Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Ticaret Bakanlığı b) Rekabet Kurumu c) Helal Akreditasyon Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 01 .11.2023 |
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Teşekkür ediyorum, Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'nin dış borç ve dış ticaret tablosu maalesef giderek kötüleşiyor. Oysa Türkiye'de son yıllarda belki de en çok önem verilen kesimin ihracatçılar olduğunu biliyoruz. Artan turizm gelirlerinin görünmeyen bir kalem olarak ihracatın içinde yer almasına karşın, ithalat rakamlarındaki artış ise gerçekten endişe verici durumda. Türkiye İstatistik Kurumu ve Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle oluşturulan eylül ayına ilişkin geçici dış ticaret verilerine göre, dış ticaret açığı yılın ilk dokuz ayında yüzde 4,9 artışla 83 milyar 142 milyon dolardan 87 milyar 228 milyon dolara çıktı. Geçen yılki on aylık dış ticaret açığı bundan sadece 4 milyon dolar fazlaydı ve hatırlarsanız rekor kırmıştı. Ocak-eylül döneminde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracat yüzde 0,5 azalarak 187 milyar 204 milyon dolara gerilerken, ithalat yüzde 1,2 artarak 274 milyar 432 milyon dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı Ocak-Eylül 2022'de yüzde 69,3 iken bu yılın aynı döneminde maalesef yüzde 68,2'ye geriledi. Dış ticaret hacmi de yüzde 1,9 azalarak 40 milyar 540 milyon dolara geriledi.
Yıllardır söylüyoruz, nitelikli ve katma değeri yüksek ürünlere ağırlık verilmeli. Bu ürünler maliyeti düşük, kazancı yüksek olan ürünlerdir. Biz aynı zamanda marka değeri üretemiyoruz maalesef, tekstilde üretici konumundayız fakat marka yaratamıyoruz. Bu ürünlerin önemini anlatmak için sizlere bir örnek vermek istiyorum. Türkiye'den toplam 2,1 milyar dolarlık sipariş veren İspanyol tekstil devi olan bir firmanın sahibi olduğu 8 perakende şirketinin sadece Türkiye'deki cirosu 800 milyon euro. Bu firmalar ürünü bizden alıyor, kendi markasını koyarak 3 katı etiketle yine maalesef bize geri satıyor.
Ülke menfaatleri her şeyin üstünde. Pamuğu çok ucuza ihraç etmek, sektöre ciddi zarar veriyor. Bunun bilinmesine rağmen ülkede ham madde ihracatı azalmıyor, ham madde ihracatına karşı koruma tedbirleri alınmalı, yerli üretici ise ithalata karşı korunmalıdır.
İşte, burada mevcut ekonomi yönetiminde yerine getirilmesi gereken yapısal reformların hayata geçirilmesi gerekiyor. Büyümenin ithalata bağımlılığının yeniden kurtarılması ve cari açığın düşürülmesi gerekiyor. Üretimde, yerli üretimde yenilikçi politikalar geliştirilmeli ve AR-GE çalışmalarına önem verilmeli. Bunun yanı sıra tabii, tarımsal üretici de desteklenmeli çünkü biliyorsunuz, bu ülkenin en önemli kalkınma kaynaklarından biri tarımsal üretimdir ama -Tarım Bakanlığı bütçesinde de konuşacağız- AKP iktidarı döneminde tarım âdeta bitme noktasına getirilmiştir. Vergi sisteminin dolaylı vergilere dayalı olmaktan çıkarılıp dolaysız vergilere ağırlık veren bir yapıya dönüştürülmesi gerekiyor, bu değişiklik öncelikle adil bir vergilemenin yerleşmesini de içinde barındıracaktır. Enerji üretimine yatırım yapılarak enerjide dışa bağımlılığın azaltılması gerekiyor. Bir de en önemlisi hukukun üstünlüğünün sağlanması, yargıda güvenin sağlanması gerekiyor. Ekonomide yabancı yatırımcının güvenini kazanmak için yargıda güven elzemdir. Sizin mahkemelerinizde talimatlara göre karar verilirse, adalete olan güven sarsılırsa yabancı gelip bu ülkede maalesef yatırım yapmaz. Torba yasalarla geçmişe dönük vergi uygulamalarınız yabancı yatırımcının güvenini sarsar ve ülkede yatırımı beklemek zorunda kalırız.
Yapısal reformlar bir ülkenin ekonomik, siyasi ve sosyal yapısında köklü değişiklikler yaparak daha adil, güçlü ve sürdürülebilir bir gelecek oluşturmayı hedefler. Enflasyonun düşmesinin, toplumun refah seviyesinin artırılmasının, gelir eşitsizliğindeki açığın kapanmasının, ekonomik büyümeden pay alan yüzde 5'lik azınlık hariç olmak üzere hepimizin içinde bulunduğumuz ekonomik bunalımdan çıkılmasının şartlarından biri yapısal reformdur.
Yine, bakıyoruz, bütçede hedefler sıralanmış ama "Nasıl?" sorusuna maalesef cevap bulamıyoruz. Sayın Bakanım da hedefler arasında söyledi "İthalatın karşısında yerli üretimi güçlendireceğiz." diye. Nasıl yapacaksanız Sayın Bakanım? Son dönem çıkan torba yasada üretim ve istihdamdaki kurumlar vergisi indirim oranını yüzde 1'de bırakarak ihracattaki kurumlar vergisi oranını yüzde 5'e çıkardınız. Eğer üretimi destekleyecekseniz, aynı oranla mevcut durumu koruma açısından da üretime ve istihdama verilen indirimin en azından ihracat kadar artırılması gerektiğini düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.