KOMİSYON KONUŞMASI

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Bakanım, çok kıymetli bürokratlarım, Komisyon üyesi çok değerli milletvekilleri; bugün ilkokula giden öğrenciden en büyük sanayi kuruluşunun patronuna kadar herkesin gündeminde enflasyon var. Fakat ne yazık ki enflasyonla topyekûn bir mücadele içinde değiliz. Her bakanlık, her görevli bir mücadele içinde ama ne yazık ki toplu bir mücadele yok. Çok yakın zamanda burada Merkez Bankası Başkanımız Sayın Gaye Hanım'ı ağırlamıştık, kendisinin sunumunu dinledik ve o sunumda enflasyonun aslında Haziran 2024'e kadar devam edeceği, para sıkılaştırma politikalarının devam edeceği ve işsizliğin de artacağı yönünde bir raporlaması oldu. Şimdi, Merkez Bankamız tabii, para sıkılaştırma politikalarıyla talep enflasyonunu yönetmeye çalışıyor. Burada biraz da amaç aslında parayı, kredileri kısıp esnaf sıkışsın ve elindeki malı ucuza satsın, fiyatlar düşsün yaklaşımı. Tabii, bu böyle bir enflasyonla mücadele yöntemi olamaz, çok da zarar verir. Zamanında da gıda enflasyonuyla mücadele için açılan tanzim satış noktaları ve soğan depolarına yapılan baskınlar ne kadar başarılı olduysa bu mücadele de ancak o kadar başarılı olur diyorum. Fakat 2024'e kadar enflasyonun devam edecek olması ve sıkılaşma politikasının da devam edecek olması aslında bizi stagflasyon dediğimiz hem yüksek enflasyon hem de durgunluğun olduğu bir ortama da çekeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla Bakanlığımızın bununla ilgili yani stagflasyonla ilgili nasıl bir çalışması olacak, nasıl destekler verecek, neler planlıyor 2024 yılında? Bunları da sizden duymak istiyoruz.

Şimdi, "talep enflasyonu" dedik fakat bununla ilgili tek taraflı bir mücadele var. Biliyorsunuz, 2022 Ağustos ayından 2023 Mart ayına kadar yaklaşık dokuz aylık süreçte dövizi sabit tuttuk, faizleri düşürdük fakat üretici enflasyonu yüzde 150 seviyelerinde oluştu, tüketici enflasyonu ise yüzde 85'ti hatırlıyorsunuz. Yani sadece faizle ve sadece dövizi tutarak enflasyonda bir başarı sağlayamadık çünkü o dönemde doğalgaza 12 kat, elektriğe 8 kat, işçiliğe ise 4 kat zam yapıldı. Yani seçim döneminde olduğumuz için hane halkına yapılmayan, hanelere yapılmayan zamlar sadece sanayicinin sırtına bindirildi dolayısıyla bir fabrikada çıkan her şeye zam geldi. Bakın, o dönemde sütün fiyatı 8 lira iken peynirin kilosu 120 liraya çıktı. Bu, peynire olan talepten kaynaklanmadı; bu, üreticiye yapılan zamlardan kaynaklandı. Demem o ki ne yazık ki maliyet enflasyonuyla ilgili de mücadele edilmesi gerekiyor. Bu biraz önce söylediğim dönemde ne yazık ki bu mücadele yapılmadığı için enflasyonun yüzde 150'lere çıkması ve döviz baskılandığı için de döviz bazında da müthiş bir enflasyon ortaya çıktı. Bakın, o dönemde, Aralık 2022, Ocak 2023 aylarında biz rakiplerimize göre en pahalı elektriği kullandık. Elektrik fiyatı o dönemde Türkiye'de 23 sent, Çin'de 12 sent, Pakistan'da 8 sent, Mısır'da ise 6 sentti. Dolayısıyla Türkiye'de üretilecek olan birçok ürünü de ne yazık ki ithal edilmesi noktasında cari açığı da yükseltecek adımlar atılmış oldu. Dolayısıyla buradaki para politikalarındaki yanlışlar bizi buralara getirdi.

O dönemde, bakın, yılın ilk üç ayında, ilk çeyreğinde, özellikle tekstil sektöründe -EYT'liler düşüldüğünde- işten çıkarılan kişi sayısı tüm Türkiye'de yaklaşık 150 bin kişi. Ege Hazırgiyim Konfeksiyonu İhracatçıları Birliği Başkanımız Jak Eskinazi'ye göre bu rakam yaklaşık 500 binleri bulacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Arpacı, bir dakika ek sürenizi veriyorum.

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Şimdi, tekstil sektörü ve hazır giyim sektörü önemli çünkü hem ihracata kilo bazında katkısı çok yüksek hem de kadın çalışan sayısı çok yüksek. Dolayısıyla Türkiye'de en önemli istihdam yaratan sektörlerin başında geliyor fakat son dönemde yapılan bir yanlışı da buradan vurgulamak istiyorum. Biliyorsunuz, pamuk, iplik ve kumaşa, ham kumaşa ayrıca bir vergi getirildi yani dâhilde işleme belgesi olmayan Türkiye'de üreticilere yüzde 10 daha bir vergi artışı geldi. Bunun da özellikle hazır giyim sektöründe, yine Türkiye'de bir zam yapılacağı ve satış fiyatlarını etkileyeceğini de göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Yani biz fiyatların yükselmesini sadece vergi politikalarıyla ve vergiyle düzenleyemeyeceğimizi buradan ben tekrar belirtmek istiyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.