Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
Konu | : | Komisyonun 28'inci Yasama Döneminde izleyeceği yol haritasının değerlendirilmesine ilişkin görüşmeler |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 10 .10.2023 |
ADALET KAYA (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli üyeler; herkesi saygıyla selamlıyorum ben de.
28'inci Yasama Döneminde, öncelikle kadına karşı şiddet konusunda yani önleyici ve koruyucu tedbirler alma konusunda ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan sorunların etkin çözümünde bizim büyük bir rolümüzün olmasını yani bu Komisyonun rolünü oynamasını umarak başlamak istiyorum. Biz, Yeşil Sol Partili kadınlar olarak konuyla ilgili üzerimize düşeni yapmak için fazlasıyla çabalayacağız çünkü biliyoruz ki şu anda toplumun en yakıcı sorunlarından biri özellikle kadın cinayetleri, şüpheli kadın ölümleri, çocuk istismarı ve yoksulluk meselesi; tabii, Kürt kentlerinde farklı şekillerde cereyan eden hususlar da var.
Ben, yasama dönemine başlarken iktidarın gündemine düşen birkaç başlıktan bahsetmek istiyorum. Bir, nafaka hakkıyla ilgili, ilk konu nafaka hakkının sınırlandırılmasıydı. Bir diğer mesele boşanma davalarıyla ilgili ara buluculuk önerisi, yine iktidar tarafından gündemimize geldi. Bir diğer mesele de Medeni Kanun'da yapılmak istenen değişiklik, bu da çok önemli bir konu ve bu konuların hiçbiri bizim Komisyonumuzun gündeminde değil. Sanırım önceki KEFEK toplantılarında da bunun neden kadınlar açısından çok tehlikeli olduğu konuşuldu. Ben, evet, yeniyim bu Komisyonda ve milletvekili olarak ilk dönemim ama kadın örgütleri içerisinden takibimi yapıyordum, dolayısıyla bu konunun çok tehlikeli olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Aynı zamanda şeyi de ifade etmek istiyorum, kamuoyunda ve kadın örgütleri tarafından da fazlasıyla gündeme getirildi özellikle nafaka meselesi, yine, kanunlarda yasal ve anayasal değişikliklerle ilgili iktidarın geliştirdiği öneriler; bunların hepsi çok tehlikeli.
Şimdi bu tartışmalar bizimle, bu Komisyonla neden alakalı? Yasama uzmanı zaten başlarken Komisyonun kanunla kurulduğunu ve neden önemli olduğunu ifade etti. Ben kuruluşa dair yani bu ilk 1'inci maddesini okumak istiyorum hatta sadece bir bölümünü. "Bu Kanunun amacı, kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik olarak ülkemizde ve uluslararası alandaki gelişmeleri izlemek, bu gelişmeler konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisini bilgilendirmek..." Devamını okumayacağım, zaten herkes biliyordur. Dolayısıyla kanun maddesi Komisyona açıkça kadın haklarının korunmasına yönelik gelişmeleri takip etme yetkisi veriyor ve bu yetkimiz nedeniyle de şu anda iktidarın önümüze getirdiği gündemlere baktığımızda bu konularla ilgili biz ne yapacağız, birazcık bunları da konuşmamız gerekir diye düşünüyorum.
Bir de size bir iki tane sorum var, Bakanlığa değil size. Mesela, geçtiğimiz hafta EŞİK Platformu öncülüğünde 81 ilden kadınlar Meclise geldiler ve burada basın açıklaması yaptılar, konu da şuydu; özellikle yapılmak istenen yasal ve anayasal değişikliklerle ilgili itirazlarını ifade ettiler. İçerisinde farklı kadın kurumları ve platformlar vardı ve bunlar önceki dönemlerde KEFEK tarafından davet edilmiş ve KEFEK'in önerisini aldığı kurumlardı. Mesela, bu konuda yani hazır kadınlar buraya kadar gelmişken neden biz Komisyon olarak onlarla bir görüşme almadık? Onların görüşlerine katılırız veya katılmayız yani itirazımız da olabilir ama onları bir dinlemek gerekirdi, bizim görevimizdi diye düşünüyorum. Bu konuyla ilgili sizin düşüncenizi merak ediyorum, bilginiz var mıydı diye merak ediyorum.
Bizim bu ülkede kadınlar olarak ortak sorunlarımız var; etnik kimliğimiz, siyasi düşüncemiz, sosyoekonomik sınıfımızın hiçbir önemi yok, siyasi görüşümüzün ya da göçmen olup olmadığımızın, vatandaş olup olmadığımızın da. Hepimizin kadın olarak eşitsizlikten mustarip olduğunu belirtmek gerekiyor. Dolayısıyla, sorunlarımızı ayrışarak veya farklı mekânlarda değil, birlikte tartışarak çözebileceğimizi düşünüyoruz.
3 Ekimde kadınlar Mecliste derdini anlatırken siz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının düzenlediği Türkiye Yüzyılında Kadın Buluşmaları Kadın Milletvekilleri İstişare Toplantısı'na katılmışsınız, ben bunu sosyal medya hesabınızdan gördüm çünkü bu toplantıdan öyle haberim oldu. Muhalefet partilerinden diğer kadın vekiller davet edildi mi, ben merak ediyorum, zira ben herhangi bir davet almadım. Eğer davet edilmediyse, sadece iktidar mensubu vekiller davet edildiyse Bakanlığın bu tavrını oldukça ayrımcı buluyorum ve bunun doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Bakanlığın bizleri yok saydığı ilk toplantı değil bu -zaten arkadaşlar belirttiler- aile çalıştayları düzenlendi; KEFEK dâhil edilmedi, sivil toplum örgütleri ve kadınlar dâhil edilmedi ama Diyanet İşleri Başkanlığının nasıl bir bağı varsa o toplantılarda vardı, bunu da belirtmiş olayım.
Bir de son olarak şeyi belirtmek istiyorum, İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuzca çıkıldığını biliyoruz hep beraber ama İstanbul Sözleşmesi çok önemliydi çünkü şiddetin önlenmesi ve koruyucu tedbirlerin geliştirilmesi konusunda çok ciddi bir yol haritasıydı. Biz bugün 6284'ün de kolluk ve yargı tarafından ciddiye alınmadığını ve etkin bir şekilde uygulanmadığını biliyoruz, görüyoruz çünkü sahayla bağımız var, kadınlar başvuru yapıyorlar hâlâ, sivil toplum örgütlerinden de bilgi alıyoruz. Dolayısıyla, bununla ilgili iktidarın söylemleri de bizi şüpheye düşürüyor yani 6284'le ilgili bir değişiklik yapılacağına dair ben endişeliyim. Bu konuda da -özellikle Medeni Kanun konuşulduğu için bunu belirtiyorum ama- şunu söylemek lazım: Buna müsaade etmeyeceğimizi, kadın örgütleriyle birlikte hareket edeceğimizi belirtmek istiyorum çünkü çok önemli, sahadan gelen deneyimler ve gerçek durum oraya yansıyor. Yani, son olarak bu kolluğun ve yargının 6284'ü esas almaması, etkin ve hakkıyla, layıkıyla uygulamaması konusunda biz Komisyon olarak ne yapacağız yani bizim gündemimizde bu olacak mı, bunu konuşalım isterim.
Saygılar sunuyorum hepinize, söyleyeceklerim bu kadar.