ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Bakan, çok değerli bürokratlar, çok kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, bugün burada yapmış olduğunuz sunuş konuşmanızı hem Sanayi Komisyonu üyesi hem de tekstil sektörünün içinden gelen ve temsil eden bir vekil olarak "Acaba tekstil sektörüne ilişkin ne söyleyeceksiniz?" diye dikkatlice dinledim. Üzülerek söylemeliyim ki sunuş konuşmanızda tekstil sektörüne ilişkin sadece bir kelime kullandınız, o da: "Tekstil merkezleri projesini hayata geçirdik." Tekstil sektörü çok daha fazlasını hak ediyor.

Sayın Bakanım, size bir hatırlatma yapayım: Tekstil sektörünün ülkemiz istihdamına katkısı 2 milyonun üzerinde ve yıllık ihracatı ise 20 milyar dolar seviyesindedir. Ne yazık ki sektör kan kaybetmekte; 2023 yılı ilk altı ayında işten çıkarılan kişi sayısı 175 bin kişiye ulaşmıştır, ihracat ise çift haneli rakamlarla düşüş göstermektedir, sektör temsilcileri tarafından böyle giderse yıl sonu sektördeki çalışan sayısındaki düşüşün 300 binin üzerinde olacağı yönünde görüşler vardır. Sektör, rakip ülkelerle kıyaslandığında yüzde 40, yüzde 50 pahalı duruma gelmiştir, firmalarımız müşteri ve pazar kayıpları yaşamamak adına arayışa girmişlerdir -ve başta Mısır olmak üzere- iş insanlarımız yatırım imkânları aramaktadır. Şu an bildiğimiz kadarıyla Mısır'da üretim yapan Türk şirketi sayısı 190 tanedir. Geçtiğimiz seneye kıyasla Türk yatırımcısının yurt dışına yaptığı yatırımlar 200 milyon dolar artmış, toplamda 3 milyar 363 milyon dolara ulaşmıştır. 2021 yılında yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı arttırmak anlayışıyla çıktığınız yolda sizi dinleyen sanayicilerde bugün pişmanlık ve travma oluşmuştur. O dönemde "Faiz yükselmeyecek." sözüne kanan sanayici aldığı değişken faizli krediler sebebiyle bugün yüzde 35 faiz ödemektedir.

Sayın Bakanım, biz neden kendi yatırımcımızı başka ülkelere kaçırıyoruz? İnsanlarımız kendi ülkelerine yatırım yapıp istihdam sağlayabilirler ama Hükûmetimizin uyguladığı yanlış politikalar yüzünden beyin göçü olduğu gibi şimdi de yatırım göçüne sebep oluyorsunuz. Bu yanlış politikalardan dönülmesi ve yatırımcının, sanayicinin üzerindeki maliyet baskısının hafiflemesi için sizin sanayiciye sahip çıkmanız gerekiyor.

Bugün, tabii ki savunma sanayisi ve yüksek teknolojilere destek verilmeli ve yatırım yapılmalıdır. Dün yaptığınız açıklamada savunma sanayisinde 5 milyar dolar ihracat yapıldığının altını çizdiniz, biz tabii ki de bu rakamın 50 milyar, 100 milyar dolar olmasını isteriz. Peki, bu nasıl mümkün olacak? Bakın, ülkemiz ne yazık ki gri listede ve uygulanan keyfî ekonomi politikaları sebebiyle yatırım yapılabilir ülke sınıfında değil, açık olarak görülmektedir ki şu an yatırım yapanlar devlet teşviklerinden cömertçe yararlanan bazı firmalar dışına çıkmıyor. Hedef konulan rakamlara ulaşmak ve daha ileriye taşımak için teşviklerin tüm yatırımcılara verilmesi gerekmektedir ve tabii bunu yaparken mevcut yükümüzü taşıyan sektörler de unutulmamalıdır.

"Teşvik" dediğinizde tekstil sektörüne verilen bölgesel teşvikler de haksız rekabet oluşturuyor ve sektöre zararları vardır. Teşvikler sektörel olmalıdır, haksız rekabet yaratmamalıdır; bölge kalkınması için firmalara artı puan şeklinde teşvikler olabilir diye düşünüyorum. Gerçi, bölge vekillerinin bu konuda şikâyet etmelerini de yadırgadığımı söylemek istiyorum. Sayın Bakanım, demek ki bazı şeyler zorla olmuyor, taşıma suyla değirmen dönmüyor.

Sayın Bakanım, son cümlemi de Denizli özelinde söyleyerek bitirmek istiyorum. Denizli'de şu an 100'e yakın yazılım firması var -bunu dikkatinize sunarak- Denizli sizden teknoloji üssünü kazandırmanızı istiyor, bu konuda da desteklerinizi bekliyorum.

Bütçemizin doğru bir şekilde kullanılması ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.