| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu d) Türkiye İş Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 02 .11.2023 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, çok Saygıdeğer Bakanım, Kıymetli Bakan Yardımcılarımız, değerli Komisyon üyelerimiz ve kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli mensupları; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuzu takip ettim, gerçekten çok kapsamlı bir sunum yaptınız. Bütçenizin şimdiden bereketli olmasını temenni ediyorum. Tabii, çok zor bir Bakanlığınız var. Bütün Bakanlıklarla, tüm ekonomiyle ilgili bir Bakanlık, özellikle çalışma hayatıyla ilgili. Rabbim güç ve kuvvet versin şimdiden.
Tabii, hafızayıbeşer nisyan ile maluldür. Ben burada yine birkaç hususu özellikle ifade etmek istiyorum. Tabii, Çalışma Bakanlığı çalışmayı ilgilendiren Bakanlık olduğu için ekonominin geneliyle ilgili çok önemli bir Bakanlık. Dolayısıyla, az önce ifade edilen konulara, öğlenden önceki oturumda da ifade edilen konulara da değinmek adına birkaç cümle ifade etmek isterim.
(Uğultular)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Arkadaşlar, lütfen sessiz olalım.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tabii, bu süreç özellikle küresel iklim kriziyle başlayan, yine, Amerika ile Çin arasındaki ticaret savaşlarıyla devam eden... Ben özellikle bunu vurguluyorum, çünkü gerçekten, Çin, dünyanın bütün üretim kültürünü yıllar içerisinde öldürdü. Dolayısıyla, biz bunu en can alıcı bir şekilde pandemi sürecinde hissettik. Dolayısıyla, sonra işte Amerika, sonra Avrupa, Çin'e karşı böyle bir ticaret savaşı başlattılar. Bunun da acısını, sıkıntısını bütün dünya maalesef yaşıyor.
Tabii, arkasından pandemi süreci yaşandı, bütün dünyada yüz yılda bir yaşanabilecek bir pandemiden bahsediyoruz. Belki de bunun etkileri daha fazla. Ayrıca, bu pandemi, iki yıl içerisinde belki geldi geçti ama bunun dünya ekonomisine kazandırmış olduğu bir enflasyon pandemisi var; o da bütün dünyada şu an devam ediyor.
Dolayısıyla, tabii, arkasından Ukrayna-Rusya savaşı özellikle emtia maliyetlerinin ve enerji maliyetlerinin yükselmesine neden oldu. Yine, Türkiye'ye özgü bir sıkıntı yaşadık; yüzyılın depremini, yüzyılın felaketini yaşadı Türkiye. Dolayısıyla, bunun da ekonomimize yükünü arkadaşlar da az önce ifade ettiler; 105 milyar dolar civarında çok ciddi bir yük, çok büyük, gelişmiş ekonomilerin bile çok zorlanacağı bir maliyet olduğunu ifade etmek istiyorum.
Yine son olarak, Filistin'e yapılan bu haksız saldırı ve onun yaratmış olduğu sıkıntılar... Özellikle, gerek dünyada gerekse Avrupa'da son altmış, yetmiş yılın en ciddi, en yüksek enflasyonunu görüyoruz, yaşıyoruz. Özellikle, bizim ticaret yapmış olduğumuz euro bölgesinde resesyon riskine bağlı olarak, yine bizim ticaretimizi yakından etkileyen bir süreci yaşıyoruz. Tabii, bizim uygulamış olduğumuz ekonomi politikaları, özellikle de pandemi sürecinde uygulamış olduğumuz ekonomi politikaları gerçekten sonuç verdi; ihracatı önceleyen, yatırımı, istihdamı önceleyen bir ekonomi politikaları uyguladık. İhracatımız sayesinde, uygulamış olduğumuz politikalar sayesinde istihdam noktasında dünyanın diğer ülkelerinin yaşamış olduğu sıkıntıları bizler büyük oranda yaşamadık. Zaman zaman da bu anlamda dünyadan pozitif olarak ayrıştığımızı haklı olarak ifade ediyoruz.
Tabii, daha sonra neler yaptık? İşte, özellikle pandemi sürecinde istihdam kalkanı paketini uygulamış olduk. Tabii, 2023 yılında tüm olumsuzluklara rağmen 3,9 civarında bir büyüme gerçekleştirdik. Yine, on iki çeyrektir kesintisiz bir büyüme söz konusu. Yirmi yıldan beri de ortalama 5,5 oranında bir büyüme gerçekleştiren bir Türkiye, yine, dünya ticaretinden yüzde 1'in üzerinde bir pay alan bir Türkiye, özellikle jeopolitik ve jeostratejik konumumuza baktığımızda, oturduğumuz coğrafyaya baktığımızda, cam kulelerde oturduğumuzu da göz önünde bulundurarak, bu AK PARTİ hükûmetlerinin yirmi bir, yirmi iki yıl içerisinde uygulamış olduğu ekonomi politikalarının başarısını bize gösteriyor.
Tabii, pandemide kısa çalışma ödeneğiyle ilgili, nakdî destekle ilgili, gelir ve ciro desteğiyle ilgili, uygulamış olduğumuz TYP programlarıyla ilgili, sigorta prim desteğiyle ilgili, işten çıkarılmama desteğiyle ilgili, yine, evde bakım desteğiyle ilgili çok önemli destekleri biz vatandaşlarımıza sunuyoruz, bunu sunmaya da devam edeceğiz. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda, 2023'e geldiğimize Türkiye'de 31,7 milyon çalışanımızın olduğunu da yine buradan belirtmek istiyorum. Tabii, önemli olan bunu sürdürebilmek. Burada kıymetli ekonomistlerimiz var, ekonomiden bahsederken önemli olan sürdürülebilirlik. Ben de katılıyorum buna, yirmi bir, yirmi iki yıldan beri gerçekten istikrarlı bir büyüme gerçekleştiriyoruz. Yine, istihdam açısından istikrarlı bir istihdam etme anlayışımız var. İnşallah, tabii, orta vadeli planı da zaten biz burada görüştük. Burada çok önemli konulara yine temas ettik. İnşallah, önümüzdeki süreçte işsizlik oranımızı belki yüzde 7'lerin de altına çekmiş olacağız.
Tabii, çok değineceğimiz konu var, özellikle Sayın Bakanım, az önce ifade ettiğim bütün dünyadaki ve ülkedeki olumsuzluklara rağmen gerçekten Türkiye'de çalışma hayatıyla ilgili reform niteliğinde çok büyük gelişmeler oldu, çok ciddi hizmetlerimiz oldu. Birçoğunu burada geçen dönem birlikte olduğumuz arkadaşlarımız da çıkardı çalışma hayatıyla ilgili. Bunlardan ben birkaçına özellikle değinmek istiyorum çünkü o bütün dünyadaki ve ülkemizde yaşadığımız olumsuzluklara rağmen çalışma hayatıyla ilgili devrim niteliğindeki gelişmelerdi bunlar. Hani bazı arkadaşlarımız diyorlar ya işte muhalefet tarafından "Ya böyle pembe tablolar çiziyorsunuz, hiç mi kötü bir tarafınız yok, eksik bir tarafınız yok?" Elbette var, işte onları fazlasıyla sizler dile getiriyorsunuz. Biz de olumlu şeyleri ifade ediyoruz.
Bana da burada şunu deme hakkı doğuyor: Özellikle hak teslimi yapmak lazım. Gerçekten, çalışma hayatıyla ilgili geçtiğimiz bir buçuk yıl içerisinde çok önemli şeyler yaptık. Az önce bir kısmına Sayın Arı da değindi. Özellikle 3600 ek gösterge vardı. Biz bunu geçen dönem gerçekleştirdik, çıkardık. Yine, meslek kanunlarıyla ilgili önemli çalışmalarımız oldu yani özellikle bunun ayrıntılarına girmiyorum. Maaş iyileştirmeleri gerçekleştirdik. Özellikle o ara eleman açığını karşılamak adına çıraklık eğitimiyle ilgili, öğrencilerimize... Özellikle 180 bin civarında Türkiye'de iki yıl önce bir öğrenci sayımız vardı, bu sayıyı bugün 1 milyonun üzerine çıkardık. Çünkü bu önemli bir ihtiyaç, ciddi bir ihtiyaç. 1 milyonun üzerinde çıraklık eğitim öğrencisi şu an devletimizden ciddi anlamda bir destek alıyor.
Yine, taşeronlar çok önemli gördüğümüz bir konuydu, taşeronların kadroya geçirilmesi. Tabii, bunların hepsi ister istemez bütçe üzerinde ciddi anlamda bir yük oluşturuyor. Çalışan memur ve işçilerimize yine sosyal güvenlik haklarıyla ilgili iyileştirmeler yaptık. Öğretmenlerimizle ilgili meslek kanunlarını çıkardık. Özellikle Kıymetli Hocam, Ümit Hocam da değindi, EYT'yle ilgili gerçekten burada çok önemli çalışmalar yaptı. Muhalefetin de iktidarı da baskılayarak özellikle geçtiğimiz dönemde EYT'lilerin problemini çözmek için ciddi bir gayret verdik, bunu çıkarmış olduk. Bunun da ekonomi üzerinde bütçe üzerinde çok ciddi yüklerinin olduğunu bugün muhalefetten seslendirildiğini ben duyuyorum, görüyorum.
Yine çok önemli bir devrimdi, sağdan ve soldan, özellikle rahmetli Ecevit'in önemli bir projesiydi, isteğiydi, asgari ücretten verginin kaldırılmasıyla alakalı. Yine bu da bizim Hükûmetimize çalışma hayatıyla ilgili nasip oldu.
CAVİT ARI (Antalya) - Biz bastırmasak yapacağınız yoktu. O günleri unutmayın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tabii, sağlık sistemiyle ilgili özellikle bizden önce değerli arkadaşlar, gerçekten yani burada da bir hak teslimi yapmak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen... Bir dakika uzatıyorum Sayın Kırkpınar.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Daha yarısına gelmedik konuşmalarımızın.
Şimdi, tabii, hastanelerimizle ilgili... Hastalarımız rehin kalıyordu, çocuklarımız rehin kalıyordu arkadaşlar hastanelerde. 20 kişilik, 30 kişilik koğuşlarda hastalarımız kalıyordu. Özellikle ilaç kuyruklarında hastalarımızı, yakınlarımızı kaybediyorduk. Hepiniz hatırlarsınız, bizim hepimizin sağlık karneleri vardı ve biz bu sağlık karnelerini yılda bir kere vizeye götürürdük, yani bunları unutmamak lazım.
CAVİT ARI (Antalya) - O dönemde cep telefonu yoktu, insanlar mecbur kuyrukta bekliyorlardı. Şimdi de randevu alamıyor insanlar.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - AK PARTİ hükûmetleri döneminde özellikle pandemi sürecinde sağlığa, doktora, hastaneye erişimde hangi noktalara geldiğimizi ve o gelişmiş ülkelerin, Avrupa'sından Amerika'sına İngiltere'sine kadar...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Tekirdağ'da göz doktoru yok.
CAVİT ARI (Antalya) - O dönem teknoloji o kadar gelişmiş değildi.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen arkadaşlar...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - ...bütün gelişmiş ülkelerin nasıl büyük bir kıyamet içerisinde olduklarını hep birlikte yaşadık, gördük.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Biz görmedik arkadaş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Kırkpınar, toparlayın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ve bizim uçak ambulanslarımızla ve sağlığa erişim konusunda şehir hastanelerimizle...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Doktor bulunmuyor, doktor.
CAVİT ARI (Antalya) - Doktor yok, doktor.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - ...beş yıldızlı otel konforundaki vatandaşlarımıza vermiş olduğumuz bu hizmetlerle...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Eskiden fiziki olarak sıra bekliyorlardı, şimdi internette sıra bekliyorlar, bilgisayarda bekliyorlar.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Randevu alamıyorlar.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - ...özellikle muhtaç olan yurt dışındaki hemşehrilerimizi, soydaşlarımızı, vatandaşlarımızı, bu ülkeye getirme noktasında gelmiş olduğumuz seviye gerçekten gurur verici bir seviye yani sizler de bizler de bunu görüyoruz.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Randevu alamıyorlar aylarca.
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, uyarır mısınız, uyarmıyorsunuz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Doktorlar yurt dışına gidiyor, yurt dışına.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen arkadaşlar...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Türkiye, hepimizin ülkesi, hepimizin gurur duyması gereken bir ülkemiz ve...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şu an altı ay bekliyorlar, bir ameliyat için altı ay bekleniyor, üç ay bekleniyor, dört ay bekleniyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Randevu alamıyorlar, doktor yok.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Arkadaşlar, söz aldığınızda cevaplarsınız, lütfen...
Yaşar Bey, tamamlayalım.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, arkadaşlar, şimdi yani sizler de gurur duyun...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ne gururu duyacağız ya! Şehrin dışına şehir hastaneleri kurdunuz, hasta ölmez de yetişirse gidiyor şehir hastanesine. Yollarda ölüyor hastalar.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - ...ve hak teslimini eğer yaparsanız bizler de zaten eksikliklerimizi burada görür, ifade eder, dile getiririz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamamlayın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Bakanım, ben size ve ekibinize bir kere daha çok teşekkür ediyorum. Bütçenizin bereketli olmasını Allah'tan temenni ediyorum.