| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) a) İçişleri Bakanlığı b) Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı c) Emniyet Genel Müdürlüğü ç) Jandarma Genel Komutanlığı d) Sahil Güvenlik Komutanlığı e) Göç İdaresi Genel Müdürlüğü f) Millî Savunma Bakanlığı g) Savunma Sanayii Müsteşarlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 14 .02.2016 |
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, kıymetli milletvekilleri, çok kıymetli bürokratlar, basınımızın çok kıymetli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Vatanı uğruna, bayrağı uğruna şehadet şerbeti içen bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar, ailelerine sabırlar, milletimize sabırlar diliyorum.
Yine dün vefat eden Millî Savunma Bakanımızın dayısına Allah'tan rahmet diliyorum, Millî Savunma Bakanımıza ve ailesine de sabırlar diliyorum.
Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri; öncelikle coğrafyamızla ilgili olarak çok kısa bir çerçeve çizmek istiyorum, kısa bir analiz yapmak istiyorum.
Osmanlının sahip olduğu topraklar, Yakın Doğu kavramıyla nitelendirilmişti ve Osmanlı devleti ile Hindistan toprakları arasında kalan bölge İngilizler tarafından farklı alanlar oluşturulmak gayesiyle "Orta Doğu" adıyla nitelendirilmiştir ve aslında bu kavramın temelinde yatan asıl sebep, sömürgeci kaygılarla bu bölgenin şekillenmesi çalışmasıdır. Bölgemiz öyle bir bölge ki doğu ile batının, kuzey ile güneyin kesişme noktası olarak sadece Irak'la, İsrail'le, Suriye'yle, Ürdün'le sınırlı bir coğrafya değil. Bu coğrafya 16 ülkenin içerisinde yer aldığı büyük bir coğrafya. Türkiye'nin, İran'ın, Afganistan'ın bulunduğu Türk-İran havzası, yine Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Umman, Katar, Yemen gibi ülkelerden oluşan Arap Yarımadası'yla yine Afrika'da Mısır'a kadar uzanan 9,7 milyon metrekarelik geniş bir alan. Özellikle bu bölge geçmişte İpek Yolu ticaretinin yoğun olarak ekonomiye katkısı yönünden en önemli noktalarından biriyken 16'ncı yüzyılda Ümit Burnu'nun bulunmasıyla kısa bir süre, 1869 tarihine kadar cazibesini yitirse de 1869 tarihinde Süveyş Kanalı'nın tesisiyle Kızıldeniz ve Akdeniz'i birbirine bağlamış ve Avrupa ile Asya arasında 7 bin kilometrelik bir kısalmaya sebep olan bir bölge. Dolayısıyla, bu bölge sadece bu özellikleriyle değil, sahip olduğu yer altı zenginlikleriyle yine semavi dinlerin çıkış noktası olarak hep bir cazibe merkezi olmuştur.
Kıymetli Komisyon üyesi arkadaşlarım, bu bölgenin özellikle yer altı zenginlikleri geçmişten bu yana buranın bir mücadele sahası olması yönündeki çalışmalara sahne olmuştur. Böylesine önemli bir coğrafyada yer aldığımız komşu sınırlarımızda bugün de yine bu coğrafyalarda yangın var, sınırlarımızın ötesinde ülkelerde insanlar alev alev yanıyor. Ancak, burada yanan sadece fiziki mekânlar değil, aynı zamanda insanlık da, insanlığın vicdanı da yanmaya devam ediyor.
Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi çok kıymetli arkadaşlarım, Kıymetli Bakanım; coğrafyamızda birlikte yaşamaya âdeta mahkûmuz. Geçmişten bu yana bu aziz coğrafyada aziz kardeşlerimizin artık uykudan uyanmalarının vakti gelmiştir. Çeşitli bölgelere ekonomik anlamda yardım vaadiyle ortaya çıkan sözüm ona çağdaş ülkeler, "buralara demokrasi getireceğiz" diyen ülkeler buralara demokrasi değil, sadece acı ve gözyaşını getirmişlerdir. Dolayısıyla, bu oyunun farkında olunması gerekiyor. Hepimizin burada, bu Meclis çatısı altında bu oyunu görmesi ve buna göre hareket etmemiz gerekiyor.
Çağımız, insanlık tarihinin modernizm ve bilimsel açıdan zirve yaptığı bir dönem olarak kabul edilse de aslında aynı zamanda acıların, gözyaşının, vicdansızlığın, ahlaki değerlerin yerle bir edildiği, terör eylemlerinin, büyük savaşların çıktığı bir çağ olmuştur. Bulunduğumuz çağ, insani değerlerden ziyade, ekonomiyi canlandırmak için tüketimi artıran ve rekabeti teşvik eden, insanları daha çok kazanmaya, daha fazla şeylere sahip olmaya ve bu ihtiyaçtan dolayı da fazlasını arzulamaya iten bir çağ olmuştur.
Plan ve Bütçe Komisyonunun üyesi kıymetli arkadaşlarım, coğrafyamızda yaşananları bu coğrafyanın yine insanları olarak hepimizin çok iyi tahlil etmesi gerekiyor. Karanlık odakların karanlık senaristleri bu coğrafyadaki iş birlikçileriyle bu coğrafya insanına acı ve mutsuzluktan başka hiçbir senaryo yazmamışlardır. Bu karanlık odaklar bugün yanına aldıkları iş birlikçilerini dün olduğu gibi yarın da harcamaktan imtina etmeyeceklerdir.
Yakın tarihimizde birçok devlet başkanının uğradığı akıbet düşünülmelidir. Karanlık odakların senaryoları içerisinde yer alan figüranlar, ait oldukları milletlere ihanetten başka bir oyunun parçası olmaktan bugüne kadar kurtulamadılar. Karanlık senaristler, ülkemiz için de geçmişten beri senaryo yazıyorlar. Bu senaristlerin figüranları da sadece zamanları ve mekânları değişirken yaşattıkları zihniyetleriyle figüranlıklarının gereği olarak oyunlarını oynamaya devam ediyorlar.
Dün bu milletin birlikte yaşama arzusunu kimler yok etmeye çalıştıysa, bugün de aynı odaklar birlikte yaşama kültürümüzü, kardeşliğimizi yok etmenin mücadelesini veriyorlar. Karanlık odaklar ve onların figüranları bu vatan için Çanakkale'de, Yemen'de şehadet şerbeti içip koyun koyuna yatanların torunlarını yani bizleri birbirine düşmanlığa iterek ekmeye çalıştıkları kin ve nefret tohumlarını yeşertemeyecekler. 78 milyonun kardeşliğinden başka hiçbir düşüncesi olmayan AK kadrolar, bu kardeşliğe kastedenlere karşı dik duruşundan asla taviz vermeyecektir. Bu kardeşliğin çukurlara gömülmesine asla izin vermeyecektir. Ancak kötülükler, nefretler ve silahlar bu çukurlara sonsuza kadar gömülecektir.
Coğrafyamızdaki yangın, ülkemizi de etkilemekte, yaklaşık 3 milyon insan Ensar anlayışıyla ülkemizde misafir edilmektedirler. 3 milyon gözü yaşlı insan ülkelerindeki yangının sönmesini beklerken bir kısmıysa Avrupa'ya ulaşma gayretiyle sularımızda hayatlarını kaybetmektedirler. Bu sular, sadece kardeşlerimizin boğulmasına sebep olmuyor, vicdanı kurumuş ve buna sebep olanları da aslında bir yerde bu sularda boğuyor.
Kıymetli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye, tarihinin kendisine yüklediği büyük devlet olma sorumluluğuyla bu kardeşlerimize milyarlarca dolar imkânını seferber ederken vicdanı kurumuş devlet yöneticileriyse kapılarını kapatabilmenin derdindeler. Bu zor coğrafyada yaşayan 78 milyon insanımızın sorumluluğuyla, mazlum coğrafyalarımızın Türkiye'den büyük bir beklentisi olduğu bilinciyle ak kadrolar olarak sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz. Bu anlamda, ülkemizde görevini yapmakta olan kolluk kuvvetlerimizin gayret ve çabaları vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini korurken kendi canlarını feda etmeleri minnetle anılacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Efendim, ilave süre vereyim mi?
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurunuz.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sayın Bakanım, İçişleri Bakanlığı olarak yaptığınız ve yapacağınız bundan sonraki bütün faaliyetlerde kamu düzenini kurma anlamındaki iradeye tam destek olacağımızı belirtiyor, Komisyon üyesi arkadaşlarımızı ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.