Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c) Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d) Göç İdaresi Başkanlığı e) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 08 .11.2023 |
AHMET ŞIK (İstanbul) - Ben de teşekkürle devam edeyim madem çünkü son yılların en sakin ve nezaketli geçen bir İçişleri Bakanlığı Bütçe Komisyonu görüşmesine tanık oluyoruz. Selefinizle aranızdaki niteliksel uçurumun kanıtı olan bu tutum nedeniyle de yeni Bakanımıza teşekkür etmek istiyorum. Bu nitelik farkından ötürü geçmiş yıllarda kendisine sorduğumuz ancak yanıt vermek yerine demagoji yapmayı seçen selefiniz Süleyman Soylu'yla aynı tutumu takınmayacağınızı umut ederek birkaç hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Konu, İçişleri Bakanı olmanız ve çetelere, mafyaya dönük bir mücadele yürüttüğünüz için hem sizi hem de birtakım suç iddiaları barındırdığı için yargıyı ilgilendiriyor. İtirafçı olana dek resmî koruma kararı sizden önceki İçişleri Bakanı tarafından uzatılan organize suç örgütü lideri Sedat Peker yakın geçmişte bazı ifşa, itiraf ve iddialarda bulundu. Suç duyurusu niteliğindeki bu ifşalar Bakanlığını yürüttüğünüz siyasal iktidarı ve selefiniz olan Süleyman Soylu'yu yakından ilgilendiriyordu. Peker'in iddiaları rüşvet, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, uyuşturucu ticareti, suikast girişimi, yasa dışı silah dağıtımı, mafyadan para alan siyasetçiler, dolandırıcılık ve kara para aklama gibi yüzlerce suçu içeriyordu. Yüzlerce iddia, ifşa ve itirafa rağmen yargının soruşturma açtığı tek konu AKP döneminde işlenmemiş bir suç olan Kıbrıslı Gazeteci Kutlu Adalı suikastının dosyasının raftan indirilmesi oldu, geriye kalan yüzlerce suç iddiasıyla ilgilenecek mesleki ve etik kurallara ve cesarete sahip bir savcı maalesef çıkmadı. Konu çeteleşme olunca ve sizin birkaç aylık performansınıza bakarak konuyla siz de ilgilenecek misiniz gerçekten merak ediyorum.
Peker'in iddia ve itiraflarına ilişkin gazeteci meslektaşlarımla bir kitap kaleme almıştık. Selefiniz olan Bakan kendi ayak izlerini takip edeceğinden olsa gerek o iddialara dair herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Göreve başladığınızdan bu yana mafya ve çetelerle mücadele eden sizin "Duvar" isimli kitabımızda konu edinilen ülkeye çöken çeteyle de mücadele edeceğinizi umarak kitabı size takdim ediyorum.
Birkaç soru yönelterek konuşmamı bitireceğim. Süleyman Soylu'nun 15 Temmuz gecesi TRT binasının önünde kuzeni Sadık Soylu'nun cep telefonuyla konuşarak yanına çağırdığı, uyuşturucu ticareti ve mafya faaliyetleriyle bilinen ve ancak sizin göreve gelmenizin ardından tutuklanabilen Ayhan Bora Kaplan'ın Süleyman Soylu gibi İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan birisiyle arasında ne tür bir ilişki olduğunu öğrenebilecek miyiz? Bir İçişleri Bakanının mücadele etmesi gereken bir mafya lideriyle nereden, nasıl ve niçin tanıştığı bir yana, böylesine bir ilişki içinde olması suç değil midir?
Sinan Ateş'in katledilmesiyle ilgili soruşturmada azmettiricileri öğrenebilecek miyiz?
Polat çiftinin -son günlerin en popüler konusu- kara para akladığı iddiaları çok yaygın ama o aklanan kara paraların içerisinde bazı siyasetçilerin de adının geçtiğine dair birtakım iddialar kulağımıza geliyor. Bu konuda bir çalışma yapıyor musunuz?
Geçmişte Cumhurbaşkanının makamında da dertleri dinlenen ve failleri bulma sözü verilen Cumartesi Anneleri en üst derece yargı makamı olan Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen her hafta hukuksuzca gözaltına alınıyor. Soylu döneminden kalan bir hukuksuzlukta ısrar edilecek mi?
Bugünkü gelişmeye ilişkin de birkaç kelam etmek istiyorum. Yargıdaki rüşvet çetelerinin, Sinan Ateş suikastının, AYM kararını uygulamayanların izini sürdüğümüzde oklar her seferinde aynı yapıya işaret ediyor. Öyle ki bu klik bugün Yargıtay 3. Ceza Dairesinin verdiği bir karar üzerinden siyasi baskıyla Anayasa Mahkemesini âdeta kapattırdı. Geçmiş tecrübelerimizden yola çıkarak sorarsak ikinci bir devlet yapılanmasıyla mı karşı karşıyayız ve bu kliğe dönük bir soruşturma olacak mı?
Teşekkür ederim dinlediğiniz için.