Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1669) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 12 .10.2023 |
ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Şimdi, önümüzdeki kanun teklifi tabii ki iyi niyetle hazırlanmış bir kanun teklifi ve bu yeni nesil konaklamaya bir denetleme, düzenleme getiriyor. Denetleme, düzenlemeye tabii ki hiçbirimizin itirazı olmaz fakat özensizlikler var. Mesela, biraz önce hukuki tarafta bir özensizlikten bahsedildi. Hemen ara vermeden önce "Bir anlaşmazlık çıkması durumunda tüketici mahkemeleri sorumlu olacak." dediniz, oysa burada bir kira sözleşmesi var borçlar hukukuna dair yani orada anladığım kadarıyla bir kafa karışıklığı var ama beni üzen şeylerden bir tanesi de şu: Bir etki analizini gönderdiniz on dakika önce, toplantıdan önce. Hemen bakıyoruz ve orada görüyoruz ki bir şeyin -Airbnb'den alınmış bunlar- bir günlük Türkiye'deki ortalama kiralama ücreti 3.586 lira. Sonra biraz içine bakıyorsunuz -daha hiç Excel'e falan yüklemeden- 3.586 liradan daha fazla günlük ücreti olan 3 tane il var; Trabzon, Rize, Muğla. Muğla'da Bodrum etkisi, Trabzon ve Rize'de de işte, bu yayla turizminin etkisiyle. Ve oradan diyorsunuz ki: "Ben buradaki bütün evleri kayıt altına alacağım ve buradan da 51 milyar lira para kazanacağım." Burada iki türlü problem var: Birincisi, dediğim gibi, 30 bin tanesi de kayıt altına girmez, çatır çatır kayıt dışı ekonomi artar; bunu hepimiz biliyoruz, net. İkincisi, istatistik olarak hesaplamanızda da bir özensizlik var yani 81 tane il var, İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirler yok ve ondan sonra buluyorsunuz ki bir tek Bodrum, Trabzon, Rize'de 3.586 liranın üstünde günlük ücret, onları hesaba katmıyorsunuz, bizim o ekstrem gözlemlerimizi hesaba katmadan diyorsunuz ki: "Ben buradan 51 milyar lira kazanacağım." Yani 1'inci sınıf ya da 2'nci sınıf istatistik veya ekonomi öğrencisine bu analizi verseydiniz daha iyi yapardı. Kurumunuzun çok iyi çalışanları olduğunu biliyorum ama büyük ihtimalle bu etki analizini, çok önemli olan etki analizini biraz son dakikaya bırakmışsınız çünkü sadece 81 ilin 3'ünde 3.586 liranın üzerinde günlük ücret var, dolayısıyla onları çıkardığınız zaman kazanacağınız para daha fazla.
Kayıt dışı mutlaka ama mutlaka burada artar. Bunun dışında bir şey daha var -bu kazançlar üzerinden, "51 milyar liralık bir kazanç" demişsiniz- temel problem şu bence: Bazen sektörün lehine olan bir düzenleme toplumun aleyhine olabilir. Bir daha söyleyeyim: Bazen turizm sektörünün istediği bir düzenleme toplumun çıkarlarıyla, yararıyla çelişebilir. Mesela, burada çelişen noktalar var; küçük girişimciyi neredeyse bitiriyorsunuz; villası olan birisi herhangi bir muvafakatname almazken -benden önce Sayın Temelli'nin de bahsettiği gibi- hakikaten yoksulluk ekonomisi içerisinde evini kiralamak zorunda olan, paylaşmak zorunda olan birisine siz hayatı çok daha fazla zorlaştırıyorsunuz.
Dolayısıyla, benim kanun teklifinde yaklaşım olarak gördüğüm en temel problem şu: Sektörün çıkarlarını düşünebilirsiniz, tabii ki düşüneceksiniz fakat burada getirdiğiniz ve sektörün yararına olduğunu düşündüğünüz şey toplumun yararına değil, küresel eğilimleri ve Türkiye'nin mevcut durumunu dikkate almıyor, uygulanabilir değil, kayıt dışını arttıracaktır; artı, düzenleyici etki analizinde bence özensiz bir şekilde yaptığınız hesaplamaların yarısını bile biz burada kazanamayız diyorum.
Saygıyla selamlıyorum.