KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Başkan, çok değerli Cumhurbaşkanı Yardımcım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Strateji ve Bütçe Başkanı ve kamudan gelen çok değerli idareciler; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Çok teknik konuşmalar yapıldı ama ben sonuna yaklaşmışken Türkiye'nin kalkınmasıyla ilgili geçen yıl yaşadığım duyguları burada da paylaşmak istedim. Farklı bir konuşma olacak, şöyle: Geçen yıl malum Togg'un açılışına gittik, katılmak isteyenlere otobüsler ayrılmıştı, Meclisten otobüslere bindik, o yolculuktaki duygu hâlimi burada da anlatıyorum şimdi. 2002 yılında milletvekili olduk, havalimanına giderken o günkü havalimanının yolu aklıma geldi, tek gidiş geliş ve Türkiye'ye hiç yakışmayan, etrafı gecekondularla dolu bir ortam; böyle bir havalimanına giderdik ama bu seferki gidişimizde çift yollu ve kentsel dönüşümü bitmiş, pırıl pırıl bir yoldan havalimanına ulaştık. 2002'de Esenboğa Havalimanı'na geldiğimizde çiftliklerin ortasında, kesif kokuların içinde bir havaalanı, küçük bir havaalanı; bugün 3 katına çıkmış, etrafındaki çiftlikler Çubuk'a, farklı yerlere taşınmış, pırıl pırıl bir havalimanından kalktık. Bindiğimiz Türk Hava Yolları 2002'de küçülmeye gitmeyi planlarken bu yıl 400 uçak sayısını planlayan ve 342 destinasyona sahip bir hava yolu, dünyada 6'ncı sıraya gelmiş, belki şimdi daha da arttı. Sabiha Gökçen Havalimanı'na indik. Kapatılması düşünülen verimsiz bir havalimanıydı, bugün yetmeyen, yeni pistleri açılmış yine modern bir havalimanıydı. Oradan otobüslere bindik, otobanlar üzerinden Osmangazi Köprüsü'nden bir buçuk saatte Gemlik'e ulaştık ve orada Togg'un ilk banttan çıkışına şahit olduk. Hani o gün giderken bunları düşündüğümde, bir kesiti aldığımızda Türkiye'deki kalkınmanın boyutlarını fazlasıyla görüyoruz. Muhalefet de olabiliriz, iktidar da olabiliriz, her birimiz illere gittiğimizde Türkiye'nin yaşadığı dönüşümü, gelişimi hep birlikte görüyoruz. Hafta sonu Mersin'e gittim, eskiden de giderdik, Pozantı'da o yolu hatırladığımda bugün açılan onlarca tünelden çok kısa sürede ve güvenli bir şekilde ulaşımı, bunları hepimiz görüyoruz.

Tabi ki ülkemizin kalkınması hepimizi de mutlu ediyor. Sıkıntılarımız yok mu? Var. Nilgün Hanım da söyledi zor bir coğrafyadayız, Irak savaşını bu bölgede yaşadık, Suriye savaşını bu bölgede yaşadık, Libya'nın etkileri bize, Azerbaycan'daki gelişmeler bize, Kıbrıs'taki bize, Ermenistan'la olan ilişkiler, Akdeniz'de yaşanan; 11 ülkenin gemisi geliyor, oradaki gelişmelerin hepsi bizi etkiliyor.

Tabii ki Türkiye'nin planları sapmalar da yapabilir. Bazen sapmaları bırakın çok daha iyileşmelerle sonuç alınabilirken bazen de dünya konjonktürü içerisinde tabii ki sıkıntılı süreçler yaşarız. Şu anda bir problem yok mu? Var, bunu inkâr eden de yok ama bunları düzeltme umudunun yine AK PARTİ'yle, Cumhur İttifakı'yla olacağını bu milletimiz takdir ettiği, ikna olduğu için de yine bize bu şansı verdi. Biraz önce bahsettiğim anekdotta olduğu gibi halk bu gelişmelere bakıyor. Biz ne kadar eleştirsek de biz ne kadar farklı konuşmalar yapsak da sonuçta sandığa gidildiğinde, halk, biraz önce benim bir seçmen olarak da duygularımı paylaştığım yönde, gördükleriyle oylarını kullanıyor ve 17 seçimdir de onun için bu iktidar devam ediyor. İnşallah bu planla daha güzel gelişmelere şahit olacağız.

Ben heyete bazı ricalarımı da aktarmak istiyorum. Kalkınma planlarında daha önce Devlet Planlama, sonra Kalkınma Bankası, sonra Kalkınma Bakanlığı, sonra Strateji ve Bütçe Başkanlığı tabii hep büyük ölçekli baktılar. Bu anlayış yeni yeni biraz daha değişti. Ricam, ilçe bazlı kalkınma, evet, var bu ama yeterli değil. Daha üç dört yıl önce teşvikte ilçeleri sıralamaya başladık. Göçü tersine çevirmemiz için ilçe bazlı teşvikleri desteklememiz gerekiyor. Doğal gazın ilçelere dağıtımı çok önemli. Biz iktidar olduğumuzda bu ülkede sadece 2 ilde doğal gaz vardı, o da tam değildi. Şu an 81 il, 763 ilçeye doğal gaz ulaşmış durumda. Büyük beldelere kadar da veriliyor -köylere- ama 159 ilçe hâlâ bundan mahrum. Benim önerim, göçü tersine çevirmek. Konut arzında malum sıkıntı yaşıyoruz. İlçelerdeki boş evlerin de kullanıma girmesi için doğal gazın bir an önce köylere kadar hızla ulaşması lazım. Çünkü her yerde karşılaşıyoruz; yaşlı, emekli insanlar memleketlerine dönmek istiyorlar ve doğal gaz olmadığı için bu dönüşümü yapamadıklarını ifade ediyorlar. Bu bakımdan hem ilçe bazlı kalkınma hem de doğal gazın en ufak noktalara kadar ulaşmasını önemsiyoruz, önemsiyorum. Bunu niçin diyorum? Millî eğitimde "öğretmen başına öğrenci" diyoruz, Sağlık Bakanlığında "doktor başına hasta" diyoruz. Verimliliği de sağlamak için bu dönüşümü sağlamamız lazım. Küçük ilçelerde bir öğretmenin 10-12 öğrencisi varken kalabalık büyükşehirlerde bunun 25-30'lara çıktığını görüyoruz. Bu bakımdan verimliliği de tersine çevirmek açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Yaşadığımız pandemi, deprem gibi süreçler de büyükşehirlerin daha güvenli hâle getirilmesi için bu dönüşümü yapmamız gerektiğini gösteriyor.

Ben On İkinci Kalkınma Planı'nın hazırlanmasında emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Bütçe Başkanımıza, genel müdürlerine, devletimizin bakanlıklarının değerli bürokratlarına ve tabii ki yirmi bir yıldır bu kalkınmanın lokomotifi değerli liderimiz Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ona teşekkür ederek bu kalkınma hamlelerinin devam edeceğini düşünüyor ve daha ileri seviyelere getirebileceğimize inanıyorum.

Ben ilk defa Plan ve Bütçe Komisyonunda bulunuyorum, daha önce birçok komisyonda bulundum. Gerçekten muhalefet, iktidar, bütün arkadaşların çok teknik ve donanımlı olduklarını görüyorum ve seviyeli bir Komisyon içerisinde bulunmamızın da ayrıca mutluluğunu yaşıyor, çok teşekkür ediyorum.

Biraz önce Sayın Özlale'nin sunumu gerçekten çok etkiliydi. Daha önceki konuşmalarda da diğer partilerimizin grup sözcülerinin, şahsı adına söz alanların hepsinin önemli katkılar verdiğine inanıyorum. İnşallah bütçe çalışmalarımızın da bu disiplinde süreceğine inanıyorum.

Sayın Başkanımıza, tüm heyete teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.