Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c) Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç) İklim Değişikliği Başkanlığı d) Türkiye Çevre Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 10 .11.2023 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakanım, öncelikle merhabalar diyorum, hoş geldiniz diyorum.
Genel olarak, sözlerime başlamadan birkaç tane konu var iletmem istenilen. Onlardan biri KÖYDES projeleri de Bakanlığınız tarafından yürütüldüğü için direkt ilgilendiren bir konu. Ağrı ili Doğubayazıt ilçesi Dalbahçe, Seslitaş, Subeşiği, Yalınsaz, Güllüce, Örmeli, Karaşeyh, Sarıbıyık köylerinde uzun zamandır sulama suyu ve yaklaşık bir hafta, on gündür de içme suyu sıkıntısı yaşanmakta.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Bir zahmet yazılı verir misiniz? Ben bulamam ki bunları.
CAVİT ARI (Antalya) - Tabii, vereceğim Sayın Bakanım.
Bu köylerin "Balık Gölü" diye ifade edilen su kaynağı kurumuş, burada sorun var ancak Dalbahçe köyünün, başta bu köyün kendi su kaynakları var. Bu köylerin acilen öncelikle içme suyu ve sonrasında da sulama suyuna kavuşturulması ihtiyacı var. Bu listeyi size ayrıca vereceğim Sayın Bakanım.
Yine, geçtiğimiz tarihlerde, 6 Ocak 2022 tarihinde ve sonrasında, Sayıştay Başkanına ve Meclis Başkanına, Cumhuriyet Halk Partisi yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun başkanlığında giderek şikâyette bulunduk. Başta İLBANK ve Belediyeler Birliğinin neredeyse yüzde 50'sinden fazla kaynağı -Belediyeler Birliği açısından söylüyorum özellikle- Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden aldığı hâlde, yapmış olduğu destekleri, yüzde 94-95 seviyesindeki yardımları AKP'li ve MHP'li belediyelere yaptığına dair bir durum söz konusuydu ve biz bu nedenle şikâyette bulunmuştuk. Örneğin, İLBANK'ın kredi hibe desteği için o tarihte 1.156 projenin yüzde 94'ü Cumhur İttifakı ve kayyum belediyelerine, ülke nüfusunun yüzde 51,7'si Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetilip, bu kaynağın çoğunluğu da yine aynı şekilde Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden gittiği hâlde, yüzde 4 oranında bir hibe desteği vardı. Yine, 191 hibe desteğinin yüzde 98'inin aynı şekilde Cumhur İttifakı'na ait belediyelere, Bakanlığınız tarafından da son dönemde, son üç dört yıl içerisinde 3 bine yakın araç hibesinin yüzde 97'sinin yine Cumhur İttifakı belediyelerine yapıldığına dair veriler vardı. İller Bankası, yine aynı şekilde... Siz de Bakan olarak bu adaletsizliği, bu eşitsizliği sürdürmeye devam edecek misiniz, yoksa Cumhuriyet Halk Partili belediyelere hak ettiği desteği bu kalemler yönünden verecek misiniz Sayın Bakanım; size bunu direkt sormak istiyorum. Yine, İller Bankasında çok sayıda bekleyen, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından gönderilen projeler var ve bu projeler Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden geldi diye beklemekte, onaylanmıyor Sayın Bakan. Bu projelerin onaylanmasını istiyoruz.
Sayın Bakan, sunumunuzun ilk bölümünde gerçekten, hani şöyle derler ya, kulağa hoş gelen sözler var; esasen bu sözler benim de hoşuma gitti: "Şehir ve insan birbirinin aynasıdır, aynısıdır. Bir şehre bakış atmak aslında bir insana, bir millete ve bütün insanlığa bakmaktır. Şehirler de onlara anlam katan insanlar gibi canlı organizmalardır, zamanı geldiklerinde doğarlar büyürler, iyi bakılırsa ömrü uzar, bakılmazsa ölür gider. Şehirlere bakım yapılmaz ve ihtimamla yaklaşılmazsa, dünyanın en kadim şehirleri de olsa nafile, kaderine terk edildiklerinde tarihten silinip şehircilik anlamında yok olur gider. Şimdi, şehirlerin gelecekleri, o şehirleri yöneten yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır." demişsiniz. Ben bu sözlerinize, noktasına virgülüne katılıyorum Sayın Bakanım. Gerçekten de çok güzel, hani tabiri caizse edebiyat dolu sözler sarf etmişsiniz ancak size bazı resimler göstermek istiyorum. Bakın, kadim şehirler dedik ya, evet, Türkiye'nin, belki de dünyanın en kadim şehirlerinden biri İstanbul'dur. İstanbul, sizin burada özetlediğiniz hususların tam tersine yaptığınız uygulamalarla bugün mahvedilmiş durumda. Bakın, şurası sizin yarattığınız tablo nedeniyle; şurada çok sayıda görseller var. Yani Tarihî Yarımada diye bizim Osmanlı'dan kalan eserlerin, bugün ülkemizin en önemli değerlerinin olduğu bölgedir. Sultanahmet Camisi'nin olduğu, Ayasofya'nın olduğu yarımada bölgesinin siluetini siz değiştirdiniz, iktidarınız değiştirdi Sayın Bakan. Yani sizin yarattığınız bu tabloyla İstanbul, İstanbul olmaktan çıktı; İstanbul, gökdelenler şehri hâline geldi. İşte, biraz önce, girişte bahsettiğimiz ve sizin sunumunuzda yer alan "Bir şehir -kadim şehir de olsa- eğer onu yönetenler ufkuyla doğru orantılı yönetmezse o şehri, o şehir mahvolur." söylemiyle işte, İstanbul örtüşmekte. Siz İstanbul'un silüetini, Tarihî Yarım Ada'nın silüetini değiştirip her tarafı gökdelenlerle dolduran bir iktidar oldunuz. Bunun yanı sıra, deprem toplanma alanlarını yine, gökdelenler ve AVM'lerle doldurdunuz ve böylelikle de İstanbullu için en zorunlu alan olarak kabul ettiğimiz yerlerin hepsini gökdelenlerle, AVM'lerle doldurdunuz. Son dönemde yine askerî alanların da aynı şekilde inşaata açıldığı da acı bir gerçek Sayın Bakan. Çok sayıda örnek var. İşte, bu sizin "Şehirlerin gelecekleri o şehirleri yöneten yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır." dediğiniz cümle işte, burada İstanbul'u mahvettiğiniz cümledir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, süre doldu.
CAVİT ARI (Antalya) - Hayır, dolmadı daha.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Doldu, mikrofonunuz otomatik olarak kesildi.
CAVİT ARI (Antalya) - Sözümü kesemezsiniz Sayın Başkanım!
(Gülüşmeler)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Protesto ha(!)
Evet, mikrofonunuzu açıyorum, sözlerinizi toparlayın.
Buyurun.
CAVİT ARI (Antalya) - Daha süre dolmadı Sayın Başkanım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Ya, otomatik oluyor değerli arkadaşlar.
CAVİT ARI (Antalya) - Hayır, elim buraya dokundu da o yüzden.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Ben bir bakayım, oradan mı olmuş.
CAVİT ARI (Antalya) - Evet, evet, oradan.
Sayın Bakanım, sunumuzda böyle bazı gerçekleri saklayan bir cümleniz var, o da gözümüzden kaçmadı yani siyaset yapmayı da ihmal etmiyorsunuz. "1950 sonrası kırsaldan şehirlere göç, gecekondulaşma, 1990 öncesinde hızlı bir şekilde gerçekleşen gecekondulaşma süreci sağlıksız altyapı ve kimliksiz şehirler ortaya çıkardı." cümleniz var. Yani burada biraz önce bahsettiğim başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehir, örneğin, Ankara, hani o parsel parsel satılan, işte, başta Çukurambar olmak üzere birçok yeri gökdelenlerle doldurulan Ankara olmak üzere... Şimdi, bakın, siz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, ben bir şey yapmıyorum, süreniz doluyor gerçekten. Sistemde de problem yok, oradan da teyit ettim.
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, beni konuşturmamak üzere varsınız bugün ya!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Hayır, estağfurullah. Yani bütün arkadaşlarımızın...
CAVİT ARI (Antalya) - Daha üç dakika olmadı başlayalı.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, bakın, Sayın Arı, sırada bekliyor herkes. Yani şu an zamandan da bakıyoruz, sözünüzü toparlayın, öbürünü de geçirdik.
CAVİT ARI (Antalya) - Peki, o zaman. Arkadaşlara sordum, size inanmadım da arkadaşlara sordum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Lütfen. Yani bu benim adaletimi sarsar, olmaz, kabul edemem.
CAVİT ARI (Antalya) - Peki, bunu toparlayarak bitirelim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Peki, toparlayın, açıyorum mikrofonunuzu.
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, Sayın Bakan, bakın, 1950'ler ve sonrasındaki süreç gerçekten bir sosyolojik vakaydı ve ekonomik nedenlerle gelişen bir vakaydı, o dönemki adına "çarpık kentleşme" desek dahi ama son dönemlerde yani iktidarınız döneminde, yirmi iki yıllık süreçte meydana gelen çarpık kentleşmenin adının ise "ranta dayalı bir kentleşme" olduğunu ifade etmek istiyorum.
Son cümlem şu: Bakın, deprem çok konuşuluyor. Ben bir başka pencereden şunu söylemek istiyorum: Deprem bölgesine devletin imkânlarıyla ve belediyelerin imkânlarıyla çok hızlı bir şekilde, imkânlar çerçevesinde yardımlar götürülmeye çalışıldı. Bunların arasında depremin ilk gününden itibaren 11 Cumhuriyet Halk Partili belediye...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, teşekkür ediyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - ...il belediyeleri, ilçe belediyeleri -depremin ilk gününden itibaren- o bölgedeydi ve ellerinden gelen mücadeleyi gösterdiler.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, teşekkür ediyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Ancak Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidara bağlı bazı yetkililer Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin oradaki mücadelesini, gayretini yok saymaya çalıştılar; bu da doğru bir yaklaşım olmadı.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı...
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, çok teşekkür ediyorum. Sizlere başarılar diliyorum.