KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Değerli milletvekilleri, Değerli Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Tabii "ticaret" derken ilk önce hukuk güvenliğinin olmadığı bir ülkede ticaretin gelişmesi, kalkınmanın olması, yatırımın olması imkânsızdır. Genellikle yerli yatırımcımız olsun, yabancı yatırımcı olsun hukuk güvenliğinin olmadığı bir ülkede hiç kimse gelip yatırım yapmaz. Bu neye benzer? Bir güvercin eğer bir yere konacaksa çevresine bakar, eğer bir risk varsa oraya konmaz, risk yoksa konar. Yatırımcı da aynı şekildedir. Peki, buradan nereye gelmek istiyoruz? "Ülkemizde hukuk güvenliği var mı, yok mu?" noktasına gelmek istiyorum.

Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; Can Atalay 14 Mayısta milletvekili seçildi mi? Seçildi. Bugün biz 1 Kasımdayız, üzerinden beş aylık bir süre geçti ve hâlen cezaevinde. Buna örnek Anayasa Mahkemesinin burada kararları var mı? Var; Gergerlioğlu kararı var, Enis Berberoğlu kararı var. Bunlar mevcut olan, AK PARTİ döneminde olan kararlar; milletvekilinin cezaevindeyken seçilip tahliye edilmesine ilişkin Anayasa Mahkemesi kararları "hak ihlali" diyor. Peki, AK PARTİ öncesinde yargının durumu, hukuk güvenliği ne, bugünkü ne? AK PARTİ öncesinde cezaevinde olup seçilen milletvekili var mı? Var. Mesela Zafer gazetesi başyazarı Mümtaz Faik Fenik cezaevindeyken 14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleşen seçimlerden sonra Demokrat Partiden seçilir, hemen tahliye edilir. Sadece örnek bu mu? Yok.

(Uğultular)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Tanal, bir saniye...

Sükûneti tesis edelim değerli arkadaşlar. Değerli arkadaşlar...

Buyurun Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Başkanım.

Aynı şekilde Osman Bölükbaşı, 1957 yılında -yine o dönemde- seçim yapılır, yine cezaevindedir; 27 Ekim 1957 seçimlerinden sonra Osman Bölükbaşı cezaevinden tahliye edilir derhâl. Sadece bu iki örnek mi? Geliyoruz üçüncü örneğe: Aynı şekilde 29 Kasım 1987 genel seçimlerinde Sayın Ahmet Türk o dönem SHP listesinden milletvekili olarak seçilir, cezaevindedir; bakın, mazbatayı almadan seçileceğine kesin gözle bakıldığı için dört gün öncesinden tahliye edilir, seçimden dört gün öncesinden. Bu neyi bize gösteriyor? Anayasa Mahkemesinin o dönem kararları olmadığı hâlde... Yani mahkemelerin hukuk güvenliğinin milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin yurt içinde ve yurt dışında yaratmış olduğu hukuk güvenliği ile bugünkü AK PARTİ dönemindeki hukuk güvensizliğinin getirdiği garabet, Bakanlık olarak sizin de gerçekten başarılı veya başarısız olmanız yönünde bir etken teşkil etmektedir. Sizden istirhamım yürütmenin bir Bakanı olarak, yürütmenin içerisinde Bakan olarak, hukuk güvenliği olmayan yerde maalesef ticaret gelişmiyor. Bakın, AK PARTİ öncesinde 3 tutuklu milletvekili var ve 3 milletvekili de yani bu 1950 ile 1987 arasında gayet rahat iki gün öncesinden hatta birisi dört gün öncesinden tahliye ediliyor. Hukukta nerede nereye geldik?

Gelelim milletvekili olduğum Şanlıurfa'yla ilgili sizin alanınıza. Şanlıurfa'daki sanayici ve iş adamlarının, yatırımcıların yaşamış oldukları problemler:

1) Teşviklerden yaralanmada yaşanılan eksiklikler var.

2) KDV iadesi geç temin ediliyor, ne oluyor? KDV'si altı ayda bir iade ediliyor ancak bunu ne yapıyor Şanlıurfalı yatırımcı? Gidip Gaziantep'te iş yerini açıyor, Gaziantep üzerinden altı gün içerisinde alınıyor. Değerli Bakanım, ne olur yani Şanlıurfa'nın bu KDV iadesiyle ilgilenelim.

3) Sosyal güvenlik teşvikleriyle ilgili.

4) Kalifiye, yetişmiş personelin temin edilememesi.

5) Altyapı ve üstyapı çalışmalarının yetersiz olması.

6) Şanlıurfa'nın ticaret ve sanayi şehri olması konusunda gereken tanıtım çalışmalarının yapılmaması.

Yanımızda Atatürk Barajı var, organize sanayi bölgesindeki sanayiciye su yok. 8 kilometreden sanayiye su getirilemez mi?

Burada teşviklerden yararlanmada yaşanılan eksiklikler var.

Bakanlığınızla ilgili söyleyeceğim son sorular... Bir: Hep eşitlikten bahsediyoruz, bir hafta öncesinde kalkınma planından bahsettik. Efendim, kadın-erkek eşitliği güya planlanıyor ama -görebildiğim kadarıyla- Bakanlığınızın bünyesinde, Rekabet Kurumunda kaç personel görev yapıyor; ben bunu bütçenizde göremedim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Yani personel sayınız kaç?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Tanal, bir dakika süre vereceğim ve uzatmayacağım.

Buyurun.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Bir: Gerek sizin gerek Rekabet Kurulunun bünyesinde çalışan personel sayısı kaç ve bu çalışan personelin kaçı erkek, kaçı kadın ve Kurumunuzda çalışan kadınların tüm personele oranı nedir?

Yani sınır kapılarıyla ilgili Akçakale söylenildi, hakikaten büyük bir sıkıntı var.

Anayasa'mızın esnafı korumayla ilgili 172 ve 173'üncü maddeleri, maalesef ihlal ediliyor.

Sayın Arı'nın bahsettiği milletvekiliyle ilgili, esnaf kefalet kooperatifinin eğitim çalışmaları Kıbrıs'taki lüks otellerde yapılıyor, eğitim çalışmasının parası Kıbrıs'ta harcanıyor. Yani Allah'tan korkun ya, Türkiye'de kamu kurumu sosyal tesisleri yok mu? Kamu kurumu sosyal tesisleri neden esnaf kefalet kooperatifinin oradaki insanlarına açılmıyor da kullanılmıyor da yani esnaf kefaletin o harcanan paraları, "eğitim" adı altında Kıbrıs'taki lüks otellerde harcanan para esnafa niye verilmiyor?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Bu konuda Bakanlık olarak sizin devreye girmenizi istirham ediyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Tanal, teşekkür ediyorum.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Bütçemizin ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Saygılarımı sunuyorum.