KOMİSYON KONUŞMASI

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli milletvekilleri, Bakanlığımızın değerli bürokratları, değerli basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Ticaret Bakanlığının 2024 bütçesi ile 2022 yılı kesin hesaplarını görüşüyoruz. Aynı zamanda Sayıştay raporları değerlendirmesiyle yeni yılın bütçesi üzerinde yorum ve değerlendirmeler yapmış olacağız. Bu vesileyle, Bakanlık bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Hepinizin malumu olduğu üzere, yeni sistemle birlikte gerçekleştirilen değişikliklerden biri de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığının birleştirilmesi yönünde atılan adım olmuştur. Öyle anlaşılıyor ki iç ve dış ticarete yönelik kuralları oluşturan, tatbik eden, edecek olan birimlerin tek çatı altında toplanmasıyla iş üretme pratiği ve kolaylığı yanında, takipte de bir sistematiğin sağlanmış olacağı göz önüne alınmış olduğudur. Ülkede ticaretin daha kolay ve daha güvenli yapıldığı anlayışını hayata geçirmek, bunun için gerekenlerin yapıldığı anlayışını yerleştirmek ve gerekenleri yapma noktasında azami gayretin gösterildiğine inanıyoruz. Bir bakanlık bütçesi görüşülürken yakın tarih ve özellikle bir önceki yıl bütçesinin başarı ve performans süreçlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Hele bu ekonominin can damarı, ticareti kapsayan, bir hayat dinamizmini yönlendiren ve idare eden bir bakanlığın bütçesi ise bu çok daha önemlidir. Mevzubahis birleşmeyle hedeflenen stratejik fayda-maliyet, amaç ve gerekliliğiyle ilgili her zeminde değerlendirmeler yapıldı, yapılıyor; öyle görülüyor ki yapılmaya da devam edilecek.

İç ve dış ticarette yetkilerin ve koordinasyonun tek bir çatı altında toplanmış olması, gümrük uygulamalarında daha önce yaşanan sorunların çözümü için bu birleşme bir fırsata dönüştürülme imkânı sağlamış olmalıdır. Pandemi öncesi başlayan ticaret savaşlarının pandemi sonrasında şekillenen, şekilden şekle giren ve dünya ticaret piyasasını alabora eden gidişatından ülke olarak ciddi etkilenme yaşadığımız gerçeği inkâr edilemez bir durumdur. Yasal ticaretin kolaylaştırılması, yasa dışı ticaretin ve faaliyetlerin engellenmesi, bahse konu ticaret savaşlarından etkilenmeyi en aza indirecek çalışmayı yapmak ve başarılı olabilmek, dünyanın içinden geçmekte olduğu süreçleri iyi takip etmek ve bu süreçlere geri kalmadan ayak uydurmakla mümkün olabilecektir. Bu da Bakanlığın üzerindeki yükü açıkça ortaya koyan yeni dünya ticaret anlayışı ve ilişkilerinin bir gerçeğidir. Üretimin ve ihracatın önünü açmak, rekabetçi, etkin ve güvenli bir piyasa oluşturulması noktasında son derece aktif olunması gerekliliğine, denetimlerde geç kalınmasına veya ihmalin piyasalarda oluşturulacak dağınıklık ve dalgalanmaların piyasa fiyatlanmasında neler yaşanabileceğine, hangi olumsuzlukların kapımızı çalabileceğine sadece soğan, patates fiyatlandırma arz talep sürecinde yaşadıklarımız bile yeterli bir örnek olacaktır. Toplumun bu süreçteki duyarlılığı meseleyi ne kadar yakından takip ettiğini göstermesi açısından son derece önemlidir. Dünya ticaretinin evrildiği yeni ticaret anlayışlarının belirginleşmeye başlayan belirsizliği, ne komşu sınır ticaretinden ne uluslararası ticaret anlaşmalarında rekabet ve güce dayalı ambargo ortamlarından etkilenmeme şansımız olmadığını ortaya koymaktadır. Yaşanan, yaşanacak her olumsuzluk sizi etkileyecek, "Etkilemez." deme durumunda olamazsınız.

İşin kötüsü, dünyada ve etrafınızda olan her şey sizi eskisinden daha fazla etkileyecektir ve siz her yeni duruma göre yeni pozisyon almak mecburiyetindesiniz. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası oluşan dünya ticaret piyasası hareketliliği bunun en yakın örneğidir. Ürün, maliyet, kalite, fiyat ve rekabet ortamında sıkışıp kalmak istemiyorsanız, bütün bu piyasa şartlarını göz önünde bulundurarak, ticaret politikalarınızı belirleyerek, gözden geçirerek, köklü ticaret kurallarını hayata geçirerek rekabet şansınızı artıracaksınız; bu, yarının mecburi istikameti gibi duruyor. Yeni şartlara uyum, artık, vazgeçilmez, geri dönülemez bir tercihten öte yapmamız gereken işlere odaklanmamızı bize hatırlatıyor. Kanun, eylem, genelge, her neyse; elbette burada Bakanlığın üzerinde olduğu bu yükü bihakkın yerine getirebilmesini teminen hukuki, idari, fiziki, teknik ve mali yeterliliğinin yanında istek ve heves son derece önemlidir.

Dünyada yaşanan bu ticari hareketliliğin, ülkeleri, içinde oldukları veya olmadıkları her konuda, her alanda bu kadar yakından ilgilendirdiği, etkilediği gerçeğinin ülke ekonomilerinde yarattığı, yaratacağı deprem sonrası meydana gelen tsunami, gücü elinde bulunduran ülkelerin kural koyup kaldırmalarıyla zayıf, güçsüz ekonomilerin sömürge olma süreçlerini hızlandıracaktır.

Ticaret Bakanlığının hem ekonomimizin hem ticaretimizin bu savrulmalardan minimum etkilenmesini sağlamasının yanında, aynı zamanda dünya ticaret pastasından azami pay alma mücadelesini önemsediğimi ifade etmek istiyorum. Bakanlığın bu alandaki gayretini ayrıca takdir ediyoruz. Bakanlığın hakkaniyet ve adalet çerçevesinde yürüteceği her çalışmanın çok değerli olduğu, bu çalışmalarda geniş tabanlı, tüm tarafların içinde bulunduğu istişarelerin ciddi faydası olacağı kanaatindeyim.

Şartların gerektirdiği mekanizma, çalışma, metot, plan ve programların hayata geçirilmesi için azim, gayret ve gereken performansın gösterilmesi hâlinde başarısız olmayı gerektirecek bir durum gözükmemektedir. İşte, bu başarı ticari hayattaki kaliteden, yükselişten, memnuniyetten bahsetmeyi sağlamış olacaktır. ABD-Çin eksenli ticaret savaşlarının, Avrupa-Rusya çekişmesinin ülkemiz ticaret hayatında hissedilir olması globalleşme çerçevesinde izah edilse bile, normal karşılanabileceği söylense bile yeni paydaş ülkelerle yeni arayışlar içine girmek bir mecburiyettir. Çeşitlendirmek, geleceğin yeni ve mecburi alternatifidir, bu alandaki çalışmaları da ayrıca önemsiyoruz. Ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik yapılan çalışmalar, özellikle gümrük işlemlerine sağladığı olumlu katkılar inkâr edilemez.

Kaçakçılıkla ve uyuşturucu ticaretiyle her türlü mücadelede atılan adımlar ve kararlılığınız işini doğru yapan ticaret erbabı için bir güven ortamında iş yaptığının bilinciyle hareket etmesini sağlayacaktır.

Burada denetim ve denetleme mekanizmasının asla ihmal edilmemesi gereken bir konu olduğunu hatırdan çıkarmamak gerektiğini tekrar hatırlatmak uygun olacaktır. Toplum nezdinde oluşan, denetimlerin, yetersiz cezaların caydırıcı olmadığı kanaatinin genel kabul görmeye başladığını ifade etmek durumundayız. Denetimlerin hakkaniyet ve adalet ölçeğinde gerçekleşmesi elbette doğru olandır. Yine, son zamanlarda farklı ilişkilerden, farklı anlayış ve yaklaşımlardan ortaya çıkan fiyat istikrarsızlığı, aşırılıkların kontrol altına alınması ve devam eden bu tür arızaların tam denetiminin, kontrolünün yanında Rekabet Kurulunun da daha fazla devreye girmesini gerekli kılmaktadır. Bu da toplumda oluşan genel bir beklenti hâline gelmiş bulunmaktadır. Tam da burada, Bakanlık bildirimlerinde, kontrol ve denetimlerin sıklaştırıldığına dair bilgi, duyum ve operasyonlar sevindirici; bununla birlikte, bunun önlenmesi, tekrarına meydan verilmemesini sağlayacak tecziye mekanizmasının devreye alınması son derece önemlidir. Bakanımızın sunumunda konuyla ilgili gösterdiği hassasiyeti önemli buluyoruz.

Ticaretin eylemlerle, söylemlerle nasıl etkilendiğini, etkilenebileceğini gördük. Avrupa Birliği, Rusya'yla ilişkilerimizin ticareti nasıl etkilediğini yakın tarihte yaşayarak gördük. Zira ticaretin dış politika gerçeklerinden bağımsız olması düşünülemez. Kısaca, ticaret, sadece kendi başına bir organizasyon olarak ele alınmamalıdır; ahlak ve kurallarıyla aynı zamanda bir ülkenin hem iç hem de dış dünyada bir tanıtımıdır da. Sayın Bakanımın kararlı duruşu buna ciddi katkı sağlayacaktır.

Ticari ahlakı esas alan bir dünya ticaret anlayışının hâkim olduğu bir ticaret dünyasında tam ve aktif rol alabilme temennisi ve ümidiyle 2024 yılı bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, Bütçe Komisyonumuzu ve zatıalinizi Değerli Başkanım saygıyla selamlıyorum.