ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, Sayın Komisyon Başkanı, değerli Komisyon üyeleri, kıymetli milletvekilleri ve Bakanlığın değerli bürokratları, değerli basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

HEDEP Milletvekili Sayın Altın'ın konuşmasında bir kolluk kuvveti görevlisinin işlediğini iddia ettiği cinsel istismar suçunu Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm kolluk güçleri tarafından işleniyor gibi takdim etmesini asla kabul etmediğimizi belirterek özellikle beyanda bulunmak istiyorum.

Öğleden önceki yapılan oturumda bir kısım milletvekili ve öğleden sonra yapılan oturumda söz alan bir kısım milletvekili arkadaşımız özellikle karşılaştırma olarak 2002-2007 yılları arasında ülkemizde yaşanan olumlu gelişmeler ile bugün ülkemizin içinde bulunduğu, maalesef, sıkıntılı günler arasında bir mukayese içerisine girdiler. Öncelikle belirtmek isterim ki Türkiye'nin her alanda olumlu gelişmeler katettiği 2002-2007 yılları arası ve takip eden dönemlerde Türkiye'de yapılan önemli iyileşmelerin, demokrasi ve hukuk alanında yapılan iyileşmelerin olduğu dönemde ekonominin başında Sayın Ali Babacan var idi. Demokratikleşme ve hukuk alanında yapılan reformların başlangıç süreçleri ve gelişmelerinin içerisinde Avrupa Birliği Başmüzakerecisi olarak Sayın Ali Babacan görevinin başında idi. İktidar mensuplarının şu anda büyük bir övünçle bahsettiği, övünç kaynağı olarak dayanak aldığı dönemin başında Sayın Ali Babacan görevdeydi, bunu hatırlatarak sözlerime başlamak istiyorum.

Görüşmekte olduğumuz Bakanlık bütçesine kaynak teşkil eden On İkinci Kalkınma Planı'nın "Gençlik" başlığında 44 hedef konulmuş. On Birinci Kalkınma Planı ile On İkinci Kalkınma Planı arasında hedeflerin yüzde 31'i yani 170'inden fazlası bire bir aynı mahiyette. Bir önceki planda yer alan hedeflerle motamot aynı hedefler maalesef tekrarlanmıştır. Bu hâliyle On İkinci Kalkınma Planı'nı akademik bir tez olarak YÖK'e sunsanız veya bir kitap olarak yayınlamış olsaydınız kesinlikle intihalden hakkınızda işlem yapılırdı. Unutmayalım ki tekrar edilen hedef gerçekleşmeyen hedeftir.

KYK yurtlarıyla ilgili gündemde olan ve diğer hatiplerin de ifade ettiği önemli bir konu da yurtlarda meydana gelen kazalar. Bu vesileyle, kazada yaşamını yitiren Zeren Ertaş kardeşime Allah'tan rahmet, ailesine sabır diliyorum. Dünya yapay zekâyı konuşuyor, biz ise 21'inci yüzyılda maalesef, 18'inci yüzyıl teknolojisi olan mekanik bir asansörde meydana gelen kaza nedeniyle kaybettiğimiz gencimizin acısını konuşuyoruz. Sayın Bakan, yaptığınız konuşmada kazanın meydana geldiği asansörün bakımlarının düzenli olarak yapıldığını ifade ettiniz yani Bakanlığınıza atfedilecek bir kusurun olmadığını bir yönüyle ifade etmiş oldunuz, en azından biz böyle anladık. Bu açıklamaya göre, ortada kusur olmadığına göre Zeren kızımızın ölümünü kaderinin tecellisi olarak mı izah edeceğiz? Kuşkusuz, kadere iman etmiş biri olarak size şunu ifade etmek isterim ki meseleye bakış açınızın kul hakkına giriş kapısının aralandığı noktada olduğunu ve meseleye peşinen Bakanlığı koruma refleksiyle değil, adaleti tecelli ettirme duygusuyla yaklaşmanız gerektiğini hatırlatmak isterim. Elbette ki konunun yargıya intikal etmiş olmasından bahsetmiş oldunuz fakat burada görevi başında olan, hâlen görevini devam ettiren kamu görevlileriyle ilgili bir tasarrufta bulunulmamış olması meseleyle alakalı Bakanlığı koruma refleksiyle hareket ettiğiniz konusunda bizde bir kanaat oluşturmuş vaziyette.

Sayın Bakan, gençlerimiz mülakatın kaldırılmasını istiyor, gençlerimiz adalet istiyor. Geçtiğimiz cuma günü mülakatın kaldırılmasıyla ilgili 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 50'nci maddesinin değiştirilmesiyle alakalı kanun teklifimize söz tutma fırsatı... Siz gençlerin bir ağabeyi olarak, Sayın Gençlik ve Spor Bakanı olarak bu sözün yerine getirilmesinde bir öncülük yapmayı düşünüyor musunuz? Kanun teklifimize bir destek verilmesini ya da iktidar tarafından mülakatın kaldırılmasına yönelik bir kanun teklifi vermeyi düşünüyor musunuz?

Resmî enflasyon rakamlarının yüzde 80...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - İlave bir dakika vereceğim, sorularınızı soru-cevaba saklayın isterseniz.

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sera Hanım'la eşit haklara sahip olmayı arzu ediyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kaya, bir dakika vereceğim, herkese vermiyorum. Sizin parti olarak daha fazla konuşmacınız oluyor, onlardan 1 kişi vardı.

Buyurun.

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Spor Müşavirliği Yönetmeliği'nde bir ay önce değişiklik yaptınız. 7673 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'yla daha önceki yönetmelikte doping ve men cezası almış kişilerin müşavir olarak atanmasına engel teşkil eden yönetmeliği değiştirdiniz. Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik'in 10'uncu maddesinde kamu hizmetlerine olan güven en temel ilke olarak ortadadır. Doping ve men cezası almış bir sporcuyu müşavir olarak atamanız kamu hizmetine olan güven duygusunu açıkça zedeleyecektir. Buradan sizi yönetmeliği tekrar eski hâline getirmeye, yönetmeliği değiştirmeye davet etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kaya, ilave sürenizi de verdim.

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Son bir cümle...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Otuz saniye daha veriyorum.

Buyurun.

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Peki.

Uyuşturucu sorunu Millî Güvenlik Kurulumuzun daimî gündeminde olmalıdır. Gençlik ve Spor Bakanının da Millî Güvenlik Kurulunun daimî üyesi olması gerektiğini biz öneriyoruz. Bu konuda ülkemizdeki tüm sorunlar ayrı, özel bir başlıkta ele alınmalıdır.

Sizleri saygıyla selamlıyorum.