KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, kıymetli milletvekilleri, değerli basın mensupları; İYİ Parti Grubum adına On İkinci Kalkınma Planı'nda yer alan gıda ve tarım konuları üzerine söz almış bulunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu programda gıda, tarım ve orman konularıyla ilgili 8 özel ihtisas komisyonunun olmasını, Tarım Komisyonu üyesi ve çiftçi bir milletvekili olarak ülke tarımı adına olumlu buluyorum ancak tarım konusunun bundan önceki kalkınma programlarındaki gibi kâğıt üzerinde kalmamasını, uygulamaya geçmesini temenni ediyorum çünkü yirmi bir yıllık AK PARTİ iktidarının tarımda ülkeyi getirdiği noktada ne yazık ki vatandaşlarımız patatesi dahi tane taneyle alır iken çiftçilerimiz ise her gün artan girdi maliyetlerinin altında ezilmektedir. 2024 yılı tarımsal desteklemeleri, enflasyonist piyasa koşulları, yeni tarımsal ihtiyaçlar ve projeler gözetilerek verilmeli. Tarımsal desteklemeler Tarım Kanunu'nda belirtildiği gibi millî gelirin en az yüzde 1'i ve üzerinde olmalı. Mazot, gübre gibi tarımsal desteklemeler bilindiği üzere güncel piyasa fiyatlarının karşısında eridi; bu destekler güncel piyasa koşulları baz alınarak artırılmalı ve bu artış belirli bir pariteye bağlanmalı. Çiftçi, Hükûmetin insafına kalmadan, ne üretirse devletten ne kadar destek alabileceğini sezon öncesinden bilmeli ve buna göre hesabını yapıp kararını verebilmeli.

Bu toplantıda çiftçilerimizi, et ve süt üreticilerimizi, tarım ve gıda alanındaki onlarca eksikliği, yetersizliği ve yapılması gerekenleri uzun uzun konuşmayı çok isterdim fakat bana ayrılan süre kısıtlı olduğu için bunlardan bahsetmeyeceğim. Çiftçilerimiz için yeni bir sayfa açılması adına geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılacağı umuduyla bu yeni kalkınma planını önemsiyorum.

Bu bağlamda, kalkınma programı kapsamında, öncelikle tarımsal sulama projeleriyle çiftçilerimize bir can suyu verilmesi gerektiğine inanıyorum. İklim değişikliği ve kuraklık, ekilebilir tarım alanlarının daralmasına, verim ve kalite kaybına sebep olmaktadır. Artan girdi maliyetleri sebebiyle zor şartlar altında üretim yapan Türk çiftçisi bu sebeple daha da zorlanmaktadır. Sığınmacılarla birlikte 100 milyona yaklaşan nüfusun yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz; 2050 yılında hâlen sığınmacılarla yaşamaya devam etmeyeceğimizi umarak 95 milyona yaklaşan nüfusu beslemek için 2050'de en az yüzde 63 daha fazla tarımsal üretime, bu üretimi gerçekleştirebilmek için en az yüzde 65 daha fazla sulama suyuna ihtiyaç duyulacaktır. Üreticilerimiz mazot, gübre gibi desteklerden ziyade yer altı suları çekilmiş, kuraklıkla boğuşan tarım arazilerine dış havzalardan suyun taşınacağı tarımsal sulama projelerinin yapılmasını bekliyor. Türk çiftçisinin kurtuluşunun ve kalkınmasının yolu sudan geçer; mısır üreticimizin de pancar üreticimizin de patates üreticimizin de yonca üreticimizin de yaşam kaynağı sudur, su varsa hayat vardır. On İkinci Kalkınma Planı içerisinde tarımsal sulama projelerinin önemli bir yeri olmalıdır. Suyu olmayan tarımsal arazilere verilecek tarımsal desteklemeler de yeterli verimliliği sağlamaz, milletin parası da boşa gider.

Küresel iklim krizi ve vahşi sulama gibi yanlış sulama yöntemleri sebebiyle başta seçim bölgem Aksaray olmak üzere Anadolu topraklarında yer altı suları çekilmektedir. Türk çiftçisini artan maliyetler karşısında korumak için Hükûmetin yapacağı en iyi yatırım Kızılırmak, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Yeşilırmak, Menderes gibi denize bedavadan dökülen akarsularımızı Anadolu'nun kuraklık alarmı veren verimli topraklarıyla buluşturmaktır. Sulu tarımla üretimde verim 5 kata kadar artabilirken tarımsal üretim maliyetleri de düşmektedir. Türkiye olarak, kuraklığın yoğun yaşandığı yıllarda Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden dövizle buğday, arpa, mısır, hatta saman gibi tarımsal ürünleri ithal etmek zorunda kalıyoruz. On İkinci Kalkınma Planı'nda, en stratejik alan olan tarımla ilgili, dış havzalardan suyun taşınacağı tarımsal sulama projeleri en öncelikli kalkınma yatırımları olmalıdır. Kalkınma planı kapsamında yapılması elzem olan tarımsal sulama projeleri ülke tarımının gelecek yüzyılda kendi kendine yetmesine büyük katkı sağlayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Yaldır, bir dakika ilave süre veriyorum, toparlayın lütfen.

TURAN YALDIR (Aksaray) - Teşekkür ederim.

Bu projeler, sadece Türk çiftçisinin kalkınmasını sağlamayacak, aynı zamanda, dünya kadar döviz vererek gıdayı ithal etme zorunluluğumuzu ortadan kaldıracaktır.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.