KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Yemek öncesinde "Evet, nerede görülecek bu dava?" dedim. Bir soru daha yine, benzer bir soru: O gayrimenkul intifa hakkı benim Sayın Başkanım, siz burada muvafakati -"oy birliği" diyorsunuz ya- kimde arayacaksınız? Mülk sahibinde. Hâlbuki siz ölünceye kadar onun intifasını bana vermişsiniz, ben o gayrimenkulden yararlanıyorum; onun muvafakati, rahatsız olacak olan kişi... Siz bu kanuni düzenlemede mülkiyet hakkına tanımışsınız. Bizim Medeni Kanunu'muzun 737'nci ve 661'inci maddelerinde komşuluk hukukundaki rahatsızlık sadece mülk sahibine tanınmıyor arkadaşlar; orada intifa hakkı olan, kiracı olan... Yani buradaki kokudan tutun, taşkınlıktan tutun, evin içerisindeki gürültüden tutun bunların hepsini önleme hakkı var arkadaşlar. Benim sizden ricam şu, ben ısrarla şunu söylüyorum: Ne olur bunu borçlar hukuku hocalarıyla, öğretim üyeleriyle görüşüp bir alt komisyona vesaireye havale edin yani böyle gelişigüzel yapmayın; buyurun bir problemli alan daha. Ben intifa hakkı sahibiyim, siz mülk sahibisiniz; ölünceye kadar bana bunu özgülemişsiniz. Siz burada ne yapacaksınız? Oy birliği arıyorsunuz, oy birliğiyle bunu sağlayamazsınız ki. Kanun diyor ki: Mülkiyet hakkı. E, mülkiyet hakkı sizde, intifa bende; sizin vereceğiniz o mülkiyet hakkında sizin tasarrufunuz yok ki.

Değerli Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlar; emeği geçen arkadaşlara teşekkür ederim -avukat arkadaşlarımız, vekil arkadaşlarımız, bürokrat arkadaşlarımız- ama bu işin... Yani komşuluk hukuku -Medeni Kanun 737'yi açın, 661'i açın- burada sadece mülk sahibini aramıyor, o gayrimenkulden yararlananı da alıyor; buyurun bir ihtilaf alanı daha. Bu ihtilaf alanını burada düzenleyen bir hükmünüz yok. Kanun koyucu kanunu yaparken kaos yaratmak amacıyla değil... Topu atıp sahada "Ne olursa olsun." diyemez. Biz kanun koyucu olarak kaos yaratmak için kanun yapmamalıyız, mevcut olan sorunları çözmek için kaossuz bir kanun yapmamız lazım; bunu sektörden gelen değerli arkadaşlarımız da söyledi. Evet, atıfla ilgili yani "Orada, efendim, mahkemede, şurada burada görülür..." Doğru, olması gereken ama... Bu konuda böyle kısa süreli olarak bu yapılamaz, keşke yapılsa yani tekrar mahkemeler uğraşacak, Anayasa Mahkemesi uğraşacak. Yani biz bir iki gün daha fazla üzerinde çalışsak ne olur Değerli Başkanım? Tabii, bu, sizinle bitmiyor -özür dilerim- yani tüm Komisyon üyelerinden, Bakanlık çalışanlarından, bürokratlardan ve kanun teklifi sahibi arkadaşımızdan da bu konuda destek vermesini istirham ediyorum.

Bana 661 ile 737'yi... Yani kanun da burada, elimde, ezbere de konuşmuyorum, maddeler var ama karar, takdir sizin. Tabii, ben Komisyonunuzun üyesi de değilim; dışarıdan gelen bir milletvekili olarak, sadece vekillik sorumluluğunun gereği olarak bunları hatırlatma gereği duydum. Mesleğimdir yani burada tabii uzman hukukçu çok arkadaşımız var, hepsine ben saygı duyuyorum ama bu alanlarda boşluk var.

Teşekkür ederim, saygılarımı sunarım.