KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanımız, çok değerli milletvekillerimiz, Değerli Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız, basın mensuplarımız ve değerli sağlık çalışanlarımız; buradan hepinizi selamlıyorum.

Öncelikle, ecdadımız Kanuni Sultan Süleyman sağlığı çok güzel tanımlamış: "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." Gerçekten de Dünya Sağlık Örgütü Anayasası'nda ise sağlık şöyle tanımlanmıştır: "Sağlık sadece hastalık veya sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik hâlidir."

Bireylerin ve toplumların sağlıklı olabilmesi adına bugün sağlıkta bazı problemlerimiz olsa da devrim niteliğinde adımlar attık. Neler yaptığımıza şöyle bir bakacak olursak; en önemlisi, BAĞ-KUR'luların, devlet memurlarının ve sosyal güvencesi olmayanların gittiği devlet hastaneleri, SSK'lilerin gittiği SSK hastaneleri ve bazı kurumların kendi personelinin gittiği hastaneler gibi dağınık ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin hepsi Sağlık Bakanlığı çatısı altında birleştirilerek tek yapı hâline getirildi. Bununla da kalınmadı, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde standardizasyon belirlenerek aynı tip hizmetlerin tüm yurt sathında verilmesine fırsat sağlandı; bunun yanında özel hastanelere standardizasyon getirildiği gibi, aynı zamanda tüm vatandaşlarımıza bu hastanelerden yararlanabilme imkânı sağlandı.

Fonksiyonel olmayan, eskimiş, çağ dışı hastane sisteminden vazgeçilerek tuvalet ve banyosu içinde olan 1 veya 2 kişilik "nitelikli oda" dediğimiz oda sistemine geçildi. Ayrıca modern ameliyathanelere, yoğun bakım ünitelerine geçilmek için büyük uğraşlar verilerek 24'ü şehir hastanesi olmak üzere 757 yeni hastane, 414 hastane ek binası yapılarak 107 bin olan yatak sayımız 174 bine çıkarıldı. Burada şunu ifade etmek istiyorum: Mesela Uşak'ta önceden 750 yatak vardı, şimdi de 750 yatak var ama eski hastanelerin hepsi yıkıldı, hepsi nitelikli hâle getirildi; baktığınız zaman yatak sayısı artmamış gibi görünüyor oysa eski hastanelerin dönüşümünü de düşündüğümüz zaman çok sayıda yeni yatak kazandırıldı. Nitelikli yatak oranımız o günlerde yüzde 6,43'tü, şimdi yüzde 81'lere çıktı. İktidara geldiğimizde 869 olan yoğun bakım yatak sayısını tam 28 kat artırarak 24.836'ya çıkardık. Özel ve üniversite dâhil yoğun bakımlardaki yatak sayımız 48.753; 100 bin kişiye düşen yatak sayısı 57,6 olup OECD ortalamasının çok üzerindedir.

Yine, palyatif bakım merkezimizi, 2012'de 38 iken bugün 6.500'lere; yanık tedavi merkezimizi, 2012'de 35 iken 2022'de 646'ya çıkardık. Sağlıklı yaşam merkezlerini hayata geçirdik. Hastanelerimizin çalışma sistemini çağın dijital şartlarına uygun hâle getirerek hizmet konforunu ve hızını artırdık.

Değişimlerden bir tanesini de sosyal güvenlik sisteminde yaparak vatandaşlarımızın tamamını sosyal güvenlik çatısı altında topladık. Bugün, vatandaşlarımız sosyal güvencesi olmasa dahi aylık 400 TL sağlık primi ödeyerek devlet kurumlarından sağlıkta sınırsız hizmet alabilmektedir; ödeme gücü olmayan 6,6 milyon vatandaşımızın sağlık primleri de devlet tarafından karşılanmaktadır. Daha önceki dönemlerde sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarımızın gerçekten de hem muayene olmakta hem de ilaçlarını almakta çok büyük sorunlar yaşadığı o günleri artık geride bıraktık.

Önemli bir devrim de birinci basamak sağlık hizmetlerinde hayata geçirildi. Sağlık ocağı uygulamasından vazgeçip aile hekimliği uygulamasına geçerek vatandaşlarımızın hem koruyucu sağlık hizmetlerinde hem de ilk basamak tedavi hizmetlerinde daha etkin hizmet almasını sağladık. Bugün, ülkemizde 27 bin aile hekimiyle yaklaşık 8.157 aile sağlığı merkezinde hizmet verilmekte olup On İkinci Kalkınma Planı'ndaki hedefimiz, 3,040 olan hekim başına düşen nüfusu 2.700'lere düşürmektir. Aile hekimliğinin başlamasıyla beraber, daha önce sağlık ocağı olmayan köylerdeki vatandaşlarımızın kendi oturduğu yerde hizmet almasını sağladığımız gibi burada yazılan ilaçların da kendi ayağına kadar getirilmesini sağlayarak vatandaşımızı ilçe veya şehir merkezlerine gitmekten ve ilaç peşinde koşmaktan kurtardık. Aile hekimliğimizin "gezici sağlık hizmetleri" kapsamında 6,5 milyon kişiye yerinde hizmet verilmiştir. Burada, ben de şunu ifade etmek isterim: Aile hekimlerimizin, özelikle pratisyen hekimlerimiz aile hekimliğine geçtikten sonra özlük haklarında çok büyük iyileşmeler olmuştur. Bu, günümüz şartlarında...

CAVİT ARI (Antalya) - Sağlık ocaklarını kapattınız, birçok yerde kapalı şu an, vatandaşı mağdur ediyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Diyelim ki Avrupa ülkelerine göre daha geride olabiliriz ama Türkiye'deki eski şartlarımıza göre çok daha iyileşmiştir. Ben de burada şunu ifade etmek isterim Bakanım: Diyelim ki orada onların kaldığı yerlerin, ısınma giderlerinin ve birtakım sağlık sarf malzemelerinin Sağlık Bakanlığımızca karşılanması lazım. Bunun parasını Bakanlığımız ödemiş olmasına rağmen bazı yerlerde, özellikle kiraların fahiş olduğu, daha fazla arttığı yerlerde aile hekimlerimiz zorlanmaktadır ama diğer Anadolu şehirlerinde de bu paralar fazlasıyla buna yetmekte, hatta fazla bile geldiği yerler de olmaktadır.

Aşılamada, 13 antijenle en geniş aşılama programı uygulanarak yüzde 95'in üzerinde başarı sağladık.

Tarih yazdığımız alanlardan bir tanesi de Acil 112 hizmetlerinde yaptığımız değişim ve dönüşümle beraber dünyaya da örnek ülkeler arasına girdik. 618 olan ambulans sayımızı tam 9,6 kat artırarak 5.986'ya çıkarıp paletli ambulanslarımız, 13 helikopter ambulansımız, 12 uçak ambulansımız ve 6 deniz ambulansımızı devreye sokarak acil hizmetler altyapımızı güçlendirdik. Önceden hem şehir merkezi hem de kırsal alanda, rahatsızlanan vatandaşlarımız kendi imkânlarıyla, hatta Toros 12'lerle hastanelere gelmek zorunda kalırken bu hastanelerden daha üst basamak bir hastaneye sevk edilmesi gerektiğinde ancak mazot parasını ödeyenlerin bu hizmetten yararlanabildiği günlerden bugün, acil sağlık hizmetlerinin tamamen ücretsiz hâle getirildiği sisteme geçtik. Kırsal kesimde ortalama yirmi beş dakikada, kentsel kesimde ortalama on dakikada vakaya ulaşılabilir hâle gelerek dünyanın en iyi acil hizmet veren ülkeleri arasına girdik. Daha önce bizim için hayal olan, 2008 yılında hayata geçirdiğimiz uçak ambulanslar ve helikopter ambulanslarla 61 bin vatandaşımızı, kişinin sosyal güvencesi olup olmadığına bakmaksızın 61 bin vatandaşımızı, deniz botu ambulanslarımızda yaklaşık 32 bin vatandaşımızı bu hizmetlerden faydalandırdık.

Sağlık hizmetlerinde insan gücü sayımızı 2002 yılında, 257 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 379bin iken bugün itibarıyla 842 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 1 milyon 410 bine çıkardık. 2002 yılında 91 bin olan hekim sayımızı 2023 Eylül ayı itibarıyla 194.413'e; 16.371 olan toplam diş hekimi sayımızı 43.801'e; 113.872 olan hemşire ve ebe sayımızı 310.514'e çıkardık.

Sağlık alanında insan kaynağımızı ülke genelinde, geçmişe oranla adil ve dengeli bir şekilde dağıtıyoruz; Sağlık Bakanlığımızda, 2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus açısından en yüksek ve en düşük il arasındaki fark 13 iken bunu bugünlerde 2,8'lere düşürdük; bunu tamamen indirmeyi düşünüyoruz, bölgeler arasındaki farkı ortadan kaldırmayı düşünüyoruz.

Diğer taraftan, 2002 yılında 14 olan ağız ve diş sağlığı merkezi sayımızı 134'e, hastane sayımız 1'ken bunu 40'lara çıkardık; ağız ve diş sağlığı alanında altyapımızı ve hekim kadromuzu güçlendirerek, eskiden sadece diş hekimliğinden ibaret olan ağız ve diş sağlığı hizmet gamını çeşitlendirerek tüm hizmetleri burada verebilir hâle geldik. Önümüzdeki dönemde de aile sağlığı hekimliğine geçiş anlamında Eskişehir, Karabük, Kırşehir'de aile diş sağlığı hekimliği pilot uygulamasını başlattık, önümüzdeki dönemde de tüm ülke sathında bunu yaygınlaştıracağız. Diğer taraftan, Sayın Bakanımız da ifade etti, 1 tane ağız ve diş sağlığı eğitim ve araştırma hastanesi kurulması yönünde adımlar atıldı.

Tüm bu değişim ve dönüşüm neticesinde, önemli göstergelerden biri olan bebek ölüm hızını 31,5'ten 9,1'lere yani her bin canlı doğumda, eskiden 31,5 bebeğimiz hayatını kaybederken bu, bugünlerde 9,1'lere düşmüştür; bu da yüksektir, bunu daha da aşağıya indirmek için gayret göstermekteyiz. Yine önemli göstergelerden biri olan anne ölüm hızı, 100 bindeki anne ölüm hızı 64'lerden 13,1'lere inmiştir.

Memnuniyet oranı yüzde 39,5'lardan yüzde 70'lere, hatta bazı dönemlerde yüzde 75,9'lara kadar çıkmıştır.

Anne dostu hastane sayısını her geçen gün arttırmaktayız; 113 olan anne dostu hastane, 2023 yılında dokuz ay içinde yaklaşık 7 bin anneye hizmet vermiştir. Gerçekten, bizde, Uşak'ta da yeni ek hastane binasında kadın doğum ünitesi olarak açıldı, oradaki annelerimiz, eskiden doğum yapmış annelerimiz, yenidoğan çocukları yoğun bakımda yatarken dışarıda beklemek zorunda kalıyordu, artık bunlar odalarda kalıyorlar; onlara en iyi hizmeti veriyoruz arkadaşlar.

Kanserle mücadelemiz kesintisiz devam etmektedir. 2022 yılında 7,3 milyon kişiye, 2023 yılında ilk dokuz ayda 5,4 milyon kişiye kanser taraması yaptık. Yaşlı, yatağa bağlı ve/veya evde, eve bağlı bireylerin sağlık hizmeti almasını kolaylaştırdık. Eskiden bu hastalara hiçbir hizmet verilmiyordu arkadaşlar. Diyelim ki yatalak hastalar evde ne yapıyordu? Hastaneye gelmesi mümkün değildi, eskiden ambulans hizmeti verilmiyordu; kim bakıyordu arkadaşlar bu hastalara? Kendi kaderine bırakılmıştı ve evde bakım hizmetini 2012 yılında hayata geçirerek yaklaşık 679 bin kişiye evde sağlık hizmeti sunduk.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - O zaman hasta yoktu, hasta. Vatandaşı hasta ettiniz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Doku ve organ naklinde hem sayı hem çeşit olarak çalışmalarımız her geçen gün daha da artmaktadır.

AK PARTİ iktidarlarında önemli bir adım da sigarayla mücadelede yapılmıştır. Gerçekten de devrim niteliğinde bir adım olan, kapalı alanlarda sigara içme yasaklandığı gibi sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımıza ücretsiz sağlık hizmeti hem de tıbbi ilaç desteği vermekteyiz.

CAVİT ARI (Antalya) - İktidar olarak aldığınız, yaptığınız tek doğru iş budur; sigara düzenlemesi. Tek doğru işiniz bu.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Merkezî Randevu Sistemi'ni hayata geçirerek 1 milyon vatandaşımıza randevu verir hâle geldik.

CAVİT ARI (Antalya) - 10 kişiden 9'u sigara içiyor ülkede.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, hatibin insicamını bozmayalım lütfen.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - E-Nabız sistemini hayata geçirerek kişilerin kendi sağlık bilgilerine daima ulaşma imkânını sağladık. Kişinin oluruyla hekimlerimizin de hastaların sağlık bilgilerine ulaşmasını sağlayarak gereksiz tahlil ve tetkik yapımını azalttık. İlaç ve tıbbi cihaz malzemelerinde yerlilik ve millîlik oranını artırmak için çaba sarf etmekteyiz. Buradaki On İkinci Kalkınma Planı'nda; SMA hastaları için "nusinersen" içerikli ilacı da Türk firmalarının üretmesi adına gerekli teşvik verilecek ve bu gibi ilaçları da ülkemizde üreteceğiz arkadaşlar.

Kullandığımız ilaçların kutu bazlı yüzde 90,3'ünü; değer bazında yüzde 57'sini ülkemizde üretiyoruz. Şunu ifade etmek isterim: Arkadaşlar, AK PARTİ'den önce 60 TL olan bir antibiyotiğin aradan on yıl geçtikten sonra 10 TL'ye düştüğünü biz hepimiz müşahede ettik yani ilaç sektörünün ülkemizi soymasını önleyen yegâne parti AK PARTİ'dir.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - MHP'ye ayıp oluyor, ortağınıza karşı ayıp ediyorsunuz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - İlaç ve tıbbi cihazda ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 47 olarak gerçekleştirdik. Sağlıktaki yatırımlara son derece önem verdik. Yirmi bir yılda 4.040 sağlık tesisini tamamladık. Bunlardan 2.753'ü birinci basamakta hizmet veren aile sağlığı merkezi, toplum sağlığı merkezi gibi sağlık tesisleri; 1.289'u ikinci ve üçüncü basamakta hizmet veren sağlık tesislerimizdir. Bunlardan 757'si -dile kolay arkadaşlar- hastane; 414 hastane ek binası, 118 ağız ve diş sağlığı merkezi yaptık. Önümüzdeki dönemde de 55'i hastane olmak üzere 150 sağlık tesisini tamamlayarak 16.172 nitelikli yatak kapasitesini ülkemize kazandıracağız.

Şehir hastanelerine gelince, kamu-özel iş birliğiyle 17 tane şehir hastanesi yaptık. Bunlar tabii ki finansman yönünden tartışılabilir, "Ucuzdu, pahalıydı." denilebilir ama bunlar gerçekten de ülkemize değer kattı arkadaşlar. Bugün Bilkent Şehir Hastanesine gidin siz, pek çok üniversiteden daha kaliteli hizmet vermekte ve dolayısıyla da hizmete erken ulaşmanın mutlaka bir bedeli olacaktır.

CAVİT ARI (Antalya) - Üniversitelerdeki kalite ve hizmet de sayenizde düştü.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Diğer taraftan, burada diyorsunuz ki işte, sanki...

CAVİT ARI (Antalya) - Ne kadar yanlış bir cümle kullanıyorsun, üniversitelere hakaret ediyorsunuz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hakaret etmiyoruz, yarıştırıyoruz, yarıştırıyoruz.

CAVİT ARI (Antalya) - Üniversitelerin kalitesini artırmaktı sizin göreviniz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Lafları çarpıtıyorsunuz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir saniye...

CAVİT ARI (Antalya) - Siz düşürdünüz kaliteyi, iktidarınız düşürdü.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı... Sayın Arı...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, diğer taraftan...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, İsmail Bey'in hekim olarak tecrübesi de var, lütfen itiraz etmeyelim.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bizim de hasta olarak tecrübemiz var.

CAVİT ARI (Antalya) - Ben de siyasi değerlendirme yapıyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Mutlaka.

CAVİT ARI (Antalya) - Üniversitelerin kalitesi sizin sayenizde düştü.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Söz vereceğim, ilk sözü Sayın Bakırlıoğlu'na vereceğim.

Buyurun lütfen.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, tabii, buradaki giderler yönünden, kullanım bedeli 57,6 milyar TL; arkadaşlar, bunun içinde sadece kira yok, burada elektrik var, su var, temizliği var, bunun güvenliği var, ısıtması var, soğutması var. Diğer hizmet gelirleri de diyelim ki fizik tedavi gibi, tomografi gibi, MR gibi hizmet alımları var. Şimdi, siz bunu şöyle "Oo, bu kira." gibi yansıtıyorsunuz. Kira değil arkadaşlar. Dolayısıyla da bunları ayırt etmek lazım.

Diğer taraftan, işte, Sağlık Bakanlığımız kendi, genel bütçeden 5.695 yataklı 6 tane şehir hastanesi yaptı.

CAVİT ARI (Antalya) - Demek ki genel bütçeden yapılabiliyormuş. Biz genel bütçeden yapılmasını savunduk devamlı, Sayın Bakana da defalarca bunu söyledik.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yine, önümüzdeki dönemde konjonktüre göre... Arkadaşlar, hangisi bizim işimize yararsa, hangisi ülkenin işine yararsa onu yapıyoruz. Diyelim ki...

CAVİT ARI (Antalya) - İşinize geleni yapıyorsunuz, doğru.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ya, Cavit Hocam, sen yani şey etme...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Çarpıtmayalım Sayın Vekilim.

CAVİT ARI (Antalya) - Ya, çarpıtma değil "İşimize geleni yapıyoruz." diye ifadede bulundu.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Diğer taraftan, 12 tane daha 14.950 yataklı şehir hastanemizin ihale süreci tamamlanmıştır. Önümüzdeki dönemde yine genel bütçeden 5 tane şehir hastanesi -Hatay, Kahramanmaraş, Muğla, Malatya ve Van olmak üzere- ihale ve proje aşamasındadır.

Sağlıkta şiddetin önlenmesi adına "Beyaz Kod" uygulamasını hayata geçirdik. Önemli yasal düzenlemeler yapıldı ve cezalar yüzde 50 oranında artırıldı. Sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlar katalog suçları listesine alındı. Yani, burada hâkime kişiyi tutuklu yargılama imkânı sağladık. Arkadaşlar, sağlık çalışanlarının yaptığı işlemlere karşı son dönemlerde açılan tazminat davaları artmıştı, bu davalar neticesinde sağlık çalışanları girişimsel işlemlerden çekinir hâle gelmişti. Sağlık çalışanlarını güvence altına almak adına malpraktis düzenlemesi yapıldı ve Mesleki Sorumluluk Kurulunun izni olmadan hekimlere ceza davaları açılamadığı gibi, eskiden Sağlık Bakanlığının kaybettiği davalarda hekimlere direkt rücu yapılıyordu; burada da Mesleki Sorumluluk Kurulunun görüşü alınmadan yine tazminat davaları açılmıyor arkadaşlar.

Sağlık çalışanlarının mali haklarının iyileştirilmesi konusunda kanuni düzenlemeler yapıldı. Buradaki ek sabit ödemeler merkezî bütçeden ödenmeye başlandı, döner sermayeye ek ödeme tavan puanları artırıldı. Memur katsayısı uygulamasına bağlı tavan ödemesi getirilmiştir, ek ödemede teşvik ve ödül odaklı düzenlemeler yapılmıştır. Bu sistemden aile hekimleri de faydalanmıştır.

Sayın Bakanım, tabii, burada şöyle bir şey var: Arkadaşlar, uzman hekimlerimiz için bugün Türkiye şartlarına göre düşündüğünüz zaman iyi, diğer Avrupa ülkelerine göre az gelebilir ama asgari ücretin 11.400 olduğu bir ülkede bir uzman hekim minimum 50 bin lira, maksimum 110 bin lira maaş alıyorsa buna "Diğer çalışanlara göre düşük." diyemezsiniz.

Diğer taraftan...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Asgari ücret de ayıp ya! O para açlık sınırının altında, kıyaslama yaptığın şey de yanlış.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Daha da fazla.

Şimdi, şunu dile getirdiler, dediler ki: "Sağlık çalışanları ev, araba alabiliyor mu?" Gerçekten de önceki dönemde hekimler olarak biz ev, araba almakta çok zorlanıyorduk...

CAVİT ARI (Antalya) - Almasınlar mı?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - ...muayenehane iyi çalışıyorsa alıyorduk, iyi çalışmıyorsa almıyorduk ama bugün, elhamdülillah, sadece hekimlerin değil, yardımcı sağlık personelinin, hemşirelerin, röntgen teknisyenlerimizin çoğunun evi ve arabası bizim iktidarlarımız sayesinde oldu arkadaşlar.

CAVİT ARI (Antalya) - Almasınlar mı yani ev, araba?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Alsınlar." diyor zaten.

CAVİT ARI (Antalya) - Çok mu gördünüz sağlık çalışanlarına ev, araba almayı?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, çok görmüyoruz, alsınlar diyoruz, bunları biz sağladık diyoruz yani eskiden yapılmıyordu ya.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Eskiden hayal olan şeyler bizim iktidarlarımız sayesinde oldu.

CAVİT ARI (Antalya) - Yaya mı yürüsünler, onu mu istiyorsunuz?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Öyle demiyoruz, yapılmamış ya eskiden, biz yapmışız ya, onu söylüyoruz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Bakanım, burada ben şunu dile getirmek istiyorum: Burada, çok dağınık bir maaş ödeme sistemi var, bunun sadeleştirilmesi lazım. İşte, sabit ödeme sistemi, ek ödeme sistemi; bunların şey olması lazım. Bir de Sayın Bakanım, on iki günden sonra bu temel ek ödemeyi de çalışmadığı günlere göre kesiyorsunuz, bunun en az yirmi güne çıkarılması lazım; yedi gün rapor kullandığı zaman bunu kesmiyorsunuz, doğru. Bir de kişilerin yakınları vefat ettiği zamanda bunları kesmeyin Sayın Bakanım. Dolayısıyla da hekimlerimizin temel istekleri budur.

Diğer taraftan -daha önce hiç uygulanmayan- intörnlere ve son sınıf diş hekimliği fakültesi öğrencilerine daha önce maaş veriliyor muydu arkadaşlar? Bu da çok büyük bir devrim. Ve dolayısıyla da... Ve asistanlar eskiden otuz altı saat kesintisiz çalışıyordu.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - İsmail Bey, sen devrimi de yanlış anlamışsın.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Nöbet sayıları sınırlandırıldığı gibi nöbet sonrası izinler kullanılabilecek şekilde düzenlemeler yapılmıştır.

Diğer taraftan, SMA hastaları için önemli olan tarama testlerini de ilaçları da söyledim.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Sizin cevap vermenize gerek kalmadı Sayın Bakan, maşallah(!)

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Niye? Gerçekleri söylüyor işte.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Süslü gerçekler(!)

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - UMKE gerçekten de gönüllülerden oluşan bir sağlık ordusu, bu Kahramanmaraş depremlerinde çok büyük etkinlikleri olmuştur. Burada, tabii ki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Güneş, süreniz doldu, ilave süre vereceğim, lütfen sözlerinizi tamamlayın.

CAVİT ARI (Antalya) - On beş dakika verin(!)

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - İsmail Bey'i süre kesmedi.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bundan sonra kim laf atıyorsa oradan kısacağım, öbür tarafa ekleyeceğim yani.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - En çok Nilgün Hanım atıyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yapacak bir şey yok, kim atıyorsa...

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - İsmail Bey'e müdahale ediyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Muhtemelen bu şekilde...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - En çok lafı Sayın Bakan attı, ondan kesip bana vereceksiniz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Hayır, o size atmıyor ki lafı.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - En çok siz atıyorsunuz.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Olur mu?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Size atmadı ki lafı.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bize laf attı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, değerli arkadaşlar, bu başka türlü...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bence Cavit Arı konuşmasın, stenografların yanında oturuyor ya, onu kullanıyor.

CAVİT ARI (Antalya) - E, ne yapayım, dışarıda mı konuşayım?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Başka türlü hesaplaşamıyoruz, hep buradan, bizden gidiyor iş yani.

Teşekkür ediyorum.

(AK PARTİ ve CHP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan büyük bir nezaketle dinliyor. Lütfen...

Sayın Güneş, buyurun.

İki dakika süre veriyorum.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkürler Başkanım.

Tabii ki sağlıkta yaptığımız devrim niteliğindeki yenilikleri yirmi dakikada anlatmak burada mümkün değil arkadaşlar ve burada, mesela, sadece Sağlık Bakanlığına ayrılan bütçe 779,6 milyar TL. Bunun, tabii ki önceki dönemlerle kıyasladığınız zaman bütçe içindeki payı önemli arkadaşlar. Neredeymişiz? Dünyaya göre geride olabiliriz ama eskiye göre neredeyiz arkadaşlar? Yüzde 2,5'lardan bugün 7'lere çıkmışız.

Sayın Bakan, bazı önerilerim olacak. Özellikle tabii ki bu randevu sisteminde hâlâ sorunlarımız var, bunu aşmamız lazım. Bunu aşmak için de hekimlerimizi beşten sonra diyelim ki teşvik sistemiyle çalıştırıyorsunuz ama bunu daha da geliştirmemiz lazım. Geceleri, mesai sonrası ameliyathanemizi mutlaka çalıştırmamız lazım.

Diğer taraftan, tıpta pratisyen hekimlerimiz mezun olduktan sonra direkt uzmanlık sınavına giriyorlar, atanıyorlar, tekrar yer değiştiriyorlar ve buradaki dengeler değişiyor ve öğrencilerimiz de daha çok tıpta uzmanlık sınavına çalışıyorlar, hekim olmak için çalışmıyorlar; bir yıl tıptan önce mutlaka çalışma şartı getirmesi lazım.

Diğer taraftan, özel hastanelerdeki fark alma konusunda mutlaka denetim yapılması lazım. Bu önceden SUT kuralının yüzde 30'uydu, en son yüzde 200'üne çıktı ama bunu dinlemeyen hastaneler var. Acil olarak diyelim ki götürüldüğü zaman bunu mutlaka hastaya sormak lazım. Bir hastayı 112 acil özel hastaneye götürüyor fakat ondan sonra diyor ki: "Sizden fark alıyoruz." Normalde acillerden almaması lazım, buna dikkat edilmesi gerektiğini ben diyorum.

Diğer taraftan...

CAVİT ARI (Antalya) - Kutluyorum sizi bu acı gerçekten bahsettiğiniz için.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Biz hep gerçekleri konuşuyoruz. Bizim şarkımız da var, doğruya "doğru", eğriye "eğri" diyoruz, tamam mı? Dolayısıyla da Sayın Bakanım...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)