İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, çok değerli milletvekillerimiz, Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız ve basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, öncelikle bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Türkiye, tabii ki çok zorlu bir süreçten geçiyor. Bir taraftan çok büyük bir deprem geçirdik, bunun çok büyük bir yıkımı oldu, 680 bin konut, 170 bin dükkân, depo gibi yerler ağır hasar aldı. Tabii, bunların büyük bir yükü var. Bütün bu zorluklara rağmen elhamdülillah hükûmetlerimiz bu zorluğun altından kalkmaya çalışıyor.

Diğer taraftan da Türkiye'nin yıllar içinde yapılmış olan çarpık bir yapılaşması var. Bunun da ağır bir yükü var, siz de sabah ifade ettiniz yani 6 milyon bağımsız birim risk altında, bunların yapılması lazım. Şimdiye kadar 2 milyondan fazla bağımsız birimin tekrar, yeniden yapılmasını sağlamışsınız. Bunların içinden bir tanesi de Uşak ilimizde bir kentsel dönüşüm yapıldı burada aşağı yukarı 975 dükkân, iş yeri ve 1.200 de daire olmak üzere. Önemli bir projeydi ve belki de Türkiye'de ilk defa uygulanan bir projeydi. Burada emeği geçen Bakanımıza, sizlere ve tüm ekibinize canıgönülden teşekkür ederim.

Tabii, burada arkadaşlardan bazıları sanki Türkiye yurt dışından çöp ithal ediyormuş gibi bir algı oluşturdu.

CAVİT ARI (Antalya) - Algı değil, gerçekleri anlattılar.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bunu açıklamak istiyorum: Arkadaşlar, Türkiye yurt dışından çöp ithal etmiyor.

CAVİT ARI (Antalya) - Olan işleri söylediler İsmail Bey, basında her yerde var.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Burada hem bir taraftan "yeşil dönüşüm" diyeceksiniz hem çevredeki atıkların olmamasını isteyeceksiniz hem de geri dönüşüm için yapılan çabalara karşı geleceksiniz.

Şunu ifade etmek istiyorum: Dünyadaki geri dönüşümün yüzde 1'ini Türkiye yapmakta. Türkiye'deki bu yüzde 1'lik geri dönüşümün de yüzde 70'ini Uşak yapmakta. Bugün Uşak'a aşağı yukarı günlük 750 kamyonla 1.500 ton atık malzeme gelmekte. Bunlar nereden gelmekte? İstanbul'dan gelmekte, Bursa'dan gelmekte, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Uşak'ı çöplüğe çevirmişsiniz ya!

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bunlar çer çöp değil arkadaşlar, diyelim ki konfeksiyon atıkları bunlar. Konfeksiyon atıklarını biz ne yapıyoruz? Bunları tiftiyoruz, elyaf hâline getiriyoruz, tekrar iplik hâline getiriyoruz.

Diğer taraftan, arkadaşlar, pet şişeleri geri dönüştürüyoruz, bunları tekrar elyaf hâline getiriyoruz ve bunları ip hâline getiriyoruz. Dolayısıyla da zaman zaman bu üreticilerimiz diyelim ki ham maddeden sıkıntı çektikleri zaman bunu yurt dışından da ithal ediyorlar. Siz, işte bunun kötü bir örneği Adana'da yaşandığı için tüm hepsi böyleymiş gibi zannediyorsunuz; öyle bir şey yok arkadaşlar.

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Mersin'de var, insanlar kalp krizinden ölüyorlar.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Neticede, hem Ticaret Bakanlığımız bunları kodluyor, bakıyor hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bunu oldukça iyi bir şekilde denetliyor. Diyelim ki o ürünlerle verilen kod arasında en ufak uygunluk olmadığı zaman kesinlikle bunun girişini yasaklıyor arkadaşlar. Dolayısıyla da siz bu gibi şeylerle aslında yeşil dönüşüme karşı işlem yapıyorsunuz.

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Yeşil dönüşümden anladığınız şey Avrupa'nın çöplüğü olmak mı?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Eğer biz bu geri dönüşümü yapmazsak bunu ne yapacağız? Tarlada pamuk ekeceğiz ve bunun için büyük miktarda su kullanacağız. Dolayısıyla da bir taraftan susuzluk olacak, susuzluğu gidermeye çalışacağız, bir taraftan da buna karşı çıkacağız yani bunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Diğer taraftan, tabii ki bazı arkadaşlarımız enerjiyle ilgili yanlış veriler kullandılar. Türkiye'de bundan belki yedi sekiz yıl önce, diyelim ki enerji üretiminin yüzde 30'u doğal gazdandı arkadaşlar. Diğer taraftan, rüzgârdan olan kısmı yüzde 3'lerdeydi. Bugün nereye geldik biz arkadaşlar? Arkadaşlar, 103 bin megavat kurulu gücümüzün 20 bin megavatı rüzgârdan. 2008'e kadar biz bunu ne yapmayı düşünüyoruz? 50 bin megavata çıkarmayı düşünüyoruz arkadaşlar.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - 2028...

GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - 2008 mi?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - 2028... 2028...

Ya, 2008'e dönemeyeceğimizi siz de biliyorsunuz arkadaşlar.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Dönmek isteyebilirsiniz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şöyle bir şey: Siz yapılanları gerçekten ya görmüyorsunuz veya görmek istemiyorsunuz. Diyelim ki tüm dünyada kuraklık var, tüm dünyada sorun var ama zannediyorsunuz ki gökten Allah'ın...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bir dakikaya bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Süreniz doldu Sayın Güneş.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tamam, bir dakika...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Peki, buyurun.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sen yağmur duasına da mı karşısın yoksa?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Gürer, lütfen sataşma yapmayalım.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, şöyle bir şey var: Tüm dünyada kuraklık var, tüm dünyada yağmur az yağıyor ve eskiden olduğu gibi Doğu Anadolu'ya da kar yağmıyor; bunu da bizden biliyorsunuz arkadaşlar. Bunu bizden bilmeyin yani böyle bir şey olmaz ki.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Doğanın gücüyle dalga geçmeyin.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Arkadaşlar, zamanım olsa çok şey anlatacaktım ama Başkana beş dakika konuşacağım diye söz verdim.

Sayın Bakanım, bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diler, hepinizi saygıyla selamlarım.