GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Evet, nadir komisyonlardan bir tanesi ve aslında muhalefete de Başkan Vekilliği verildiği komisyonlardan biri; onun için de kıymetli.

Ben de öncelikle hepinizi selamlıyorum. Komisyonumuzun hayırlı olmasını diliyorum.

Geçen dönemden olan 6 milletvekiliyiz.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK - Ben az önce sayamadım, 6 mıyız?

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Vallahi, az önce listeden baktım, 6 hesapladım ama: Siz, Tuba Vekilim, Sibel Vekilim -bir önceki Komisyonda yoktunuz ama tecrübesi olan Vekilimiz- Şenol abla var bir de Çiğdem Hanım var galiba, değil mi? Yanlış saymadıysam 5 Komisyon tecrübesi, 6 Parlamento tecrübesi olan arkadaşız.

Gerçekten diğer komisyonlar içerisinde, Parlamento faaliyetleri içerisinde uyumla çalıştığımız nadir komisyonlardan bir tanesi. Biz Çiğdem Hanım'ın Başkanlığında bir önceki dönem alt komisyonda da beraberdik. Sağ olsun, hem görüşlerimize önem vermesi hem de hakkaniyeti konusunda hakkını teslim etmem gerekiyor. İnanıyorum ki bu dönemde de aynı hakkaniyetle bu yönetimi sağlayacak.

Birkaç önerim olacak. Aslında az önce Gökalp Bey sayarken, son derece önemli alt komisyon çalışmaları yapılmış ama gördüğümüz bu süre içerisindeki en büyük eksikliklerden biri, bu Komisyon raporlarının sonradan takip edilmemiş olması. Mesela, erken yaşta evliliklerle ilgili Komisyon çalışması yapılmış ama son yıllarda bu sayı giderek artıyor ya da şiddet nedeniyle yapılan uygulamalardaki eksiklikler noktasında hâlâ çok ciddi sıkıntılarımız var; toplumsal cinsiyet konusunda medyanın rolüyle ilgili bir çalışma yapılmış, hâlâ çok ciddi sıkıntılar var. Dolayısıyla, aslında bu yapılan çalışmaların gerçekten her biri emek emek, çok ciddi mesaiyle yapılan çalışmalar, takibinin de son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Belki de bu dönem, bugüne kadar, KEFEK'in açıldığı yani kurulduğu tarihten itibaren yaptığı tüm raporların gözden geçirilmesinin ve uygulama noktasında da biraz daha hassasiyetle yaklaşılmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

Bakanların Komisyona katılımını son derece önemsiyorum. Biz, bir önceki dönem Kadına Yönelik Şiddet Komisyonunda sayın bakanların gelip sunumlarını bire bir izlemiştik, bu son derece önemli. Çünkü, hem uygulama noktasında biz bazı bilgileri edinmiş oluyoruz hem de kendilerinin aslında, saha ile uygulamanın arasındaki o eksikliği görebilme imkânı oluyor ama burada şöyle bir sorunumuz var sevgili Başkanım: Örneğin, geçtiğimiz günlerde bu aileyle ilgili bir çalıştay yapıldı. Maalesef, bu çalıştaya ne muhalefet partisinin temsilcileri ne de farklı görüşteki -yani tırnak içinde- muhalif STK'lerin davet edilmemiş olması ciddi bir sorun. Dolayısıyla, buraya gelen bakanlık yetkilileri bu çalıştayın sonucunu bize getirip "Biz bunu yaptık." derse bu tek taraflı bir görüş olur, buraya da hakkaniyetli bir fikir yansıması olmamış olur. Bu nedenle, gelen bakanların bundan sonraki yaptığı çalışmalara bizlerin de dâhil edilmesi noktasında belki Komisyonumuzun bir tavsiye kararı olmalıdır. Bunu önemsiyorum çünkü önümüzde çok ciddi sorunlar ve bundan sonra belli ki tartışılacak birçok başlık var ama bunun karşılıklı bir eşitlik çerçevesinde yapılmasını çok önemsiyorum.

Bir diğeri, "araştırma" başlığı adı altında biz daha önceki dönemlerde alt komisyonlarla çalışıyorduk. Bildiğim kadarıyla bu dönem alt komisyonları oluşturmayacağız, tamamen hep birlikte ana komisyonla bunları yapacağız dolayısıyla birkaç önerim olacak. Örneğin, örgün eğitimin dışında kalan kız çocukları. Türkiye'de şu an maalesef çok ciddi oranda, 15-17 yaştan önce erken doğum yapan çocuklar var ve ilkokulda okullaşma oranı yüzde 93,8; dolayısıyla okula gitmeyen çocukların, özellikle kız çocuklarının önemli bir kesimi erken yaşta anne olduğu için okuldan uzaklaşma zorunluluğu olan çocuklar. Bu nedenle de örgün eğitimin dışında kalan kız çocuklarının araştırılması belki erken yaşta evliliklerin önüne geçilmesi noktasında da önemli.

Yine, mevsimlik tarım işçileri, mevsimlik tarım işinde çalışan kadınlar, kadın emeğinin en yoğun sömürüldüğü yerlerden bir tanesi; belki bu da Komisyonumuzun önceleyeceği başlıklardan biri olabilir.

Bir diğer önemli nokta, kadına yönelik şiddetle ilgili. Evet, hep 6284 sayılı İstanbul Sözleşmesi yürürlükten çıktıktan sonra çok önemsiyoruz ama uygulanması noktasında çok ciddi sorunlar var ve maalesef cezasızlık algısı -her ne kadar bir önceki dönem bir yasa değişikliğiyle değiştirilmiş olsa da biz o dönem bunun yeterli olmayacağını söylemiştik- kanunların uygulanmasındaki eksiklikler de yine Komisyonun gündeminde olabilir.

Bir diğer önemli nokta, ne eğitimde ne de istihdamda olmayan kadınlar, yine, Türkiye'nin önemli sorunlarından bir tanesi. Bu oran maalesef bayağı bir yüksek, şimdi hızlıca notlarımdan çok vaktinizi almadan bir bakayım; yüzde 32,3, ne istihdamda ne eğitim hayatında olmayan kadınların oranı, belki bu da araştırılabilir. Aslında birçok başlık var, ben daha önceki komisyonlardan da biliyorum, belki bunları bizim sonradan da -kendi aramızda tartıştıktan sonra- ya da süreç içerisinde gündemde olan farklı başlıklar olursa Komisyona önerebileceğimizi de buradan yine ifade edeyim, siz de uygun görürseniz, değil mi? Bundan sonraki süreçte de önerilerimizi biz Komisyona sunmak isteriz.