Komisyon Adı | : | (10/ 5,6,8,22,58) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği İstanbul Temsilcisi Murat Kul'un, balıkçılık ve su ürünleri sektöründe yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 26 .10.2023 |
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Ben tekrar teşekkür ediyorum DEM-BİR'e.
Sorunların büyük bir kısmını zaten ortaya koydunuz, bununla ilgili acil önlemler alınması gerektiğini de diğer Komisyonda dile getirmiştik ama bu Komisyon o zaman bir seçime denk geldi; kendi bölgesinde, yöresinde aday olan arkadaşlar vardı, olmayanlar vardı, biraz tabii, sonuca ulaşmadı ama onunla ilgili raporun büyük bir kısmı çıktı. O raporda çok arkadaşımızı dinlediğimiz için o raporlar önümüze gelecek -daha biz de görmedik- hem o değerlendirmeler hem sizin değerlendirmenizle sahada çalışmayı yapacağız.
Dediklerinize, evet, katılıyorum, özellikle siz çok arada kalıyorsunuz bu konularda çünkü balıkçı bir kere yüzde 50, yüzde 50 kendi arasında anlaşamıyor; ilk başta bu anlaşmayı sağlamak lazım, anlaştığımız zaman sonuç ortaya çıkacaktır. Balıkçı balıkçıdır, büyüğü küçüğü, ortası, osu busu, ben onu da farklılaştırmıyorum yani balıkçı, atadan, dededen gelen, balıkçılık sektörüyle uğraşan arkadaşlarımız. Ama ilk başta şunu istemeniz lazım: Balıkçılıkla ilgili bir meslek yasasının olması lazım. Şimdi, Sayın Başkan soru sordu Sosyal Güvenlik Yasası'yla ilgili. Türkiye'de -Sosyal Güvenlik Yasası- nedir? Sabah ya da akşam sekiz saat çalışma. Gidersin oturursun, sekiz saati aştığınız zaman mesaisi vardır, gece çalışma ayrıdır ama balıkçı öyle değil, bir hafta hava eser, oturur oturduğu yerde, gece on ikide balıkçılık... Ay karanlığına bakar, eğer ay karanlığı on birde başlıyorsa on birde çıkar, dokuzda başlıyorsa dokuzda ya da sabah beşte çıkar dört saat; bazı akşamlar da bu on saat olur ama bunu karadaki Sosyal Güvenlik Yasası'yla eş değer tutarsanız... Buradaki balıkçı reislerinin yüzde 99'u, hepsi tayfalarıyla mahkemelik ama mahkeme de sonucu işçi tarafında değerlendirdiği için, meslek yasasına bakmadığı için haklılık pozisyonu o tarafa geçiyor. Evet, haklılar ama yasayla ilgili problem var; esas sorun orada, o yasanın değiştirilmesi lazım.
Amatör balıkçılık konusu çok geçiyor, evet, amatör balıkçılıkla ilgili kesinlikle bu satışların olmaması lazım çünkü bir kişi tekneyi yapıp bir dünya para verirken diğeri sadece amatör, adı üstünde. Eğer bunu satışa tabi tutuyorsa bunun bir vergisi, bir karşılığı olması lazım yani amatör balıkçıların bilinçlendirilmesi ve denetimin artırılması lazım, mutlaka bunun yapılması lazım çünkü doğal resif alanları var, yapay resif alanları var; önemli olan, orada tutulan 1 kilo balık değil, 5 kilo balık değil; önemli olan, oradaki anaç balıkların tutulup o anaç balıkların milyonlarca balığa tesir ettiğini bilmek. Yani bu biraz da aslında yetkili kişilerin toplumu bilinçlendirmesiyle ve denetimi artırmasıyla alakalı.
Kotayla ilgili diğer arkadaşlarımızla sahada görüşmemiz lazım yani bu kotayla ilgili, hamsicilikte -eğer bir dahaki sene balıkçılık olmayacaksa, bugünü kurtaracaksak o ayrı bir mevzu ama- geleceği kurtarmak istiyorsak balıkçı arkadaşlarımızın oturup bu konuyla ilgili bir mutabakat sağlaması lazım.
Şimdi, Sayın Başkanım, kıyı balıkçılığıyla ilgili -ben kendim de kıyı balıkçısıyım ama- şunu söyleyeyim: Kıyı balıkçısına büyük bir destek verilip o 15 Nisan tatil, paydos edildiği gün, denizler ısınmaya başladığı zaman, kıyıya gelen balıkların avlanmasının önümüzdeki sezon için çok şeyleri değiştirdiğini de bilmek lazım. Balık, sular ısınır, kıyıya gelir, niye kıyıya gelir? Yumurtasını bırakmak için. Ama baktığınız zaman, sirkülerde mevsimler belli olmadığı için, bölgesel ve mevsimsel balıkçılık şu anda Türkiye'nin gündeminde olmadığı için... Ege'de dil balığı yasaksa yukarıda da yasak, niye? Bizim Hatay'da domates çıktığı zaman İnebolu'da, Zonguldak'ta, Sinop'ta o domates iki ay sonra çıkıyor, niye? Hava sıcaklıklarıyla, mevsimle alakalı ama tabii ki bu aynı zamanda balıkçılık için de geçerli. Mevsimsel balıkçılık, bölgesel balıkçılık, bunların bir rapora dönüştürüleceğine, buradaki Komisyondan geçen gelen bilgilerle beraber rapora dönüştürüleceğine, çok fayda sağlayacağına inanıyorum.
Tekrar altını çizerek söylüyorum, az önce Sayın Başkan da söyledi: Bu ülkenin kurtuluşu, üç tarafındaki denizin, iç suların, göllerin, akarsuların kurtuluşu tek bir genel müdürlükten değil, bununla ilgili balıkçılık ve su ürünleri -adını ne koyarsanız koyun- bakanlığının kurulması; yetkili, liyakatli kişilerin orada olması, balıkçılarımızın da sorunlarını dile getirebileceği... Neden DEM-BİR'in, neden SÜR-KOP'un, neden diğer arkadaşların bir bakanlık kurulup altında bir ofisi olmasın? Neden biz sahaya ya da onlar sahaya çıksın? Zaten temsilciler var, o bakanlıkla entegre olan bir yer. DEM-BİR SÜR-KOOP'un yerini bilmez, SÜR-KOOP diğer arkadaşların yerini bilmez, amatör balıkçı ya da başka bir balıkçı -amatör balıkçılığı ayrı tutuyorum- bilmezler ama bir bakanlık çatısı altında hepsi bir arada olsa bütün sorunlar orada tek elden yönetildiği için bu ülke geleceğini denizcilik üzerine çok büyük yerlerde kurtarır diye düşünüyorum.
Su ürünleri mühendislerinin de ayrıca -kim dedi, Sayın Başkanım mı dedi- değerlendirilmesi lazım. Bu insanlar boşuna mı okuyor ya? Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede su ürünleri mühendisi gidip de yufka açıyorsa oturup hepimizin bir sefer kendimizi sorgulaması lazım diye düşünüyorum.
Sayın Başkanım, elin orada da, işte konuşacak çok şey var.