| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'nun 42'nci maddesi gereğince Merkez Bankasının faaliyetleri hakkında bilgilendirme sunumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 03 .10.2023 |
BURAK DALGIN (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Merkez Bankası Başkanına ve Başkan Yardımcılarına ben de hayırlı olsun diliyorum. Aynı zamanda Merkez Bankasının da 92'nci yıl dönümünü tebrik ediyorum.
Birkaç defa ifade ettiniz, hakikaten yükünüz ağır. O yükün niye ağır olduğunu da hem bu heyet hem milletimiz biliyor; hangi politikalarla, hangi tercihlerle, hangi inatlarla o yükün ağırlaştığı ve milletin sırtına bir külfet olarak yıkıldığını hepimiz biliyoruz.
Şimdi, bu çerçevede önce bir bütüncül politikadan başlamak istiyorum ben. Sayın Aksu ve Sayın Özlale de buna değindiler; işin bir kısmı sizin idare ettiğiniz para politikası, bir kısmı da başka yerlerde bir şeylerin olması. Sunumunuzda değindiğiniz 3 tane husus bu açıdan sizi de direkt ilgilendiriyor: Bir tanesi vergilerdeki artış. Ekonomideki geçişin külfeti maalesef sabit gelirlilerin ve orta direğin sırtına yıkıldı. Bu vergilerdeki artış enflasyonu da doğrudan etkiliyor. Birincisi, bununla alakalı maliye politikası ile para politikası arasında nasıl bir koordinasyon ilerletilecek, birinci soru bu.
İkincisi, hizmet sektörü enflasyonunun katılığı. Bu fevkalade önemli çünkü ekonominin yüzde 60'ı, istihdamın yüzde 60'ı hizmetler sektöründe. Biz burayı çözmeden ekonomiyi de büyütemeyiz, enflasyonu da çözemeyiz fakat bunu çözerken hizmet sektörünün serbestleştirilmesi ve rekabete açılması fevkalade önem taşıyan bir husus, enflasyonun katılığını kırmanın yöntemlerinden bir tanesi. Hâlbuki bugün biz ne görüyoruz? İstanbul'daki taksilerde, uluslararası ödeme sistemlerinde, çok çeşitli alanlarda yasakları görüyoruz. Bu yasaklar çıkar lobilerine hizmet ediyor, rekabeti engelliyor ve fiyatları daha da katılaştırıyor. Bu alanda hep konuşulan yapısal reformların hizmet sektörünü de kapsaması gerektiği çok aşikâr.
Üçüncü husus da sanayideki girdi fiyatları. Gene ona da değindiniz, o da sizi doğrudan etkilemiyor ama enflasyonu etkiliyor. Bu alanda da bir kamu politikasının bütüncüllüğü önemli diye düşünüyorum.
Gelelim sorularıma. 3 tane büyük hususa değindiniz. Bir tanesi fevkalade yüksek bir iç talebin dizginlenmesi. Şimdi bunu dizginlemek iyi tabii de bunun ciddi bir toplumsal maliyeti de var, Sayın Temurci de buna değindi, sahada olan bütün milletvekili arkadaşlarım da herhâlde buna şahitlik ediyorlar. İç talebi baskılamak demek vatandaşın daha az tüketmesi demek, buradaki külfet dengesinin düzgün ayarlanması lazım yoksa çok ağır bir toplumsal maliyetle karşı karşıya kalırız.
İkincisi, faizlerin artması neticesinde birtakım şirketlerin zora girmesi. Bunların bazıları finansal zorluk yaşayan şirketler, yaşaması gereken şirketler ama bazıları da zombiler yani sadece ucuz krediyle hayatta kalmış, düşük reel faiz hatta negatif reel faiz sayesinde hayatını idame ettirmiş fakat faizler makûl boyuta geldiğinde artık hayatını sürdüremeyecek olan şirketler. Bu zombi şirket meselesi hem ekonominin işleyişi açısından önemli hem de bankacılık sistemi açısından önemli. Makroihtiyati tedbirler açısından buna nasıl bakıyorsunuz?
Üçüncü büyük husus da maalesef itibar açığı. Devraldığınız enkazın belki de en büyük noktası bu çünkü Merkez Bankası, biliyorsunuz, yıllardır her sene yüzde 5 enflasyon hedefiyle başlıyor, iki ay sonra yüzde 20 oluyor; 30, 40, artık yukarıya doğru gidiyor. Sizin idarenizde bunun değişeceğini düşünüyorum, bu açıdan da bir anlamda heyetinizi de tebrik edeyim çünkü şu grafiğe sayı koymayarak bence güzel bir ihtiyatla hareket etmişsiniz. İnşallah sizin döneminizde öngörülen rakamlar ile gerçekleşen rakamlar uygun bir şekilde ilerler diye düşünüyorum.
Tekrar tebrik ediyorum, hayırlı olsun diyorum.