Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d)SBT Sağlık Bilim ve Teknolojileri Anonim Şirketi |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 09 .11.2023 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ben de teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, çok saygıdeğer Bakanım, kıymetli Bakan Yardımcılarımız, değerli milletvekillerimiz, kıymetli bürokratlar ve basınımızın değerli mensupları; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, kapsamlı sunumunuzu dikkatli bir şekilde takip ettik, gerçekten yine gurur verici gelişmelerden bahsettiniz. Size ve ekibinize teşekkür ediyorum. 2024 yılı bütçemizin de hayırlı ve bereketli olmasını yine bu vesileyle diliyorum.
Ülkemiz her alanda olduğu gibi sağlık alanında da büyük bir değişim ve dönüşüm süreci yaşadı. Güçlü sağlık altyapımızla sağlık alanında âdeta bir çığır açtık. Türkiye Yüzyılı'nın en iddialı alanlarından birisini de yine sağlık alanı olarak belirledik. Tabii, bu kadar çok güzel şey, yirmi bir yılda yapılanlar ve geldiğimiz noktaya baktığımızda haklı olarak bazı taleplerimiz ve bazı serzenişlerimiz de olacak bizim zaman zaman.
Değerli arkadaşlar, aslında, bu anlamda, yirmi bir yılda yapılanlarla ilgili, geldiğimiz noktayla ilgili biraz hak teslimi yapmak gerektiğine inanıyorum. Eleştirirken biraz vicdanlı ve insaflı olmak gerektiğine inanıyorum. Yine, geçmişle kıyaslama yaparken sağlıkta yaşadıklarımızı, bu ülkenin geçmişinde yaşadıklarımızı... Bunları sadece biz yaşamadık, burada bütün hazırun hep birlikte yaşadı geçmişteki bu sıkıntıları. Mutlaka eksiklikler vardır, bu eksiklikleri hep birlikte konuşacağız. Sağlıkla ilgili, insanla ilgili ne yapılırsa yapılsın mutlaka daha iyisi, daha yenisi elbette yapılmalıdır, bunu belirtmek istiyorum ama 1,5 milyona yaklaşan sağlık ordumuzun yaptıklarını, emeklerini, insanüstü çabalarını görmemiz gerekiyor, bunu hissetmemiz gerekiyor ve onlara da hissettirmemiz gerekiyor. Bu yapılanlar bu ülkenin kaynaklarıyla elbette yapıldı. Yapılanları görmek, takdir etmek, eksiklikleri de dile getirmek hem bizim hem de buradaki herkesin görevi, bunun da altını çizmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, eski Türkiye'de -az önce benden önceki konuşmacılar da ifade ettiler- BAĞ-KUR, SSK, Emekli Sandığı vardı ve bunların hastaneleri vardı; yine, askerin ve polisin hastaneleri ayrıydı ve özellikle insanlar âdeta sınıflara, kamplara ayrılmıştı, o zamanki sistem insanları kamplara, bölümlere ayırmıştı. SSK'lilerin üniversite hastanelerinde tedavi görmesi hayaldi, BAĞ-KUR'lunun Emekli Sandığı hastanelerinin önünden geçmesi mümkün değildi; normal bir vatandaşın o zamanki askerî hastanelerden tedavi almak bir tarafa, oradaki hastaları ziyarete gitmeleri bile mümkün değildi.
CAVİT ARI (Antalya) - Nasıl yaşadın bugüne kadar madem?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hastane kuyruklarında onlarca saat bekleyen annelerimiz, babalarımız yok muydu; bunları hep birlikte yaşamadık mı?
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Eski Türkiye'nin bir haritasını çizer misin?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çocuklarımıza ilaç almak için kuyruklarda az mı bekledik?
CAVİT ARI (Antalya) - Nasıl yaşadın madem bugüne kadar, madem zordu da bu ülke?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri... Değerli arkadaşlarım...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Arkadaşlar, dinleyin.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar, bir saniye.
Değerli arkadaşlar, şimdi şöyle bir görüntü veriyoruz: Birisi konuşurken öbürleri ona müdahale ediyor.
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Ama Sayın Başkanım, eski Türkiye'nin haritasını söylesin de biz de bilelim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, hiçbirimiz...
CAVİT ARI (Antalya) - Yirmi iki senedir iktidarsınız kardeşim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bakın, değerli arkadaşlarım... Bir saniye değerli arkadaşlar...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkanım, bir şey unuttu, eskiden kağnıyla yolculuk yapıyorduk.
CAVİT ARI (Antalya) - Onu Nilgün Hanım söyledi "Araba yoktu." dedi.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Onu çarpıttınız siz, ben öyle bir şey demedim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın milletvekilleri... Değerli milletvekilleri, sıra gelince...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Eskiden benzin yoktu, elektrik yoktu.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...
CAVİT ARI (Antalya) - Buzdolabı da yoktu.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Arkadaşlar...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Buzdolabı icat oldu, çamaşır makinesi yoktu.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bunu yaparsak değerli arkadaşlar, birbirimizi anlayamayız. Size de söz sırası geldiği zaman siz de kendi zaviyenizden...
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Ama onlara da söyleyin.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Onlara da müdahale ediyorum.
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Eski Türkiye diye bir şey yoktur.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Arkadaşlar, siz de "yeni Türkiye" dersiniz canım, ne yapayım şimdi?
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Türkiye Cumhuriyeti var.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Neye dikkat edecek ya!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Ya, değerli arkadaşlar...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Başkanım, normal konuşmasını yapıyor ya, nesine dikkat edecek?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye. Şimdi, politik tartışmalara girmeyelim burada lütfen.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Konuşmaya dikkat etsin." diyor, neye dikkat edilecek yani.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Nilgün Ök...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sizin memlekette memleket hastanesi yok muydu Yaşar Bey?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ök...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Ok, hiç yakıştıramadım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Ok değil Sayın Ağbaba, Ök.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ök...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.
Sayın Kırkpınar, buyurun.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Tabii, arkadaşlar, bizler sizleri dinliyoruz. Konuşmalarımızı isterseniz sizler hazırlayın, bize verin, biz de ona göre konuşalım.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Onu genelde siz yaparsınız.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Burada ne konuşacağımızı, nasıl konuşacağımızı bırakın da biz belirleyelim ve bu konuşmalarımız da sizin serzenişlerinizden, sizin eleştirilerinizden derleyerek yaptığımız konuşmalar. Kendi hazırlamış olduğumuz metinleri beğenmiyorsunuz, sizlere cevap olsun diye hazırlamış olduğumuz konuşmalar.
Teşekkür ediyorum.
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Eski sağlık teşkilatı derseniz anlarım da "eski Türkiye" derseniz olmaz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çocuklarımıza ilaç almak için kuyruklarda az mı bekledik?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi ilaç da yok.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sosyal güvencesi olanlar özel sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyorlar mıydı? İstedikleri eczaneden ilaç alabiliyorlar mıydı? Özel hastanelerden kim faydalanabiliyordu?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - İlaç yok, ilaç.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Eskiden sağlıksız koşullarda, 20-30 kişilik koğuşlarda şifa bulmaya giden hastalarımız enfeksiyon kapmıyorlar mıydı? Rehin kalan hastalarımızdan bahsetti az önce bir milletvekilimiz, evet, iyi bir hatırlatmaydı, gerçekten hastalarımız rehin kalıyordu. Senetle serbest bırakılan çocuklarımız, bundan dolayı evine icra giden aileler... Hangi birini anlatalım? Aslında bunları en iyi anlatan rahmetli Savaş Ay'ın televizyon programlarıydı, bunu da Sayın Veli Ağbaba'ya özellikle hatırlatmak istiyorum. Ama şimdi şükürler olsun ki beş yıldızlı şehir hastaneleri, sağlıkta birlik, istediğimiz hastaneden tedavi, istediğimiz eczaneden ilaç aldığımız bir süreci yaşıyoruz. Uçak ambulanslar, çok ileri düzeyde gelişmiş acil hizmetler, lüks ameliyathaneler, artan hastane ve yatak sayıları, yine, aynı oranda artan hekim sayısı, sağlık çalışanı sayısı... Şükürler olsun ki sağlıkta ülkemize çağ atlattık, bunu teslim etmek lazım. Bunu pandemide bütün dünyaya gösterdik, dünyanın o en anlı şanlı ülkeleri, ABD'sinden İngiltere'sine, İtalya'sından Almanya'sına kadar âdeta sizin o ekonomik rakamlarını verdiğiniz ülkeler mahşeri yaşadılar. Birbirlerinin malzemelerini çalmaya kalkıştılar havaalanlarında, buna da şahit olduk. 60 yaş üzeri insanlarını ölüme terk ettiler, yaşlı bakımevlerini yok saydılar, basit bir maskeye aylarca bu gelişmiş ülkeler ulaşamadılar.
CAVİT ARI (Antalya) - 5 maskeyi de parayla dağıttınız, bunu unutmayın. Maskeyi parayla dağıttınız bir yıl boyunca.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hastaneye, doktora erişemediler, erişebilenler de çok yüklü miktarlar ödemek zorunda kaldılar.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - IBAN gönderdiniz, IBAN.
CAVİT ARI (Antalya) - 5 maskeyi dağıtamadınız. Belediyeler olmasa yerlerde sürünüyordu vatandaş.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Arkadaşlar, tahammül edin.
CAVİT ARI (Antalya) - Biz tahammül ediyoruz, siz edemiyorsunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bunlar bizim hepimizin gözünün önünde oldu, bunları sizler de gördünüz.
CAVİT ARI (Antalya) - Hepsi gözümüzün önünde oldu, 5 maskeyi dağıtamadınız.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - IBAN istediniz, IBAN.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Türkiye olarak şükürler olsun ki sağlık ordumuzla birlikte tarih yazdık.
CAVİT ARI (Antalya) - Ya, bırakın bunları, hepsini gördük.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Fedakâr ve cefakâr sağlık çalışanlarımız her türlü takdirin üzerinde, insanüstü gayretle çok büyük başarılar elde ettiler ve bizler de bunlarla gurur duyduk; Allah onların hepsinden razı olsun. Yine, malzeme konusunda Türkiye dışında sıkıntı çeken ülkelere de bu anlamda yardımcı olduk.
Çok kısa süre içerisinde bu ülkede bizler yine hastaneler açtık, solunum cihazları ürettik. Tüm insanlarımız hastaneye ve doktora erişimde hiçbir sıkıntı yaşamadı, aşıya erişimde yine hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Sağlık ve gıda başta olmak üzere yaşlılarımızın ve tüm vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını hem sağlık ordumuzla hem de o günkü oluşturduğumuz gönüllü gruplarımızla birlikte sağlamış olduk. Değerli arkadaşlar, bütün bu hizmetler bilabedel yapıldı. Yerli ve millî aşımızı ürettik.
Aslında bunların hepsini takdir edip sağlık altyapımıza yapılan yatırımların ne kadar isabetli olduğunu burada dile getirmek ve bu hakkı da teslim etmek gerekiyor. Teslim edenler var mı, var; onlara da teşekkür ediyorum. Biz de burada eksikliklerimizi söylüyoruz, ifade ediyoruz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Hiç duymadık.
CAVİT ARI (Antalya) - Söylesen de memnun olsak.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Bakanım, daha önce randevuyla ilgili geçiş sürecinde sıkıntılar yaşandı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kırkpınar, bir dakika ilave süre veriyorum, toparlayın lütfen.
Buyurun.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bu tip eksiklikler yaşandı. Şimdi, tabii o dillere pelesenk oldu fakat şu an randevu sistemimizle ilgili yüzde 90'ın üzerinde bir başarı olduğunu görüyoruz. İnşallah, ilerleyen süreçte bu daha da oturacak ve artık hastalarımız randevu sistemini çok iyi bir şekilde kullanabilecekler. Burada hep birlikte konuşup gidermek için çare aramamız gerekiyor ama hiçbir şey yapılmamış gibi burada cümle sarf etmek gerçekten çok üzücü; bunun altını da çizmek istiyorum. Aslında sağlıkta yaptıklarımızı burada günlerce anlatsak yine de zamanımız yetmez.
Sayın Bakanım, başta size, bugüne kadar Sağlık Bakanlığı yapmış ve sağlıkla ilgili çalışan, ülkemizin bu noktalara gelmesinde katkı koyan herkese en kalbî şükranlarımızı arz ediyor, 2024 yılı bütçenizin de hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.