Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uganda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/54), (TBMM İçtüzüğü'nün 77'nci maddesine göre) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 01 .11.2023 |
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Başkanım, ben de öncelikle geç kaldığım için özür dileyerek başlamak istiyorum. OSTİM'de çok önemli, özellikle bu savunma sanayisinde çok başarılı firmalarımız var. Orada patent alan ve OSTİM'in teknokentinde, kurulan teknokentinde yapılan çalışmaların prototip hâline getirileceği bir merkezin açılışına katıldık ve gurur duyduk hakikaten. Orada, açılışta da Orhan Bey, OSTİM Başkanımız Orhan Aydın çok önemli şeylere temas etti. Özellikle işte günümüzün acı gerçeği... Yani ben Utku Bey gibi naif kalmak isterdim yani işte "Amerika Birleşik Devletleri izin vermedi, işte şeyden geçmedi -Meclislerinden ya da Parlamentolarından, Senatolarından- onaylanmadı." Aslında bu naifliğin çoktan bitmiş olması gerekiyor çünkü artık gözümüzün önünde yani böyle utanmazca bir ikiyüzlülüğün; işine geldiğinde çocukların ölmesine ağlayan, işine gelmediğinde "Bu bir savaştır, olabilir; siviller de ölür, çocuklar da ölür." diyen bir devlet ve devletin etrafında kenetlenmiş bir güç odaklarından bahsedebiliriz artık. Yani onların ne Parlamentolarından ne Senatolarından geçen kararların bir önemi vardır ya da inandırıcıdır ya da gerçekçidir. Yani bunu hepimizin artık farklı gözlüklerle, farklı gözle bakıp görmesi lazım.
İzin verirseniz çok kısa da Angola'daki toplantımızdan bahsetmek istiyorum. Parlamentolar Arası Birlik olarak, PAB olarak Angola'da sekiz günlük bir toplantı gerçekleştirdik. Çok zor ve çok can yakıcı bir toplantıydı; tam Gazze'deki olayların çok ateşli -özellikle hastane bombalanması olayının, El Halil Hastanesinin bombalanması olayının olduğu- yaşandığı bir dönemde özellikle Twelve Plus üyesi bir üye ülke olarak Türkiye'nin, Kanada'dan tutun İngiltere'si, Fransa'sı, Finlandiya'sı, İtalya'sına kadar birçok üyeyle bire bir görüşmeleri neticesinde hakikaten hayretler içinde ve bu zamana kadar ne kadar naif kaldığımızı düşündüğümüz bir toplantı gerçekleştirdik. Çünkü üye ülkeler maalesef bütün konuşmalarında İsrail'i desteklerken, İsrail'in yanında olduklarını ve onun kendini savunmasını desteklediklerini belirtirken ufacık bir cümleyle bile Gazze'den bahsetmediler. En son Ukrayna temsilcisi bir hanımefendinin Ukrayna savaşının yetim kalan çocuklarıyla ilgili bir atölye çalışmasına davet edildiğimde ona açık seçik bunu söyledim. Bu savaş sürecinde Türkiye olarak Ukrayna'nın ne kadar yanında olduğumuzu bildiğini de söyledi hatta, çok da teşekkür etti. Yetim çocuklara, bin küsur yetim çocuğa kucak açmış bir ülke olarak Gazze'de olup bitenle ilgili bir tek cümlenin, küçücük bir cümlenin, Gazze'nin adının geçmemesini anlayamadığımı söyledim ve gerçekten utandığını gördüm. "İkili görüşmelerde ben bunu söylüyorum." diyecek bir vaziyete geldi ve hakikaten çok üzücüydü. Ama şunu söylemek istiyorum: Hakikaten Batı'nın, kendini bu dünyanın insan hakları savunucusu... Kadın haklarından, çocuk haklarından, savaşlarda mağdur edilen çocuklardan bahsedilirken; o an biz oradayken, toplantı yaparken, çocukların katledildiği, göz göre göre katledildiği bir süreçte bile; işte kadın parlamenterlerden toplantılarında bir tane cümle, bir tane cümle duyamamak, ağızlarına bunu alamamaları; benim açıkçası bu kuruluşlara, uluslararası arenada kendini gösteren, işte barışı savunan, işte parlamenter diplomasiyi savunan kurumlara olan güvenimi hakikaten sarstı, bunu da söylemek istiyorum. Ama biz tabii ki yine bu toplantılarda gerçeği haykırmaya devam edeceğiz; her platformda, Genel Kuruldaki toplantıda da, tek başımıza da olsak; yapılanı, İsrail'in yaptığını, bir terör devleti gibi hareket ettiğini ve acımasızca sivilleri katlettiğini bağırmaya devam edeceğiz. Acil gündem maddesi de maalesef -maalesef diyorum- çoğunluğu elde etmesine rağmen, işte tüzükteki bilmem neye takılarak kabul edilmedi.
Dilerim ki bütün bunlar, bir gün gerçekten, tüm dünyanın haklının yanında olduğu bir platforma, kurumlara dönüşür. Bunu da belirtmek istedim.
Teşekkür ederim Başkanım.