Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı c) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Kalkınma Ajansları (Ahiler, Batı Akdeniz, Bursa Eskişehir Bilecik, Dicle, Doğu Anadolu, Kuzeydoğu Anadolu) f) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı g) Türk Standardları Enstitüsü ğ) Türk Patent ve Marka Kurumu h) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ı) Türkiye Bilimler Akademisi i) Türkiye Uzay Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 07 .11.2023 |
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Teşekkürler Başkan.
Değerli üyeler, hatiplerimiz bölgesel eşitsizlikten oldukça bahsettiler, yeterince bahsettiler; hatta bu eşitsizliğin ekonomik ırkçılığa dek vardığını söylemek gayet mümkün çünkü Van, Muş, Bitlis, Hakkâri olmak üzere ve bu iller ile çevre illerin hepsi bir mahrumiyet bölgesi durumu içerisindeler. Sanayide, teknolojide, tarımda, ulaşımda, eğitimde, sağlıkta ve neredeyse her alanda bu 4 ilin son sıralarda olduğunu duyuyoruz. "Neden?" diye Bakana sormak gerekiyor, tabii ki politik sebeplerle. Şimdi iktidarın bilinçli tercihleriyle olduğunu söylemekte hiçbir beis yok. Neden bilinçli tercih diyoruz? Çünkü şeker fabrikası kamu işletmesiyken özelleştirildiyse bilinçli bir tercihtir. Tüm Türkiye'ye yetebilecek Muş Ovası'nda yeterli tarımın yapılmaması da bilinçli bir tercihtir. Merkezî bütçenin yüzde 10'unun savunma sanayisine ayrılması da yine bilinçli bir tercihtir. Kürt sorununun da çözümsüzlükte ısrar edilmesi de yine bilinçli bir tercihtir. Fakat bu bilinçli tercihlerin olumsuz sonuçlarını da elbette ki görüyoruz. Nedir bunlar? Şöyle ki: Kürt sorununun çözülmemesi ülkenin demokratikleşmemesi anlamına geliyor ve demokratikleşememe de aynı zamanda gelişim gösterememeyle bire bir bağlantılı. Bu da iktidarın tekçi ve militarist politikalarının sonucu olmakla kendini gösteriyor. Burada savunma ve güvenliğe daha fazla bütçenin ayrılmasını görüyoruz. 2024 yılı savunma ve güvenlik bütçesi merkezî bütçenin yüzde 10'u yani toplam 1 trilyon 133,5 milyar. Bu da geçen yılki bütçenin 2 katı. Savunma sanayisine yatırım yapacağınıza ülkenin gençlerine yatırım yapılsın istiyoruz. Savunma sanayisine yatırım yapılıp çözümsüzlük ve çatışmalar derinleştirileceğine devlet yurtlarında gençler korunsun istiyoruz. Bunları söylemekte herhangi bir problem olmaması gerekiyor. Daha önce birçok hatip de bahsetti, daha geçen gün Muş KYK yurdunda bir asansör düştü ve bir hafta içinde neredeyse asansör problemleriyle ilgili 15'i aşkın vaka duyduk. Şimdi, buradan baktığımızda bir özelleştirme politikası vardı, bu da bilinçli bir tercihti. Bakanlığınız bünyesinde kontrol ve denetim mekanizması varken 2011'de bu özelleştirildi. Neden özelleştirildi diye soruyoruz çünkü bu özelleştirme mevzusunda hakikaten, nasıl bir kamu ihtiyacı, nasıl bir kamu yararı olduğunu açıklamak zorundasınız.
Seçim bölgem Muş'un temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığa ve Türkiye'ye yetecek potansiyele sahip olan Muş Ovası'na yönelik yeterli yatırım yapılmazken sanayi ve teknolojiye dair yatırım yapılması beklenebilir mi? Burada sadece su sorununa değinsek saatlerce, günlerce konuşabiliriz ancak kısaca şunu söyleyeyim: Yer altı ve yer üstü zenginlikleri olan, 2 tane barajı olan bir kentte içme suyu sorununu bir yana bırakın, çok ciddi bir şekilde kullanım amaçlı su sorunu yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Su sorunu giderilse dahi suyu verimli kullanabilecek teknolojiye uygun tasarruflu bir sistem bulunmuyor, birçok köyde sulama kanalı dahi yok. Yurttaşlar beni arayıp Korkut'ta, Muş merkezde içme suyunun olmadığını söylüyorlar. Hatta ve hatta Malazgirt Konakkuran'da, elektrik faturası fazla gelecek düşüncesiyle, fazla gelecek diye köylere ve yurttaşlara sular verilmiyor, suları kesiliyor. Biz böyle bir tablodan bahsederken Bakan, konuşmasında, Muş'ta astronotlarla bilimsel deneyler yapıldığından bahsetti; hakikaten bu görüntü bizim için çok astronomik, hatta birazcık da trajikomik Sayın Bakan.
Şimdi, Muş'ta tarımsal sanayide teknolojinin kullanılmamasına dair "Yatırım yapılması gerekiyor." dedik. 2021 yılında Muş Sanayi ve Ticaret Odasının katkılarıyla hazırlanan SWOT analizinde, tarımsal üretimde bilim ve teknolojiden yeterince yararlanmamak Muş'un, kentimizin zayıf yönlerinden biri olarak değerlendirilmiş. Tarımsal üretimde teknolojinin kullanılmasıyla yüksek verim elde edilebilir, kaldı ki Muş'taki ovalar Türkiye'nin doğal gıda ihtiyacını tek başına karşılayabilecek bir potansiyele sahip. İşte, "bölgesel eşitsizlik ve ekonomik ırkçılık" dediğimiz şey tam da bu. "Muş Ovası Konya Ovası kadar değer almayı ve yatırımı hak etmiyor mu?" diye sormak istiyoruz.
Ayrıca, tarımsal üretimde teknolojinin yanı sıra birçok sorundan da bahsedebiliriz; AR-GE ve inovasyon için sağlanan kamusal destekler doğru strateji ve planlamayla yapılmıyor, ekonominin siyasallaşmasıyla birlikte yani siyasallaşması sebebiyle Muş'un potansiyelini ortaya çıkaracak herhangi bir politika uygulanmıyor. Tüm bunlar varken, bölgeye yönelik bir cezadan bahsedilmesi gerekirken fezadan bahsedilmesi de oldukça ironik bizim açımızdan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen, buyurun.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Toparlıyorum.
Tarımsal üretime dayalı sanayi sektörüne hitap edecek kente özgü sanayi tesisleri olursa eğer kent ekonomik açıdan rahatlayacak, işsizlik sorunu ortadan kalkacak, ilin yerel ekonomisine katkı sağlanacak ki bunlardan bazılarını aslında aktarabiliriz. İlk olarak şunu söyleyebilirim: Coğrafi işareti Muş Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü tarafından alınan çortinin üretim tesisinin yapılması; doğal Muş lalesi ve il florasına has endemik çiçek ve bitkileri ilaç, kozmetik ve gıda sektöründe işleyecek tesislerin yapılması; ilin iklim ve çevre şartlarına uygun olabilecek, katma değeri yüksek organik yeni endüstriyel tarımsal ürünlerin araştırılması ve üretim için gerekli girişimlerin gerçekleştirilmesi; ilde tabii olarak yetişen ve ile özgü organik tarımsal ürünler olan Muş üzümü, ceviz, lahana, kuşburnu, alıç, kızılcık, dut gibi işlenebilecek sanayi tesislerinin yapılması. Bunun yanı sıra, tarımsal ürünlerin uzun süre muhafazasını sağlayacak soğuk hava depolarıyla ilgili birçok önerimiz de var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Boz, teşekkür ediyorum.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Şimdi "Bölgesel eşitlik neden kürdistanda olmuyor?" diyorsak işte sebebi bu; bunun bilinçli bir tercih olmadığını iddia edemezsiniz.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Boz, ben de her durumda, bunu yaptığınız her seferde size her zaman Anayasa'nın 3'üncü maddesini hatırlatacağım; tamam mı?
SÜMEYYE BOZ (Muş) - İşte, böyle söyleyerek, aslında bununla, tekrar bir ötekileştirmeyi, yeni bir baskıyı, yeni bir bilinçli tercihi ve ırkçılığı dayatıyorsunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Siz de bunu duymak için her seferinde tekrarlıyorsunuz.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Bunu yeniden dayatmış oluyorsunuz.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Niye Anayasa madde 3, gerçekten anlayamıyoruz?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yani Anayasa'dan rahatsız mısınız?
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Hayır, değiliz; Anayasa madde 3'ü ihlal etmiyoruz ama; yok böyle bir şey.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - İşte, ihlal etmediğimiz için...