KOMİSYON KONUŞMASI

YÜKSEL ARSLAN (Ankara) - Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere ülkemiz bütçe dışı fonlar konusunda geçmişte acı tecrübeler yaşamıştı. Geçmiş yıllarda sayıları 75'e varan bütçe içi ve bütçe dışı fon oluşturulmuş ve yarattığı mali disiplin ve denetim sıkıntısı dolayısıyla 2000'li yılların başında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu, Savunma Sanayii Destekleme Fonu, Tanıtma Fonu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Özelleştirme Fonu gibi devamı gerekli görülen 5 adet fon dışında bütün fonlar kapatılmış ve böylece bütçe disiplini sağlanmıştı. Şimdi, geldiğimiz noktada AK PARTİ iktidarının bütçe dışı kaynak oluşturma ve buradan mali mevzuata tabi olmayan keyfî kaynak kullanma isteğinin devam ettiği anlaşılmaktadır.

Bütçe dışı kaynak niye oluşturulur? Bütçe dışında oluşturulan fonlar, bütçe disiplini ve kuralları dışında kaynak oluşturulması ve buradan kamu harcama mevzuatına tabi olmadan keyfî olarak bazı proje ve harcamaların finansmanının sağlanması amacıyla oluşturulur. Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi'ne baktığımızda yine bazı bütçesel kaynakların bütçe dışına çıkarılarak bütçe disiplinine ve mevcut kamu harcama hukukuna tabi olmadan belirlenecek projelerin finansmanında kullanılmak üzere bütçe dışı kaynak oluşturulmak istendiği anlaşılmaktadır. Teklife aktarılan tutarların ilgili kamu kurum ve kuruluşunun bütçesine gelir ve ödenek kaydedilmesi bu durumu değiştirmeyecektir.

Kanun teklifinin 1'inci maddesinden anlaşıldığı gibi, bu Fonun amacı evlenecek olan gençlerimize maddi destekte bulunmaktır ancak kanun içeriği belirginlikten uzaktır. Fon kaynakları ve dolayısıyla kamu vergi kaynaklarının nasıl kullanılacağı konusunda herhangi bir belirgin çerçeve, kriter, yaş aralığı, evlilik desteği belirtilmemiştir. Cumhurbaşkanı tamamen müphem bir çerçevede kamu kaynaklarını belirtildiği şekilde kullanacaktır.

Söz konusu kanun teklifinin 3'üncü maddesinde Türk Petrol Kanunu ve Maden Kanunu kapsamında tahsil edilen devlet hakkının yüzde 20'si fona aktarılabilecekken bu oran Cumhurbaşkanı tarafından sıfıra indirilebileceği gibi 2 katına kadar da artırılabilecektir. Burada "2 katına kadar" ibaresi belirsizdir yani yüzde 40'a kadar mı arttırılabilecek yoksa 20'nin üzerinde yüzde 40 daha mı artırılabilecektir? Ayrıca, yine bu oranın 6491 sayılı Kanun ve 3213 sayılı Kanun açısından farklı belirlenebileceği hüküm altına alınmak istenmektedir. Bu ibare de belirlilik ilkesine aykırıdır.

Anayasa'mızın 73'üncü maddesine göre "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır." Her ne kadar 2017 sonrası 73'üncü maddenin son fıkrasında kanunun belirttiği sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiş olsa da sıfır ile 40 arası bir değişiklik, esasında son derece geniş bir vergi yetkisinin Cumhurbaşkanına devri anlamına gelmektedir. Bu sebeple, bu maddenin Anayasa'nın 73'üncü maddesinin ruhuna aykırı olduğunu ve Parlamentodan Cumhurbaşkanına bir yetki devri mahiyetinde olduğunu düşünüyoruz yani Parlamentodan geçmesi lazım. Ayrıca, her ne kadar maddenin gerekçesinde Cumhurbaşkanının oranı yüzde sıfır ile yüzde 40 arasında değiştirebileceği açıkça yazılmış olsa da madde metninin yazımında bu oranlar yeterince açık değildir; bu da yetki devrine ek olarak kanunda öngörülebilirliği yok etmektedir.

Yine, kanun teklifinin 4'üncü maddesinde fon tarafından aktarılan tutarların kullanımına ilişkin sorumluluk ilgili kurum ve kuruluşlara bırakılmış ve ödeneklerin kaydedilmesi ile harcanmayan kısımları ertesi yıla devretme yetkisi de yine bu kurum ve kuruluşlara verilmiştir. Öncelikle ilgili kuruluşlar nelerdir? Örneğin, dernek veya vakıf tüzel kişilerine ödeme yapılacak mıdır? Kanun teklifi ilgili hâliyle Fonu pasifleştirmekte, ayrıca yine tutarların kullanılmasında sorumluluğu ilgili kurum ve kuruluşlara vererek Fonu sorumsuzlaştırmıştır. İş bu kanun teklifinde kamu kaynaklarının aktarımı ve kullanımına ilişkin yeterli açıklık ve belirlilik yoktur.

7'nci maddede "Fonun çalışma usul ve esasları ile 3'üncü ve 4'üncü maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." denilmektedir. Fon, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olarak kurulduğundan ötürü ilgili yönetmelik Cumhurbaşkanı tarafından değil, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenmelidir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından bütçe sistemi içinde kolayca yürütülebilecek nitelikleri, kamusal hizmetlerin bütçe sistemi, disiplini ilkeleri ve harcama mevzuatı dışında bir fon oluşturulması, oluşturulan tüzel kişiliğin varlık ve yükümlülükleri ile gelir ve giderlerinin muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasına ilişkin hususların belirsiz olması ve kamuya gereksiz yeni bir mali yük getirecek şekilde bütçe dışında fon oluşturulmasında hiçbir kamusal yarar bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kanun teklifi metnini yetersiz ve eksik bulduğumu belirtmek isterim.

Teşekkür ederim,.

Saygılar sunuyorum.