Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1669) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 12 .10.2023 |
CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkan, değerli üyeler, çok kıymetli bürokratlarımız, sivil toplum kuruluşlarının değerli temsilcileri; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten bu kanun birçok kesimi, sektörü ilgilendiren bir kanun, çok fonksiyonlu olarak da değerlendirilmesi gereken bir kanun. Üç farklı boyuttan değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Öncelikle, 2023 yılı Mart ayı itibarıyla baktığımız zaman, ülkemizde yaklaşık 110 bin civarında konutun bu hususla arz edildiğini görüyoruz yani turizm amaçlı kiralama konusuyla ilgili 110 bin civarında konut arz edilmiş. Dünyadaki gelişmelere baktığımız zaman da bu sayının, bu rakamın çok düşük olduğunu görüyoruz; örneğin, Amerika'da 1 milyon 919 bin civarında bir rakam söz konusu, Fransa'da 806 bin, işte Brezilya'da bile 427 bin, İspanya'da da 400 binin üstünde. Dolayısıyla bu pazar hakikaten önü açık bir pazar ve son derece de titiz davranılması gereken bir konu. Öncelikle vergisel açıdan değerlendirilmesi lazım. Tabii ki kayıt dışının kayıt içine alınmasıyla ilgili bir konu. Yine, vergi dairelerinden gelen muktezalar da incelendiğinde söz konusu durumun Gelir Vergisi Kanunu'nun 37'nci maddesi açısından ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerektiğini görüyoruz, yine de katma değer vergisine de ayrıca tabi tutulması gerekiyor. Tabii ki burada belgeyi alan kişinin kiralaması söz konusu, aracı firmaların kullanılması söz konusu. Aracı firmalara baktığımız zaman çevrim içi olarak da çok ciddi bir pazar olduğunu görüyoruz -yani bundan neyi kastettiğimizde- işte "Airbnb" "Booking.com" gibi kuruluşlardan bahsediyorum. Burada 2027 yılında bu piyasadaki cironun yüzde 64'ünün bu aracı kurumlar üstünden olacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla bu aracı kurumların da vergilendirilmesi önemli. Nasıl vergilendiriliyor, sağlıklı bir şekilde vergilendirilebiliyor mu? Burada da vergilendirme önem arz edecek. Bu hususla ilgili olarak da yurt içinde yerleşik firmalarımızın teşvik edilmesi ve bu tip kurumların Türkiye'de de kurulmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu firmalar Türkiye'de kurulursa buradaki cirolardan da devletimiz gerekli vergiyi alacaktır.
Diğer bir husus, güvenlik boyutu var; kimlik bilgilerinin doğru olarak tespit edilmesi ve iletilmesi konusu. Terörist faaliyetlere baktığımız zaman, bu faaliyetlerin çoğunun bu konutlarda ikamet eden kişiler tarafından işlendiğini görüyoruz dolayısıyla güvenlik açısından bu bilgilerin sağlıklı bir şekilde İçişleri Bakanlığına da aktarılması önemli. Bunun için de hem denetim mekanizmasındaki hem yine İçişleri Bakanlığıyla ilgili güvenlik mekanizmasındaki hususlarda denetim elemanlarının istihdam edilmesi çok çok önemli: Hem Kültür ve Turizm Bakanlığı hem Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesindeki denetim elemanlarının ve İçişleri Bakanlığındaki ilgili birimlerin koordineli bir şekilde çalışmasının önemli olduğunu buradan ifade etmek istiyorum.
Yine, bu maddeleri incelediğimiz zaman gördüğümüz bazı hususlar var; 3'üncü madde. Özellikle burada -az önce Ümit Hocam da ifade etti- işletme belgesi almış olan bir şahsın maksimum yüzde 25 oranında konutunu kiraya vermesi söz konusu. Bu, uygulamada baktığımız zaman... Yani yüzde 25 rakamı, örneğin 100 daireli bir site için çok ciddi bir rakam, yüzde 25'ini alsanız 25 daire gibi bir rakam yapıyor; bu, butik oteller açısından bir haksız rekabet durumu teşkil edebilir çünkü biliyorsunuz, butik oteller 10 yatak ve üstü. 1 kişi 25 daireyi alabilir mi? Az önce gördük ki muvafakatname alması gerekiyor, bu muvafakatnameyi almak için bütün maliklerden... Zor, uygulamada nasıl olacak? Bir de iş yeri açma ruhsatı alacak yani 5 bağımsız bölüm üstü olursa da iş yeri açma ruhsatı alması lazım; bu, karşılıklı bir çelişki oluşturuyor. Bunun uygulamada nasıl olacağını herhalde yaşayarak göreceğiz diye düşünüyorum.
Yine, bir de kanunun -aynı maddesi değil- 16'ncı maddesinde de önemli bir husus var; bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki orman alanlarının bütünleyici parça olarak kiralanmasından bahsediyor. Burada orman alanlarının tahribatı, ormana zarar verme söz konusu olur. Bir de bu kanundan önce hangi firmalar acaba bundan yararlanıyor, kaç firma var? Bunları öğrenmek istiyoruz, bunları bize açıklarsanız memnun oluruz yani kaç kişiyi ilgilendiriyor bu husus? Ben bu maddenin devre dışı bırakılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.
Yine, aynı kanunun 21'inci maddesinde Kapadokya'yla ilgili bazı hususlar var. Burada, örneğin, kayaların oyulmasıyla ilgili, işte peribacalarının tahribatı veya yıkımı söz konusu olduğunda parasal cezayı 608 bin TL olarak gördüm. Bu çok düşük bir rakam yani caydırıcı özelliği olmayan bir rakam. Bunun da gözden geçirilmesi gerekir -ki bunlar sit alanları- ayrıca çok ciddi hapis cezaları da olması gerekir diye düşünüyorum. Kısaca şimdilik bunları söyleyebilirim.
Bir de Ajansın hem yönetim kurulu başkanı hem danışma kurulu başkanı aynı kişi; yani çift ünvan var burada. Sayın Bakan, bunu da doğru bulmuyoruz. Danışma kurulunun sektörden veya nitelikli kişilerden seçilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz çünkü "danışma" adı üstünde, konuyu en iyi bilen kişilerin orada yer aldığı bir kuruldan bahsediyoruz. Buradaki çifte ünvanın da maddeden, kanundan çıkarılması gerektiğini buradan ifade etmiş olalım.
Teşekkür ederim.