KOMİSYON KONUŞMASI

AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Bugün Ticaret Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz. Ben de bu konuyla ilgili düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.

Ticaret dediğimiz olgu bir coğrafyada, merkezde, ülkede bazı bileşenlerin bir araya gelmesiyle gelişen bir başlıktır. Ticaretin en önemli bileşeni geçmişte lojistik kolaylığı ve insan gücü olarak tanımlanabilir ancak 2023 dünyasında ticaretin en büyük bileşeni AR-GE ve beyin gücü hâline gelmiştir. Buradaki temel çıktı da katma değer olarak görülebilir. Siz katma değeri yüksek ürün üreterek dış ticarette artıya geçebilir, ihracatı ithalattan daha fazla tutabilirsiniz. Buradaki AR-GE'nin temelini de eğitim oluşturur. Mühendislikte, bilişimde, eğitim alanındaki reformlar sizin ticaret hacminizi de etkiler. Ancak bugün ülkemizdeki temel akademik odak ne yazık ki başka bir disipline kaymış vaziyette. Eğitimin en önemli virajlarından biri olan lisede eğitim imam hatibe, akademideki en büyük alanlardan biri de ilahiyata ayrılınca AR-GE konusunda istediğimiz noktalara bir türlü gelemiyoruz. Tüm bunların üzerine bir de üniversitelerin durumunu kattığımızda tüm dünyanın üzerinde durduğu yapay zeka, robotik teknoloji ve bilişimdeki en önemli mühendislerimizi Avrupa'ya ve Amerika'ya kaptırıyoruz. Çok ilginç bir istatistik paylaşmak istiyorum: 2016 yılında Türkiye'ye dönen Türk vatandaşı sayısı, Türkiye'den ayrılan Türk vatandaşı sayısından fazlaymış yani ülkemize bir dönüş mevcutmuş. 2022 yılına geldiğimizde ise bu istatistik tam tersine dönüyor, Türkiye'ye dönen kişi sayısı 94 bin, Türkiye'den ayrılan kişi sayısı ise 134 bin. İşte o 135 bin kişi bizim dış ticaret açığımızın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl -bir not olarak ilave etmek istiyorum- İstanbul Erkek Lisesi mezunlarından sadece biri Türkiye'de kalmış, geri kalanının tamamı, büyük ölçüde Almanya olmak üzere, yurt dışına gitmiş. Bugünü açıklamak için yine geçmişten bir örnek verelim: Ticaret, insanlık tarihinin en büyük dönemeçlerinden biri olmuş ama tarihe baktığımızda ticaretin geliştiği ülkelerde hep bir mevcut düzene göre halkın daha mutlu yaşadığı coğrafyalarda geliştiğini görürsünüz, Osmanlı'da, Fransa'da, İtalya'da gibi ama Çarlık Rusyası'na baktığınızda ticareti göremezsiniz çünkü orada büyük bir despotizm ve özgürlüklerin kısıtlandığı bir ortam vardı. O nedenle, Sayın Bakanım, Sayın Başkanım; ticarette hedeflenen yerlere gelmek istiyorsak bu şartları özellikle sağlamamız gerekiyor.

Bir diğer önemli başlık ise teknoloji ürünlerinin ihracattaki payı. Ne yazık ki bu rakam ülkemizde şu an yüzde 3 seviyelerinde. Bu seviyede olmasında yukarıda saydığım sebeplerin de kuşkusuz çok önemli yeri var. Türkiye'de kaliteli üretimi bir şekilde tetiklememiz gerekiyor. İhracatta yüksek teknolojinin payına baktığımızda, ABD ve OECD ülkelerinin dış ticaretinin yüzde 20'leri civarında bir payı bulunuyor. Hem OECD ülkeleri hem de ABD üretimde daha stabil durumdalar ama Kore ve Çin gibi atılım yapan ülkelere baktığımızda, yüksek teknolojide diğer ülkelere yetişmek için yüzde 30-35 bandında üretim yaptıklarını görüyoruz yani bizim yüzde 3'lük üretimimiz devede kulak kalıyor. Bunu açıklayan bir diğer önemli başlık da üretimde verimlilik diye düşünüyorum çünkü verimlilik salt gözlemlenebilen bir şey değildir daha soyut bir kavramdır ama verimliliğe dair bulgularınız varsa ekonomik büyüklüğü de yorumlarsınız. Brezilya, Şili, Polonya, Kore, Türkiye 5'lisine baktığımızda -ki bu 5 ülke bundan 40 sene önce benzer ekonomik büyüklükler ve yapılara sahipti- bu 5 ülke arasında toplam girdi verimliliği en düşük ülke Brezilya ve Türkiye olarak şu an karşımıza çıkıyor. Yine, aynı grafikte Polonya girdi veriminde bizi 2'ye katlamış, Şili de aynı şekilde 2 katımızdan fazla, Kore ise artık başka bir ligin oyuncusu hâline gelmiş. Şimdi, bu sonuçların sebeplerini yukarıda izah ettim. Eğitim, özgür çalışma ve üretim ortamı dediğimizde belki gözümüzde bir şey canlanmıyor ama tüm bu sebepleri ortaya koyup üretimdeki oranları göz önüne aldığımızda Türkiye'nin asıl sorununun doğru planlama, doğru üretim, doğru eğitim ve doğru çalışma hayatından geçtiğini görürsünüz diyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum.