KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, Değerli Merkez Bankası Başkanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları, hanımlar, beyefendiler; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

28'inci Dönem İkinci Yasama Yılımızın hep beraber güzel çalışmalara yol açmasını temenni ediyorum. Sunumunuz için de teşekkür ediyorum.

Burada diğer milletvekili arkadaşlarımın bir kısmının da ifade ettiği şekliyle bazı konulara ben de değineceğim. Şimdi, Ocak 2022 ve Ağustos 2023 döneminde Merkez Bankası piyasaya 226 milyar dolarlık satış yapmış -yani bize ifade edilen rakamlar, piyasaya yansıyan rakamlardan derlediğimiz toparladığımız- son iki ayda da 30 milyar dolar civarında bir satış yapmış. Bu süreç içerisinde de paramız yüzde 5 civarında bir değer kaybetmiş. Orta vadeli planda da 2023 yılı ortalamasına göre 2024 yılı için paramızda yüzde 26'lık bir değer kaybı öngörülüyor. Şimdi, şunu ifade etmek istiyorum: Dezenflasyon süreci içerisinde enflasyonla mücadele ederken yüzde 26'lık bir kur artışının maliyet enflasyonunu tetikleyeceği muhakkaktır. Bu süreçte enerji maliyetleri de artacağı için -biliyorsunuz, az önce siz de ifade ettiniz; hem uluslararası piyasalardaki petrol piyasasındaki gelişmeler, bir de döviz kurundaki artışlar etkiliyor- bu maliyet enflasyonunu tetikleyip enflasyonla mücadelede önümüze büyük bir engel teşkil etmeyecek mi? Bunu ifade etmek istiyorum.

Yine, bu, satılan dövizlerle ilgili olarak da daha şeffaf olunması gerektiğini ifade ediyorum. Bu dövizler kime, ne kadar, hangi zamanda, nasıl satılmış? Yeni dönem içerisinde bunu bizlerle paylaşmanızı bekliyoruz öncelikle bunu ifade ettikten sonra ikinci bir konu da yine, biliyorsunuz, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız deprem felaketi sonrasında ek motorlu taşıtlar vergisi ihdas edildi. Bunun neticesinde de büyük maliyetlerle karşı karşıya kaldık, vergilerle karşı karşıya kaldık. En büyük özellik de kur korumalı mevduat hesabının hazine üzerindeki yükünün Merkez Bankasına devriyle ilgili hususla karşılaşıldı biliyorsunuz. Buradaki rakamlar çok ciddi rakamlar. Bizim 15 Temmuz zamanındaki hesaplarımıza göre o an için 105 milyar doların üzerindeki bir rakamdan bahsediliyor idi şu an itibarıyla Merkez Bankasını kur korumalı mevduatla ilgili yük ne kadardır? Bunu bizlerle düzenli olarak paylaşırsanız memnun oluruz.

Ayrıca, buradan, kur korumalı mevduattan da tedricen bir çıkış olduğundan özel sektör bankacılığına mevduat faizleri ve kredi faizleri açısından belirli yükler biniyor. Biliyorsunuz, bankacılık sermaye yeterlilik rasyoları hepimiz için çok önemli. Tahsili gecikmiş alacaklarla ilgili de birtakım rakamlar açıklanıyor ama biz tam gerçeği yansıtmadığını düşünüyoruz. Birtakım kredilerin de yüzdürüldüğünü görüyoruz. Bankacılık sistemine böyle bir yükün yüklenmiş olması bir bankacılık krizini önümüzdeki dönem içerisinde doğurur mu? Bu konu hakkında görüşlerinizi de özellikle merak ediyorum, bunu da ifade etmek istedim.

Bir de parasal sıkılaştırmayla ilgili, kredilerle ilgili bir sıkılaştırma içerisine girdiğinizi ifade ettiniz. Bunun da ihracatın finansmanı ve yatırımla ilgili, istihdamla ilgili kredilerin dışında tutulduğunu ifade ettiniz. Şimdi, ihracat finansmanı açısından baktığımızda da ihracatçılarımızın işte, Merkez Bankası referans faiz oranının yüzde 30'da olduğu bir oranda reeskont faizlerine, ticari kredilerde özel bankalarda, kamu bankalarında yüzde 45'in altında bir maliyetle ulaşamadıklarını görüyoruz, yüzde 45 civarında oranlardan bahsediliyor. Bu oranlarla ihracatımızı nasıl geliştireceğiz? İhracatın finansmanı ve yatırımların geliştirilmesiyle ilgili de ek tedbirler düşünüyor muyuz?

Teşekkür ederim, sağ olun.