CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Ben Parlamentoda yani Genel Kurulda aslında bununla ilgili bir önerge vermiş olduğumuz için, o önergenin sizin partinizin arasında bulunan milletvekillerince reddedildiğini önce hatırlatarak başlamak istiyorum.

Şimdi, tıpkı bugünkü gibi 22 maddede işte, uluslararası anlaşmalardan bahsettik; aralarında savunma, askerî anlaşmalar da vardı. Biz dedik ki o zaman, İsrail'le olan bu anlaşmaları bir inceleyelim -94'ten beri, 96'dan beri artmış bunlar- bakalım, hani Filistin'deki meseleye bunun bir katkısı olmuş olabilir mi? Ya da işte, bazı iddialar var, deniliyor ki işte: "Gazze'deki beton duvarlar Türkiye'den giden çimentoyla yapıldı." Bunu bir araştıralım, bunları durduralım.

Az önce Sayın Bakanın bize yaptığı bütün açıklamalarda... Aslında partimizin de görüşü olarak belirttiğim bütün bu koşulları ülkelerle ilintilendirdiğimiz zaman, bütün koşulu insan haklarına bağlama meramımı dile getirmeye çalıştım; ne anlaşma yapıyorsak oradaki bütün halkların, insanların haklarının tamamen üstün tutulduğu bir standardın belirlenmesini anlatmaya çalıştım ama bunu yaparken aynı zamanda şunu da not düşmek istiyorum: Tutarlılık gerekli. Hem işte, Karabağ'da gerçekleşen o insani krizi de gördük, Suriye'de Rojava'daki meseleyi de gördük.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Lafarge'ı da gördük!

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Bugün İsrail'le ilgili, İsrail'e Türkiye ne zaman bir eleştiri yapsa oradaki Başbakanın oğlu "E, peki, siz Kürtlere ne yapıyorsunuz?" diyor; doğru bir soru soruyor. Tutarlılık önemlidir, eğer bir taraf için bir şey istiyorsak bunu her taraf için istemeliyiz, Rojava için de istemeliyiz.

Bugün dünya Kobane günü, bunu da bu bağlamda dile getirmiş olayım.