Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d)SBT Sağlık Bilim ve Teknolojileri Anonim Şirketi |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 09 .11.2023 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar, Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar; ben de öncelikle sizlere başarılar diliyorum. Gerçekten, ülke olarak bütün vatandaşlarımızın, hepimizin sağlıklı bir yaşama ihtiyacı var. Ülkemizde sağlık koşullarının iyileşmesi hepimizin en büyük arzusu.
Sayın Bakan, sırayla birkaç konuya değinerek sözlerime başlamak istiyorum. Evet, ihtiyaç olan bazı yerlere hastaneler yapılmakta; örneğin, bizim de kendi ilimizde defalarca gündeme getirdiğimiz hastaneler vardı, bunlardan bir tanesi de Manavgat Hastanesiydi. Ben en az 3-4 bütçe görüşmesinde Manavgat Devlet Hastanesi konusunu gündeme taşımıştım çünkü her seçim döneminde AKP'li siyasetçiler, başta ilimizin Bakanı olmak üzere gelip 500 yataklı hastane sözü vermişti geçtiğimiz seçimlerde ancak Manavgat'ta 300 yataklı bir hastane inşaatı var şu an ancak Sayın Bakan, seçilebilecek en kötü yeri hastane yeri olarak seçtiğinizi siz biliyor musunuz bilmiyorum ama bürokratlarınız herhâlde biliyordur çünkü adına "göl tarlası" denilen ve suyun bastığı bir yere, pamuk tarlasına şu an devlet hastanesi inşaatı yapılıyor ve tabii ki sağlam olsun diye de zemini sağlamlaştırmak adına belki de hastane maliyetinin önemli bir kısmının oraya masraf yapıldığını görüyoruz. Keşke daha uygun bir yere, o yapılan masrafla 300 değil de 500 yataklı bir hastane yapabilseydik daha da kalıcı olurdu diye düşünüyorum çünkü bu hastane yeri yarın, ileride bizim sorun yaşayacağımızı şimdiden göstermekte, söylemiş olayım.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Belediye ruhsat verdi, ilgili belediye ruhsat verdi.
CAVİT ARI (Antalya) - Yeri siz seçtiniz belediyenin uyarısına ve başka yerleri önermesine rağmen. O kadar yer bulma imkânınız varken pamuk tarlasına hastane yapıyorsunuz, bilginiz olsun.
Sayın Bakan, Antalya Milletvekili olarak özellikle şunu söylemek istiyorum: Sağlık turizmi Antalya'mızda çok önemli bir gelişme göstermekte, özellikle diş poliklinikleri çok sayıda fazlalaşmış durumda; bu, ülkemizde, özellikle Antalya'da alternatif turizm açısından -hem normal turizmin hem de sağlık turizminin en uygun şekilde yapılabileceği yerlerin başında geliyor- gerçekten çok önemli ve değerli bir konu ancak bununla ilgili de önlemlerin, tedbirlerin şimdiden alınarak, ileride sorun yaşanmayacak şekilde planlanmasında fayda olduğunu düşünüyorum yani ilerde bize sorun yaratacak...
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Şehir hastanesi açıyoruz gelecek ay, bütçede; gelecek ay şehir hastanesi açıyoruz, bütçede.
CAVİT ARI (Antalya) - Oraya geleceğim Sayın Bakan, oraya geleceğim, merak etmeyin.
Şimdi, sağlık turizminin, bir anlamda denetlenerek devam etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü bu alanın gerçekten ülkemiz adına çok önemli bir alan olduğunu ifade etmek istiyorum.
Şimdi, beyin göçünden hep bahsediyoruz; burada, doktorların yurt dışına özellikle gönderildiğini hep söyledik. Ben tersine bir soru sormak istiyorum Sayın Bakan: Yurt dışından gelen doktor sayısı kaçtır? Bunun kaçı Arap ülkelerinden gelen doktorlardır, özellikle sormak istiyorum. Yani gençlerimizin, doktorlarımızın yurt dışına gitmesini teşvik ederken ne kadar doktoru Türkiye'ye çağırdınız, burada şu an doktorluk yapmakta? Bunu da size soruyorum.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Kamuda hiçbiri çalışmaz.
CAVİT ARI (Antalya) - Var, var Sayın Bakan; ben söyleyeyim.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - T.C. vatandaşı olmayan kamuda çalışmaz.
CAVİT ARI (Antalya) - Ben söyleyeyim Sayın Bakan, az sonra söylerim; konuşmam bitsin.
Şimdi, Sayın Bakanım, bakın, şehir hastaneleriyle ilgili konu kamu-özel iş birliği nedeniyle çok önemli bir durum arz etmekte. Şehir hastanesi yapılmasına, hastane yapılmasına, kamu yatırımları yapılmasına hiçbir dönem karşı olmadık, olmayız da ancak "Bizim karşı olduğumuz konu, kamu-özel iş birliği projeleriyle ülkenin soyulması." dedik; bu konuyu defalarca gündeme taşıdık. Bu bağlamda, ülkemizde yapılmakta olan kamu-özel iş birliği kapsamında 14 şehir hastanesiyle, standart 190 hastanenin yapılabileceğine dair istatistiki rakamlar var. Bununla birlikte "Şehir hastanelerinin kamu-özel iş birliği kapsamında değil, kamu kaynaklarıyla yapılmasını biz destekliyoruz." dedik. Bu anlamda da Antalya'ya yapılan şehir hastanesinin devlet kaynağıyla yapılmış olmasını önemsiyoruz çünkü burada, gerçekten, ilk ihaleye çıkarıldığı tarihte, o tarihte yaklaşık 1 milyar TL'ye ihaleye çıkarılmıştı Antalya Şehir Hastanesi. Tabii, şimdi artan maliyetleri mutlaka var ancak o günkü maliyetler yönüyle baktığımızda Antalya Şehir Hastanesinin ihale bedeli 1 milyar TL'ydi, hatta 990 milyon TL'ydi ama benzeri yapılan, kamu-özel iş birliğiyle yapılan hastanelerin devlete olan yaklaşık maliyeti en az 3-4 katı olacaktı yani kısacası biz kamu kaynaklarıyla yapılan tüm yatırımları destekliyoruz.
Bu arada, bazı konuşmacı arkadaşlar, AK PARTİ'li konuşmacı arkadaşlar, ülkede yeni hastaneler yapıldığını, sağlıkla ilgili birtakım iyileştirmelerin yapıldığını, hastalarla ilgili muayene imkânları, acildeki tedaviler falan... Ya, değerli arkadaşlar, bakın, şimdi bir arkadaşımız kalkmış "eski Türkiye" diyor. Bakın, o cumhuriyetten sonra sayısız tesis yapan bir eski Türkiye vardı, sayısız fabrika kuran eski Türkiye vardı; Şişecamdan tutun, dokuma fabrikalarına kadar sayısız vatandaşımızın çalıştığı, üretim yapılan sayısız fabrikalar yapıldı o eski Türkiye döneminde.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sağlıktan bahsediyoruz, sağlıktan.
CAVİT ARI (Antalya) - Sayısız hastane yapıldı o eski Türkiye döneminde, sayısız enerji santralleri yapıldı o "eski Türkiye" dediğiniz, o beğenmediğiniz dönemde ama siz hepsini sata sata bitirdiniz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Siz hiçbir şeyi beğenmiyorsunuz. Yazıklar olsun ya! İnsan bu kadar mı çarpıtır ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, gelinmiş, bu dönemde, iktidara geldiğiniz dönemden bu tarafa nüfus yüzde 25 artmış, yapılan binalar tabii ki eskimeye başlamış; ya, bunun yenilenmesi kadar doğal bir şey var mı?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Doğrular bu kadar çarpıtılır ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Tabii ki yenilenecek, tabii ki nüfus artış oranına göre yeni hastane ihtiyacı artacak; bundan daha doğal ne var? Teknoloji gelişmiş; efendim, yok "Randevu sistemi gelişti." diyor.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Takdir etseniz ne olur? Teşekkür etseniz ne olur? Ne kaybedersiniz?
CAVİT ARI (Antalya) - Kardeşim, bilgisayar sistemi, otomasyon sistemi gelişmiş dünyada, bu sistemden de yararlanıyoruz; ne var bunda? Bu, sizin övünecek olduğunuz özel bir durum değil ki, teknolojik gelişmeler.
Şimdi, bir hastayı helikopterle taşıyorsunuz; efendim teşekkür ederiz, taşıyın ama cebinizden değil, devletin bütçesiyle taşıyorsunuz. 13 tane uçağı olan bir Cumhurbaşkanının olduğu bir ülkede hastanın ambulansla taşınması da çok değildir; gayet doğal, normal bir şeydir. 13 tane uçağı olan bir Cumhurbaşkanı var bu ülkede.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - "En doğru işi yapsanız bile buna 'iyi' demeyiz." diyorsunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Yani hastamızın helikopterle taşınması, uçakla taşınması da gayet normal bir şeydir; bunu çok da abartmayalım, gelişen koşullar bunu gerektirmiştir.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Altından yollar yapsak yine yaranamayız, onu biliyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, Sayın Bakanım, SMA hastası çocuklarımız var; gerçekten, bizlerin, hepimizin yüreğini sızlatan, hepimizi üzen hasta çocuklarımız var ancak bu hasta çocuklarımızın, önleyici tedbirlerle, doğmadan önce tedbirlerinin alınması -ki sunumunuzda var- bunun artırılması, geliştirilmesi çok daha önemli çünkü bu çocuklar doğduktan sonra yardım kampanyaları kamuoyunda çok sık bir şekilde yapılmaktadır. Tabii, doğmuşsa da artık buna devletin el uzatması lazım. Bu çocuklara, ailelerin yardım kampanyalarıyla, gönüllülerin destekleriyle, hele ki artan döviz kurlarıyla, her geçen gün artan döviz kurlarıyla buna yetişmek mümkün değil. Bu arada da bazı kampanyaların sonradan suistimal edildiği ortaya çıkınca...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, mikrofonu açacağım. Biraz tansiyonu düşürelim lütfen.
Buyurun.
CAVİT ARI (Antalya) - Biraz heyecan olsun Başkanım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Kalbi olan var.
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, bu arada bazı kampanyaların da sonradan suistimal edildiğine dair bilgiler de gelince bu yardım kampanyalarıyla ilgili tereddütler doğmakta, bunların da denetlenmesinde fayda var.
Bu arada, Sayın Bakanım, özel hastanelerde çalışan uzman doktorlarımız var. Bu arkadaşlarımız sonuçta kamuda çalışmamakla birlikte bir mesleki faaliyette bulunmaktalar. Bu arkadaşlarımızın, uzman doktorlarımızın da kamuda çalışan doktorlar gibi yeşil pasaport talepleri var. Bu konuda doktorlarımızın, uzman doktorlarımızın kamudakiyle benzer süreleri karşılayacak şekilde yeşil pasaport taleplerinin karşılanmasında fayda olduğunu düşünüyorum.
Ülkemizin sağlığının maalesef ki iktidar tarafından bozulmaya devam edildiğini, psikolojisinin bozulmaya devam edildiğini ifade etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, toparlayalım lütfen.
CAVİT ARI (Antalya) - Her gün bu iktidar tarafından yaratılan tabloyla insanlar gerilmekte, psikolojisi altüst edilmekte, yarına dair kaygıları artmaktadır.
Daha dün bu ülkede bir hukuk depremi yaratıldı, bir yargı darbesi girişiminde bulunuldu. Bakın, bu iyi bir olay değil, yargı eliyle bir başka mahkeme üzerinde yapılan bu girişim ülkemizin hukuka dair olan güvenini sarsmıştır, zedelemiştir. Bu, kamu sağlığı yönünden de tehlikedir, kamu güvenliği açısından da tehlikedir, ekonomi yönünden de tehlikedir çünkü hukukun olmadığı, adaletin olmadığı, hukuka güvenin olmadığı yerde ne yatırım olur ne hizmet olur efendim ne ekonomi düzgün olur. Bu konuda mutlaka acil önlem alınmalı, bu hukuk darbesinin önüne geçilmeli; bu görev de iktidara düşüyor diyorum.
Hepinize teşekkür ederim.