsallaştırılarak yani kılıfına uydurularak belediye yönetimine nasıl el konulduğunun, halk iradesinin nasıl yok sayıldığının detaylıca aktarımları yapıldı. Kayyumlar, AKP iktidarının doğa ve kültür kıyım politikalarının sadık bekçileri olarak, gasbettikleri tüm belediyelerde hem AKP mimarisini hem AKP kent politikalarını hem de ağaç ve doğa katliamını, düşmanlığını âdeta merkezî bir kararla harfiyen uyguladı.

Elbette ki kayyumların kültür ve kent kırım politikalarına bazı örnekler vereceğiz ama tüm bu örnekleri burada kısa bir süre zarfında aktarmak mümkün değil maalesef. Özetleyecek olursak, Sur Belediyesi kayyumunun talimatıyla, UNESCO tarafından sit alanı ilan edilen Hevsel Bahçeleri'ne ve Dicle Nehri yatağına iş makineleriyle, kepçelerle girilip doğal yaşama zarar verme pahasına nehir yatağından maalesef kum ve çakıl çıkarılmakta. "Aileler doya doya Van Gölü'nün güzelliklerinden yararlanacak." vaadiyle kayyum eliyle Van Gölü'ne yapılacak 16 kilometrelik sahil yolunun yaratacağı doğa katliamının farkında mıyız acaba? O alanlar nesli tehlikede olan ve korunması gereken birçok nadir kuş türünün barınma yeri maalesef. Bir başka örnek daha, "Batman'a vizyon katacak dev imar planı." diye duyurulan projeyle Batman'ın temiz su ihtiyacını karşılayan 47 su kuyusundan 44'ünün bulunduğu Batman Çayı ve havzası yapılaşmaya maalesef açılmak istenmekte.

Seçim bölgem Şırnak'ın Cizre ilçesinde Dicle Nehri kenarında bulunan ve içinde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan su samuru ve turaç kuşu başta olmak üzere birçok kuş türünün yaşadığı çalılıklar maalesef kayyum tarafından iş makineleriyle yerinden söküldü. Aynı şekilde, Cizre'nin en büyük sorunlarının başında çöp ve atık yönetimi gelmekte. Çöp toplama alanına bizzat kendim giderek -şurayı göstermek istiyorum- videosunu çektim, gördük. Çöp toplama istasyonuna -maalesef, görüyorsunuz- 2021 yılında normalde kayyum tarafından katı atık aktarma istasyonu yapılması gerekirken yapılmadı, herhangi bir çalışma dahi yapılmış değil. Şöyle bir görüntü ortaya çıkıyor: Şurası çöp toplama alanı, yakıldığı zaman şurada da normalde Bozalan TOKİ konutları mevcut, burada bulunan vatandaşlarımız hakikaten ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmakta, çok kötü bir koku yayılmakta, oraya gittiğimizde de hakikaten o kötü kokuyu bizzat kendimiz de hissettik; vatandaşlarımız hiçbir şekilde pencerelerini açamamakta, çocuklar dışarıya çıkamamakta, parklarda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sözlerinizi toparlayın lütfen.

Buyurun.

MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Yani tabii, bu tür sorun ve sıkıntıları dile getirmek elbette ki dakikalar içerisinde mümkün değil. Dediğim gibi, hakikaten bu katı atık aktarma istasyonunun bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Hani, Bakanlığın da Sıfır Atık Projesi normalde var yani böyle bir proje var mı, yok mu? Bilmiyorum artık, müsterih mi olalım, relaks mı olalım, hakikaten abartmayalım mı? Bakanlığın bu konu üzerinde durması gerektiğini belirtiyoruz.

Ayrıca, kentsel dönüşüm sorunlarıyla ilgili hakikaten Şırnak'ta da ciddi sorunlar var. Bizzat kendim bu projenin, bu kentsel dönüşüm sorunlarının bir mağduru olarak, altı yıldır maalesef "kentsel dönüşüm projesi" adı altında yapılan konutlarla ilgili kendim dahi konutunu almış birisi değilim ve onlarca, yüzlerce vatandaşımız hâlâ beklemekte.