EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, ben de boşanma davalarına fiilen baktım, avukatlık mesleğini icra ederken. İnsanlar avukata geldiği zaman genelde hep husumet duyguları içerisinde geliyorlar. Yani karşı tarafa karşı ne yapabilirim? Haklarım neler? Biraz kızgınlık, biraz öfke, biraz husumet duygularıyla... Benim o anki duygularımı da belki yatıştırmak için yaptığım bir yöntem. Diyorum ki: Eve gidin, sakin bir kafayla evlendiğiniz ilk günden bugüne neler yaşamışsanız bir yazın ama hâkime yazarmış gibi değil, bir arkadaşınıza anlatır gibi, bir dostunuza anlatır gibi yazın. O bile aslında, o yazma eylemi bile biraz daha sağlıklı düşünmelerine sebep olabiliyor. O arabuluculuk olayını o şekilde belki düşünebiliriz. Yani ilk aşamada insanların husumet duygularıyla değil de daha sağlıklı düşünebilmesi için onlara nasıl bir yol gösterilebilir ve eğer bir uzmandan yardım almaları gerekiyorsa uzmana yönlendirilmesi...

Burada önemli noktalardan bir tanesi -o bütün sebeplerde- aile içi iletişimin güçlendirilmesi. Bugün belki her odada bir televizyon, İnternet oturup birbiriyle konuşan aile içi bireyler olmaktan çıktı gibi. Aile içi iletişimin güçlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Yine evlilik öncesi bir eğitim belki verilebilir. Evlenmek isteyen kişilerin evlilik öncesi bir rehberlik hizmeti alması. Bazı belediyelerin de yaptığı bu yönde bir hizmetleri var, evlilik okulu gibi, evlilik öncesi hizmetlerle alakalı.

Yine az önce avukat arkadaşımız da söyledi. Hemen bütün baroların kadın komisyonları var genelde. Bursa'da da var, diğer illerde de var. Bütün bu baroların kadın komisyonlarından raporlar, görüşler istenebilir ya da sınırlı sayıda da tutulabilir bu. Yine Kadın ve Demokrasi Derneği var. KADEM'in çalışmaları var. Bu dernekle de iletişime geçilebilir diye düşünüyorum. Bunun dışında eğer bilemediğimiz, aklıma gelmedi, aileyle ilgi dernekler varsa bu konuda çalışmaları bulunan, o derneklerin de görüşlerine başvurulabilir diye düşünüyorum.