KOMİSYON KONUŞMASI

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım bize yabancı değil. Sayın Bakanımız, 3 Ağustos 2012-19 Şubat 2015 arasında Tekirdağ'da bizim Valimizdi, beraber görev yaptık. Ben kendilerine şükranlarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum.

Sayın Valim, Tekirdağ'ı benden daha iyi tanıyorsunuz, her yeri karış karış gezdiniz. Fazla anlatmaya gerek yok Tekirdağ'ı. "Sayın Valim" diyorum çünkü yakın çalışma arkadaşlarınızla beraberdik.

Kurtuluş Savaşı'mızın önderi ve cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hepimizin sahip çıkması, minnet duyması gereken önderimizdir. Bu konuda son dönemde sosyal medyadaki mesajlarınız vatandaşlarımız ve bizler açısından takdire şayandır Sayın Bakanım. Ben burada size teşekkür ediyorum. Bu konuda daha önce Tekirdağ'da rastladığımız gibi Atatürk büstlerine saldırılar, zarar verme çabaları konusu olursa yine aynı hassasiyeti göstereceğinize inanıyorum.

Ülkemiz son dönemde uyuşturucu çetelerinin, mafyaların koridoru, cirit attığı bir noktaya gelmiştir. Son dönemde çetelerle mücadelenizi biliyoruz, uyuşturucu çeteleri konusunda daha çok hassasiyet göstermenizi sizden rica ediyorum.

Yine, ilimiz Tekirdağ'da artan uyuşturucu kullanımı ülkemizin en büyük yarasıdır. Buradan ben İl Emniyet Müdürümüze, İl Jandarma teşkilatımıza ve oradaki personele teşekkür ediyorum. Orada iyi bir çalışma yürütüyorlar ama sizlerden destek bekliyoruz, ülkemizin bu sorununu ve ilimizin bu sorununu en kısa zamanda bitirmemiz gerekiyor.

Sayın Bakanım, Tekirdağ'da -sizlerin de belki bilginiz vardır- Emniyet ve Jandarma teşkilatında kadro eksikliğimiz var; Çorlu'muzda şu anda ve merkezde Malkara'da gereken atamaların yapılmasını bekliyoruz. Yine, merkezde ve ilçelerimizde, Marmaris'teki hükûmet konağıyla beraber ve karakollarımızın inşaatlarıyla ilgili sizlerden ödenek bekliyoruz ve bakımlarının yapılması gerekiyor.

Yine, son dönemde bizi rahatsız eden bir konu var Sayın Bakanım. Maalesef ülkemiz göçmen deposu oldu. Bununla ilgili, demografik yapımızı tehdit eden, ülkemizin iç barışını ve bekasını riske atan bu gelişmeye karşı kökten önlemleri almak zorundayız. Sabah konuşmanızda rakamlar verdiniz, toplam 4 milyon 643 bin 986 düzenli göçmen olduğunu ifade ettiniz ancak Suriyeli sayısı 3 milyon 254 bin civarında. Bunun içerisinde kayıt dışı Afgan, Pakistanlı, İranlı, Afrika kökenli yaklaşık 10 milyon göçmenin olduğunu biliyoruz. Siz kayıtlı rakamları verdiniz, peki kayıt dışı olanlar ne kadar Sayın Bakanım, buradan soruyorum. Eski Bakana bakarsak o zamanlar sayıları hep düşük gösteriyordu -az önce Sayın İdris Şahin'in dediği gibi- ayakkabı numarasına kadar teröristler biliniyordu ama maalesef o zaman da rakamlar saklandı, birçok olaya bu göçmenlerin karıştığını biliyoruz. Bu konuda sizden destek bekliyoruz. Bakınız, iş yeri açıyorlar "Buralara Türkler giremez, Türkler çalışamaz." dediklerini sizler de duyuyorsunuz, bizler de duyuyoruz. Arapça tabelalar tüm Türkiye'de yer aldı. Bizzat, 2019'da, İstanbul 2'nci seçimlerinde Çemberlitaş'a gittiğimde bir Suriyeli vatandaşın iş yerine girdim, utandım. Suyu açmıştım, suyu içtim, içeri girdiğimde verdiğim 50 lirayı ışığın altına koydu acaba bu para sahte mi diye, bir Türk vatandaşı olarak orada utandım. İnşallah, bunlara gerekli cevabı veririz diyorum.

Yine, bakınız, bir yakınım İzmir'de İngiliz bir kişinin işlettiği bir otele gidiyor -2 Türk- "Buraya Türkleri almıyoruz." diyerek, kapıdan çeviriyorlar. Ondan sonra, bu 2 vatandaşımız bilinçli, polise haber veriyorlar, polisle beraber o İngiliz vatandaşının işlettiği otele giriyorlar. Artık kendi topraklarımızda dahi bizi insan yerine koymuyorlar. Sayın Bakanım, Fethiye'de, Didim'de birçok yabancı yurttaş sadece kendi ülke vatandaşından oluşan siteler, bölgeler oluşturdu. Bu vahim durumu değiştirecek önlemler almayı düşünüyor musunuz? Vatandaşımızın kendini değerli ve bu ülkenin gerçek vatandaşı olduğunu hissettirecek misiniz? Birçok alanda Türk vatandaşımız iş bulamaz hâle geldi; kaçak Afganlar, Pakistanlılar ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyor ama en önemlisi Türkiye'de çobanlar Afgan ve bunların uyuşturucuyla ilgili, satışlarla ilgili, taşımayla ilgili bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Sizden ricamız, bu konuya ağırlık verip kanayan yaramızı çözmenizi bekliyoruz.

Yine, Urfa'da gördük, İstanbul'da gördük, sığınmacılar Türkiye'de iş yeri açıyor ama ne fatura kesiyor ne vergi veriyor. Haksız rekabet bizim vatandaşımızı aç bırakıyor, esnafımız kan ağlıyor diyorum. Birçok emlak mafyasının da... Satış yapılan konutlar sonucunda bakıyorsunuz, 9 kişiye birden vatandaşlık oluşuyor yani bu nasıl oluyor merak ediyorum. 1 kişiye vatandaşlık veriliyor, onunla beraber tüm aileye mi vatandaşlık veriliyor? Bu konuda sizlerden açıklama bekliyoruz.

Yine, bakınız, bir sorunu çözmemiz gerekiyor. Türk pasaportunu Atatürk'ün kurduğu cumhuriyete yakışır bir itibara kavuşturmamız gerekiyor. Vatandaşlık sorununa bir an evvel son vermelisiniz çünkü satışlar sebebiyle Türk vatandaşı olan birçok vatandaş var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aygun, toparlayın lütfen.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Toparlayacağım Başkanım.

Geçtiğimiz günlerde Kuveytli yazar Abdülaziz'in Atatürk'e ve Türk vatandaşlığına hakaretinden dolayı İçişleri Bakanı suç duyurusunda bulundu. Size de ağza alınmayacak küfürler etti. Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz Sayın Bakanım diye size soruyorum buradan. Ben, bir Türk vatandaşı olarak, İçişleri Bakanıma ve devletime, değerlerime saygısızlık yapan, küfreden kim olursa olsun sonuna kadar onun karşısındayım, onun karşısında ne gerekiyorsa varız diyorum. Bu açıdan size görev düşüyor Sayın Bakanım.

Yine, bakınız, deprem sürecinde bağış kampanyalarında 122 milyar 180 milyon lira para toplandığını söylüyorsunuz. Henüz ödenmeyen 57 milyar lira civarında para var, bunu ne zaman depremzedelere ödemeyi düşünüyorsunuz; takvim var mı, ödemeyi nasıl yapacaksınız? Yine, Türkiye Tek Yürek kampanyasında para toplandı. O akşam ekranlarda herkes söyledi şunu ödeyeceğim, bunu ödeyeceğim ama toplanmayan paralarla ilgili bir çalışmanız var mı, o taahhüt edenler hakkında ne yapacaksınız diye soruyorum

Sayın Bakanım, ben de Hatay depremine ilk giden arkadaşlardanım, Gökan Zeybek, Ali Şeker, ben ve Barış Aydın oradaydık, AFAD'ı göremedik; AFAD üçüncü gün oradaydı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aygun, teşekkür ediyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, çok önemli bir konu aslında; bitiriyorum bir dakika daha verirseniz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Aygun.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - AFAD'ı göremedik ve en önemlisi de AFAD gibi bir kurumun üç gün içerisinde hâlâ daha... Teknoloji yılında, Uzay Çağı'nda olduğumuz söylendi; Ay'a gidiyorduk, sert iniş yapacaktık 2023'te ama Hatay'da üç gün sonrası, dördüncü gün dahi...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aygun, teşekkür ediyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ama isimleri, adresleri helvacı kâğıdına, defterlere, kâğıtlara yazıldı. Kimin şikâyeti varsa helvacı kâğıdına not edilmesi benim ülkeme artık yakışmıyor diyorum.

AFAD'ın o dördüncü, beşinci gün oraya sistemini kurması gerekiyor diyor, teşekkür ediyorum.

Bütçeniz hayırlı olsun Sayın Bakanım.