| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 14 .02.2016 |
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri; hepinizi sözlerimin başında saygıyla selamlıyorum.
İzin verirseniz, önce, beraber komisyona geldiğimiz arkadaşlarımızı, bürokratlarımızı takdim etmek isterim.
(İçişleri Bakanı Efkan Ala beraberindeki bürokratları tanıttı)
Ekibimle beraber tekrar saygıyla selamlıyorum Başkanımızı ve heyetimizi.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
Buyurun Sayın Bakan.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonunun kıymetli üyeleri; tekrar sözlerimin başında sizleri selamlayarak görüşmeler sırasında yapacağınız eleştiri ve önerileriniz için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımızın görevleri şunlardır:
Anayasa ve yasalarımıza uygun olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, güvenlik ve asayişi, kamu düzeni ve genel ahlakı ile vatandaşlarımızın hak ve hürriyetlerini korumak.
Suç işlenmesini önlemek ve suçluları takip edip yakalamak, her türlü terörle, kaçakçılıkla ve organize suçlarla mücadele etmek.
Sınır, kıyı ve deniz yetki alanlarımızın muhafaza ve emniyetini sağlamak.
İllerin genel idare alanındaki hizmet esaslarını belirlemek.
Mahallin en büyük mülki idare amiri olan vali ve kaymakamlar aracılığıyla, il ve ilçelerdeki kamu kurum ve kuruluşlarının koordinasyon içinde çalışmasını sağlamak.
Mahalli idarelerin "idarenin bütünlüğü" ilkesi çerçevesinde, verimli ve etkin bir biçimde hizmet yürütebilmesi amacıyla standartlar oluşturmak, yol göstermek ve bu idarelerin merkezî idareyle ilişkilerini düzenlemek ve denetlemek.
Nüfus ve vatandaşlık hizmetlerini yürütmek.
Dernekler, sendikalar, siyasi partiler ve yardım toplama kuruluşlarıyla ilgili iş ve işlemleri yürütmek, kamu yararı statüsü bulunan dernekler başta olmak üzere yerli ve yabancı dernekleri, üst kuruluşları ve birlikleri denetlemek,
Göç, yabancılar, insan ticareti mağdurları ve vatansızlarla ilgili iş ve işlemleri yürütmek ve kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmektir.
Bakanlığımız, kendisine verilen bu görevleri; 6 ana hizmet birimi, 6 danışma ve denetim birimi, 5 yardımcı hizmet birimi, 5 bağlı kuruluş, 81 il valiliği, 919 ilçe kaymakamlığı ve bunlara bağlı alt birimleri vasıtasıyla yürütmektedir.
Değerli milletvekilleri, Bakanlık olarak görevli ve sorumlu olduğumuz alanlarda yaptığımız çalışmalar ve aldığımız sonuçlar hakkında sizleri bilgilendirmeyi arzu ediyorum.
Bakanlığımız, sunduğu kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla stratejik yönetim sistemini kararlılıkla uygulamaktadır. Bu doğrultuda, şeffaf ve hesap verebilir yönetimin önemli araçları olan Stratejik Plan, Performans Programı ve Faaliyet Raporu uygulamaları da Bakanlığımızca etkin bir biçimde yürütülmektedir.
2010-2014 Stratejik Planı'nda olduğu gibi, 2015-2019 Stratejik Planı'nda da, vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu hizmetleri, onların memnuniyetini esas alarak yerinde ve kaliteli bir şekilde sunmak temel ilke olarak benimsenmiştir.
2015-2019 dönemini kapsayan stratejik planımızda 5 amaç belirlenmiştir; bunlar:
İç güvenlik, göç ve sınır yönetimi hizmetlerinin insan hakları çerçevesinde etkinleştirilmesi ile güven ve huzur ortamını sağlamak,
Mülki ve mahalli idarelerin sunduğu hizmetlerde hız ve kaliteyi artırmak,
Sivil toplum faaliyetlerini desteklemek,
Hizmet sunumunda bilgi teknolojilerini etkin, verimli ve güvenli olarak kullanmak,
Bakanlık hizmetlerinde hız ve kaliteyi artırmaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımız, güvenlik hizmetlerini, bağlı kuruluşlarımız olan Jandarma Genel Komutanlığı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı vasıtasıyla yürütmektedir.
Jandarma Genel Komutanlığında 147.671, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde 273 bin, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığında 92 ve Sahil Güvenlik Komutanlığında 5.673 personel görev yapmaktadır.
Ülkemizin, alan olarak yüzde 93'ü jandarma görev ve sorumluluk bölgesinde, yüzde 7'si ise polis görev ve sorumluluk bölgesindedir.
Toplam nüfusun yüzde 86'sı polis, yüzde 14'ü ise jandarma bölgesinde yaşamaktadır.
Ülkemizin toplam 8.484 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridinin, karasularımızın ve ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yarısı büyüklüğündeki 378.000 km²'lik deniz yetki alanlarımızın güvenliği de Sahil Güvenlik Komutanlığınca sağlanmaktadır.
Bakanlığımız tarafından, güvenlik hizmetlerinin sağlanması ve suçların işlenmeden önlenmesine yönelik olarak, vatandaş odaklı hizmet anlayışı doğrultusunda, teknolojik imkânlardan da istifade edilerek hizmet kalitesini ön plana çıkaran çalışmalar yapılmaktadır.
Bu çerçevede, suçla mücadelede, öncelikle önleyici tedbirlere ağırlık verilmiştir. Bu kapsamda, MOBESE olarak da bilinen Kent Güvenlik ve Yönetim Sistemi'nden azami ölçüde yararlanılmakta, 81 ilimizin tamamında ve büyük ilçelerimizde bu altyapı kurulmuş durumdadır. Ayrıca, Sahil Güvenlik Komutanlığımız tarafından denizlerimizin MOBESE'si olacak Sahil Gözetleme Radar Sistemi'nin Marmara ve Ege bölgelerindeki kurulumlarına başlanmıştır.
Güvenlik teşkilatlarımız, her türlü teknolojik imkâna ve uluslararası akrediteye sahip modern kriminal laboratuvarlarla faaliyet göstermektedir.
Organize suç örgütlerine yönelik planlı operasyonlarla, bu örgütlerin birçoğu etkisiz hâle getirilmiş ve bu sayede vatandaşımızın devlete olan güveni pekiştirilmiştir.
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince, kadınların daha etkin biçimde korunmasına yönelik tedbirler Bakanlığımızca büyük bir hassasiyetle yerine getirilmektedir.
Hizmetlerin kalitesini daha da arttırmak için kurum içi ve diğer kurumlarla koordineyi sağlamak ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla, asayiş şube müdürlükleri bünyesinde Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği kurulmuştur.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla birlikte Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi kapsamında 81 ilde 500 eğitici yetiştirilerek personelimize hizmet içi eğitim verilecektir.
Sentetik uyuşturucuların kullanımının önüne geçmek için Türk Ceza Kanunu'nda düzenleme yapılarak sentetik uyuşturucu maddelere yönelik cezai yaptırımlar daha caydırıcı hâle getirilmiştir.
Güvenlik hizmetlerine toplumun katılımını ve desteğini sağlamak, suçla mücadeleyi etkin kılma ile güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamada fevkalade önem arz etmektedir.
Bu amaçla başlatılan ve bugüne kadar başarılı sonuçlar alınan Toplum Destekli Polislik Projesi 81 ilimizde uygulanmaktadır.
Proje kapsamında, her mahalleden sorumlu en az bir polis memuru görevlendirilmiş, vatandaşların sorunlarını e-posta yoluyla sorumlu polis memuruna ulaştırabilmesi imkânı sağlanmıştır.
Toplum destekli polislik uygulaması kapsamında; bireylerin sosyal duyarlılık ve farkındalığının artırılması, çocuklar ve gençlerin suçtan ve zararlı alışkanlıklardan korunması, çocukların maruz kalabileceği tehlikeler konusunda ailelerin ve güvenlik önlemleri konusunda bireylerin bilgilendirilmesi amacıyla birçok proje uygulanmaktadır.
Kamu güvenliğinin tamamlayıcı bir unsuru olarak kabul ettiğimiz özel güvenlik hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla, Bakanlığımızca her türlü idari düzenleme yapılmaktadır. Bu kapsamda, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun gereğince,
Bakanlığımız tarafından ülke genelinde faaliyet gösteren özel güvenlik şirketlerine ve özel güvenlik eğitim kurumlarına faaliyet izni verilmektedir.
Özel güvenlik görevlilerine çalışma izni verilmesine yönelik sınavlar da yine Bakanlığımızca yapılmaktadır.
Kanun kapsamında bulunan
468 eğitim kurumu, 1.394 şirket ve 348 alarm merkezinin denetimleri, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı tarafından yerine getirilmektedir.
2015 yılında, 491 özel güvenlik şirketi, 1.365 eğitim kurumu ile 30.482 özel güvenlik izni alan yer olmak üzere toplam 32.338 denetleme yapılmıştır.
Özel güvenlik hizmetleri kapsamında
80.845 yer özel güvenlik personeli çalıştırma izni almıştır.
Polis sorumluluk bölgesinde 753.377, jandarma sorumluluk bölgesinde 133.730 olmak üzere, toplam 887.107 kişiye özel güvenlik kimlik kartı verilmiştir.
Özel güvenlik kimlik kartı verilenlerden, polis sorumluluk bölgesinde 243.321, jandarma sorumluluk bölgesinde 59.236, toplam 302.557 kişi özel güvenlik sektöründe istihdam edilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Emniyet Teşkilat Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle polis amirlerinin terfilerinde kıdem yerine liyakate dayalı bir sistem benimsenmiş, üst rütbelerde yığılma sonucunda bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hâle getirilmesi sağlanmış, her rütbede yer alacak amir sayısı memur sayısına oranla belirlenmiştir.
Polis Akademisinde, değişen şartlara uyum sağlamak amacıyla 2015 yılında yeniden yapılanma sürecine girilmiştir.
2015 yılında, toplam 14 bin öğrenci polis memuru olarak yetiştirilmek üzere, 2 bin öğrenci de komiser yardımcısı olarak yetiştirilmek üzere Polis Akademisi ve bağlı eğitim birimlerine alınmıştır.
Ayrıca, özel harekât branşında polis memuru yetiştirilmek üzere, polis meslek eğitim merkezlerine, üniversite mezunları arasından 5 bin öğrenci alımı yapılmıştır.
Bakanlık olarak güvenlik personelinin eğitim düzeyi ve hizmet içi eğitimine büyük önem veriyoruz.
2015 yılında mezun olan öğrencilerin yüzde 60'ı üniversite mezunu iken, bu yılki alımlarla birlikte 2016 yılında mezun olacak öğrencilerin yüzde 80'i üniversite mezunu olacaktır.
Uluslararası polis iş birliği alanında Emniyet Genel Müdürlüğümüzce, 114 farklı ülke ile 934 adet hukuki metin, eğitim iş birliği alanında da 14 ülke ile 14 hukuki metin imzalanmıştır.
Bu kapsamda,
2014-2015 yılı içerisinde ilk 10'u Pakistan, Kazakistan, Kosova, Makedonya, KKTC, Suudi Arabistan, Moğolistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Tunus olmak üzere toplam 40 yabancı ülkeden 5.556 personele eğitim verilmiştir.
Polis Akademisi öncülüğünde, dünyada polis temel eğitimi veren ülkelerin akademileri bir araya gelerek, güvenlik sorunlarına ortak çözüm bulabilmek amacıyla 2011 yılında Uluslararası Polis Akademileri Birliği kurulmuştur. 2015 yılında üye sayısı yeni katılımlarla 47 ülkeden 58 üyeye ulaşmış ve uluslararası arenada tanınan büyük bir birlik hâline gelmiştir. Ayrıca, Avrupa Polis Akademileri Birliğine 2006 yılında üye olan ve 2014 yılında da başkan yardımcılığı görevine seçilen Türk Polis Akademisi bu kapsamdaki görev ve çalışmalarına devam etmektedir.
Jandarma Genel Komutanlığımızda personel yapısının uzmanlaştırılması çalışmaları devam etmektedir. Bugün itibarıyla Jandarma Genel Komutanlığı personelinin yüzde 58'i profesyonel görevlilerden oluşmaktadır. 2016 ve sonrasında uzman personel alımına devam edilerek profesyonelleşme oranı yükseltilecektir. Jandarma Genel Komutanlığı personelinin eğitim çalışmaları da etkin bir şekilde sürdürülmektedir.
Bunun yanında, Jandarma teşkilatımız, uluslararası alanda diğer ülkelerin jandarma teşkilatlarıyla iş birliği faaliyetlerine de önem vermektedir.
Avrupa ve Akdeniz Jandarmalar ve Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri Birliğinin asli üyesi olan Jandarma Genel Komutanlığımız, bu teşkilat içindeki çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmektedir. Ayrıca, kriz bölgelerinde asayişin sağlanması amacıyla kurulan Avrupa Jandarma Kuvvetinde 2010 yılından itibaren gözlemci üye statüsünde yer almaktadır.
Jandarma Genel Komutanlığının 37 ülke ile ikili ilişkileri bulunmaktadır.
Bu kapsamda, 2015-2016 eğitim ve öğretim döneminde 7 ülkeden 45 misafir askerî personelin Jandarma Genel Komutanlığı eğitim kurumlarında öğrenim görmesi planlanmıştır. Yurt dışı geçici görevler kapsamında Bosna Hersek, Kosova, Azerbaycan, Afganistan, Gürcistan, Irak, Kuveyt ve Ürdün'de hâlen 305 jandarma personeli görev yapmaktadır.
Sahil Güvenlik Komutanlığımızda 2014-2015 yıllarında 2.243 personel göreviyle ilgili çeşitli kurslardan geçirilmiştir. Sahil Güvenlik Komutanlığınca, ikili askerî anlaşmalar kapsamında 2014 yılında 5 ülkeden 31 personele, 2015 yılında 6 ülkeden 49 personele Sahil Güvenlik Eğitim Öğretim Komutanlığında eğitim verilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet olarak, insan hak ve özgürlüklerinin korunmasına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda, son on üç yılda devrim niteliğinde yasal düzenlemeleri hayata geçirdik.
Suç ve suçluyla mücadelede insan hakları ihlallerine konu olan uygulamaların üzerine şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir kararlılıkla gidilerek ihlal iddialarına ilişkin adli ve idari işlemler hiçbir müsamahaya yer vermeyecek şekilde yürütülmektedir ve yürütülecektir. Bu çerçevede Bakanlığımız bünyesinde İnsan Hakları İhlalleri İnceleme Bürosuna intikal eden insan hakkı ihlali iddiaları, bu konuda kurs görmüş mülkiye müfettişleri marifetiyle incelenmektedir. Bakanlığımız tarafından hazırlanan, güvenlik personeli ile ilgili şikâyetlerin daha etkin soruşturulması ve izlenmesi için Genel Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulmasına İlişkin Kanun Tasarısı 2012 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmiş fakat yasalaşmamıştır. Tasarı 18/12/2015 tarihinde yeniden Başbakanlığa sunulmuştur. Oluşturulması düşünülen bu mekanizmanın amacı, vatandaşların insan hakları ihlalleri ile ilgili başvurularının bağımsız bir birim tarafından soruşturulmasının sağlanması, güvenlik birimlerimiz hakkındaki yersiz iddiaların önüne geçilmesi, vatandaşlarımızın kolluk birimlerine olan güveninin artırılmasıdır. Diğer taraftan, jandarma personeli de insan hakları konusunda eğitimden geçirilmiştir.
Hükûmet olarak, vatandaşlarımıza sunulan güvenlik hizmetlerinin daha etkin bir şekilde yerine getirilmesi amacıyla iç güvenlik birimlerimizin her türlü bina, araç, gereç ve diğer ihtiyaçlarının zamanında karşılanmasına özel önem veriyoruz. Gelişmiş ülkelerdeki güvenlik güçleri hangi fiziki şartlara, hangi imkânlara sahiplerse biz de aynı imkânları güvenlik güçlerimize sağlıyoruz. Güvenlik hizmetlerinin daha süratli ve etkin bir biçimde sağlanması için, başta zırhlı araçlar olmak üzere, insansız hava aracı, helikopter gibi ihtiyaç duyulan tüm araç ve malzemeler Hükûmetimiz tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca, emniyet teşkilatımızın halkımıza hizmet sunduğu binalarda, vatandaş ve personel memnuniyetini esas alan iyileştirme ve yeniden yapılandırma çalışmaları da devam etmektedir.
Jandarma Genel Komutanlığımızca
Mobil Karakol Projesi kapsamında, sorgulama, ifade alma gibi bir karakolda icra edilebilecek faaliyetlerin tamamının gerçekleştirebileceği bir araç tasarlanmış, 25 adedi 4x4 olmak üzere toplam 120 adet araç hizmete sunulmuştur. Jandarmanın güvenlik hizmetleri kapsamında ihtiyaç duyduğu havacılık desteğinin arttırılması, doğal afetler, arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinde kullanılmak üzere genel maksat helikopterleri alımına yönelik projenin 2025 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Jandarma hizmetlerinin daha güvenli ve fonksiyonel bir ortamda yürütülmesi amacıyla 2014 yılında toplam 59 adet tesis inşaatı tamamlanarak hizmete açılmıştır. 2015 yılında ise 15 tesis inşaatı tamamlanarak hizmete açılmış olup muhtelif tiplerde toplam 71 tesisin inşa faaliyetlerine devam edilmektedir. Ayrıca, 38 tesisin ihale hazırlıkları devam etmektedir.
Sahil Güvenlik Komutanlığımızca 10 Kasım 2010 tarihinde imzalanan 25 Tonluk Sahil Güvenlik Botu Tedarik Projesi kapsamında 2015 yılı içerisinde 4 adet bot teslim alınmıştır. 16 Ocak 2013 tarihinde imzalanan sözleşmeyle SAR-33 Sınıfı Bot Modernizasyonu Projesi kapsamında 2015 yılı içerisinde 4 adet SAR-33 sınıfı bot modernize edilmiş olup geçici teslimleri yapılmıştır. Ayrıca, ihtiyaç duyulan, hafif ve orta sınıf sahil güvenlik uçağı, arama kurtarma maksatlı helikopter, sahil güvenlik gemisi, arama kurtarma botu, kontrol botu ile deniz yetki alanlarımızın gözetlenmesi kapsamında ihtiyaç duyulan insansız hava aracı temin edilmesine yönelik projelere devam edilmektedir.
Bakanlık olarak, güvenlik birimlerimizin en yeni teknolojilerden azami derecede istifade etmelerine özel önem vermekteyiz. Suç işlenmesinin önlenmesi ve işlenen suçların faillerinin yakalanması konusunda büyük yararını gördüğümüz MOBESE sistemini ülkemizin her yerinde yaygınlaştırdık. 2005 yılından bu yana, MOBESE sistem kurulumları için genel bütçeden 561 milyon 698 bin TL harcanmıştır. Ayrıca, bu rakama yakın bir kaynak da il özel idareleri başta olmak üzere yerel imkânlardan sağlanmıştır.
81 il merkezi ve 263 ilçemizde sistemin kurulumu tamamlanmış olup 103 ilçemizde kurulum çalışmaları ve ihale işlemleri devam etmektedir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile yürütülen proje kapsamında, MOBESE bulunmayan 424 ilçede kurulum, MOBESE bulunan 80 il merkezi ile 243 ilçede genişleme ve modernizasyon yapılarak sistem Türkiye geneline yaygınlaştırılacaktır. Proje 2016 yılında başlayacak olup iki yıl içerisinde bitirilmesi planlanmaktadır.
2012 yılında faaliyete geçirilen Emniyet Genel Müdürlüğü Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezinin sağladığı imkânlarla, yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde alınan güvenlik tedbirlerinin merkezden takibi ve koordinasyonu gerçekleştirilmektedir.
Jandarma Teşkilatımızın teknolojik yeniliklerden azami derecede yararlanması için de aynı hassasiyeti göstermekteyiz.
Bu amaçla, tamamen millî teknolojiler ve çözümler kullanılarak geliştirilen ve kısa adı "JEMUS" olan Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi Projesi 2002 yılında başlatılmıştır. JEMUS dünya standartlarına uygun olarak geliştirilmiş bir kamu güvenliği haberleşme sistemidir. JEMUS sisteminin kullanımıyla jandarma birimleri arasında sağlanan hızlı koordinasyon ve yönetim imkânı sayesinde emniyet ve asayiş hizmetleri süratli bir şekilde yürütülmektedir. Bunlara ek olarak, bu projeyle doğal afetler sonrasında da kullanılabilecek, sürdürülebilirliği yüksek ve yaygın bir kamu güvenliği haberleşme altyapısı kurulmaktadır.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı arasında imzalanan 12 Nisan 2013 tarihli protokol çerçevesinde Sağlık Bakanlığının JEMUS altyapısından faydalanması sağlanarak 50 ilde sisteme entegrasyon çalışmaları tamamlanmıştır. Projenin 2023 yılı sonuna kadar ülke geneline yaygınlaştırılması planlanmaktadır.
Sahil Güvenlik Komutanlığımızca JEMUS sisteminin sağladığı altyapı kullanılarak Sahil Güvenlik Emniyetli Muhabere Sistemi Projesi başlatılmış ve ortak altyapı yatırımı sayesinde önemli miktarda tasarruf sağlanmıştır. SAHMUS Projesi kapsamında Sahil Güvenlik Komutanlığı da emniyetli haberleşme, araç takip ve suç kayıtlarının sorgulanmasına yönelik olarak veri tabanından yararlanabilme imkânı kazanmıştır. Hâlihazırda SAHMUS sistemi, Doğu Karadeniz Bölgesi hariç diğer sahil bölgelerinde kullanılmaktadır. Doğu Karadeniz Bölgesi'nin 2017 yılı içerisinde faaliyete geçirilmesi planlanmıştır.
Sahil Güvenlik Komutanlığımız tarafından yürütülen diğer bir önemli proje de denizlerimizin MOBESE'si olacak Sahil Gözetleme Radar Sistemi Projesi'dir. Bu projeyle Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün sahillerinde, iç sularımız olan Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, liman ve körfezlerde, kara sularında deniz güvenliğinin sürekli ve etkin bir şekilde tesisi sağlanacaktır.
İşlenen suçların hızlı bir şekilde aydınlatılması amacıyla, modern bilimsel metot ve teknikler kullanılarak delilden sanığa ulaşılması, üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir husustur. Suç ve suçlu arasındaki ilişkinin kurulmasında özellikle adli makamların kararlarına esas teşkil edecek delillerin incelenmesi bakımından, kriminal laboratuvarları ile olay yeri inceleme birimlerinin teknik çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda Otomatik Parmak ve Avuç İzi Teşhis Sistemi ve Olay Yeri İnceleme Malzemelerinin Geliştirilmesi Projesi gibi projelerle olay yeri inceleme işlemlerinde kalite standartlarını yükseltiyoruz. Avrupa Birliğiyle ortak yürütülen Türkiye'nin Adli Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi ve TÜBİTAK ile ortak yürütülen Kovan ve Mermi Çekirdeği Bilgisayarlı Analiz ve Tanıma Sistemi gibi projelerle de suçla ilgili incelemelerde kalite standartları artmakta ve inceleme süreleri kısalmaktadır. Bu durum soruşturma ve kovuşturma süreçlerini olumlu etkilemekte, özellikle de tutukluluk sürelerinin kısalmasına katkı sağlamaktadır.
Ülke genelinde hâlen Emniyet Genel Müdürlüğüne ait 11 adet, Jandarma Genel Komutanlığına ait 4 adet kriminal laboratuvarı faaliyet göstermektedir. Polis ve jandarmamız tarafından engelli, hasta, yaşlı veya karakola gelmek istemeyen vatandaşlarımızın karakollara gelmeden, evine, iş yerine, ayağına kadar gidilerek, şikâyetçi, mağdur veya tanık olarak ifadelerinin alınmalarına iç güvenlik paketiyle imkân sağlanmıştır. Bu kapsamda 315.704 vatandaşımıza hizmet verilmiştir. Bu vatandaşlarımızın 108.575'i kadın olmak üzere, 18.031'i 65 yaş üstü, 24.579'u 18 yaş altı, 273.094'ü ise 18-65 yaş arasındadır.
Kayıp kişilerin bulunması için günümüzde sosyal medya ve mobil iletişim ağlarının kullanılması önem arz etmektedir. Kayıp Alarmı Projesi kapsamında kayıp şahsa ait eşkâl bilgileri ve fotoğrafları şahsın kayıp olduğu bölgede kim varsa, dolmuş veya taksi şoförleri, esnaf ve vatandaşlarımızın cep telefonlarına mesaj olarak gönderilmesi sayesinde kayıp şahıslara karşı vatandaşlarımızın duyarlılığı artırılmıştır. Projenin tanıtımı amacıyla 2 ayrı kamu spotu hazırlanarak ulusal televizyon kanallarında yayınlanmıştır. Ayrıca sosyal medyada kayıp şahsa ait eşkâl bilgileri ve fotoğrafların yer aldığı "Kayıp Alarmı" başlıklı Twitter ve Facebook hesapları açılmıştır. Projenin başlangıcı olan 7 Kasım 2014 tarihinden itibaren 113'ü yetişkin, 164'ü çocuk olmak üzere toplam 277 kayıp şahıs bulunarak ailesine ve sevdiklerine kavuşmaları sağlanmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kamuoyunda "iç güvenlik paketi" diye bilinen yasal düzenlemeyle Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS) 3 Ekim 2015 tarihinde faaliyete geçmiştir. Yapılan bu düzenlemeyle 3 terör, 50 uyuşturucu ve 918 asayiş olaylarından aranan toplam 971 şahıs yakalanmıştır. Bu kadar kısa sürede çok sayıda aranan kişinin yakalanması iç güvenlik alanında yaptığımız düzenlemenin ne kadar gerekli olduğunu ortaya koymuştur.
Asayiş suçlarının bir kısmını da spor müsabakaları sırasında meydana gelen olaylar oluşturmaktadır. Spor Olayları Projesi'yle, olaylara karışan şahısların bir sonraki müsabakaya girişlerinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlüğe girdiği 14 Nisan 2011 tarihinden 31 Aralık 2015 tarihine kadar 11.749 kişi hakkında yasal işlem yapılmıştır.
3.096 şahıs hakkında spor müsabakalarını seyirden men cezası verilmiş olup bu şahısların cezaları hâlen devam etmektedir.
Vatandaşlarımızın korku ve endişeden uzak, huzur ve güven içinde bir yaşam sürmesini sağlamak İçişleri Bakanlığı olarak en temel vazifemizdir. Toplumun huzurunu bozan olayların başında asayişe müessir suçlar gelmektedir. Bu kapsamda 2015 yılı itibarıyla, sırasıyla hırsızlık, kasten yaralama, taksirle yaralama, tehdit, mala zarar verme, hakaret ve iş kazası en çok meydana gelen asayiş olaylarıdır. 2014 yılında 1 milyon 870 bin 151, 2015 yılında ise 1 milyon 856 bin 309 asayiş olayı meydana gelmiş, binde 0,8'lik bir düşüş sağlanmıştır. 2015 yılında meydana gelen evden hırsızlık olayında yüzde 18, iş yerlerinden hırsızlık olayında yüzde 11, kapkaç olayında yüzde 2, yağma olayında yüzde 5 ve kasten yaralama olayında yüzde 2'lik düşüş olmuştur.
Alınan tedbirler, yürütülen çalışmalar, vatandaşlarımızın sosyal projelerle bilinçlendirilmesi ve yapılan operasyonel faaliyetler neticesinde asayiş olaylarında önemli düşüşler sağlanacaktır. 2015 yılında meydana gelen asayiş olaylarında şüpheli olduğu tespit edilen 1 milyon 266 bin 636 şahıs yakalanarak gerekli işlemler yapılmıştır. Ayrıca asayiş birimlerimiz tarafından yürütülen titiz çalışmalar neticesinde 948 planlı operasyonda 2.698 kişi hakkında adli işlem yapılmıştır. Mülki idare amirlerine tanınan arama ve gözaltı için kolluk amiri görevlendirme yetkisiyle -bu, iç güvenlik paketinde sağlanmıştı- Türkiye genelinde 1.265 kolluk amiri yetkilendirilmiş, yetkilendirilen personel tarafından 331 arama kararı ve 79 gözaltı kararı verilmiş; verilen kararlar sonrası 521 kişi gözaltına alınmış, gözaltına alınanların 53'ü tutuklanmış, 18'i hakkında denetimli serbestlik kararı verilmiştir. Bu şahıslardan 3 uzun namlulu silah, 32 tabanca, 51 av tüfeği, 44 kurusıkı tabanca ve bunlara ait mermiler ile 7,5 kilogram eroin, 19 kilogram esrar, 969 uyuşturucu hap, 1 milyon 822 bin 629 paket kaçak sigara ve diğer suç unsurları ele geçirilmiştir.
Ayrıca, kolluk kuvvetlerimize iç güvenlik paketi ile Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nda değişiklik yapılarak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğine yönelik olarak Molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı silahlarla saldıranları ve saldırıları etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde silah kullanma yetkisi verilmiştir. Bu Kanun'un yürürlüğe girmesinden bugüne kadar vatandaşlarımızın can ya da mal güvenliğine bu şekilde kasteden 43 teröristten 21'i ölü, 22'si yaralı olarak etkisiz hâle getirilmiştir.
AK PARTİ hükûmetleri döneminde, suç örgütleriyle mücadelede yasal boşlukları gidermeye yönelik olarak, başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere mevzuat düzenlemeleri yapılmış, bu suçlara karışanlara yönelik ağır cezalar ve caydırıcı hükümler getirilmiştir.
Ayrıca, 2010-2015 Organize Suçlarla Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve 2010-2012 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı 19 Temmuz 2010 tarihi itibarıyla Başbakanlık makamı tarafından onaylanarak yürürlüğe konulmuştur.
Organize suçlarla mücadeleyi sistematik ve etkin kılmak için, ilgili kurumların katılımıyla hazırlanan 2013-2015 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı 2015 yılı itibarıyla tamamlanmış ve planlanan faaliyetlerin büyük bir kısmı gerçekleştirilmiştir.
Bu çerçevede, yaptığımız çalışmalar sonucunda, toplum güvenliğini olumsuz etkileyen illegal yapılanmaların cesareti kırılmış, kamu düzenini bozmaya yönelik pek çok suç girişimi, yapılan operasyonlar sayesinde işlenmeden önlenmiştir.
Ülkemizde kendini devletten üstün ve daha güçlü göstermek isteyen organize suç örgütleri ve haraç çetelerine karşı amansız bir mücadele yapılarak devletin gücü gösterilmiştir.
Organize suç örgütleri ile mücadele kapsamında Bakanlığımızca; 2014 yılında 147 operasyonda 2.098 şahıs hakkında işlem yapılırken 2015 yılında ise 182 operasyonda 1.980 şahıs hakkında işlem yapılmıştır.
Silah kaçakçılığıyla mücadele kapsamında Bakanlığımızca; 2014 yılında 306 operasyonda 721 şahıs hakkında işlem yapılırken, bu operasyonlarda 7.877 adet muhtelif silah ele geçirilmiştir.
2015 yılında 368 operasyonda 1.056 şahıs hakkında işlem yapılırken, bu operasyonlarda 2.996 adet muhtelif silah, 22 adet el bombası ve 146 bin 197 adet fişek ele geçirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımızca, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin ve çocuklarımızın uyuşturucu maddelerden uzak tutulması amacıyla, uyuşturucu ticareti ile mücadeleye özel bir önem ve öncelik verilmektedir.
Yapılan yasal düzenlemeler, eğitim programları, ihtisaslaşma, ilgili kurumlar ve diğer ülkelerin ilgili kuruluşlarıyla yapılan ileri düzeyde iş birliği neticesinde, Türkiye'de güvenlik birimlerinin uyuşturucu ile mücadeledeki etkinliği artmaktadır.
Uyuşturucuyla süregelen kararlı mücadelenin ulusal ve uluslararası alanda devam ettirilmesi, dünyadaki gelişmelerin takip edilerek çağın gerekleri doğrultusunda personel ve teknik kapasitenin geliştirilmesi, yeni çıkan zararlı maddelerin hızla tespit edilerek etkin tedbirlerin alınması için, Hükûmetimizin programıyla uyumlu olarak, 2015 yılında Emniyet teşkilatı bünyesinde mali, kaçakçılık ve diğer organize suçlarla mücadele birimlerinden ayrı Uyuşturucu İle Mücadele Daire Başkanlığı ve tüm illerimizde de uyuşturucu ile mücadele şube müdürlükleri kurularak faaliyete geçirilmiştir.
Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik teşkilatlarımız, özellikle uyuşturucu ticareti konusunda faaliyet gösteren suç şebekelerine karşı son yıllarda büyük başarılar elde etmiştir.
Türkiye'nin bu mücadelesi, uluslararası platformlarda da takdirle karşılanmaktadır.
Birleşmiş Milletlerin yayınlamış olduğu dünya uyuşturucu raporlarında Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelesinden övgü ile bahsedilmektedir.
5 Ocak 2016 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğümüz ile koordineli olarak Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından tarihinde ilk kez uluslararası sularda uyuşturucu taşıyan bir gemiye müdahale edilmiş ve büyük miktarda uyuşturucu ele geçirilmiştir.
Güvenlik birimlerimiz, büyük uyuşturucu yakalamalarının yanı sıra sokak satıcılarına yönelik 2014 ve 2015 yıllarında ülke genelinde başarılı operasyonlar yapmıştır. Bu alandaki çalışmalar artarak kararlılıkla devam ettirilmektedir.
Ayrıca, başta gençlerimiz olmak üzere, vatandaşlarımızı uyuşturucudan korumak amacıyla uyuşturucunun sokakta bulunabilirliğini ve satışını engellemeye yönelik çalışmalar kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğünce Narkotim Projesi hazırlanarak 2014 yılı Aralık ayı içerisinde uygulamaya konulmuştur.
29 pilot ilde uygulamaya konulan Narkotim Projesi'yle müdahale edilen olay sayılarında büyük artış yaşanmıştır. 2014 yılında projenin uygulandığı 29 ilde 7.764 olaya müdahale edilirken, 2015 yılında yüzde 65 artışla 12.827 olaya müdahale edilmiştir.
Yine 2014 yılında aynı illerde 12.821 şüpheli şahıs gözaltına alınmışken, 2015 yılında yüzde 72 artışla 22.019 şüpheli gözaltına alınmıştır. Bu şahıslardan 2014 yılında 2.270'i tutuklanmışken, 2015 yılında yüzde 62 artışla 4.407 kişi tutuklanmıştır.
Projenin, pilot iller uygulaması sonucuna göre geliştirilecek ilave tedbirlerle birlikte 2016 yılı içinde ülke geneline yaygınlaştırılması hedeflenmektedir.
Ülke genelinde ise 2015 yılında 2014 yılına göre operasyon sayılarında yüzde 16,4, şüpheli sayılarında yüzde 10,8, tutuklu sayılarında yüzde 24,9 artış olmuştur. Bu operasyonlarda 50.148 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir.
Jandarma Genel Komutanlığınca, 2014 yılında 4.563 uyuşturucu ve uyarıcı madde kaçakçılığı suç olayına müdahale edilmiş, bu olaylarda 7.111 şahıs yakalanmış,
2015 yılında ise 4.198 uyuşturucu ve uyarıcı madde kaçakçılığı suç olayına müdahale edilmiş, bu olaylarda 6.205 şüpheli yakalanmıştır.
Yolsuzluk suçları, vergi kaçakçılığı, parada sahtecilik, belgede sahtecilik, tefecilik suçları ve nitelikli dolandırıcılık suçlarıyla mücadele kapsamında 2014 yılında 12.178 operasyonda 29.417 şahıs hakkında işlem yapılırken 2015 yılında ise 14.639 operasyonda 28.933 şahıs hakkında işlem yapılmıştır.
Örgütlü suçlarla daha etkili mücadele yapılması amacıyla Suç Gelirleriyle Mücadele Şube Müdürlüğü kurulmuştur.
2014 yılında kaçakçılık, mali, narkotik ve organize suçlarla mücadele kapsamında gerçekleştirilen 2.573 operasyonda; 2 milyon 800 bin Türk liralık suç gelirine, 2.443 araç ve 8 gayrimenkul değere el konulmuştur.
2015 yılında ise 2.645 operasyonda 6 milyon 600 bin TL suç gelirine, 1.728 araç ve 43 gayrimenkul değere el konulmuştur.
Emniyet teşkilatı tarafından, kişisel hakları doğrudan tehdit eden, vergi kaybına sebep olan, haksız kazanç elde eden suç örgütleriyle etkin mücadele edilmektedir.
Bu çerçevede, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2015 yılı içerisinde; 8.232 operasyonda 8.866 kişiye işlem yapılmıştır. Piyasa değeri yaklaşık 500 milyon TL olan 14 milyon 615 bin adet korsan veya taklit ürün ele geçirilmiştir.
Kaçakçılık, ülkemizi ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkileyen, aynı zamanda terör ve suç örgütlerinin faaliyetlerini sürdürebilmek için finansal destek sağladığı çok boyutlu, çok aktörlü, değişken yapılı bir süreçtir.
Kaçakçılık suçları, niteliği itibarıyla doğrudan sınır ihlali yapılmak suretiyle ya da temel gümrük işlemlerine aykırı hareket edilerek gerçekleştirilmektedir.
Bu noktada, kaçakçılığa konu edilen eşya ve ürünlere ülkeye giriş aşamasında müdahale edilmesi kaçakçılıkla mücadelenin etkili olarak yürütülmesi açısından önemli bir zorunluluktur.
Kaçakçılık suçları ile mücadele çerçevesinde, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak önemli operasyonlar gerçekleştirilmiştir.
Kaçakçılıkla mücadelede etkinlik ve verimliliğin arttırılması açısından, kolluk birimleri ve ilgili diğer birimler arasında iyi işleyen iş birliği, iletişim ve eş güdüm önem taşımaktadır.
Bu kapsamda Bakanlığımız ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasında Kaçakçılıkla Mücadele Alanında İşbirliği Protokolü, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ile de Petrol Piyasası ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasasında Yapılacak Denetimlere İlişkin İşbirliği Protokolü imzalanmış olup, protokoller başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Toplum sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden alkollü içki kaçakçılığı ve sahteciliği ile ilgili olarak, yasa dışı içki imalathanelerinde üretilen ve yurt dışından illegal yollardan ülkemize getirilen alkollü içkilerin piyasaya sürülmesinin engellenmesine yönelik mücadele çalışmalarına ağırlık verilmiştir.
Bakanlığımızca, 2014 yılında ele geçirilen 149 milyon 245 bin paket kaçak sigaranın yaklaşık piyasa değeri 898 milyon TL'dir. 2015 yılında ele geçirilen 187 milyon 324 bin paket kaçak sigaranın yaklaşık piyasa değeri ise 1 milyar 266 milyon TL'dir.
Kolluk kuvvetlerimizin etkin denetimleri ve operasyonları sonucunda akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelede de önemli başarılar sağlanmıştır. 2015 yılında yakalanan 7 milyon 125 bin litre kaçak akaryakıtın yaklaşık piyasa değeri ise 30 milyon Türk lirasıdır.
Ülkemizin kültürel mirasının korunmasına yönelik olarak, kültür ve tabiat varlıkları kaçakçılığına karşı yürütülen çalışmalar da başarılı bir şekilde devam etmektedir. 2015 yılında meydana gelen 2.146 olayda ise 72.207 tarihî eser ve sikke ele geçirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler yaşamımızın her alanında getirdiği kolaylıkların yanında, suç işleyen kişiler için yeni suç yöntemleri üretmede kolaylık sağlamaktadır. Bilişim yoluyla işlenen suçların önlenmesi ve diğer suçların soruşturulması ve aydınlatılmasında bilişim teknolojilerinin önemi hepimizin malumudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, bir dakika efendim.
Süreniz doldu, bir on beş dakika yeterli olacak mı Sayın Bakanım?
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Doğrusu Sayın Başkanım, biraz rakamlarla, bütçe dönemi içerisinde Meclisimizi ve Komisyonumuzu detaylı bilgilendirme arzusuyla hazırladık böyle.
Takdir sizlerin.
BAŞKAN - Buyurun.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Gelişen teknolojiyle birlikte her geçen gün artan ve yaygınlaşan bilişim suçları ile daha etkin mücadele edebilmek amacıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve illerde de siber suçlarla mücadele şube müdürlükleri kurulmuştur.
Bilgi teknolojilerinin ortaya koyduğu, kendisi sanal, sonuçları gerçek olan siber dünyada, failleri ve mağdurları her geçen gün artan suçlarla birlikte, siber risk ve tehditlerle mücadele adına yasal boşlukları giderme çalışmalarımız devam etmektedir.
Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun 22 Nisan 2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilerek yasalaşmıştır.
Bu sözleşme, siber ortamda işlenen suçlarla mücadele alanında da ülkemizin Avrupa Konseyi çerçevesinde oluşturulan ortak hukuk sistemine dâhil olmasını sağlayacaktır. Sözleşmenin 35'inci maddesinin birinci paragrafına istinaden, Türkiye Cumhuriyeti devleti, 7 gün 24 saat esasına göre Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığını temas noktası olarak görevlendirmiştir. Hükûmet olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siber suçlar alanındaki kararlı mücadelemizi devam ettireceğiz.
Son yıllarda önemi gittikçe artan göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçlarıyla mücadelede, uluslararası alanda faaliyet gösteren suç organizasyonlarının irtibatlarının ortaya çıkarılması amacıyla, uluslararası iş birliği çalışmalarına ağırlık verilmektedir.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü çatısı altında bulunan İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Dairesi Başkanlığı, Genel Müdürlüğün kuruluşundan beri aktif olarak faaliyet göstermektedir.
Ayrıca, son yıllarda ülkemizde göçmen kaçakçılığı sorununun giderek tırmanması ve transit geçiş güzergâhındaki ülkemizin hedef ülke konumuna gelmesi nedeniyle, göçmen kaçakçılığı ve insan ticaretiyle mücadelenin ulusal ve uluslararası alanda daha etkin şekilde yürütülmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 4 Şubat 2016 tarihinde Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı kurulmuştur.
İnsan ticareti mağduru olan şahısların bir kısmı ülkemizde sığınmaevlerinde barındırılarak mağdur destek hizmetlerinden yararlandırılmış, bir kısım mağdurlar ise güvenli ve gönüllü geri dönüş programından yararlandırılarak ülkelerine geri dönüşleri sağlanmıştır.
Bu kapsamda, insan ticareti suçu ile mücadele faaliyetleri sonucunda 2014 yılında 50 mağdur, 2015 yılında ise 108 mağdur tanımlanmış ve mağdur destek hizmetlerinden yararlanmaları sağlanmıştır.
Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Moldova, Pakistan ile birlikte Türkiye'nin de katılımcı olduğu İnsan Ticareti ile Mücadele-Aşama II Projesi'yle Avrupa Birliği fonlarından İnsan Ticareti Mağdurlarının Korunması Projesi, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Ayrıca diğer bir proje kapsamında 150 kişi kapasiteli 3 adet sığınmaevi yapımı planlanmaktadır.
Bakanlığımızca göçmen kaçakçılığı suçu kapsamında; son 5 yıl içerisinde yapılan operasyonlarla 11.930 organizatör yakalanmıştır. 2015 yılında yakalanan organizatör sayısında 2014'e göre 3 kat artış olmuş, 4.471 organizatör yakalanarak gözaltına alınmış, bu organizatörlerden 1.650'si tutuklanmıştır.
Ülkemiz, Avrupa göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle jeopolitik açıdan son derece hassas bir konumdadır. Ülkemiz, düzensiz göçe karşı ulusal düzeyde etkin tedbirler alarak bu konudaki kesin tavrını ortaya koymuştur. Düzensiz göçle mücadele alanında, Türkiye Düzensiz Göç Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı yürürlüğe konularak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde düzensiz göç ortak veri tabanı oluşturulması çalışmalarına başlanmıştır.
Bakanlığımız verilerine göre; ülkemizde yaklaşık 3 milyon göçmen bulunmaktadır. Bunların 422.900 kişisi yasal olarak ikamet eden yabancılardan oluşmaktadır -bu 3 milyona artı olarak, onu söyleyeyim- 33.202'si Irak, 32.578'i Suriye, 32.476'sı Azerbaycan, 22.891'i Türkmenistan... Diğer ülkelere göre bu 422.900 kişinin dağılımı ortaya konmuştur. Elinizdeki verilerde bunlar var.
Ülkemizde son 5 yılda yıllık ortalama 50 bin yasa dışı göçmen yakalanırken, sadece 2015 yılında yaklaşık 3 katı bir artışla 146.485 yasa dışı göçmen yakalanmıştır. Bunların yüzde 50'si Suriye, yüzde 24'ü Afganistan, yüzde 4'ü Irak, yüzde 3'ü Myanmar (Burma), yüzde 2'si Pakistan, yüzde 2'si Gürcistan, yüzde 1'i İran, yüzde 14'ü ise diğer ülke vatandaşlarıdır.
Ülkemiz uluslararası terörizmle bağlantılı "yabancı terörist savaşçılar" diye adlandırdığı -Birleşmiş Milletlerin- konuda da etkin bir şekilde mücadele etmektedir. Bugüne kadar çatışma bölgeleriyle bağlantısı olduğu düşünülen 125 farklı ülkeden 37.266 yabancıya giriş yasağı kararı alınmış, ülke sınırları içerisinde yakalanan 94 farklı ülkeden 3.140 yabancı sınır dışı edilmiştir. Bu, diğer ülkelerin istihbarat birimleriyle yapılan çalışmalar neticesinde belirlenen rakamlardır ve kişilerdir.
Ayrıca, Sahil Güvenlik Komutanlığımız tarafından, düzensiz göçün önlenmesi ve deniz yolu ile gerçekleştirilen düzensiz göç faaliyetleri sırasında göçmenlerin hayatlarının kurtarılması için üstün bir gayret sarf edilmektedir. 2014 yılında toplam 574 düzensiz göç olayında 14.961 düzensiz göçmen ve 106 organizatör/mürettebat yakalanmıştır. 2015 yılında ise 2.430 düzensiz göç olayında 2014 yılının 6 katından fazla olacak şekilde 91.611 düzensiz göçmen ve 190 organizatör yakalanmıştır.
Düzensiz göçle mücadele alanında en önemli caydırıcı unsurlardan birisi de geri kabul anlaşmalarıdır. Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği arasında 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan Geri Kabul Anlaşması süreciyle, eş zamanlı olarak Vize Muafiyeti Diyaloğu süreci de başlamıştır.
AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması'nın yanı sıra, hâlihazırda 8 ülkeyle -bunlar, Suriye, Yunanistan, Kırgızistan, Romanya, Ukrayna, Rusya Federasyonu, Belarus, Moldova'dır- geri kabul anlaşması imzalanmış, 5 ülkeyle ise -bunlar, Pakistan, Nijerya, Bosna-Hersek, Yemen, Karadağ- anlaşma imzalanmış olup henüz yürürlüğe girmemiştir. Geri kabul anlaşmalarını yürütmekle yetkilendirilen Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bu alanda kapasite artırma çalışmalarına devam etmektedir. Haziran 2016 tarihi itibarıyla geri gönderme merkezleri kapasitesi toplam 13.560 kişiye ulaşacaktır.
Karada icra edilen asayiş faaliyetlerine ilave olarak, ülkemiz yüz ölçümünün yaklaşık yarısına yakın bir alanını kaplayan denizlerimizde güvenliğin tesis edilmesi amacıyla, ulusal mevzuatımız ve uluslararası hukuk uyarınca taraf olduğumuz mevzuat etkin olarak uygulanmakta. Yasa dışı su ürünleri avcılığının önlenmesi, balık çiftliklerinin kontrolü, gemilerden kaynaklı deniz kirliliği tespit ve denetim faaliyetleri, Türkiye sahillerinde 66 farklı üs, limanda konuşlu Sahil Güvenlik Sahil Güvenlik Komutanlığı yüzer ve hava unsurları tarafından yerine getirilmektedir. 2015 yılında 43.182 deniz aracı, deniz ve can emniyeti ve güvenliği hususlarında kontrol edilerek 8.718 adedi yetkili makamlara sevk edilmiştir. Ayrıca, 2015 yılında deniz kirliliği ve yasa dışı su ürünleri denetimleri kapsamında 3.076 olaya 7 milyon 187 bin Türk lirası idari para cezası uygulanmıştır. Denizlerimizde tehlikeye maruz kalan kişilerin kurtarılması faaliyetleri kapsamında Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 2014 yılında 12 bin 901 kişi, 2015 yılında ise 59 bin 377 kişi sağ olarak kurtarılmıştır. Ayrıca, adalarımızda ve çevre denizlerimizde seyretmekte olan gemilerde hastalanan, yaralanan ve tıbbi tahliye ihtiyacı olan şahısların en yakın sağlık kuruluşuna intikal ettirilmesi faaliyetleri çerçevesinde Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 2014 yılında 208 kişi, 2015 yılında ise 185 kişinin tıbbi tahliye işlemi gerçekleştirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet olarak, millî birlik ve beraberliğimizin, ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğünün korunmasını, en büyük öncelik olarak görüyoruz. Binlerce insanımızın canına mal olan, milletimizin geleceğine kasteden teröre karşı yaklaşık otuz beş yıldır mücadele veriyoruz. Hükûmetlerimiz döneminde terörle etkin bir mücadelenin yanında özgürlükçü politikalar, demokratikleşme ve insan hakları alanında yapılan reformlarla devlet-millet kaynaşması sağlanmıştır. Terörün istismar ettiği siyasal ve sosyal sorunların üzerine cesaretle gidilmiş, bu konuda reformlar büyük bir kararlılıkla hayata geçirilerek ülkemiz yakın dönemde sessiz bir devrim yaşamıştır. Terör örgütleri ve terörden nemalananlar, âdeta bir merkezden talimat almışçasına harekete geçerek önce Suruç'ta katliama girişmiş, ardından da 22 Temmuzda Ceylanpınar'da yataklarında uyurken iki polisimizi şehit etmişlerdir. Teröristler, vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğini sağlamakla görevli güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza saldırmış, örgüt mensuplarınca yollara, sokaklara çukurlar kazılarak barikatlar ve bomba düzenekleri kurulmuştur. Ayrıca okulları, hastaneleri, camileri yakıp ambulans ve itfaiye araçlarını kurşunlayarak vatandaşın can ve mal güvenliğini hedef almıştır. Milletimizin huzur ve esenliğini, ülkemizin kalkınmasını ve gelişmesini amaçlayan bu mücadele askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, köy korucularımızla çok daha sıkı bir koordinasyon içerisinde yürütülerek başarıya ulaşacak ve ülkemiz ayağındaki terör prangasından kurtulacaktır. Bu mücadeleyi büyük bir fedakârlık ve azim içerisinde sürdürürken şehit olan güvenlik güçlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Terörle mücadelemiz milletimizin huzur ve esenliğini, ülkemizin kalkınmasını ve gelişmesini amaçlıyor ve bu mücadele kesintisiz devam edecektir, altını tekrar çiziyorum.
Türkiye, ayrım yapmaksızın tüm terör örgütleri karşındaki ilkeli ve kararlı tutumunu devam ettirmektedir. Bu çerçevede, Orta Doğu'daki istikrarsızlıktan beslenen ve ülkemizde yaptığı bombalı eylemlerle masum vatandaşlarımızı hedef alan DEAŞ'a ve ülkemizi tehdit eden tüm yasadışı terör örgütlerine yönelik mücadelemiz kararlılıkla sürdürülecektir. Hiçbir insani, ahlaki ve dinî değer taşımayan, ülkemizin istikrarını bozmak suretiyle demokrasimizin gelişimine ve ülkemizin kalkınmasına engel olmak isteyen teröre karşı, ülkeyi yönetme iddiası ve sorumluluğu olan siyasetçiler olarak ortak bir tavır almalıyız. Bakanlık olarak, önümüzdeki süreçte de vatandaşlarımızın huzurunu ve güvenliğini bozma amacı taşıyan başta terör olmak üzere, her türlü olumsuzlukla mücadelemiz kararlılıkla sürdürülecektir. Terörle mücadele çok farklı boyutları olan ve toplumun tüm kesimlerince sahiplenilmesi gereken bir mücadeledir. Güvenlik tedbirlerini alırken özgürlük-güvenlik dengesini gözetiyoruz ve güvenliği, özgürlüklerin korunması için bir kamu hizmeti olarak görüyoruz. Hukuk içinde yürütülen terörle mücadelede vatandaşlarımızın hak ve hukukunun korunması, mağduriyet yaşamaması Hükûmet olarak temel önceliğimizdir. Terörle mücadelede yürütülen operasyonel faaliyetlerle birlikte, gençlerimizin terör örgütlerinden korunması, terör örgütlerinin eleman temini faaliyetlerinin önlenmesi, terörü besleyen kaynakların kurutulması ve sebeplerinin ortadan kaldırılması yönündeki çalışmalar, eş zamanlı ve kapsamlı olarak sürdürülecektir.
Hükûmetimiz, terörle mücadele ile teröristle mücadelenin farklı alanlar olduğu ve buna göre ihtiyaçların da farklılaştığının bilincindedir. Bu kapsamda teröristle güvenlik boyutunda sürdürülen mücadelenin güçlendirilmesi yanında, terörizmle mücadelede, siyasal, sosyal ve ekonomik tedbirlerin alınması da Hükûmetimizin önceliğidir. Terörü ülkemizden tamamen bertaraf edebilmek için, Hükûmetimizce çok boyutlu mücadele alanlarının ve ihtiyaçların tanımlandığı bir eylem planı hazırlanmıştır. Bu eylem planı, ülkemizdeki silahlı terör unsurlarının tamamen tasfiyesine, terörden etkilenen bölge ve vatandaşların rehabilitasyonuna ve millî birlik ve kardeşliğe hizmet edecektir. Eylem planının gerçekleşme süreçlerinin takibi ve koordinasyonu Bakanlığımıza bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığınca yürütülecektir.
Terörle mücadelenin önemli bir diğer ayağını da alınan ekonomik ve sosyal tedbirler oluşturmaktadır. AK PARTİ iktidarı olarak konunun bu yönüne de büyük önem veriyoruz ve gereklerini yerine getirmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Terör zararlarını karşılayacak hukuki alt yapıyı oluşturarak terör nedeniyle yerinden olmuş kişilerin istekleri hâlinde dönüşlerini kolaylaştıracak destek mekanizması kurulmuştur. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma kapsamında eğitim, sağlık ve diğer alanlarda sosyal destek faaliyetleri ile eğitim ve sağlık alt yapısı geliştirilmiştir. Ekonomik gelişmenin teşvik edilmesine ve istihdamın artırılmasına yönelik önemli tedbirler alınmıştır. Bütün bu çalışmalar, sağduyu sahibi vatandaşlarımız tarafından görülmekte ve takdir edilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımızca terörle mücadele kapsamında alınan ekonomik ve sosyal tedbirler hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum. Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun çerçevesinde, terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören vatandaşlarımızın zararları karşılanmaktadır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 2015 yılı sonuna kadar zarar tespit komisyonlarına toplam 369 bin 255 başvuru yapılmış, bu başvuruların 345 bin 260 adedi sonuçlandırılmıştır. Bugüne kadar, terörden zarar gören vatandaşlarımıza toplam 3 milyar 439 milyon Türk lirası ödenmiştir. 2015 yılı bütçesinden bu amaçla tahsis edilen 75 milyon Türk lirası ödeneğin tamamı ilgililere ödenmiştir. Valiliklerin talepleri doğrultusunda, 2015 yılı bütçesine 25 milyon TL ek ödenek aktarılmış ve tamamı ilgililere ödenmiştir. 2016 yılında ise bu amaçla 125 milyon Türk lirası ödenek kullanımı öngörülmektedir. Projeyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde, terör ve güvenlik kaygılarıyla yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kalan vatandaşlarımızdan gönüllü olarak geri dönmek isteyenlerin geri dönüşlerinin kolaylaştırılması, geri dönülen yerlerde gerekli sosyal ve ekonomik alt yapının tesisi ile sürdürülebilir yaşam koşullarının oluşturulması, geri dönmek istemeyenlerin ise hâlen yaşadıkları yerlerde şehir hayatına uyumlarının sağlanması, ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, 2015 yılında valiliklerce teklif edilen 29 devam eden proje ile 20 yeni projenin desteklenmesi uygun görülerek 18 milyon 676 bin Türk lirası ödenek valiliklerimize aktarılmıştır. Proje çerçevesinde, 1999-2015 yılları arasında Bakanlığımız bütçesinden Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi kapsamındaki illere toplam 208 milyon 690 bin TL ödenek aktarılmıştır.
Bakanlık olarak şehit ailelerimiz ve gazilerimizin her türlü sorunları ile yakından ilgileniyoruz.
Şehit ve gazilerimizin bizlere emaneti olan yakınlarının sorunlarıyla ilgilenmek üzere Emniyet Genel Müdürlüğümüz bünyesinde kurulmuş olan Şehit ve Gazi İşlemleri Şube Müdürlüğü şehit ve gazi ailelerimizin talep ve sorunlarını yakından takip etmektedir. Köy korucuları dâhil, Bakanlığımız mensuplarından, terörle mücadelede şehit olanların yakınları ile yaralananlara tazminat ödenmektedir. Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince; 2014 yılında, 1 milyon 150 bin TL,
2015 yılında, Aralık ayı sonu itibarıyla, 1 milyon 435 bin TL, nakdî tazminat ödemesi yapılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her yıl meydana gelen trafik kazalarında birçok insanımız hayatını kaybetmekte, yaralanmakta veya hayatının geri kalan bölümünü maalesef engelli olarak sürdürmek zorunda kalmaktadır. Trafik kazalarındaki kayıplarımızı asgariye indirmek ve kademeli olarak ortadan kaldırmak amacıyla, 2011-2020 yılları arasında trafik kazalarında meydana gelen ölümleri yüzde 50 azaltmayı hedefleyen "Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı" 31 Temmuz 2012 tarihinde Başbakanlık Genelgesi'yle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kara yolu ulaşımını daha verimli ve etkili kullanmak, trafik denetimlerinde teknolojiden faydalanılarak trafik güvenliğini sağlamak, trafik yoğunluğunu etkin bir şekilde yönetmek amacıyla, belediyeler tarafından il ve ilçe emniyet müdürlükleriyle koordineli olarak "Trafik Elektronik Denetleme Sistemi" kurulum çalışmalarına başlanmıştır. Bu sistem, İstanbul, İzmir-Selçuk, Konya, Ordu, Uşak-Banaz ile Tekirdağ-Malkara ve Çorlu'da 401 noktada 791 kamerayla faaliyete geçirilmiştir. 36 il merkezi ve 36 ilçede ise kurulum çalışmaları devam etmektedir. Bu kapsamda, 2020 yılına kadar, ihtiyaç duyulan yollarda elektronik denetleme sistemlerinin kurulumu büyük oranda tamamlanacak ve etkili bir trafik denetim sistemi oluşturulacaktır.
Trafik hizmetlerinde kullanılmak üzere, 2015 yılında toplam 500 araç alınarak hizmete sunulmuştur.
Araç ve sürücü sayısında meydana gelen artışlara rağmen, kara yollarımızda altyapının iyileştirilmesi, bölünmüş yolların hizmete girmesi ve teknoloji destekli etkin denetimin yaygınlaştırılmasıyla birlikte, ülke genelinde 2015 yılında 2010 yılına göre araç sayısında yüzde 33 artış olmasına rağmen ölümlü kaza sayısında yüzde 3,1; ölüm sayısında yüzde 5,4 azalma meydana gelmiştir.
Trafik kontrol ve denetimlerinde, öncelikle kazaların önlenerek vatandaşlarımızın can ve mal kaybının asgariye indirilmesi hedeflenmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen kanunlarla, alkol ve uyuşturucu etkisinde araç kullanımından kaynaklanan trafik kazalarını önlemek amacıyla yaptırımlar ağırlaştırılmıştır.
Ülkemiz sürücü belgesi sınıfları, şekil ve içerik olarak Avrupa Birliği mevzuatına ve Karayolu Trafiği Konvansiyonu'na uyumlu hâle getirilmiştir. Yeni tip sürücü belgelerinin verilmesine 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren başlanmıştır. Yeni tip sürücü belgesi uluslararası niteliktedir ve 84 ülkede geçerlidir.
Güvenlik unsurları artırılmıştır. Sürelidir; ağır vasıtalar için beş yıl, diğer araçları kullananlar için on yıldır. İlk defa sürücü belgesi alacaklar için aday sürücülük uygulaması getirilmiştir.
Araç tescil ve sürücü belgesi düzenleme sistemimizin, Avrupa Birliği ve e-devlet normlarına uygun, güvenilir bir yapıya kavuşturulması amacıyla başlatılan "Araç Tescil ve Sürücü Belgesi İşlemlerinin Elektronik Ortamda Online Olarak Yapılması Projesi" kapsamında, Emniyet Genel Müdürlüğü Pol-Net sistemiyle 17 paydaş kurumun bilgisayar veri tabanlarının güvenli bir şekilde on-line olarak entegrasyonu sağlanmıştır.
Bakanlığımızca vatandaşlarımıza verilen yeni e-pasaportlar, uluslararası düzeyde gerekli görülen asgari güvenlik özelliklerinin tamamına sahiptir. İşlemler, tamamen güvenli bilgisayar ağı üzerinden gerçekleştirilerek posta yoluyla sahiplerine çok kısa sürede ulaştırılmaktadır. Acil durumlarda, aynı gün içerisinde e-pasaportların teslimi de mümkündür. Elektronik olarak okunabilir, çipli yeni tip pasaportların verilmeye başlandığı Haziran 2010 tarihinden günümüze kadar 14 milyon 3 bin 191 pasaport vatandaşlarımıza teslim edilmiştir. Vatandaşlarımızın kendilerine en yakın yerden hizmete daha kolay ulaşabilmesi için 496 yurt içi, 186 yurt dışı olmak üzere toplam 682 pasaport müracaat merkezinde hizmet verilmektedir. Avrupa Birliğiyle yürütülen "Vize Serbestisi Diyaloğu" çerçevesinde endüstriyel pasaport üretim sistemine geçilerek üst düzeyde güvenlik özelliklerini içeren yeni tip e-pasaport proje çalışmaları devam etmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de 51 il özel idaresi, 1.397 belediye, 18.337 köy bulunmaktadır. 1.397 belediyenin 30'u büyükşehir belediyesi,
51'i il belediyesi, 519'u büyükşehir ilçe belediyesi, 400'ü ilçe belediyesi, 397'si belde belediyesidir. Bugün, ülkemizdeki nüfusun yüzde 93,65'i belediye sınırları içerisinde, yüzde 6,35'i ise belediye sınırları dışında yaşamaktadır.
Zaman içinde ülkemizin sosyal, ekonomik, kültürel ve demografik yapısında köklü değişimler yaşanmıştır. Bütün bu değişimlere bağlı olarak, AK PARTİ iktidarıyla birlikte Türkiye'de kamu yönetimi alanında kapsamlı bir reform çalışması başlatılmıştır. Bu reform çalışmalarının en önemli ayaklarından birisi de mahalli idarelerle ilgili yasal düzenlemeler olmuştur. Büyükşehir Yasası bunların en önemlilerindendir.
Köylerin temel altyapı ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 2005 yılında KÖYDES Projesi uygulamaya konulmuştur. Projenin başlangıcından bugüne kadar toplam 9 milyar 441 milyon Türk Lirası ödenek gönderilmiştir. 2016 yılında ise 392 milyon Türk Lirası ödenek ayrılmıştır. KÖYDES Projesi kapsamında, 1 Aralık 2015 tarihi itibarıyla, köy yollarında
109.837 kilometre asfalt yol, 2.946 kilometre beton yol,
81.257 kilometre stabilize yol, 1.825 kilometre ham yol, 5.535 kilometre tesviye, 42.325 kilometre onarım, 18 milyon 582 bin 818 metrekare parke taşı yapılmıştır. 37.316 adet menfez, 1.335 adet köprü tamamlanmıştır.
İçme suyu bulunmayan 4.336 adet köy ve bağlısına şebekeli içme suyu tesisi yapılmış, içme suyu yetersiz 50.072 köy ve bağlısının içme suyu tesisleri yenilenmiştir. İçme suyu tesisi yapılan veya mevcut tesisleri iyileştirilen 54.408 köy ve bağlısında toplam 15 milyon 303 bin 391 vatandaşımız bu hizmetlerden yararlanmaktadır. 13 adet gölet yapımı, 613 adet sulama tesisi, 16 adet hayvan içme suyu göleti tamamlanarak 62.452 hektar tarımsal alana sulama hizmeti götürülmüş ve 68.245 çiftçi ailesinin bu hizmetlerden yararlanması sağlanmıştır.
KÖYDES İzleme Sistemi Altyapısı Kurulumu Projesi: 2014 yılında başlayan bu projeyle, KÖYDES kapsamında gerçekleştirilen bütün çalışmaların coğrafi bilgi sistemleri temelinde dijital ortama aktarılarak izlenmesi, kontrolünün sağlanması, ihtiyaçların daha da etkin tespit edilmesi amaçlanmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vatandaşlarımıza yönelik temel hizmetlerimizden birisi de nüfus ve vatandaşlık işlemleridir. Bakanlığımızın son yıllarda yaptığı çalışmalarla bu hizmetlerde önemli değişim ve dönüşümler gerçekleştirilmiştir. MERNİS (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi) sayesinde nüfus kayıtlarının elektronik ortamda ve merkezî bir yapıda gerçekleştirilmesine ve tutulmasına imkân sağlanmıştır. Kimlik Paylaşımı Sistemi kurularak, elektronik ortamda ve merkezî bir yapıda tutulan nüfus kayıtları belirli esaslar çerçevesinde, güncel ve güvenli bir şekilde, 7 gün 24 saat süreyle elektronik olarak kurum ve kuruluşların paylaşımına açılmıştır. Bugün itibariyle, Kimlik Paylaşım Sistemi'ne bağlanarak hizmet yürüten kurum ve kuruluş sayısı 2.282'dir. Adres Kayıt Sistemi'yle, adreslerin belli bir standarda kavuşturulması, adres bilgilerinin elektronik ortamda, merkezî bir yapı içerisinde güncel olarak tutulması sağlanmıştır. Bunlar, ilgili kurum ve kuruluşlarla da paylaşılmaktadır ve vatandaşlarımızın hayatı kolaylaştırılmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerde Hükûmetimizin öncelikli hedeflerinden olan; kırtasiyeciliğin ortadan kaldırılması, hizmetlerde sürat ve etkinliğin sağlanarak vatandaşlarımızın yaşamının kolaylaştırılması hedefleri doğrultusunda, nüfus ve vatandaşlık alanında hayata geçirdiğimiz bu önemli projelerimiz yanında, devam eden e-Vatandaşlık, Mekânsal Adres Kayıt Sistemi, Dijital Arşiv ve Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı projelerimiz de bulunmaktadır.
İki aşamadan oluşan e-Vatandaşlık Projesi'nin birinci aşaması olan vatandaşlığa alınma ve kaybettirme işlemlerinin elektronik ortamda yürütülmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir.
Bakanlık olarak yürüttüğümüz önemli projelerimizden biri de kolay taşınabilir, taklit, tahrif ve sahteciliğe imkân tanımayan, geleneksel ve elektronik ortamda güvenli kimlik doğrulama amacıyla kullanılabilecek, biyometrik unsurlar da içeren, uluslararası standartlara uygun Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesi'dir. Projeyle, kimlik kartı ile farklı belge kart ve benzerlerini taşımak durumunda kalmadan kimlik doğrulaması yapılacaktır. Bunun üç yıl içerisinde tüm vatandaşlarımıza dağıtılması hedeflenmektedir. TC kimlik no uygulamasında olduğu gibi, tek kart, tek şifre dönemine geçilecektir. Sahtecilikten kaynaklanan vatandaş mağduriyeti önlenecektir.
E-devlet kapsamında sunulan hizmetlere İnternet'in bulunduğu her yerden erişilebilecektir. Kimlik kartı, vize muafiyeti olan ülkelere yapılacak seyahatlerde pasaport yerine seyahat belgesi olarak kullanılabilecektir. Kimlik kartı elektronik imza olarak kullanılabilecektir. Kamu kurumlarının vatandaşa yönelik sunacakları hizmetlerde elektronik iş süreçlerini destekleyerek bürokrasiyi azaltacaktır. Yetersiz kişi doğrulamasından kaynaklanan usulsüzlük, yolsuzluk ve mali kayıplar asgariye indirilecektir.
Mekânsal Adres Kayıt Sistemi ile Ulusal Adres Veri Tabanı'nda metin olarak tutulan adres bileşenlerini harita tabanlı hâle getirmek suretiyle bu bilgilere mekânsal boyut kazandırılmasına dönük merkezî teknik altyapı oluşturulmuştur.
Nüfus kütükleri, 1905 yılından beri nüfus olaylarının kaydedildiği belgelerdir. Nüfus kütüklerinin zaman faktörüyle yıpranması ve yok olması istenmeyen bir durumdur. Kütükler kişi bilgilerinin en önemli dayanağı olan belgeler olup tarihî değerlerinin yanı sıra kişileri tescil eden belgeler olması ve devletin olmazsa olmaz belgelerinden olmaları önemini artırmaktadır. Bu tür kıymetli belgelerin iyi muhafaza edilmesi ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde aktarılması bir zorunluluktur; bunun için Dijital Arşiv Yönetim Projesi'ni ortaya koyduk.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; nüfus ve vatandaşlık işlemlerinde halkımıza kolaylık sağlamak ve sunduğumuz hizmetlerde vatandaş memnuniyetini artırmak amacıyla hazırladığımız ve Başbakanlığa sevk edilecek olan Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum: Bu, iç güvenlik yasasının içerisindeydi ve sonra oradan çıkarmak durumunda kalmıştık, tekrar onu Türkiye Büyük Millet Meclisimize, sizlerin takdirine arz edeceğiz. Bu kanun tasarısıyla doğum, evlenme, ölüm olaylarında nüfus idaresine gitmeden tescil işlemi yapılması; yazım, imla hatası ya da anlam kayması bulunan ad ve soyadların mahkeme kararı olmadan değiştirilebilmesi; adres değişikliğini nüfus idaresine gitmeden bildirme imkânı; nüfus kayıt örneği, yerleşim yeri ve diğer adres belgesinin e-devlet kapısı üzerinden alınabilmesi; saklı -18 yaşını bitirmiş- nüfus için tescil kolaylığı imkânları getirilmektedir. Ayrıca bu tasarıyla, bu sunacağımız tasarıda pasaport ve sürücü belgelerinin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce verilmesi öngörülmektedir. Pasaport ve ehliyetlerin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce verilmesi bize 5 bine yakın polisimizin asli görevlerine dönmesini sağlama imkânı getirecektir.
Sivil toplum kuruluşları, sivil toplumun, katılımcılığın, çoğulculuk ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu nedenle, Hükûmet olarak sivil toplum örgütlerine büyük önem veriyor ve onları destekliyoruz. 2002 yılında 76.667 olan aktif dernek sayısı Şubat 2016 tarihi itibarıyla 108.844 olmuştur.
Dernekler Bilgi Sistemi Projesi, Dijital Arşiv Projesi ve derneklere proje karşılığı verilen mali destekler derneklerle ilgili yürütmekte olduğumuz önemli çalışmalarımızdandır. Dernekler Bilgi Sistemi Projesi'yle derneklerin tüm iş ve işlemlerinin elektronik ortamda yapılması sağlanmıştır. 2014 yılında, 285 derneğe 19 milyon TL,
2015 yılında ise 362 derneğe 21 milyon Türk lirası proje karşılığı destek verilmiştir. Bu kapsamda, aile ve toplum değerlerinin korunması ve geliştirilmesine; çocuklar, gençler, kadınlar, engelliler, maddi durumu iyi olmayan ve sosyal risk altındaki gruplara; eğitim, kültür, sağlık, spor ve madde bağımlılığıyla mücadeleyi konu alan sosyal içerikli projelere;
gazilerimize ve şehit yakınlarına yönelik projelere; karar alma mekanizmalarına katılım, kamu-sivil toplum diyaloğunun arttırılması ve aktif vatandaşlık konulu projelere; toplumun farklı kesimleri arasında iş birliği ve etkileşimi arttırmaya yönelik projelere destek verilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerinde entegre sınır yönetimi konusu "Adalet, Özgürlük, Güvenlik" faslında yer alan önemli başlıklardan birini oluşturmaktadır. Entegre sınır yönetimi, etkin bir sınır yönetimi koordinasyonunun sağlanması, ülkemizin sınır ve dolayısıyla da iç güvenliği için fevkalade önemli bir konudur. Sınırlarımızın korunmasından sorumlu olacak profesyonel bir sınır kolluğu teşkilatının kurulması için çalışmalar sürdürülürken, sınır kontrolü ve gözetimiyle görevli kurumlar arasında iş birliği ve koordinasyonun tam anlamıyla sağlanmasına yönelik olarak Sayın Başbakanımızın Başkanlığında Entegre Sınır Yönetimi Koordinasyon Kurulu ile İçişleri Bakanlığı Müsteşarının Başkanlığında Sınır Yönetimi Uygulama Kurulu Oluşturulmasına İlişkin Yönetmelik Bakanlar Kurulunda imzaya açılmıştır.
Avrupa Birliğine katılım için önümüzdeki dönemde atılacak adımları gösteren ve 2015 yılında yürürlüğe giren Avrupa Birliğine Katılım İçin Ulusal Eylem Planı II. Aşama'sı, sınırlarımızın İçişleri Bakanlığına bağlı ve uzman personele sahip yeni bir kolluk teşkilatı tarafından korunması ile ilgili mevzuat değişikliğini hedeflemektedir. Profesyonel bir sınır kolluğu teşkilatının kurulması 64'üncü Hükûmet Programı'nda da yer almaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle tarih içerisinde önemli göç ve iltica akınlarıyla karşı karşıya kalmıştır ve kalmaya da devam etmektedir. Son yıllarda Türkiye'nin artan ekonomik ve siyasi gücü, ülkemize yönelik göç hareketleri için çekim unsuru oluşturmaktadır. Türkiye, uluslararası göç hareketlerinde geçiş ülkesi olmasının yanında artık hedef ülke hâline gelmiştir.
11 Nisan 2013 tarihinde Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında kurulan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, bir yıl gibi kısa bir sürede, 11 Nisan 2014 tarihinde operasyonel hâle gelmiş olup 18 Mayıs 2015 tarihinde de 81 ilde teşkilatlanmasını tamamlamıştır. Genel Müdürlük bünyesinde çoğunluğu göç uzmanı kadrolarından oluşmak üzere merkez ve taşrada toplam 2.538 personel görev yapmaktadır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 11 adet biten, 15 adet devam eden, 11 adet başlayacak olan ve 5 adet paydaş olduğu toplamda 42 adet projesi mevcuttur. Genel Müdürlüğün görevleri, göç alanına ilişkin politika ve stratejileri belirlemek, bu konularla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak ve bu konuların yönetimini yapmaktır.
Türkiye'de yaşayan yabancıların ikamet izni başvurularını İnternet üzerinden yapabilmeleri için e-ikamet uygulamasına geçilmiştir. E-ikamet uygulaması kısa sürede yabancılar tarafından büyük ilgi görmüş ve 2015 yılında 235.807 yabancıya ikamet izni bu sistemle verilmiştir.
İçişleri Bakanlığı, ülkenin ekonomik ve mali imkânları ölçüsünde yabancıların ülkemizde toplumla uyumlarını kolaylaştırmak amacıyla uyum faaliyetlerini planlamaktadır. Bu kapsamda, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde 20 Ağustos 2015 tarihi itibarıyla faaliyete geçen Yabancılar İletişim Merkezi 7 gün 24 saat kesintisiz bir şekilde Türkçe, Arapça, İngilizce ve Rusça dillerinde yabancıların tüm soru ve sorunlarına cevap vermektedir. Bu doğrultuda, 158 Sahil Güvenlik, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma ve 112 Acil çağrı hatlarına yönlendirilen çağrılarla birçok operasyon gerçekleştirilmiş, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile iş birliği hâlinde 2.366 kişinin hayatı kurtarılmıştır. Çağrı merkezlerine gelen çağrı sayısı ise 246.549'dur.
Yeni Büyükşehir Yasası kapsamında yapılan düzenlemelerle birlikte büyükşehir statüsündeki il sayısı 30'a yükselmiş ve bu illerimizde il özel idareleri kapatılmıştır. Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu; acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi;
ilin tanıtımı, gerektiğinde merkezî idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesine yönelik Yatırım, İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları kurulmuştur. Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları aracılığıyla büyükşehir statüsündeki 30 ilimizde gerçekleştirilecek yatırımlar için 2015 Aralık ayı sonu itibarıyla toplam 7 milyar 563 milyon TL ödenek aktarma işlemi yapılmıştır.
Ülkemizde farklı acil çağrı durumları için -yangın, sağlık, güvenlik, asayiş- hâlihazırda farklı hizmet numaraları kullanılmakta, acil durum çağrısı yapma ihtiyacı hâlindeki vatandaşlarımız, birden çok numarayı bilmek zorunda kalmaktadır.
Bu sakıncayı gidermek ve birden fazla olan acil çağrı numaralarının, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi tek numara "112" altında toplanması amacıyla Bakanlığımız koordinesinde 112 Acil Çağrı Merkezleri Projesi yürütülmektedir.
Proje kapsamında, 21 ilimizde, Afyonkarahisar, Aksaray, Ankara, Antalya, Burdur, Denizli, Düzce, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Karaman, Kırıkkale, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Mersin, Muğla, Niğde, Sivas ve Yalova'da çağrı merkezleri faaliyete geçirilmiştir.
2016 yılında 4 ilimizde, Aydın, Balıkesir, Manisa ve Yozgat'ta faaliyete geçecektir diğer çağrı merkezleri. 7 ilimizde, Bilecik, Bolu, Bursa, İzmir, Nevşehir, Sakarya ve Uşak'ta ise donanım ihaleleri yapılacaktır.
Hizmet binası yapımı için ödenek gönderilen 43 ilimizde ise yer belirlenmesi çalışmaları ve projeler devam etmektedir.
Hükûmet konaklarıyla ilgili hizmetleri, ilçelerimizin ve illerimizin ihtiyaçları çerçevesinde yerine getiriyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu ana kadar, Bakanlığımızın 2015 yılı içerisinde yapmış olduğu ve önümüzdeki yıllarda yapacağı çalışmaları özet olarak aktarmaya çalıştım.
Toplumsal alanın hemen her aşamasında vatandaşlarımıza yönelik hizmetler gerçekleştiren Bakanlığımıza şüphesiz önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu görev ve sorumlulukların layıkıyla yerine getirilebilmesi, yürütülecek faaliyetlerin finansman giderlerinin genel bütçe çerçevesinde karşılanmasıyla mümkündür.
Son olarak, İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşları için 2016 yılı Bütçe Tasarısı'nda öngörülen rakamlar hakkında kısaca bilgi arz etmek istiyorum:
2016 Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı'nda Bakanlığımızın toplam bütçesi 35 milyar 79 milyon 559 bin Türk lirası olarak öngörülmüştür. Bağlı kuruluşlarımız hariç olmak üzere Bakanlığımızın bütçesi 4 milyar 794 milyon 246 bin Türk lirasıdır. Jandarma Genel Komutanlığımızın bütçesi 8 milyar 276 milyon 881 bin Türk lirasıdır. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığımızın bütçesi 19 milyon 962 bin Türk lirası, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün bütçesi 21 milyar 140 milyon 638 bin Tür lirası, Sahil Güvenlik Komutanlığımızın bütçesi 576 milyon 812 bin Türk lirası, Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüzün bütçesi ise 271 milyon 20 bin Türk lirası olarak belirlenmiştir.
Toplam Bakanlık bütçemizin yüzde 65,6'sı personel gideri, yüzde 14,47'si mal ve hizmet alım gideri, yüzde 11,7'si sosyal güvenlik gideri, yüzde 7,2'si sermaye gideri, yüzde 0,7'si cari transfer gideri, yüzde 0,33'ü sermaye transferi ve borç verme giderlerinden oluşmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değerli Komisyonunuzun tasviplerine mazhar olduğu takdirde, bütçemizle tahsis edilecek olan kaynakların, Bakanlığımızın görev alanında bulunan hizmetleri yerine getirirken, en tasarruflu ve hizmete en uygun biçimde kullanılması yönünde her türlü gayret gösterilecektir.
Şahsım ve Bakanlığım adına hepinize teşekkür ediyorum. 2016 yılının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum.