DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Merhaba herkese.

Ben ilk defa katılıyorum, daha önceki oturumda katılamadım maalesef bölgede yaşanan sıkıntılardan kaynaklı.

Bir arkadaşımız daha var bizim gruptan, Aycan İrmez. Aycan arkadaşımız da şuan Silopi'de, sokağa çıkma yasaklarından kaynaklı kendisi de katılamadı. Umarım en kısa zamanda bu yaşanan çatışma ortamı son bulur ve arkadaşımız da burada bizimle birlikte bu çalışmayı yürütür.

Açıkçası, biz üç aylık bir çalışma yürüteceğiz, umarım kadınlar açısından, toplum açısından ve bu ülkede yaşayan tüm bireyler yani bu aile ilişkisi içerisinde olan tüm bireyler açısından daha demokratikleştirici, daha sorun çözücü bir yerden bu araştırmayı hep birlikte yaparız. Mutlaka burada şeyi dinleyeceğiz, yani hem bugüne kadar yapılan çalışmaları hem uzman önerilerini dinleyeceğiz ve daha detaylı tartışmalar yürüteceğiz. Ama ben de kısaca şunu ifade etmek istiyorum, gerçekten de ailenin bir tanıma ihtiyacı var, mevcut aile tanımı ve bu ilişki biçiminin tanımlanma biçimi hem kadınlara hem çocuklara hem de aile içerisinde yaşayan diğer yaş gruplarına özellikle yaşlılara bu cinsiyetçiliği, şiddeti besleyen bir ilişki döngüsüne dönüşüyor. Dolayısıyla, bunu kadın-erkek arasındaki bir ilişkiden ziyade, daha toplumsal bir ilişki biçimi, diğer aile bireylerini de kapsayacak bir ilişki biçimi olarak tanımlanmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, bu ilişkinin bir demokratikleştirilmeye ihtiyacı var. Bu demokratikleştirme dinamikleri neler olabilir? Yani, onun hem ekonomiyle hem sosyolojik yapıyla hem cinsiyetçilikle ve şiddetle bağını kurarak aslında biz bunu nasıl yeniden ele alabiliriz üzerinden bir tartışmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Yine, aile tanımında aslında genelde Türk aile yapısının geleneklerinin aktarıldığı bir birim olarak değerlendiriliyor, dolayısıyla diğer farklı aile geleneklerinin de görünür kılındığı, bu aktarımların da yapıldığı bir tanımın olması gerektiğini düşünüyorum. Yine, boşanma şiddet ve kadınların, çocukların yaşadığı sorunların yoksullukla doğrudan bir ilişkisi var, dolayısıyla bu programlarda yoksulluk üzerine de neler yapabiliriz, nasıl tartışabiliriz üzerinden de bir bakışa, yeniden bir değerlendiremeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Bu anlamda, bizler de uzman olarak bu alana ciddi emekler veren, çalışan bir arkadaşımız Esra Gedik'i öneriyoruz. Esra Hocamız boşanma, aile üzerine tezi olan bir arkadaşımız, güncel olarak da bu politikaları takip eden bir arkadaşımız.

BAŞKAN - Siz yazılı verecek misiniz Sayın Vekilim?

DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Evet, yazılı vereceğim. Esra Gedik Hocamızı yazılı olarak vereceğim ama kurum olarak da biz Mor Çatıyı öneriyoruz. Mor Çatı yıllardır aslında kadın, şiddet üzerine sığınanlar üzerine çalışan bir kurum. Yirmi yıla yakındır da alanında deneyimleri var, pratikleri olan bir kurum. Kurum olarak da Mor Çatının da bu çalışmaya büyük katkıları olacağını düşünüyoruz.

BAŞKAN - Tamam, CHP grubunun da önerisinde var o zaten, evet, Feride Hanım önermişler orada. Bizim de 6284 sürecinde çalıştığımız kurumlardan biri Mor Çatı.

DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Teşekkür ediyorum.