Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız'ın "Türk Dış Politikası" konulu sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 19 .10.2023 |
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Kıymetli Başkanım, çok Kıymetli Bakan Yardımcım, çok kıymetli Dışişleri Komisyonu üyelerimiz; ben de hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Çok teşekkür ediyorum öncelikle Bakan Yardımcımıza bu güzel sunum için, gayet verimli oldu.
Ben ufak bir yorum ve katkı sunmak istedim. Namık Bey'i çok dikkatli dinledim, kendisiyle seyahatte de uzunca sohbetlerimiz oldu. Yalnız, çok üzüldüm, çok tedirgin oldum söyledikleri konusunda. Bu kadar canlı, bu kadar acıyı hissettiğimiz bir dönemde tutup da hani, Türk insanının asla buluşmayacağı bir noktada bir endişesini dile getirmesi hakikaten beni sarstı. Bizim insanımız hiçbir şekilde, bırakın antisemitizmi... Yani gördük, Kıbrıs'a gittik, Kıbrıs'ta olan biteni gördük, oradaki insanların çocukluktan itibaren Rum kesiminin aşıladığı nefreti ki bizde hiç yoktur, ben hiç görmedim, karşılaşmadım. Bu kadar sıcağı sıcağına bütün dünyanın ayağa kalktığı bir dönemde, bir durumda, bir acıda o yavruların bedenlerinin paramparça olduğu yani artık söyleyecek hiçbir sözün kalmadığı bir zamanda bunları konuşmak ya da söylemek belki gerçekten bu işi küçümsemek ve bu işi sanki silmek ya da hedef şaşırtmak gibi garip geldi yani gerçekten benim bu konudaki tepkimi göstermem lazım. Kaldı ki yani bizim gerçekten... Antisemitizm nedir yani? Öyle bir şey bizim topraklarımızda olmuş mudur? Ben Boğaziçi mezunuyum, benim en yakın arkadaşım bir Yahudi'ydi yani bizim topraklarımızda böyle bir şeyin esamesi okunmaz. Yani bunu söylemek sanki böyle, hani, bir şey aramak, öküzün altında buzağı aramak gibi bir şey geldi yani bu olamaz, bunun telaffuzu, sözü. Ukrayna-Rusya Savaşı'nda yapılan her türlü adaletsizlik, zulüm, çocuklara, sivillere yapılanların hepimiz karşısında durduk; Ruslara karşı böyle bir şey dendi mi acaba? Hani "Rusları aman hedef almayın, aman onlara karşı..." Böyle bir dünyadayız ve bunu yapmakla bir vebal işliyoruz yani oradaki çocukların, o masumların katledildiği bir yerde bunları söylemek bir vebaldir.
Şunu söylemeliyiz: Sivil olarak orada Yahudi vatandaşları ellerinde silahlarla köyleri basıyorsa -sivil- ve insan yerine koymadıklarını en üst yetkililer bile bas bas bağırarak söylüyorsa hangi şeyden bahsedilebilir ki? Yani tutup da işte, Hamas'tan bahsetmek ya da başka şeyden bahsetmek... Tabii ki her tür zulmün, terörün karşısındayız, yapılan adaletsizliklerin, yanlışların ama tutup da bunları konuşmak hakikaten Batı'da bu kadar, bütün vatandaşların ayağa kalktığı, gösteriler yaptığı yerde söylemek Türkiye olarak yani yüzde 98-99'u Müslüman bir ülke olarak ben açıkçası kesinlikle kabul edemiyorum ve bunun söylenmesinin böyle bir süreçte kesinlikle doğru olmadığını, haksızlık olduğunu, vebal olduğunu söylemek istiyorum. Bu çocuklara karşı bizim için çok büyük bir yanlıştır, yapamayız ve onların sesi olmalıyız, şu dönemde onların sesi olmalıyız; yaşadıkları zulmün sesi olmalıyız, yaşadıkları açlığın, susuzluğun, ondan geçtik, direkt hedef olmanın sesi olmalıyız; başka şeylerle gündemi konuşmayı bence yapmamalıyız.
Çok küçük bir şey daha söyleyeceğim: Bu, birlik beraberlik çok önemli hakikaten ama belki AKPM'deki arkadaşlar daha ayrıntılı anlatır, orada sergilenen tavır benim tüylerimi diken diken etti. Bununla hiç bağdaşmayan -eminim, burada konuya çok daha hâkim arkadaşlar vardır- CHP Grubunun yaptıklarını anlattığımızda inanın -ben de anlattım birkaç kişiye, hatta CHP'ye oy veren insanlara- şok oldular. Kabul edilebilir değil, bunun da grubunuzca gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Teşekkür ederim.