MURAT ÇAN (Samsun) - Sayın Bakan, değerli Bakanlık bürokratlarımız, sevgili komutanlarım; ben de sizlere hoş geldiniz diyorum. Başkanım, sizleri ve hazırunu saygıyla selamlıyorum.

İçişleri Bakanlığı cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren çok önemli sorumluluklar üstlenmiştir. Cumhuriyetin temel felsefesi olan ulus bilincinin teşekkül etmesinde en önemli sorumluluğu üstlenmiş ve bu sorumluluğunu da başarıyla yerine getirmiştir cumhuriyetimizin ilk yıllarında ancak son yıllarda düzensiz göç, düzenli göç ve Hükûmetin politikalarıyla nüfusun derişik hâlâ gelmesiyle yaşanan sorunlar ulus bilincinin -az önce değişik partilerden arkadaşlarım dile getirdi- aynı felsefeyle geleceğe taşınmasında birtakım endişelere sebebiyet vermesine neden olmuştur. Tabii, sorumluluklar -nüfustan trafiğe, terörden asayişe, uyuşturucudan sınır güvenliğine birçok alanda- toplumun huzuru için, refahı için ve birliği için devam etmekte. Son yıllardaki göç konusuna birazdan daha detaylı değineceğim. Bu arada, hem bakanlarımızdan hem de Bakanlık personelinden vatan savunmasında kaybettiğimiz personelimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

Tabii, personelimizin, çalışan personelimizin çok sayıda sorunu var özellikle Çevik Kuvvet ve Trafikte çalışan arkadaşların çalışma süreleri ve koşulları ciddi problem. Koşullar böyle problemli olunca karşılığını da maaşla, ödeneklerle alamayınca sosyal yaşamlarında da zorluklar yaşıyorlar personeliniz. Bunu, son beş aydır aşırı seyahat yapmış olan birisi olarak polis kontrollerinde mutlaka duruyorum ve o tükenmişliği kendilerinin yüzlerinde de okumakta çok zorlanmıyorum bir hekim olarak.

Evet, Sayın Bakan, beş aydır bu görevi ifa ediyorsunuz, çok sayıda arkadaşımız sizleri bir önceki Bakanla değişik kriterler açısından değerlendirmelere tabi tuttu ve sizlere teşekkür eden çok arkadaşımız oldu. Biz bu konuda birazcık daha ihtiyatlı olacağız, sizin deyiminizle gölge gibi takip edeceğiz sizleri bir İçişleri Komisyonu üyesi olarak. Mesela, sormak isterim: Bir önceki Bakanın KİM uygulaması, "Siz yıkın, biz kanunu çıkartırız." uygulamaları ya da Sezgin Baran Korkmaz gibi örneklerde gördüğümüz Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünü nüfuz ve yandaş hizmetleri genel müdürlüğü gibi çalıştırmasına dair geriye dönük herhangi bir araştırma yapacak mısınız? 10 bin dolar maaş alan milletvekiliyle ilgili -geçmiş dönem milletvekili belki, biz bilmiyoruz- bir araştırma yapacak mısınız? Bir önceki Bakanın uyuşturucu çeteleriyle, suç örgütü liderleriyle çektirdiği fotoğraflarla ilgili bir çalışmanız olacak mı? Buralarda samimiyet ve somut çıktılar gördüğümüzde biz de tabii sizlere bir cumhuriyet vatandaşı olarak teşekkürü bir borç bileceğiz ama bu süre içerisinde gölge gibi sizi takip etmeye devam edeceğiz. Bu arada, sizin beş aylık performansınızı ve sizden önceki beş aylık, altı aylık -yani ilk dokuz, on ayı bahsettiniz- suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonları her iki çalışma dönemi açısından anlatabilir misiniz? Bu çok kıymetli olacaktır çünkü yoğun bir çalışma temposu içine girdiğinizi biliyorum. Bu arada, Bakanlığımıza yapılan bombalı eylem için tekrar geçmiş olsun diyorum, ziyaretinize de gelmiştik. Evet, yine, zehir tacirlerine yönelik yapılan operasyonları sizden önceki dönemle kıyaslayarak bizlere anlatabilir misiniz? 23.973 tutuklu şahıstan, zehir tacirleriyle ilgili ya da bu operasyonlarda tutuklu şahıstan bahsedildi; bunlar kaç kez serbest bırakıldı, tekrar tutuklanan kaç kişi vardır? Bunu da size sormayı bir görev kabul ediyorum. Belediye yargılamalarından bahsedildi. Siz göreve geldikten sonra kaç tane belediye başkanını görevden aldınız? Önceki dönemle kıyasladığınızda anlamlı bir farklılık görüyor musunuz? Çünkü "Hukuku işleteceğim." cümlesini sizden duymuş bir vatandaş olarak söylüyorum. Gri pasaport var... Samsun'un Yakakent ilçesi bu konuda sabıkalı. Doğu ve batı sınırlarımızda 341 elektro-optik kuleden bahsettiniz, güney sınırımız nasıl takip ediliyor, bu konuda daha detaylı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Çan, ilave bir dakika veriyorum, toparlayın lütfen.

MURAT ÇAN (Samsun) - Bir dakikadan fazla isteyeceğim çünkü bir mektup var, gazi sayılmayan gazilerle ilgili, çok önemli, onlardan bahsetmemiz gerekiyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Keşke onu önce okusaydınız Sayın Çan.

MURAT ÇAN (Samsun) - Ama çok önemli, gündem var.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Her şey önemli.

MURAT ÇAN (Samsun) - Zamanımdan çalıyorsunuz...

Göç İdaresi bütçeniz 21 milyar, bununla Göç İdaresini nasıl yönetmeyi düşünüyorsunuz? Göç idaresi bakanlığı ya da başka isimler altında yeni bir kurumsal yapı ihtiyacı var mıdır? Mobil göç noktalarında kontroller neye göre yapılıyor? Bu konuda muhtarlar ya da STK'lerden destek alınabilir mi? Sayın Komisyon Başkanımızın da benim de seçim bölgem olan Samsun'un İlkadım ilçesinde, en az 6-7 tane mahallede nüfusun demografik yapısı yüzde 60'larla düzensiz göç olan yapıdan oluşmakta. Bu arada, dış göç demişken Filistin'den bir 750 bin kadar, maalesef orada soykırıma uğrayan Filistin'den 750 bin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Çan, Samsun'dan dolayı bir dakika daha veriyorum. Bak, hiç kimseye ek süre vermedim, ona göre. Aynı seçim bölgemiz.

MURAT ÇAN (Samsun) - 06 BOP 719 plakalı araç size bir şey anlatıyor mu? Bunu söylemek istiyorum.

Gazi sayılmayan gaziler; bunlar, bütün, belki birçok milletvekili arkadaşımızı ziyaret ettiler, özetle şunu söylüyorlar: "Bizler 15 Temmuz gazisi değiliz belki ancak mutlaka ve mutlaka yaralandık, gazi sayılmıyoruz, işte, yüzde 40'lık uzuv kaybına maruz kalmadığımız için hem özlük haklarımızdan hem de ileride bir devlet töreninden bile muaf tutulacağız. Bu konuda devletin kollarına sığınıyoruz, insafına sığınıyoruz." Hatta Binali Yıldırım başta olmak üzere birçok yetkili, dönemin yetkilileri kendilerine bu sözleri bir propaganda malzemesi olarak vermişler ama karşılığını alamamışlar. Bu konuda eğer yanıt verirseniz çok teşekkür ederim.

Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Çok sağ olun.