KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, Komisyon üyelerimiz, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Özellikle ülkemiz ekonomik ve sosyal anlamda zor günlerden geçiyor. 2023 yılı hepimiz için gerçekten zor bir yıl oldu. Ülkemiz bir yandan daha önceden uygulanagelen yanlış ekonomik politikalar sonucunda ağır bir ekonomik kriz yaşarken diğer taraftan da şubat ayında çok büyük bir deprem yaşadı. Bu anlamda depremden dolayı yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ve kalanlara başsağlığı ve sabır diliyorum.

Değerli arkadaşlar, bütçe kanun teklifine baktığımızda, bu yıl içinde yapılan ek bütçe rakamları göz ardı edildiğinde 2023 yılında 4 trilyon 423 milyar 341 milyon 574 bin TL gider yapılması öngörülmüşken bu tutarın 2024 yılında yüzde 149 artışla 11 trilyon 700 milyar 879 milyon 53 bin TL olduğu görülmektedir. Aynı mantıkla 2023 yılında toplam bütçe gelirleri 3 trilyon 762 milyar 439 milyon 808 bin TL iken 2024 yılında yüzde 122 artış oranıyla 8 trilyon 353 milyar 29 milyon 549 bin TL olarak öngörülmüştür. Bu rakamlardan yıl içinde yaptığımız ek bütçe rakamları düşüldükten sonra bütçe gelirlerindeki artış oranını yaklaşık yüzde 71 olarak hesaplıyoruz. Ek bütçe rakamlarıyla birlikte ayrıntılı gelir kalemlerine baktığımızda ise gelir vergilerinde yüzde 73, dış ticaret hariç gelir vergisinde yüzde 71 ve vergi dışı gelirlerde ise yüzde 56 artış amaçlandığı görülmektedir. Vergi gelirlerinin detayına indiğimizde ise gelir vergisinde yüzde 71, kurumlar vergisinde yüzde 63, KDV'de yüzde 88, ÖTV'de yüzde 72 ve banka ve sigorta muameleleri vergisinde yüzde 98 artış öngörülmekte. Bu rakamlardan çıkardığımız sonuç ise KDV ve banka ve sigorta muamelelerindeki vergi artış oranının hedeflendiği artış oranlarının üzerinde kalması. Bu durum da bize 2024 yılında yeni vergi artışlarının gündeme geleceği ihtimalini ortaya çıkarmakta. İş dünyası ve vatandaşlarımızın bu kadar sıkıntı yaşadığı bir dönemde ilave vergi artışları vatandaşlara daha çok mali yük ve onların ödeme gücüdne daha çok azalış anlamına gelmiştir. Ayrıca, genel bütçe kapsamında ayrılan harcama ödeneğiyle genel bütçe gelirleri arasındaki fark olan 2 trilyon 654 milyon 849 bin 504 TL tutarının borçlanmayla karşılanacağı anlaşılmaktadır. Bu durum bütçedeki faiz yükünün daha da artacağını göstermektedir.

AKP iktidarının geçmiş yıl bütçelerine baktığımızda bütçelerin faiz değil hizmet bütçesi olduğu yönünde övünülerek görüş beyan edildiği dönemleri hatırlıyorum. Geldiğimiz nokta itibarıyla başarısız yönetimler sonucunda maalesef bütçemizin hizmet bütçesi olmaktan ziyade hızla faiz bütçesi yolunda koşar adım gittiğine şahit oluyoruz. Yapılması gereken, yeni vergi artışlarıyla vatandaşlara daha fazla yük bindirmek olmamalı, bunun yerine doğru ve rasyonel ekonomi politikaları uygulayarak israf noktasına varan kamu harcamalarının disipline edilmesi olmalıdır. Bu yanlışlardan derhâl dönülmeli ve vatandaşlarımızın refahını öncelikleyen kaynak tesisleri yaratılmalıdır. Rekabetçi ve şeffaf kamu alımları yapılmalı, keyfî kaynak aktarımlarına ve yersiz kamu harcama ve yatırımlarına son verilmelidir. Sorumsuz ve yanlış politikalar sonucu ortaya çıkan mali yük toplumun tüm kesimlerine ödeme güçlerine göre yansıtılmalıdır. Sermaye ve rantiye sınıfı asıl yükü sırtlamalı ve ödeme gücü düşmüş, neredeyse açlık sınırında yaşam mücadelesi veren başta emeklilerimiz olmak üzere tüm emekçilerimiz bu acı reçeteye ortak edilmemelidir. Aslında uzun söze gerek yok, Cumhurbaşkanı Yardımcımız, bütçe sunumunda, ülkenin içinde bulunduğu durumu çok kısa cümleyle özetledi. Ne dedi Cumhurbaşkanı Yardımcımız? "2002 yılında 1,6 milyar olan sosyal yardım ve destek için ayırdığımız kaynağı 2024 yılı bütçemizde 497 milyar liraya çıkardık. Bu tutar 2024 yılı bütçesinin yüzde 4,5'ine denk gelmektedir. 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2024 yılında yüzde 1,2'ye yükseltilmiştir." Bu rakamsal artış aslında ülkenin trajedisidir. AKP iktidarının kötü yönettiği ekonomi sonucu vatandaşı önce yoksullaştırıp sonra yardıma muhtaç bıraktığının da çok açık kanıtıdır.

Bütçeyi önümüzdeki günlerde ayrıntılı konuşmaya devam edeceğiz. Ben de seçim bölgem olan Antalya'nın cevap bekleyen iki sorununu sizlerle paylaşmak istiyorum. Biri hızlı tren, diğeri Antalya-Alanya Otoyolu. Antalya-Alanya Otoyolu Projesi ihalesine ilişkin ilk ilan 15 Haziran 2022'de Resmî Gazete'de yayınlandı. Antalya-Alanya Otoyolu Projesi için de ihale tarihi 25 Ağustos olarak belirlendi. Sonra peş peşe ertelemeler geldi. Ek ilanla Antalya-Alanya Otoyolu ihalesi 6 Ekim 2022'ye ertelendi. Neden erteleme kararı alındığı belirtilmedi. Sonrasında yeni bir süre uzatım ilanı yayınlanarak ihale tarih ve saatleri revize edildi. Antalya-Alanya yolu ihalesi de 16 Aralık 2022 tarihine ertelendi ancak ihaleler yine yapılmadı. Yayınlanan ilanlarla daha sonra 20 Şubat 2023 tarihine ertelendi ancak yine olmadı. İhalelerin yapılması beklenirken Resmî Gazete'de yeni bir düzenleme ilanları yayımlandı. Antalya-Alanya yolu ihalesi de 15 Eylül 2023 tarihine ve sonra 24 Aralık 2023 tarihine ertelendi. Düzeltme ilanlarında neden böyle bir erteleme kararına gerek duyduğu belirtilmedi. İktidar bu erteleme kararıyla âdeta Antalya'yla alay etmeye devam ediyor.

Diğer yandan, hızlı tren yine aynı. 18 Nisan 2013, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, dönemin CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar'ın bir sorusuna cevap veriyor: "Sayın Acar, Antalya Hızlı Tren Projesi'ni sordu, güzergâhını sordu. Antalya'ya 2 güzergâh var; bir tanesi Isparta-Burdur arasından Afyon üzerinden gelen güzergâh, diğeri de Antalya'dan Konya'ya çıkan ve oradan Nevşehir, Kayseri'ye giden bir güzergâh. Bunlar 2013 hedefleri içerisinde yer alan projeler. Şu anda proje çalışmaları, güzergâh etütleri devam ediyor." Yıl 2023, hızlı tren geldi mi? Kara trenimiz bile yok. Yıl 2018, Binali Yıldırım bu kez Başbakan olarak konuşuyor: "Kayseri-Nevşehir-Konya Hızlı Tren Hattı'nın projeleri bu sene içerisinde tamamlanacak. İnşallah, ondan sonra da yapımı için planlamalarımızı yapacağız. Oradan Antalya'ya doğru da gidiyor. Hayırlı uğurlu olsun." Hızlı tren Antalya'ya geldi mi? Geldi de ben mi görmedim? Gelmedi. Tarih 28 Temmuz 2017, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden Antalya-Burdur-Isparta yüksek hızlı tren güzergâhının belirlendiğini, uygulama projelerinin de başlayacağını duyurdu. 530 kilometrelik Antalya-Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Yüksek Hızlı Tren Uygulama Projesi'nin ve sondaj çalışmalarının 2017 sonuna kadar tamamlanmasının hedeflendiğini aktaran Çavuşoğlu, devletin ajansı Anadolu Ajansı'na "Antalya'mızı 2 koridorla büyükşehirlere bağlayarak, yolcu ve yük taşımacılığı alanında şehrimize büyük rahatlık, kaynak sağlayacağız." ifadelerini kullandı. Gerçekleşti mi? Ben orada tren falan görmedim. Tarih bu kez 26 Mart 2019, Antalya'nın Aksu ilçesi, yine Çavuşoğlu konuşuyor: "Antalya'mıza önümüzdeki dönem 2 tane hızlı tren hattı gelecek; biri Kayseri-Kapadokya-Aksaray-Konya üzerinden gelecek, biri de Eskişehir-Isparta-Burdur üzerinden Antalya'ya gelecek." Hangisi geldi? Hiçbiri.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - 2053 hedeflerinde vardır(!)

MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Temennimiz, bu bütçede bu projelerin yer alması diyorum, eğer yoksa artık Antalyalıları kandırmaktan vazgeçin, "Bu seçim vaadiydi." deyin, "Yalan söyledik, yapmayacağız." deyin, Antalya da geleceğine yön versin diyorum.

Bu vesileyle, cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.