BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, ben hepinizin konuşma taleplerinizi karşılıyorum, burada bir mahzur yok; isterseniz yirmi dakika daha süre vereyim size, konuşun ancak burada şöyle bir usulümüz yok... Ben konuşmaların tamamına bakıyorum, konuşmaların bir kısmı bütçeyle alakalı oluyor, bir kısmı bütçenin dışında oluyor. Ha, bana sorsanız "Konuşmaların bir değerlendirmesini yapar mısınız?" diye, böyle bir alanım yok, yetkim yok; milletvekilleri kanaatlerini belirtiyorlar. Ancak Genel Kuruldaki birbirimizle sataşmadan dolayı bir söz durumumuz yok, İç Tüzük'te böyle bir yerimiz yok. Dolayısıyla bu bundan sonra şuna dönecek: Ha, Genel Kuruldaki gibi "Birisi İç Tüzük 69'dan bana sataştı, öbürü başka birisine sataştı." Yani ben olabildiğince grupların temsilcilerinin söz taleplerini karşılıyorum ama bu şuna dönüyor: Şimd,i siz oradan söz alıyorsunuz, o, oradan istiyor, öbürü bu taraftan istiyor. Değerli arkadaşlar, o zaman şuna döneriz yani oturur tartışırız, bütçenin haricinde bir ortam oluşturur gideriz böyle. Ya, bunun bir manası yok. Şu tutanaklara bakın, yani geçmiş beş yıla bakın konuşmaların üç aşağı beş yukarı hepsi birbirine benziyor, aralarında çok büyük bir fark yok. Nihayetinde millet bunların bir değerlendirmesini yapıyor ve bir noktaya doğru gidiyoruz ve bu beni rahatsız ediyor. Bunu özellikle belirtmek istiyorum size. Yoksa söz kısıtlamadan isterseniz yirmi dakika daha vereyim bütçeyle alakalı konuşun.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yok, yok, hayır.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Ama bu sefer birbirimize laf yetiştirmeye çalıştığımız zaman Plan ve Bütçe mehabetini kaybediyor Sayın Türeli, bunu siz biliyorsunuz.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tabii, tabii.

Sayın Başkan, bir izin verirseniz, iki üç dakika söyleyeceğim bu konuda...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bunu belirteyim...